GENEL - 18 Mart 2019 Pazartesi 12:40

Erdoğan Çanakkale’den dünyaya seslendi: "Biz bin yıldır buradayız, inşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız"

A
A
A
Erdoğan Çanakkale’den dünyaya seslendi: "Biz bin yıldır buradayız, inşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız"

ÇANAKKALE (İHA) – Çanakkale’den dünyaya seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda’da 50 müslümanın şehit edildiği saldırının arkasındaki mesajı, hisleri ve niyeti anladıklarını belirterek, "Dedeleriniz geldiler burada olduğumuzu gördüler, sonra da kimi ayakları üzerinde kimi tabutla döndüler.

ÇANAKKALE (İHA) – Çanakkale’den dünyaya seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda’da 50 müslümanın şehit edildiği saldırının arkasındaki mesajı, hisleri ve niyeti anladıklarını belirterek, "Dedeleriniz geldiler burada olduğumuzu gördüler, sonra da kimi ayakları üzerinde kimi tabutla döndüler. Şayet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Bu iş öyle masum insanların üzerine haince kurşun sıktığınız silahın kabzasına; boyayla isimler, tarihler yazmakla olmaz. Biz tarihi Çanakkale’de kanımızla yazdık. Biz bin yıldır buradayız, inşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız" dedi.


Erdoğan, Münbiç’te, Fırat’ın Doğusu’nda, Kudüs’ün mahremiyetine yönelik saldırılara karşı tarih yazacaklarını yineleyerek, "İsrail’in başındaki zatın oğlunun ifadeleriyle Yeni Zelanda’daki teröristin ifadeleri aynı. Aynı kaynaktan besleniyorlar. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm mazlumlara, tüm müslümanlara, Türklere karşı kalkacak ellere yazacak tarihimiz var" diye konuştu.


18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. yıl dönümü münasebetiyle Çanakkale’de 18 Mart Stadyumu’nda düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklarda şehitleri olan, bir zamanlar aynı sınırlar içinde yaşadığımız Balkanlar’daki, Kuzey Afrika’daki, Ortadoğu’daki, Kafkaslar’daki bütün kardeşlerimi selâmlıyorum. Emin olsunlar, emanetlerine gözümüz gibi bakıyoruz. 18 Mart Şehitlerini Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 104. yıldönümü vesilesiyle bugün bir kez daha sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti mutluluğu içindeyim. Bin yıldır istiklâlimiz ve istikbâlimiz için bir gül bahçesine düşer gibi toprağa giren bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 18 Mart şehitlerimizi birinci dünya savaşında pek çok cephede verdiğimiz yüz binlerce şehidimizi, katledilen milyonlarca masum kardeşimizi, İstiklal Harbi şehitlerimizi, terörle mücadele şehitlerimizi, 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Çanakkale’de bir asır önce neler yaşandığını bilmeyen, verilen mücadeleyi anlamayan, kavramayan hiç kimseye bu ülkenin havası da suyu da ekmeği de helâl olmaz. Çanakkale Savaşı’nı savaşlardan bir savaş sananın, bu topraklarla da, milletle de, ülkeyle de ilgisi yok demektir. Çanakkale’yi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan kimsenin bu ülkeyle, bu milletle ilgili tek cümle dahi kurmaya hakkı yoktur. Malazgirt’i bilmeyen Süleyman Şâh’ın İznik’te kurduğu Selçuklu devletinin anlamını da bilmez. Selçukluyu bilmeyen, Söğüt’te dikilen fidanın nasıl dünyanın en büyük devleti hâline dönüştüğünü bilmez. Bursa, Edirne’de verilen mücadelenin amacını bilmeyen, İstanbul’un fethini kavrayamaz. Fetih heyecanını duymayan, büyük medeniyetin derinliğini göremez. Bunu göremeyen, Çanakkale’de nasıl olup da yüz binlerce kahramanın gözleri kapalı şahâdete yürüdüğünü anlayamaz” dedi.


“Türkiye’nin sabrını sınamaya hâlâ devam ediyorlar”


“Çanakkale’yi hazmedemeyen, İstiklâl Harbimizin kodlarını da çözemez” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:


“Bu toprakların önemi ancak böyle derin tefekkürle kavranabilir. Ömrünün son döneminde, ‘İstiklal Marşı yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı’ diye soran dostuna Mehmet Akif, ‘Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın’ diyerek cevap vermiştir. Biz de diyoruz ki, Allah bir daha bu milleti Çanakkale’deki gibi bir imtihana tâbi tutmasın. Ancak şâyet böyle bir durum ortaya çıkarsa tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi Çanakkale’nin denizini de, topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten aslâ çekinmeyiz. Türkiye’nin sabrını ve kararlılığını aradan geçen bir asrı aşkın zamana rağmen hala sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı tâciz ederek burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak sınıyorlar. Irak sınırımızın dibinde aynı şekilde bu yollara tevessül ediyorlar. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de haklarımıza tecâvüz etmeye kalkarak bunu sınıyorlar. Ege’de bizi kendi karamıza hapsedip denize ayak basamaz hâle getirerek bizi sınıyorlar. Avrupa’da özellikle Almanya’da, Fransa’da camilerimize, derneklerimize, vatandaşlarımıza her yıl yüzlerce saldırıda bulunarak sınıyorlar. Ülkemizde sokaklarımızı karıştırarak, darbe girişimlerinde bulunarak, karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar. Ekonomimize saldırarak, milletimizin işine, ekmeğine, lokmasına göz dikerek sınıyorlar. Hatta yeri geliyor, ülkemizden 16 bin 500 kilometre uzaklıkta Yeni Zellanda’da, oradaki verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar. Çanakkale’den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki mesajınızı aldık. Hislerinizi de, niyetinizi de anladık. Kinininizin, nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkmak sûretiyle 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da, aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık”.


“İstanbul’u Konstantinopolis yapamayacaksınız”


Türk milletinin kıyamete kadar bu topraklarda olacağını söyleyen Erdoğan, “Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçemeyeceksiniz tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da anladık. Bu bireysel bir olay değildir. Örgütlüdür. Biz buradayız, biz Çanakkale’deyiz. Biz Trakya’sıyla, Anadolu’suyla bu ülkedeyiz. Biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Çerkez’iyle, Boşnak’ıyla, Roman’ıyla buradayız. Çanakkale’deyiz, Türkiye’deyiz. Bin yıldır buradayız. İnşallah kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinopol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler. Sonra da kimi ayakları üzerinde, kimi tabutla döndüler. Şâyet aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeniz gibi uğurlayacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Biz Çanakkale’yi hepimizin hayâli olan barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin sembolü olarak görüyoruz. Şu ânda karşı tarafta, Yeni Zelandalılar, Avustrualyalılar yok mu, onlar bizim şehitlerimizle orada aynı yerlerde yatmıyorlar mı? Bunlara ev sahipliğini yapan biz değil miyiz? Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi, onlar burada göğüs göğse, kardeş kardeşe yatacaklar. Biz bu misafirperverliği yapan değil miyiz? Size ne oluyor? Şunu unutmayın. Çanakkale, bizim için, nâmusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım’ın neslinin sembolüdür. Asım’ın nesli de işte burada. Dostça gelirseniz sizi ağırlayacaklar, düşmanca gelirseniz de ona göre muâmele edecekler. Tıpkı çukur eylemleriyle ülkemize kafa tutan teröristlere, Suriye sınırında musallat olan DEAŞ’lı, PKK, PYD’li katillere yaptığımız gibi hepinizi ayak bastığınız yere gömecekler. Bu iş öyle mâsum insanların üzerine hâince kurşun sıktığınız silahın kabzasına boyayla isimler ve tarihler yazmakla olmaz. Biz tarihi Çanakkale’de kanımızla yazdık. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde yazdık. Bugün yine yazacağız. Yine yazacağız, yine yazacağız. Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Kandil’de yazdık. Burada da yazarız. Biz tarihi sınırda teröristleri yok ederek, 15 Temmuzdaki gibi darbecileri çıplak ellerimizle püskürterek yazdık. Biz tarihi şanla, şerefle, onurla yazdık. Daha yazacak çok tarihimiz var. Münbiç’te, Fırat’ın doğusunda yazacak tarihimiz var. Kudüs’ün mahremiyetine yönelik saldırılara karşı yazacak tarihimiz var. İsrail’in başındaki zatın oğlunun ifadeleriyle, Yeni Zelanda’daki teröristin ifadeleri aynı. Aynı kaynaktan besleniyorlar. Dünyanın neresinde olursa olsun, bütün mazlum Müslümanlara, Türklere karşı kalkacak ellere yazacak tarihimiz var. Ekonomiyle, tehditlerle, sinsi ayak oyunlarıyla ayaklarımıza çelme takmaya çalışanlara karşı yazacak tarihimiz var. Bu millet, hak davası söz konusu olduğunda ölümü öldüren bir millettir. Çanakkale şehitleri için yazılan mısrâlar dalga dalga bu günümüze, geleceğimize ışık tutuyor. Buradan öyle bir ses verin ki, tıpkı bir asır evvel olduğu gibi ta dünyanın öteki ucundan duyulsun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Bizi bölemeyecekler, parçalayamayacaklar, bu vatanımız bu şekilde 780 bin kilometre karesiyle inşallah farklı yarınlara gidecek” diye konuştu.


Kürdistan sözüne tepki


Erdoğan, Kürdistan skandalına da atıfta bulunarak, “Çıkmış bir terörist ne diyor? Kürdistan. Soruyorum: Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye’nin güneydoğusu, doğusu, Karadeniz’i, Akdeniz’i var. Orta Anadolu, Ege, Marmara’sı var. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge yok. Çok seviyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var. Defol git orada yaşa” diyerek sözlerini noktaladı.


18 Mart Stadyumu’ndaki törenlerde kahramanlık marşları çalan Mehter Takımı ellerinde Türk Bayrakları’yla etkinliğe katılan vatandaşları coşturdu. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Halk Oyunları Gösterisi ilgiyle izlendi. Törenlere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan.


Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önce Çanakkale Valisi Orhan Tavlı ile Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamirel Levent Kerim Uça da birer konuşma yaptılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Milli taekwondoculardan 6 madalya daha Avrupa Taekwondo ve Para Taekwondo Şampiyonası’nın ikinci gününde milli sporcular, 1 altın, 4 gümüş ve 1 bronz olmak üzere 6 madalya kazandı. Milli sporcu Enbiya Taha Biçer Avrupa şampiyonu oldu. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen şampiyonanın ikinci gününde Türkiye’yi taekwondo ve para taekwododa 4’er olmak üzere 8 sporcu temsil etti. Taekwondocular, 1 altın, 2 gümüş madalya kazanırken, para taekwondocuları günü 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladı. Erkekler 87 kiloda mücadele eden Enbiya Taha Biçer, rakiplerini geçerek kariyerinin ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandı. 23 yaşındaki sporcu, son Avrupa Şampiyonası’nda da bronz madalya kazanmıştı. Kadınlar 53 kiloda Zeynep Taşkın ve +73 kiloda Nafia Kuş Aydın da Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran isimler oldu. 21 yaşındaki Zeynep Taşkın, ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda madalya sevinci yaşarken, tecrübeli sporcu Nafia Aydın Kuş, 4. kez bir Avrupa Şampiyonası’ndan madalya ile ayrıldı. Para taekwondo müsabakalarında ise erkekler K44 63 kiloda Mahmut Bozteke ile kadınlar K44 52 kiloda Meryem Betül Çavdar gümüş, aynı kiloda Lütfiye Özdağ bronz madalya kazandı. Türkiye, iki gün sonunda toplam madalya sayısını 2 altın, 8 gümüş ve 2 bronz olmak üzere 12’ye yükseltti. Şampiyonanın üçüncü gününde 4 taekwondo ve 6 para taekwondocu madalya mücadelesi yapacak.
Uşak CHP Genel Başkanı Özel, Uşak Belediyesini ziyaret etti CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinde Uşak Belediyesini kazanan Başkan Özkan Yalım’a tebrik ziyareti gerçekleştirdi. CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Uşak Belediye Başkanlığını kazanan Özkan Yalım’ı ziyaret etmek ve partilileri ile bir araya gelmek üzere Uşak’a geldi. İlk olarak partisinin il başkanlığını ziyaret eden Özel ardından Uşak Belediyesi’ne giderek, belediye önünde bekleyen vatandaşlara seslendi. Özel, “Emekliye destek lazım, destek olunacak. Öğrenciye, öğrenciye destek lazım, destek olunacak. Ve Uşak’ta kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi kimsesizlerin kimsesidir. Uşaktaki herkes bizim canımızdır, ciğerimizdir. Bu süreçte birileri 31 Mart’tan sonra bambaşka tartışmalar açıp gündemi bambaşka yerlere sıkıştırmak istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz. Biz seçim öncesinde söyledik. Bu vatandaşın gündeminde ne varsa benim gündemimde o var. Bu vatandaşın gündeminde ne yoksa benim de gündemimde yok" dedi. Özel, "Birileri diyor ki, ’CHP, normalleşme’ diyor. Evet, normalleşme diyoruz. Normali siyasilerin konuşmasıdır. Normali emekli maaşı düşükse gelin arttıralım demek, asgari ücrete zam yapalım demek. Staj mağdurlarının sorununu birlikte çözelim demek. Emekli astsubayın, uzman çavuşun sorununu konuşmak ve müzakere etmek benim görevim. Bunları elbette yapacağım. Ama müzakereyle sonuç alamıyorsak o zaman mücadele edeceğiz. Sokaklar bizimdir, meydanlar bizimdir” dedi. 26 Mayıs Pazar günü tüm emeklileri Ankara Tandoğan Meydanı’na davet eden Özel, "Sizden tek talebim şudur. Seçilen belediye başkanlarına sahip çıkın. Onları zorlamayın. Onların borçları var. Zorlukları var. İmkansızlıklar var. Hizmet bekleyen insanlar var. Biz bu belediyeleri çocuklarımızı işe sokmak için almadık. Elbette onlar da olacak ama kayırmacılıkla değil. Biz bu belediyeleri zenginleşmek için almadık. Biz bu belediyeleri adam kayırmak için almadık. Biz bu belediyeleri iyi hizmet etmek vatandaşın gönlünü fethetmek ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için aldık" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, halka hitabından sonra Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ı makamında ziyaret etti.
Ankara YOİKK toplantısında yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik adımlar atıldı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında gerçekleştirilen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısında, YOİKK Eylem Planı kapsamındaki çalışmalar ve uluslararası katılımla yapılacak Yatırım Danışma Konseyi toplantısının hazırlıkları masaya yatırıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında üçüncüsü yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YÖİKK) toplantısında YOİKK Eylem Planı kapsamında yürütülmekte olan çalışmalar, yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla dünyanın önde gelen çok uluslu şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin, uluslararası kuruluşların ve Türkiye’deki özel sektör çatı kuruluşlarının katılımıyla yapılacak Yatırım Danışma Konseyi toplantısı hazırlıkları eylem planı kapsamında istihdama odaklı olarak ele alınan mesleki eğitim gündemi çerçevesinde gerçekleşti. YOİKK Platformu çerçevesinde Ağustos ayından bu yana yürütülen çalışmalarla, kamu kurumları ve iş dünyasından tüm paydaşlarla birlikte atılması gereken adımlar katılımcı bir şekilde belirlendi. 1 Mart 2024 tarihinde yayımlanan YOİKK Eylem Planı’nda, yatırımcılar açısından olumlu etkisi değerlendirilen, cari açığı azaltıcı ve mal-hizmet ihracatını kolaylaştırıcı hususlar odak noktası oldu. Eylem Planı yayım tarihinden itibaren, Kişisel Verilerin Korunması Kanununa (KVKK) ilişkin değişiklik ihtiyacının TBMM’ye sunulması, itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru sürelerinin yeknesak hale getirilmesi ve bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına ilişkin düzenleme çalışması yapılması, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ek kapasitelerin kurulabilmesine imkan sağlayacak kanuni değişiklik ihtiyacının TBMM’ye sunulması, bireysel emeklilik fonlarının girişim sermayesi fonlarına yönlendirilmesi amacıyla düzenleme yapılması, uzun vadeli yatırım kredileriyle ilgili stratejik önceliklendirme çalışması yapılması, Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme Bölgelerinde uzaktan çalışma uygulamasının devam ettirilmesi olmak üzere 6 eylem tamamlandı. Toplantıda, Orta Vadeli Program’da yer alan öncelikli reform alanlarından mesleki teknik eğitim konusu özel sektör odaklı dönüşüm ekseninde değerlendirilirken ilgili paydaşların bu alandaki önerileri, atılacak adımlar ve işbirliği olanakları görüşüldü. “OSB’ler istihdam odaklı mesleki eğitime katkı sağlayacak” Milli Eğitim Bakanlığının özel sektörle buluşma toplantılarındaki önerilerinin de dikkate alınarak hazırlandığı ve Ekonomi Koordinasyon Kurulunda da görüşülen Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesinin stratejileri üzerinde de değerlendirmelerin yapıldığı toplantıda, organize sanayi bölgelerinin istihdam odaklı olarak mesleki eğitimin gelişimine verebileceği katkılar ele alındı. Toplantıda, mesleki ve teknik ortaöğretim ile yüksekokul mezunlarının kendi alanlarında çalışmasını teşvik edecek resmi ve özel sektör odaklı mekanizmaların oluşturulması üzerinde duruldu. Mesleki ve teknik eğitimin öneminin tüm toplum kesimlerine ve ilkokuldan itibaren öğrencilere aşılanması amacıyla yürütülecek farkındalık faaliyetleri ele alındı. Toplantıda, öğrenciler için ortaokul sonrası eğitim planlamasında mesleki eğitime yönelik tanıtım ve yönlendirme çalışmalarıyla çırak öğrencilerin işyeri eğitimleri hakkında görüşmeler yapıldı. Toplantıda, mesleki eğitim alanında kamu kurumlarının ve özel sektör temsilcilerinin katkıları alınarak 75 maddelik tedbir seti oluşturuldu. Mesleki eğitimin öneminin tüm taraflarca vurgulandığı toplantıda, kamu ve özel sektör kuruluşlarının mesleki eğitim ve istihdam eksenli çözüm önerilerini birlikte ele alacağı bir çalışma grubu tesis edilmesi kararlaştırıldı. "Türkiye Yüzyılı Vizyonu" doğrultusunda, ilerleyen dönemde insan kaynağının kalkınma politikaları ve ikiz dönüşüm hedefleriyle uyumlu şekilde yetiştirilmesi öncelikli hedef olarak belirlenerek sürdürülebilir büyüme ve istihdam artışı sağlanması amaçlandı. Toplantıda, Türkiye’de yatırımcıların öncelik verdiği güven ortamı ve finansal istikrar pekiştirilerek nitelikli ve katma değeri yüksek alanlarda ulusal ve uluslararası yatırımların artırılması hedeflendi. “YOİKK Eylem Planı ile rekabet gücü arttırılacak” Türkiye’nin rekabet gücünü artırmaya yönelik sonuç odaklı yapısal reformları hayata geçirmeyi sağlayacak olan YOİKK Eylem Planı kapsamındaki çalışmalar, belirlenen takvime riayet edilerek devam edecek ve üç aylık periyotlar halinde izlenecek. Toplantıda, yatırım ortamının iyileştirilmesi, bürokratik engellerin kaldırılması, yatırımcı haklarının korunması ve yatırımların teşvik edilmesine yönelik adımlar atılmaya devam edileceği ifade edildi.
Ankara Türkiye sıcak hava balonculuğunda zirvede Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Türkiye’de balon uçuşlarının yoğunlaştığı ve Kapadokya’nın bilinirliğinin arttığı 2011 yılından bu yana 310 bin 301 uçuşla 5 milyon 863 bin 176 yerli-yabancı yolcu balon ile uçtu” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’de faaliyet gösteren sıcak hava balonu işletmeleri, filolarında yer alan hava araçları ve Türkiye’deki sıcak hava balonculuğuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin gerek trafik hacmi gerekse uçulan gün sayısı bakımından dünyanın en büyük ticari sıcak hava balonu operasyonunu yürüten ülkesi olduğunun altını çizerek, Kapadokya’da bir günde yapılan uçuş sayısına dünyanın diğer uçuş yapılabilen bölgelerinde sadece festivallerde ulaşılabildiğini ifade etti. Türkiye’de halihazırda ruhsatlandırılmış 67 sıcak hava balon işletmesi ve buna ilave 6 onaylı eğitim organizasyonu bulunduğunu belirten Uraloğlu, bahse konu olan balon işletmelerinin filolarında 434 balon ve mevcutta 682 balon pilotunun bulunduğunu vurguladı. Bakan Uraloğlu, “Ülkemizde Kapadokya, Pamukkale, Soğanlı, Çat, Ihlara, Afyonkarahisar ve Antalya olmak üzere toplam 7 bölgede balon uçuş faaliyeti yürütülmektedir. Bu uçuşların yüzde 80’den fazlası Kapadokya bölgesinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’de balon uçuşlarının yoğunlaştığı ve Kapadokya’nın bilinirliğinin arttığı 2011 yılından bu yana 310 bin 301 uçuşla 5 milyon 863 bin 176 yerli-yabancı yolcu balon ile uçtu” dedi. Türkiye’de halihazırda ruhsatlandırılmış 67 sıcak hava balon işletmesi ve buna ilave 6 onaylı eğitim organizasyonu bulunduğunu belirten Uraloğlu, bahse konu olan balon işletmelerinin filolarında 434 balon ve mevcutta 682 balon pilotunun bulunduğunu vurguladı. Bakan Uraloğlu, “Ülkemizde Kapadokya, Pamukkale, Soğanlı, Çat, Ihlara, Afyonkarahisar ve Antalya olmak üzere toplam 7 bölgede balon uçuş faaliyeti yürütülmektedir. Bu uçuşların yüzde 80’den fazlası Kapadokya bölgesinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’de balon uçuşlarının yoğunlaştığı ve Kapadokya’nın bilinirliğinin arttığı 2011 yılından bu yana 310 bin 301 uçuşla 5 milyon 863 bin 176 yerli-yabancı yolcu balon ile uçtu” dedi. Ticari olarak taşınan balon yolcu sayısının 2022 yılında rekor düzeye ulaşarak 750 bin seviyelerine ulaştığının bilgisini veren Bakan Uraloğlu, “2023 yılında gerçekleşen 27 bin 318 uçuşta 615 bin 63 kişi balon ile uçuş yapmıştı. 2024 yılına baktığımızda ise 1 Mayıs itibarıyla 183 bin 574 kişinin balon ile uçtuğunu görüyoruz. Bu sayı bize tatil sezonunun başlamamasına rağmen rekor seviyeye ulaşabileceğini gösteriyor” diye konuştu. Türkiye’nin en fazla balon faaliyetinin yürütüldüğü Kapadokya bölgesinde iklim ve rüzgar yapısının yılda ortalama 280 güne kadar uçuş yapılmasına müsaade ettiğini dile getiren Uraloğlu, şöyle devam etti: “2022 yılından bu zamana kadar aylık ortalama 2 bin 500 balon uçuşu yapılan Kapadokya bölgesinde o süreçten bu sürece aylık ortalama 50 bin yolcuya hizmet verildi. Bu da yılda 600 bin kişi demektir. Bu sayı dünyada eşsizdir. Almanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde yılda en fazla 60 gün uçuş yapılabiliyor. Kapadokya bölgesindeki uçuş sayısına en yakın sayılabilecek ticari uçuşlar Kenya’da yapılıyor. Kenya’da günde yaklaşık 40-50 civarında balon uçuyor ancak yılda en fazla 120 gün uçuş gerçekleştirilebiliyor. Ticari balon operasyonlarının yoğun olduğu Avusturalya ve Tanzanya’da uçulabilir gün sayısı da 100 ile 120 gün arasında değişmektedir.” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2011 yılından 1 Mayıs 2024 tarihine kadar 310 bin 301 balon uçuşu ile 5 milyon 863 bin 176 yerli-yabancı yolcunun uçurulduğunu söyledi. Bakan Uraloğlu, Türkiye’de şu anda ruhsatlandırılmış 67 balon işletmesi, 6 onaylı eğitim organizasyonu, 434 balon ve 682 balon pilotu bulunduğunu belirterek, “Ticari olarak uçuş yapan yolcu sayısı 2022 yılında rekor düzeye ulaşarak 750 bin olmuştu. 2023 yılında gerçekleşen 27 bin 318 uçuşla 615 bin 63 kişi balon ile uçmuştu. 2024 yılında ise 1 Mayıs itibarıyla henüz tatil sezonu başlamamasına rağmen yolcu sayısı 183 bin 574’e ulaştı. Bu rakam bu yıl yeni bir rekora imza atılacağının bir göstergesi" dedi.