GENEL - 18 Ocak 2019 Cuma 12:10

TBMM Başkanı Binali Yıldırım:

A
A
A
TBMM Başkanı Binali Yıldırım:

Çanakkale’de konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Çanakkale düşmana geçilmezdir.

Çanakkale’de konuşan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, "Çanakkale düşmana geçilmezdir. Ama Çanakkale şimdi havadan da geçilir, denizden de geçilir, dünyanın en uzun köprüsüyle de geçilir. İşte dünyanın en uzun teknoloji harikası köprüsünün bugün bismillah diyor denizin dibindeki ayaklarını suya indiriyoruz" dedi.


Gelibolu’ya bağlı Sütlüce ile Lapseki ilçesinde yer alan Şekerkaya mevkiinde yapımı devam eden Çanakkale 1915 Köprüsü’nün kule kesonlarının yüzdürülme törenine katılmak için Çanakkale’de bulunan TBMM Başkanı Binali Yıldırım, tören öncesi değerlendirmelerde bulundu. Gelibolu’daki bir ortaokulda katıldığı karne töreni sonrası konuşan Yıldırım, "Bakın üzerinde bulunduğumuz bu topraklar kolay bu hale gelmedi. Eğer bizim dedelerimiz olmasaydı, Çanakkale geçilmez diyerek yedi düvele karşı o amansız mücadele verilmeseydi bu topraklar bizim olmazdı. Gelibolu İstanbul’un fethinden 97 yıl önce Osmanlı tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. İlk tersane burada kuruldu. Avrupa kıtasına ilk olarak Gelibolu’da bu topraklarda ayak bastık. Bu okulun adı Namık Kemal Ortaokulu, Namık Kemal adını bilmeyen var mı? Namık Kemal kabri Bolayır’da Süleyman Paşa’nın da öyle Allah mekanlarını cennet eylesin. Hepimizin okul sıralarında Vatan Yahut Silistre diye okuduğu bir tiyatro oyunu var. Bu nedir 146 yıl önce yazılmış 1854’te Ruslar tarafından işgal edilen Bulgaristan topraklarında kalan Silistre Kalesi ve oradaki askerlerimizin destan yazan direnişlerini anlatıyor. Silistre bizim şehrimizdi, 141 yıl önce orayı kaybettik. Bugün Bulgaristan sınırları içerisinde ama Silistre’ye gittiğimiz zaman şehrin içinde hiç yabancılık çekmeden Türkçe konuşabilirsiniz. Çünkü orada yaşayan nüfusun hala 3’te 1’i bizim kardeşlerimiz, bizim soydaşlarımız. Değerli Gelibolulular, değerli kardeşlerim ilk donanmayı Gelibolu’da kurduk. Evet bugün biz sadece yavrularımızın karne sevincini paylaşmaya gelmedik. Bundan sonra da Çanakkale geçilmez diyen ecdadın o günkü o kükreyişiyle Çanakkale düşmana geçilmezdir. Ama Çanakkale şimdi havadan da geçilir denizden de geçilir, dünyanın en uzun köprüsüyle de geçilir. İşte dünyanın en uzun teknoloji harikası köprüsünün bugün bismillah diyor, denizin dibindeki ayaklarını suya indiriyoruz" dedi.



"Zor hemen yapılır imkansız biraz zaman alır"


Köprünün kesonlarını anlatırken yapıların bina temellerine benzediğini ve inşaatın bu temel üzerinden yükseldiğini belirten Binali Yıldırım, "Binaların temellerine benziyor. Temel deyince hemen akla Karadenizli Temel gelmesin. Bu temellerin yüksekliği 20 metre, denizin 40-50 metre aşağısında bir çukur açılıyor, altı kazıklarla sağlamlaştırılıyor. Açılan o çukura yerleştiriliyor, ondan sonra İstanbul’daki köprüler gibi 318 metrelik kule yukarı çıkıyor. 318 nereden çıktı? Mart’ın 18’i, gelen geçen hatırlasın diye, bununla da kalmadık. Köprünün adı ne? Çanakkale 1915. Tabii köprü Gelibolu-Lapseki arasında, dolayısıyla tarihine, şanına uygun. Dünyanın denizde iki ayak arası açıklığı en fazla köprüsü. Toplam boyu 5 kilometreyi buluyor. 2 bin 23 metre iki kule arasındaki mesafe bunun da özel bir anlamı var. 2023’te Atatürk ve arkadaşlarının bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümü" dedi.


Köprüyü yapan yabancı şirketin köprünün uzunluğunu duyunca daha önce hiç bu kadar uzunlukta bir köprü yapmadıklarını söylediğini aktaran Yıldırım, "Bizim bir prensibimiz var, zor hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır. Şu an dünyanın en uzun köprüsünü Gelibolu’ya yapıyoruz, Çanakkale’ye yapıyoruz, hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.



Dünya’nın en büyük asma köprüsü


Asya’yı Avrupa’ya denizden bağlayan altıncı bağlantı olacak Çanakkale 1915 Köprüsü, 2023 metre ayak açıklığıyla dünyanın en büyük asma köprüsü olacak. Avrupa yakasında Gelibolu’ya bağlı Sütlüce mevkiinde kurulan şantiyede kuru havuz da yapılan 83 metre uzunluğunda, 74 metre genişliğinde, 50 bin ton ağırlığında ve 20 metre yüksekliğindeki kule kesonu römorkörler tarafından çekilerek, denize götürüldü. Avrupa ve Anadolu yakasındaki kesonlar, deniz içerisine çakılan kazıkların üzerine konulacak. Bu sayede ise köprünün temeli tamamlanmasıyla, asma köprüsünün kuleleri yükselecek. Gelibolu’ya bağlı Sütlüce ile Lapseki ilçesinde yer alan Şekerkaya mevkii arasına kurulacak köprünün 2022 yılına kadar hizmete girmesi bekleniyor. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün toplam uzunluğunun 2023 metre orta açıklık, 770’er metre yan açıklıklar, ayrıca 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile beraber 4608 metre olması öngörülüyor. Köprü 2x3 şeritli olacak. Her iki kule temeli yaklaşık 40 metre derinlikte deniz tabanında olacak. Kule yüksekliği yaklaşık 318 metre olacak. Dev köprünün tabliyesi yaklaşık 45.06 metre genişlikte ve 3.5 metre yükseklikte olması öngörülüyor. Tabliyenin her iki tarafına bakım onarım maksadıyla kullanılacak yürüme yolları yapılacak. 325 kilometreye düşecek Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe otoyolunu da içerisine alacak mega proje kapsamında 1 adet asma köprü, 2 adet yaklaşım viyadüğü, 4 adet betonarme viyadük, 10 adet alt, 33 adet üst geçit köprüsü, 43 alt geçit, 115 adet çeşitli ebatlarda menfez, 12 kavşak, 4 adet otoyol tesisi, 2 adet bakım işletme merkezi ve 6 adet ücret toplama istasyonu inşa edilecek. Malkara-Çanakkale otoyolu kesimi İstanbul’u Çanakkale’ye ve Kuzey Ege’ye bağlayacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana İşçiler bayrama tamirhanede girdi Adana’nın Kozan ilçesinde oto tamir atölyelerindeki ustalar 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde de yoğun mesailerini sürdürürken, artık geleceğin işçi ve ustalarının yetişmediğini kaydetti. Kozan’da oto tamir sanayi sitesindeki esnaf Adana sıcağında zorlu mesleklerini sürdürürken, 1 Mayıs işçi bayramında da mesai başındaydı. Ustalar memurdan daha fazla kazanmalarına rağmen artık çalıştıracak işçi bulamadıklarını ifade ederek, ileride belki de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçi bayramını kutlayacak işçi bulunamayacağını söyledi. "İşçi bayramı ama işçi yok" Usta Himmet Karakurt, “22 senedir sanayide çalışıyorum. Bugün bayram ama sanayide bayram yapamıyoruz. Yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Eskiden pek kazancı yoktu ama 2015 yılından bu yana kazancı güzel bir meslek. Memur olmaktansa tamirci olmanın getirisi daha iyi. Eleman bulamıyoruz. İşçi bayramı ama işçi yok. İşi öğreteceğim, dükkanı açacak eleman yok. Çıraklık okulu bizim bölgemizde pek etkili ancak bize pek yaramadı. Ama diğer mesleklere yaradı. Adana sıcağında çalışmak ateşle oynamak gibi bir şey bizim için. Sabah ve akşam üstü sıcakta yoğun çalışıyoruz. Öğlen sıcakta daha esnek çalışıyoruz” diye konuştu. Oto elektrik ustası Yasin Sarıkaya da yoğun bir mesai yaptıklarını ifade ederek, “Çok sıcak bir havada çalışıyoruz. Eleman sıkıntısı da var. Son bayramlar. İşçi yok, çıraklık okulu olmasa işçi hiç yok. Maaş olmasa o da yok. Gençler çalışmadan, oturalım para kazanalım istiyor. Zor bir sektör ama getirisi yüksek” diye konuştu.
Ankara Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates takip etti” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat değişimleri ile aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlere ilişkin basın açıklaması yaptı. Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 284,3 ile kuru incirde görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 229,9 ile limon, yüzde 227,4 ile karnabahar, yüzde 176,6 ile kuru üzüm, yüzde 169,5 ile patates takip etti. Kuru incir 3,8 kat, limon ve karnabahar 3,3 kat, kuru üzüm 2,8 kat, patates 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 99 kuruşa, 7 lira 50 kuruş olan limon markette 24 lira 74 kuruşa, 10 lira 88 kuruş olan karnabahar 35 lira 61 kuruşa, 60 lira olan kuru üzüm 165 lira 99 kuruşa ve 10 lira olan patates 26 lira 95 kuruşa satıldı.” “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu” Nisan ayında markette 39 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 17’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates, yüzde 47,9 ile limon, yüzde 23,2 ile tavuk eti ve yüzde 22,9 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 51 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 50,7 ile sivri biber, yüzde 31,4 ile salatalık, yüzde 19,5 ile yumurta ve yüzde 14,5 ile kabak izledi” ifadelerini kullandı. “Üreticide en çok fiyat düşüşü patlıcanda görüldü” Nisan ayında üreticide 31 ürünün 8’inde fiyat artışı, 14 üründe fiyat düşüşü olduğunu söyleyen Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 60,4 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 58,6 ile sivri biber, yüzde 35,6 ile salatalık, yüzde 34,1 ile karnabahar, yüzde 25,8 ile yumurta ve yüzde 12,5 ile kabak izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 114,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 68,1 ile yeşil soğan, yüzde 20,1 ile maydanoz, yüzde 13,8 ile dana eti ve yüzde 7,2 ile kuzu eti izledi” açıklamasında bulundu. Üreticide yaşanan fiyat değişimlerine de değinen Bayraktar, “Limonda sezonun sonuna gelindiği için fiyatlar yükseldi. Arzdaki azalışa bağlı olarak yeşil soğan ve maydanozda fiyatlar arttı. Mevsim sonu itibarıyla havuca olan talebin azalmasıyla fiyat düştü. Yumurta sektöründeki dönemsel arz fazlası ile ihracatta yaşanan sıkıntılar birleşince yumurta fiyatları geriledi” şeklinde konuştu. Sera ürünlerinde ise fiyatların düştüğünü aktaran Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Genel Müdürlüğü verilerine göre şubat ayı son 53 yılın en sıcak ikinci şubat ayı, mart ayı ise son 53 yılın en sıcak dokuzuncu mart ayı oldu. Nisan ayında da sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olduğu, 30 dereceleri aştığı görüldü. Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklıklar serada yetiştirilen sebzelerde erken olgunlaşmayı sağladı, verimi artırdı. Olgunlaşmanın hızlanması ile birlikte hasat edilen ürün miktarındaki artış, diğer taraftan ihracata giden ürün talebinde azalma ile patlıcan, sivribiber, salatalık ve kabakta fiyatlar düştü.” Bayraktar, nisan ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere ilişkin ise şöyle konuştu: “Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre 20.20.0 gübresi yüzde 1,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7 ve DAP gübresi yüzde 1,6 oranında artış gösterdi. Buna karşın ÜRE gübresi yüzde 2,6, amonyum nitrat gübresi ise yüzde 2,2 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 40,2, ÜRE gübresi yüzde 38,7, DAP gübresi yüzde 31,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 29,5 ve 20.20.0 gübresi yüzde 26,5 oranında arttı. Nisan ayında mart ayına göre süt yemi yüzde 3, besi yemi yüzde 2,7, son bir yılda süt yemi yüzde 49, besi yemi yüzde 47 oranında arttı.” Bayraktar, tarım ilacı fiyatlarında ise yüzde 56,6 oranında artış yaşandığını kaydetti.