KÜLTÜR SANAT - 26 Nisan 2025 Cumartesi 10:03

Çanakkale Savaşları’nda Trablusgarp modeli uygulandı

A
A
A
Çanakkale Savaşları’nda Trablusgarp modeli uygulandı

Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 25 Nisan 1915 günü Çanakkale Kara Savaşlarında Arıburnu bölgesinden çıkarma yapan düşman askerine karşı Çanakkale Kara Muharebelerinin savunma konseptinin ilk defa Trablusgarp harbinde bire bir ölçekli ve neredeyse aynı gerçeklikle hazırlandığını söyledi.


Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı, Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda Kahraman Mehmetçik 110 yıl önce dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermeyerek ’Çanakkale Geçilmez Destanı’ yazdı. 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı’nı donanmanın zorlamasıyla geçemeyen İtilaf güçleri 25 Nisan tarihinde karaya asker çıkararak kara muharebeleri başladı. 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey idaresinde 57’nci Alay karadan çıkarma yapan İtilaf Devletleri’ne geçit vermeyerek, büyük bir destan yazdı.


ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 25 Nisan 1915 günü Çanakkale Kara Savaşlarında Arıburnu bölgesinden çıkarma yapan düşman askerine karşı Çanakkale Kara Muharebelerinin savunma konseptinin ilk defa Trablusgarp harbinde ve birebir ölçekli ve neredeyse aynı gerçeklikle hazırlandığını söyledi.


Çanakkale bölgesinin antik dönemden başlamak üzere birçok savaşa sahne olduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, "Bu sene 110. yılını kutladığımız, hatırladığımız, andığımız Çanakkale Muharebelerinin öncesinde ise en önemli savaşlardan bir tanesi Trablusgarp harbi yani Libya içerisinde gerçekleşen savaş olduğunu söyleyebiliriz. Aslında ilk anda bakıldığında ikisi arasındaki bağlantının kurulması zor olsa bile altında yatan tarihi sürece şu olduğunu eklemekte büyük fayda var. Özellikle Osmanlı topraklarının-Trablusgarp’ın-İtalyanlar tarafından işgali esnasında Osmanlı Devleti’ni barış anlaşması yapmaya zorlamak için İtalya Çanakkale Boğazı‘na kadar gelmiş, donanma unsurlarını buraya getirmiş ve hatta Kilitbahir Kalesi önüne kadar ulaşmak suretiyle Nara Kalesi açığındaki Osmanlı donanması ile ilk temasını sağlamış olduğunu göreceğiz. Bu haliyle İtalyan Donanması’nın Çanakkale Boğazı’na kadar girmesi Osmanlı Harbiye Nezareti’nde şu tehlikenin varlığını ortaya koymuştur. Çanakkale bölgesine düşman asker çıkarabilir, bu nedenle Gelibolu Yarımadası’ndaki çıkarma koyları ile ilgili bir planlama yapılmış, bu planlama dahilinde şu ortaya koyulacaktır. Çanakkale’ye bir kara saldırısı olur ve düşman çıkarması yapılır ise hangi noktalara asker çıkarılabilir. Bu amaçla Osmanlı Genel Kurmayı planlamasındaki ilk hedef noktası Seddülbahir’dir. İkinci hedef noktası Arıburnu bölgesi, üçüncü Kumkale bölgesi dördüncü ve hatta Osmanlı Genel Kurmayının ısrarla vurguladığı şey şudur. Bolayır bölgesine herhangi bir çıkarma olmaz" dedi.


Çanakkale Savaşı’ndan üç yıl önce yazılan raporda Çanakkale bölgesinin çıkarmak koylarının büyük oranda belirlendiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Borlat, sözlerine şöyle devam etti:


"Aynı zamanda olur da düşman eğer bu kıyı hattını aşabilirse, geride hangi noktalara saldırı yapabilir, yani burada belirlenen özellikle geri hattaki noktaların da tespiti yapılmış, buna göre direnek noktaları, projektörlerin kurulacağı yerler, mayınlanması gereken noktalar belirlenmiş aynı zamanda düşmanın Kabatepe açığında bulunması halinde özellikle Nara-Bigalı Kalesi açığından Turgutreis ve Barbaros gemilerinin aşırtma atış yapılması ile ilgili ilk tecrübelerinin de bu esnada hazırlanmış olduğunu göreceğiz. 25 Nisan 1915 günü Çanakkale Boğazı’nda yaşanan muharebenin öncesindeki tüm savunma planlarının ve hatta neredeyse birebir ölçekte aynısını aslında biz savaştan sadece üç sene önce Trablusgarp harbi esnasında Çanakkale Boğazı’nda yaşanmış olduğunu göreceğiz. Çanakkale Kara Muharebelerinin savunma konsepti ilk defa Trablusgarp harbinde birebir ölçekli ve neredeyse aynı gerçeklikle hazırlanmış olduğunu söyleyebiliriz."



Çanakkale Savaşları’nda Trablusgarp modeli uygulandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ASKON Erzurum yönetimini belirledi Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum Şubesi Yavuz Selim Turan Başkanlığı’nda yeni yönetimini belirledi. ASKON Şube Başkanı Yavuz Selim Turan’ın kentin ekonomik anlamda daha da büyüyeceğine inandığını dile getirdi. Başkan Turan, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği Erzurum Şubesi’nin Yönetim Kurulunun hayırlı olmasını diledi. Birbirinden kıymetli iş insanları Erzurum ASKON çatısı altında toplanarak yeni yönetimi belirledi. Yeni dönemin vizyon tazelenmesi olduğunu ifade eden Başkan Turan, Erzurum’un potansiyelini daha görünür kılacak projeler üzerinde çalıştıklarını belirterek, ASKON Erzurum şubesinin yönetiminı tanıttı. Yavuz Selim Turan Başkanlığı’nda Başkan Vekili: Erdem Selçuk, Teşkilatlanma Komisyonu Başkanı: Gürbüz Keleş, İl Sekreteri: Diler Hacıosmanoğlu, Siyasi ve Büokratik İlişkiler Komisyon Başkanı: Ufuk Demir, Yatırım Teşvik ve Destekler Sektörü Başkanı: Yakup Şorakli, Mali ve İdari İşler Komisyonu Başkanı: Yakup Topaloğlu, Gıda Tarım ve Hayvanclık Sektör Başkanı: Seyfullah Gülakar, Hizmet Sektörleri Komisyon Başkanı:Selami Atiş, Stratejik ve Çoklu Ortaklıklar Komisyonu Başkanı: Murat Anatepe, İmalat Sektörleri Komisyon Başkanı: Muhammet Hanifi Ergüney, Hukuk İşleri Komisyon Başkanı: Merdan Kara, Turizm ve Lojistik Sektör Başkanı: Kemal Bayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Sektör Başkanı: Halil Yalçınkaya, Yatırımlar ve İş Geliştme Komisyon Başkanı: Gökhan Yavuz, Üye İlişkileri Komisyon Başkanı: Fatih Güneyin, Tanıtım Medya Başkanı: Emre Yazıcıoğlu, İnşaat ve Mobilya Sektör Başkanı: Abdurrahman Kırkıncıoğlu,Teksitil ve Hazır Giyim Sektör Başkanı: Abdullah Sevinç, Kültür Turizm ve Etik Değerler Komisyon Başkanı: Abdullah Güllüce; Yönetim Kurulu Yedek: Abdullah Kartal, Erkan Daş, Gürkan Turhan, İlhan Fatih Akar, Lokman Kılbaş, Nuri Doğan, Oğuzhan Alioğulları, Zafer Şimşek; Denetim Kurulu Asil Üyeliklerine: Mikal Emeç, Murat Dağ, Rıza Altunayar, Genel Merkez Genel Kurul Delegeliklere: Yavuz Selim Turan, Erdem Selçuk, Gökhan Yavuz, Muhameet Hanifi Ergüner, Ufuk Demir’den oluştu. ’’Pek çok alanda aktif rol oynamaya devam edeceğiz’’ ASKON’un ülke ekonomisine, gelişimine, üretimine ve ihracatına önemli katkı sağladığını kaydeden ASKON Şube Başkanı Yavuz Selim Turan, Yönetim Kurulu Toplantısı’nda birlik, beraberlik mesajı vererek şu ifadeleri yer verdi: ’’Kıymetli üyelerimiz, ASKON, ülkemizin ekonomik gelişimine, üretimine ve ihracatına katkı sağlayan en önemli iş dünyası oluşumlarından biridir. Burada bulunan her bir üyemiz, bu büyük yapının ve bu ailenin çok kıymetli bir temsilcisidir. Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Erzurum Şubesi olarak amacımız önümüzde ki süreçte siz değerli üyelerimizle birlikte, şehrimizin, ülkemiz için ihracatı ve rekabet gücünü arttırmak adına ne kadar büyük bir rol oynadığını hepimiz biliyoruz. ASKON Erzurum olarak ihracatımızı arttırma ve enflasyonla mücadeleye yönelik çalışmalar yapıp, eğitimler vererek ülke ekonomisine destek olacağız. Bünyemizde barındırdığımız firmalarla, şirketlerle kendi içimizde çapraz ticaretler oluşturacağımız gibi diğer illerimizle ve yurt dışı programlarımızla ikili iş birlikleri yaparak üyeler arası diyaloğu ve ticareti geliştireceğiz. Pek çok alanda aktif rol oynamaya devam edeceğiz. Erzurum Türkiye’nin Orta Asya’ya açılan en önemli ticaret kapısıdır. Erzurum’un ekonomik gelişimine paralel olarak hem sanayisine hemde turizmine önemli katkılar sağlanacaktır. ASKON Erzurum Şubesi olarak amacımız; şehrimizin üretim gücünü, ihracat kabiliyetini ve girişimci potansiyelini, uluslararası düzeyde daha görünür ve etkin hale getirmektir. ASKON, Anadolu’nun girişimci ruhunu desteklemeye devam edecektir. ’ASKON bir istişare hareketidir. ’ Yatırım ortamındaki iyileşme, uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme oranlarını da yukarı çekecektir. Neresinden bakarsanız bakın huzur ve güven ortamında kazanan Türkiye olacaktır. Buradaki siyasi başarı iktisadi başarıyı da beraberinde getirecektir. Bölge ülkeleri arasında yatırım ve işbirlikleri daha da çok artacaktır. Özellikle İnşaat, lojistik, enerji, gıda, tekstil, otomotiv, savunma sanayi başta olmak üzere bir çok sektörde işbirlikleri güvenli ortamda daha da artacağına, önümüzdeki fırsatları görmek, yapabileceklerimizi istişare etmek ve yeni dönemi hep birlikte başarılı bir şekilde yürütmektir. ASKON bir istişare hareketidir. Bu dönemi hem dernek içi iletişimi güçlendirdiğimiz hem de Erzurum’a iş dünyasına daha fazla nasıl bir katkı sağlamanın sorumluluğu ve bilincinde olacağız. ASKON Ailesi olarak, üretimden ihracata, girişimcilikten teknolojiye kadar pek çok alanda aktif rol oynamaya devam edeceğiz. ’ASKON, Anadolu’nun girişimci ruhunu desteklemeye devam edecektir.’ Bu anlayışla, çalışmalarımızı daha planlı yürütmek, sorumlulukları paylaşmak ve süreci daha düzenli bir çerçeveye oturtmak adına yönetim kurulumuzu belirledik. Yönetimde görev alan arkadaşlarımız, hepimizin yükünü paylaşmak üzere bu sorumluluğu üstlenmiştir. Bu yapı ’ben’ üzerine değil, ’biz’ üzerine kuruludur. Başarılı olabilmemiz için farklılıklarımız üzerinden değil, ortak değerlerimiz etrafında birleşmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu bir ayrıcalık değil, bir sorumluluktur. Bu sorumluluk yalnızca yönetim kurulu ile değil, kıymetli üyelerimizin sektör kurullarımızda görev alıp, katkı sunarak bu sürecin bir parçası olmasını önemsiyoruz. ASKON olarak bizler de bu bilinçle nitelikli çalışmalarımızla güçlü ve müreffeh yarınların Türkiye’sini inşa etmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Fikirleriniz, eleştirileriniz ve önerileriniz bizim için son derece kıymetlidir. Toplantımızın birlik, bereket ve yeni çalışmalar için hayırlı bir başlangıç olmasını temenni ediyorum. ASKON Erzurum Şubesi, önemli organizasyonlarla iş dünyasını bir araya getirmeye ve Anadolu’nun girişimci ruhunu desteklemeye devam edecektir. Burada olduğunuz, katkı sunduğunuz ve samimiyetiniz için her bir kıymetli üyemize teşekkür ediyorum. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.’’ diye konuştu Başkan Turan, ASKON Yönetim Kurulu, ASKON üyelerine verilen akşam yemeğinin ardından üyelere ’ASKON’ rozeti takarak, hatıra fotoğraf çekimi ile son buldu.
Antalya Balon balığı derisinden yaptığı aksesuarlar mahkemelik oldu Alanya’da bir şirkette müdür olarak görev yapan Mehmet Özata, balon balığına olan ilgisinin ticari bir projeye dönüştürülmesi iddiasıyla yargı yoluna başvurdu. Özata, projesinin izinsiz şekilde ticari faaliyet olarak kullanıldığını öne sürerek yürütmenin durdurulması talebiyle mahkemeye başvurdu.Alanya’da yaşayan Mehmet Özata’nın balon balığına olan ilgisi, 2018 yılında Mersin’in Anamur ilçesinde bir kız çocuğunun balon balığı tarafından ısırılmasıyla yaşanan olay sonrası arttı. Zehirli bir tür olan balon balığının değerlendirilmesi üzerine çalışmalar yapan Özata, balığın derisinden çanta, anahtarlık ve telefon kılıfı gibi çeşitli aksesuarlar üretmeye başladı. İddiaya göre, bir süre sonra kendisini Kanada’da görevli olarak tanıtan bir kadın, Özata ile iletişime geçti. Söz konusu kişinin, projeyi yalnızca akademik amaçlarla incelemek istediğini belirttiği, bu kapsamda Özata’dan çalışmasına ilişkin bilgi ve laboratuvar sonuçlarını talep ettiği iddia edildi. Özata da proje detaylarını paylaştığı öğretim görevlisi kadına verdiğini söyledi.Daha sonra projenin, akademik çalışma sınırlarının dışına çıkılarak ticari bir faaliyet şeklinde yürütüldüğünü öğrendiğini belirten Özata, bunun üzerine hukuki süreç başlattı. Projesinin izinsiz kullanıldığını öne süren Özata, mahkemeden yürütmenin durdurulması kararı alınması için girişimlerde bulundu.Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurdukProjenin akademik olmadığını ticari faaliyetler yürüttüğünü dile getiren Mehmet Özata,"Balon balığına ilgim 2018’de Anamur’da bir kız çocuğunu ısırmasıyla başladı. Sürekli araştırarak balon balığından ne yapılabilir diye. Derisini tabaklanabileceğini, derisinin şişmesinden dolayı kendisinden 7-8 kat büyüklüğünden dolayı sağlam bir derisi olduğunu öğrendim. Bu durumu Enstitü ile görüştüğümüzde beraber Bayoma projesinde bulunduk. Bununla birlikte ürün çalışmalarımız oldu. Hem deriyi tabakladık. Hem ise deriyi ürünlere dönüştürdük. Bunları yaparken farklı deri renkleri ile yaptık. Kanada’da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğu söyleyen ve telefon numaramın ise bakanlıktan alındığını bildiren Aylin isimli bir kadın ulaştı. Aylin Hanım akademik olarak irtibat kurdu bizimle. Daha sonra kendi ticaretini yapmaya başladı. Durdurmaya yönelik mahkemeye başvurduk. Mahkeme sürecimiz hala devam ediyor. 2 dava sürdü. Çalışmalar bir sonraki davaya kaldı. Tamamen bağlantı kurduğunda akademik olarak bağlantı kurdu. Bizden numune istediğinde de akademik çalışmalar için kullanacağını söyledi. Bizde iyi niyetine güvenerekten elimizdeki ürünleri ve laboratuvar sonuçlarını paylaştık. Laboratuvar sonuçlarının iyi olduğunu görünce bunu ticari olarak yapmaya başladı. Bizde bunu mahkeme kararı ile durdurmaya çalıştık. Mahkeme süreci halan devam ediyor’’ dedi.Ayrıca balon balığı derisinin tabaklandıktan sonra çok güzel ürünler ortay çıktığını belirten Özata "Balon balığı Kızıldeniz’den Akdeniz’e gelmiş bir bir balık, zararlı bir tür. Zarardan faydaya dönüştürebilmek adına projemizi yapıyoruz. Bunun içinde birçok çalışmalarımız oldu. Doğal ve özel yöntemlerle tabaklıyoruz. Hem güzel renkler hem ise güzel ürünler ortaya çıkıyor’’ şeklinde konuştu.
Tekirdağ Çarptığı motosiklet devrildi, sonra kaçtı: O anlar araç kamerasında Tekirdağ’da bir otomobilin motosiklete çarpıp kaçtığı anlar araç kamerasına yansıdı. Yaralanan motosikletli hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, kaza anına tanık olan taksi şoförü ise kaçan sürücünün duyarsızlığına tepki gösterdi. Kaza, geçtiğimiz günlerde Çorlu ilçesi Alipaşa Mahallesi İsmetpaşa Bulvarı üzeri Ali Kayan ışıklar mevkiinde meydana geldi. Bülent Ecevit Bulvarı’ndan İsmetpaşa Bulvarı’na geçiş yapan bir otomobil, yokuş yukarı Çetin Emeç yönüne seyreden bir motosikletliye çarpıp devrilmesine neden oldu. Kaza sonrası motosikletin sürücüsü yaralanırken, kazaya karışan otomobilin ise olay yerinden kaçtığı görüldü. Yaralı motosiklet sürücüsü, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Öte yandan kaza anı ise araç kamerasına anbean yansıdı. Kazayla ilgili polis tarafından inceleme başlatıldı. "Durmaya tenezzül bile etmedi" Kaza anına tanık olan taksi şoförü Ferhat Gülmez, "Müşteriyi bırakıp durağa doğru yola çıktığım esnada kazayla karşılaştım. Önümde seyreden ve normal istikametinde giden motorcu arkadaşa, yan yoldan çıkan suv tarzı bir araç çarpıp yere yığdı. Durmaya bile tenezzül etmedi, kaçtı. Yaralı arkadaşımızın da sağ bacağında biraz problem varmış diye duydum. Çok şükür evde ve durumu iyiymiş. Tabi kaza kaçınılmazdır ama keşke bekleseydi. O motorda sonuçta bir can vardı, hayvana da vursan beklersin. Cidden insanlık, merhamet kalmamış" dedi.