KÜLTÜR SANAT - 09 Ağustos 2024 Cuma 10:03

(ÖZEL) Çanakkale Savaşları’nda alay komutanı seviyesinde en fazla şehit Ağustos’ta verildi

A
A
A
(ÖZEL) Çanakkale Savaşları’nda alay komutanı seviyesinde en fazla şehit Ağustos’ta verildi

Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda 15 alay komutanı şehit düşerken, Anafartalar Zaferi’nin kutlandığı Ağustos ayı ise en çok şehit verilen ay oldu. Doç. Dr. Barış Borlat, "15 alay komutanından 9’u şehit olmuş, 10’uncu alay komutanının ise Conkbayırı Muharebesi’nde yaralanmış olduğunu, daha sonra Kafkas Cephesi’nde şehit olduğunu göreceğiz. Bu haliyle Çanakkale Muharebeleri, alay komutanı seviyesinde en fazla şehidini Ağustos ayı içerisinde vermiştir” dedi.


Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ’Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları sırasında 15 alay komutanı şehit düşerken, Anafartalar Zaferi’nin kutlandığı Ağustos ayı ise en çok şehit verilen ay oldu. Ağustos ayında 9 alay komutanı şehit oldu. 6 Ağustos’ta Kanlısırt’ta 15. Alay Komutanı Binbaşı İbrahim Şükrü Bey, 7 Ağustos’ta Kanlısırt’ta 47. Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Tevfik Bey, 8 Ağustos’ta Anafartalar’da 25. Alay Komutanı Yarbay Ali Nail, 9 Ağustos’ta Birinci Anafarta’da 20. Alay Komutanı Yarbay Mehmet Halit, 9 Ağustos’ta Birinci Anafarta’da 21. Alay Komutanı Yarbay Yusuf Ziya, 10 Ağustos’ta Anafartalar’da 14. Alay Komutanı Binbaşı İsmail Hakkı Bey, 13 Ağustos’ta Arıburnu’da 57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey, 21 Ağustos’ta 55. Alay Komutanı Binbaşı Hasan Tahsin Bey ve 24 Ağustos’ta İkinci Anafarta’da 16. Alay Komutanı Yarbay Hakkı şehit düştü.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, "Çanakkale Kara Muharebeleri 25 Nisan 1915 gününde başlamış daha ilk 48 saat içerisinde muharebeler aslında mevzi harbine dönüşmeye başlamıştı. Bir süre sonra taraflar arasında bu mevzi harbi kanlı muharebelerin aslında bize başlangıcını göstermişti. Ancak en kritik anını Çanakkale Muharebeleri’nin 6 Ağustos tarihinde başlayan çıkarmalar teşkil etmektedir. Nitekim 6-10 Ağustos tarihinde yaşanan bu muharebeler esnasında Çanakkale Muharebesi’nde alay komutanlarının şehit olmasının yanı sıra Çanakkale Cephesi’ndeki şehitlerimizin neredeyse yüzde 25’lik kısmının yani en az bölümünü sadece Ağustos’ta bir ay içinde vereceğiz. Aynı zamanda 6 Ağustos tarihinde başlayan bu muharebeler bütünü içerisinde Çanakkale Cephesi’ndeki toplam 15 alay komutanımızın 9’unun şehit olduğunu göreceğiz. Yani neredeyse alay komutanlarının en önemli bölümü aslında 6-10 Ağustos tarihleri içerisinde başlayan savaş dahilinde olacaktır. Hatta şunu söyleyebiliriz, bu 15 alay komutanından 9’u şehit olmuş, bir tanesi de, yani aslında 10’uncu Alay Komutanı’nın da bu süreç esnasında biz, Conkbayırı Muharebesi’nde yaralanmış olduğunu, daha sonra Kafkas Cephesi’nde şehit olduğunu göreceğiz. Bu haliyle Çanakkale Muharebeleri, alay komutanı seviyesinde en fazla şehidini Ağustos ayı içerisinde vermiştir" dedi.


Ağustos’taki muharebe sırasında, askerlerin şehit olma esnasında acı olayların da yaşandığını ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, sözlerine şöyle devam etti:


"Bunlardan bir tanesi de özellikle İbritçe istikametindeki İngiliz bombardımanı sürecinde askerlerimiz yanarak şehit olacaklardır. İşte bu ateş çemberi içerisinde Anafarta Ovası’nda 20’nci ve 21’inci alay komutanları 50 kilometrelik yürüyüş sonrasında muharebe hattına gelmişler ve kendileri aynı gün saat 14.00 ile 16.00 arasında iki Alay Komutanının şehit olduğunu göreceğiz. Benzer şekilde Kanlısırt’a geldiğimizde, Kanlısırt bölgesinde 6 Ağustos tarihinde 15’inci Alay Komutanı İbrahim Şükrü Bey, hemen biraz sonrasında 47’nci Alay Komutanı Ahmet Tevfik Bey’in şehit olduğunu göreceğiz. Conkbayır Hattı’na çıktığımızda 25’inci alay komutanının şehit olduğunu göreceğiz. Arıburnu bölgesi, Anafarta Ovası’nda bu alay komutanları şehit olduğu gibi aynı zamanda Seddülbahir bölgesinde de Ağustos ayında biz alay komutanlarımızın şehit olduğunu göreceğiz. Çünkü aynı zamanda İngilizler Kuzey bölgesindeki muharebeyi saklamak, kuvvet kaydırmasını engellemek amacıyla Güney Grubu’na da bir çıkarma yapmışlar, tespit muharebesi yapmışlar ve saldırılar düzenlemişlerdi. İşte bu taarruzlar esnasında biz Güney Grubu’nda da Fuat Bey’in 41’inci Alay Komutanı’nın, 55’nci Alay Komutanı Hasan Basri Bey’in de şehit olduğunu göreceğiz. Böylece aslında Çanakkale Muharebeleri en sıcak anlarını ve en fazla zayiatlarını, kayıplarını verdiği süreci yaşamış olduğunu söyleyebiliriz."



(ÖZEL) Çanakkale Savaşları’nda alay komutanı seviyesinde en fazla şehit Ağustos’ta verildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş: "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş, "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan mübarek üç ayların başlamasıyla ilgili bir mesaj yayımladı. Arpaguş, üç ayların insanın hayatını yeniden göz geçirmesi, Allah’a yönelerek kulluk konusundaki eksikliklerini gidermesi ve günahlardan af dilemesi için fırsat olduğunu belirtti. "Üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme, günahlarımız için af dileme fırsatıdır" İçerisinde nice feyiz, bereket ve hikmetler barındıran mübarek üç aylara kavuşmanın sevincinin yaşandığını ifade eden Arpaguş, "Bugün itibariyle mübarek ayların ilki olan Recep ayına girmiş bulunuyoruz. Manevi hayatımızda müstesna bir yere sahip olan, zihin ve gönül dünyamızda derin manalar taşıyan bu özel zamanlara bizleri ulaştırdığı için Yüce Rabbimize hamd ediyoruz. Bu kıymetli vakitlerin her anını hakkıyla değerlendirebilmeyi bizlere nasip etmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Yüce Rabbimiz dünya hayatını bizim için bir imtihan sahası kılmış ve bizlere en büyük sermaye olarak ömür nimetini bahşetmiştir. Hiç şüphesiz ömür nimetinin her bir anı paha biçilemez bir hazine değerindedir. Ne var ki insan çoğu kez gaflete düşerek bu nimetin değerini yeterince fark edememektedir. İşte üç aylar ve bu ayların içinde barındırdığı mübarek gün ve geceler, vaktin kadrini bilmemize ve zaman bilincini yeniden kuşanmamıza vesile olan bir maneviyat iklimidir. Hayatın hızlı akışı içinde ruhların dünya meşgalesi ile yorgun düştüğü bir vasatta idrak edilen üç aylar, bizler için durup düşünme, hayatımızı yeniden gözden geçirme ve samimiyetle Rabbimize yönelerek kulluk hususundaki eksikliklerimizi giderip hata ve günahlarımız için af dileme fırsatıdır" dedi. "İbadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız" Aynı zamanda Arpaguş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Peygamber Efendimiz, ‘Allah’ım Recep ve Şaban aylarını bize bereketli kıl ve bizi Ramazana ulaştır’ diye dua ederek bu mübarek zamanların önemine dikkat çekmiş; bu aylarda ibadetini artırmış ve müminleri de buna teşvik etmiştir. Dolayısıyla bu müstesna zamanlar vesilesiyle her birimiz ibadetlerimizi daha düzenli, daha ihlaslı ve bilinçli bir şekilde yerine getirmenin gayreti içinde olmalıyız. Niyetlerimizi, sözlerimizi ve davranışlarımızı gözden geçirerek daha samimi bir Müslüman ve daha iyi bir insan olma azmimizi pekiştirmeliyiz. Geçmişimizin muhasebesini yaparak hayatımıza çeki düzen vermek ve eksiklerimizi gidermek için bu mübarek vakitleri bir fırsat bilmeliyiz. Bu vesileyle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin üç aylarını tebrik ediyorum. İbadet, taat ve dualarımızı kabul buyurmasını, iyiliklerimizi katından bir rahmetle bereketlendirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum."
Adana Kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı Adana’da bir kargocu, müşterisine teslim edeceği kargoyu aracından inmeden bahçeye fırlattı. O anlar güvenlik kamerasınca kaydedildi. Olay, 18 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi. İnternetten bir ürün sipariş eden Sinem Şahin (20), kargosunu teslim alacağı gün evde olmadığı için kargocudan ürününü müstakil evinin giriş kapısına bırakmasını istedi. Eve geldiğinde kargosunun kapı yerine bahçenin ortasında olduğunu fark eden Şahin, durumdan şüphelendi. Güvenlik kamerası kaydetti Evinin güvenlik kamerasını inceleyen Şahin, kargocunun, adrese geldiğinde aracından inmeden kargoyu bahçeye fırlattığını gördü. Görüntüleri sosyal medyada paylaşan Sinem Şahin’in videosu viral oldu. Şahin, "Kargomu getirmek için kargocu beni aradı, evde olmadığımı söyledim ve kapıya bırakmasını rica ettim. Kargomu eve gelince kapı yerine bahçede görünce güvenlik kamerasına baktım ve kargocunun temassız teslimat yaptığını gördüm. Videoyu paylaşınca çok fazla izlendi. Kargocuyla da görüştüm ve videonun tuttuğunu, eğlenceli bir video olduğunu söyledi" ifadelerini kullandı. Ürününün kırılacak bir ürün olmadığını ancak kargocuların dikkatli olması gerektiğini de belirten Şahin, "Kargomda kırılacak bir ürün yoktu ancak kırılacak bir ürün de olabilirdi. Kargocuların daha dikkatli olması gerek" dedi.
Antalya Antalya’dan toplanıp, Avrupa’ya gönderiliyor İlaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektöründe kullanılan defne yaprağı, Antalya’nın Akseki ilçesindeki orman köylüsüne geçim kaynağı oldu. Akseki’nin Sinanhoca Mahallesi’nde her yıl aralık, bazı yıllar ocak-şubat aylarında yaklaşık 4 haftalık dönemde hasadı yapılan defne yaprağı, yaklaşık 100 aileye önemli ölçüde gelir sağlıyor. Meydanda toplanıp tartımı yapılan defne yaprakları kilosunu 25 liradan firmalar tarafından yerinde alınıp işlenmek üzere götürülüyor,işlenmiş ürünler ise Avrupa’ya ihraç ediliyor. "3 bin dönümlük arazi üçe bölünüyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğünden alınan izin ile yaklaşık 3 bin dönümlük arazideki ormanlık alanı 3’e bölüp köy sınırları içerisinde kendiliğinden doğal ortamda yetişen defne ağaçlarının 3 yılda bir hasat yapılıyor. Hasat zamanında çoluk çocuk şafak vakti evlerinden çıkıyor. Dik yamaçlarda, kayalıkların arasındaki ağaçlardan defne yaprağı toplayan köylüler, traktör römorklarına yükledikleri defne çuvallarını, köy meydanında istifliyor. "Antalya’nın defne yaprağı ihracata gidiyor" Köylüler topladıkları defne yapraklarını köy meydanına getiriyor. Meydanında toplanan tartımı yapılan defne yapraklarını kilosunu 25 liradan satın alan çeşitli İzmir firmaları, işlemek üzere İzmir’e götürüyor. Özellikle ilaç, gıda, kimya, boya ve kozmetik sektörlerinde kullanılan defne yaprakları ya da işlenmiş ürünler Amerika ve Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yılın bu döneminde köylülerin büyük çoğunluğu defne kesimiyle uğraşıyor. 5 kişilik bir aile ortalama 60 bin lira gelir elde ediyor "Bu yıl 150 ton defne" Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bu orman arazisinde yetişen defne ağaçlarının kalite oranının yüksek olduğunu söyledi. Sinanhoca bölgesinin defne yaprağının Türkiye’deki en iyi defne yaprakları arasında yer aldığını dikkat çeken Büyükarslan, köylüler için önemli bir gelir kaynağı olan defne yaprağında geçen yıl 350 ton ile rekor kırmıştık. Bu sezon ise 150 ton defne yaprağı toplandı. Bunun nedeni ise bu yıl kesim yapılan bölmede defnenin daha az olmasından kaynaklandığını söyledi. Büyükarslan, "Kilosunu da bu yıl çok iyi fiyata verdik. 25 liradan ihale ederek satışını gerçekleştirdik. Geçen yılda 19 lira 30 kuruştan satmıştık. Köy halkı bu yılda çok iyi bir gelir elde etti. Defne, alıcı firmalar tarafından işlendikten sonra yurt dışına ihraç edilerek ülke ve ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlıyor" dedi. "İşletme müdürlüğü gözetiminde toplanıyor" Akseki Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise belediyeye ait özel ağaçlandırma sahalarının 1987 yılında koruma altına alındığını belirterek, 3 bölgeye ayrılan alanda defne kesimi yapıldığın vurguladı. İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan ürünün yöre sakinleri için de önemli bir gelir kapısı olduğunu ifade eden yetkililer, işletme müdürlükleri gözetiminde defne yaprağı toplandığını belirtti. Defne kesimi yaparak aile bütçesine katkı sağlayan Hasan Hüseyin Arslan, her yıl dönüşümlü olarak defne kesimi yaptıklarını ve köylü olarak kesime hep birlikte girdiklerini, her yıl başka bölgelerde kesim yaptıklarını söyledi. Arslan,"Kesimi de zor. Köyde 70-80 aile çor çocuk defne kesimi yapıyoruz. Bizim için çok önemli bir geçim kaynağı" diye konuştu. "Defne Yaprağının şifaları" Defne yaprağı taze veya kurutulmuş halde kullanılabiliyor, ancak daha güçlü aroması nedeniyle kurutulmuş olarak kullanımı daha yaygın olarak kullanılıyor. Defne yaprakları, tanenler, flavonoidler, alkaloidler, linalol, öjenol, metil kavikol ve antosiyaninler gibi anti-inflamatuar, diüretik, antioksidan, sindirim ve anti-romatizmal özelliklere sahip maddeler içerirken mutfakta kullanımının ötesinde, yüzyıllardır tıbbi özellikleri nedeniyle tercih edildiği biliniyor. Ayrıca çaylarda, yağlarda ve doğal ilaçlarda da kullanılırlar.