GENEL - 19 Haziran 2018 Salı 11:37

GESTAŞ, bayram haftasında 136 bin 320 araç taşıdı

A
A
A
GESTAŞ, bayram haftasında 136 bin 320 araç taşıdı

Çanakkale’de bayram yoğunluğu GESTAŞ rakamlarına da yansıdı.

Çanakkale’de bayram yoğunluğu GESTAŞ rakamlarına da yansıdı.


GESTAŞ Deniz Ulaşım’dan yapılan açıklamaya göre bayram haftası boyunca Çanakkale Boğazı ve adalarda araç geçiş sayısı 136 bin olarak gerçekleşti. Çanakkale-Eceabat, Çanakkale-Kilitbahir, Lapseki-Gelibolu, Kabatepe-Gökçeada, Geyikli-Bozcaada ve Güney Marmara hattında sefer yapan, ilk kez filosunda 20 feribotla hizmet veren GESTAŞ, bayram yoğunluğunu ek seferler ve saatsiz seferlerle eritmeye çalıştı. Tatilcilerin akın ettiği Çanakkale Boğaz hattı ve adalar hattında bayram haftası boyunca 136 bin 320 araç GESTAŞ feribotlarını kullanırken, bu sayı arefe günü, bayramın 1, 2 ve 3. gününde 62 bin 792 olarak gerçekleşti.


Online bilette hafta sonu rakamı 10 bin bilet


Gökçeada ve Bozcaada hattında Bayram öncesi online bilet hizmetini başlatarak ada ulaşımını kolaylaştıran GESTAŞ, Bozcaada hattında bayram haftasında 9 bin 541, Gökçeada hattında bayram haftasında 9 bin 448 araç taşıdı. Adalarda yaklaşık 19 bin araç geçişi sağlanırken bunlardan yaklaşık 10 bini online bilet kullanarak adalara ulaşımını sağladı.


20 feribotla hizmet ulaşımı kolaylaştırdı


Saatsiz ring seferler, ek seferlerle Çanakkale Boğazı ve adalar hattında uzun kuyruklar ulaşmasına engel olmaya çalışan GESTAŞ Deniz Ulaşım, Ramazan Bayramı öncesi filosun kattığı yeni gemiyle feribot sayısını 20’ye çıkarmasının, Bozcaada ve Gökçeada’da online bilet uygulamasını başlatmasının, bunun yanında özellikle adalarda yüksek araç kapasitesine sahip feribotları tercih etmesinin karşılığını hızlı ulaşım ve müşteri memnuniyeti olarak geri aldı. Yoğun bir feribot ulaşım mesaisi sonrasında Çanakkale’de bir bayram daha geride kalmış oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.