ÇEVRE - 21 Temmuz 2025 Pazartesi 09:39

Orman yangınından etkilenen hayvanlara ilk müdahale çok önemli

A
A
A
Orman yangınından etkilenen hayvanlara ilk müdahale çok önemli

Çanakkale’de Veteriner Hekim Esra Şanlıtürk, orman yangınlarından etkilenen hayvanlara ilk müdahalenin hayati önem taşıdığını belirterek, yaralı hayvanın üzerine direkt su dökülmemesi ve su içirilirken dikkatli olunması gerektiği konularında uyarılarda bulundu.


Veteriner Hekim Esra Şanlıtürk, yangınlardan sonra hayvanlara yapılan ilk müdahalenin çok önemli olduğunu açıkladı. Veteriner Hekim Şanlıtürk, yangından etkilenen hayvanlarda deri bozulmalarından ziyade dumandan kaynaklı akciğer problemlerine öncelik verilmesi gerekliliğine değinerek hayvanların da dumanlı sahalardan çıkarılırken solunum yollarının bir bez yardımıyla filtrelenmesi gerektiğini aktardı. Yangında doku kaybı yaşayan bir hayvana direkt su veya buz uygulaması yapılmaması gerektiğini vurgulayan Şanlıtürk, bir nemli bez yardımıyla temas edilmesi gerektiğini söyledi. Şanlıtürk, yangından etkilenen bir hayvanın tedavi sürecinin ise 1-2 ay aralığında olduğunu ifade etti.


Orman yangınlarından etkilenen hayvanlarda öncellikle duman kaynaklı akciğer problemlerine dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Veteriner Hekim Esra Şanlıtürk, "Orman yangınlarında deri doku bozulmalarının yanında asıl önceliğimiz aslında dumandan kaynaklı akciğer problemleri. Karbonmonoksit zehirlenmeleri sonucunda aslında birçok hayvan yanmaktan ziyade boğularak ölüyorlar. Orman yangınları dediğimiz olay zaten yaklaşık yarım saat içinde hektarlarca alana ulaşabiliyor. Acil müdahaleyi yapmamız neredeyse imkansız hale geliyor. Yangını söndürdükten sonra hayvanları çıkardığımızda ya hayvanlar tamamen saf oksijene maruz bırakılmalı hayvan eğer bunu yapamıyorsak hala duman içerisindeyse kendi tişörtümüz dahi olabilir hafif üzerine su döküp biz insanlarda da olduğu gibi burunlarını ağızlarını kapatarak o bölgeden çıkartabiliriz" dedi.


Hayvanlarda yangın kaynaklı yaşanan deri bozulmalarında direkt su veya buz uygulamasının tehlikeli olacağını vurgulayan Şanlıtürk, "Hayvanlarda deri bütünlüğünü bozan yanıklarda özellikle suyla müdahale buzla müdahalenin dışında bir tişörtünüz ya da havlu ya da başka bir şey hepimizin aracında ya da etrafında bir bez parçası oluyor bunu biraz suyla ıslatıp o bölgeyi nemlendirseniz çok daha iyi olur. Tüylerin ya da derinin, bu kanatlı da olabilir bir yılan da olabilir. Derinin daha fazla tahribat görmesini engellersiniz. Bunlarla o alanı kapatıp da acil ekiplerine teslim ettiğinizde bizim işimiz de çok daha kolay olacaktır. Şimdi aslında için için yanar kıl yapısı bunun üzerine su bastığımızda kılın altında deriye nüfuz eden kısım daha da şiddetli bir hale dönüşüyor ve enfeksiyon üremeye yatkın bir hale geliyor. Bu aşamada derinin de üstünü nemli bir şeyle kapatıp oradaki acıyı azaltmak çok daha doğrudur. Bilinenin aksine buz uygulamak durumu çok daha şiddetlendirir" ifadelerini kullandı.


Kaplumbağaların diğer hayvanlara nazaran kabuklu bir hayvan oldukları için vücut sıcaklıklarının düşürülmesi ve nemlendirilmesi için ise su uygulamasının iyi geleceğini açıklayan Esra Şanlıtürk, "Kaplumbağalar bir tık daha farklıdır diğerlerine nazaran. Kaplumbağalar kabukları gereği çok kalın bir kabuğun içindeler. Yangına maruz kaldıklarında kabuk evet kabuğu söndürebiliyorsunuz ama o kabuğun içerisindeki ısı miktarı artmaya devam ediyor. Çoğunlukla kaplumbağalar için yapabileceğimiz şeyler çok az oluyor. Ama bir kaplumbağa gördüğünüzde bu sefer uygulamayın dediğim şey su uygulama olayı burada işe yarayacaktır çünkü kabuğun üzerinden su geçemeyeceği için en azından deriden biraz nemlenme sağlanabilir. Onun dışında zaten yangınla birlikte kabukları çatlıyor bu gibi olaylarda kabuğun içine olabildiğince su vermeye çalışabilirler" diye konuştu.


Yangın etkisiyle strese giren hayvanlara su içirilirken daha dikkatli olunması gerektiğini belirten Şanlıtürk, "Mutlakla hayvanlara su içirmeye çalışsınlar ama bunda da dikkatli olsunlar bizim gibi kolay su içebilen varlıklar değiller. Solunum stresiyle birlikte boğazlarında kalma ihtimali, aspire etme ihtimalleri çok fazla. Az az da olsa su içirmeye çalışsınlar" dedi.


Orman yangınlarında karşılaşılan hayvanların vahşi canlılar olduğunun altını çizen Şanlıtürk, "Yaklaşırken biraz daha dikkatli yaklaşmaları gerekiyor çünkü canı acıyan ya da bölgesi tehdit edilen bütün hayvanlar aslında tehlikeyle birlikte daha saldırgan hale geliyorlar. Yardım etmeye çalışırken kendimize de zarar vermememiz gerekiyor. Bir yılanı, oluklu kertenkeleyi bir dal parçasıyla alıp ondan sonra bir şeyin içine alabilirler. Yangın sırasında en fazla karşılaştığınız canlılar ne yazık ki domuzlar ve yaban hayvanları. İşte çakallar, kurtlar, ayılar oluyor. Onlara da bırakın siz değil gerçekten bu işi bilen insanlar yaklaşsın çok çok ciddi sorunlar doğurabiliyor. Olabildiğince yetkililere haber verirseniz sadece bizler değil orman ekipleri de itfaiye ekipleri de zaten yaban hayvanlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğinin eğitimini alan insanlar" şeklinde konuştu.


Orman yangınlarından etkilenen hayvanların yaklaşık 1-2 ay tedavi süreçleri olduğunu aktaran Şanlıtürk, sözlerine şöyle devam etti:


"Sonrasında da asıl önemli kısım geliyor acil müdahaleyi yaptıktan sonra nereye götürmemiz gerekiyor hayvanı çünkü halkın yapabileceği yaklaşık 15 dakikalık kısımdan oluşuyor. Sonrasında bizim tedavi aşamamız yaklaşık 1 ay, 2 ay süren bir tedaviye dönüşüyor. Deri tedavisi bir şekilde toparlanabiliyor. Evet maddi hasarlı yaralara girer yani doku kaybı vardır, iyileşmesi uzun sürer, çoğunlukla deri bütünlüğü bozulduğu için dikiş atılmaya müsait dokular değildir hatta kasın bile çok büyük bir kısmını kaybedebiliyoruz. Bu aşamada ya açık yara tedavisi uyguluyoruz ya da sonrasında pansuman o bölgeyi kapatarak tedaviler yapılıyor. Tamamen aynı şekilde yanmış ya da yarası oluşmuş hayvanda farklı seçenler seçebiliyoruz. Dokunun ne kadar nekroze olduğuna, dokunun hangi organlar yakın olduğuyla ya da en kötü kısmı damar alanlarına ne kadar yakınız bunlarla beraber yapacağımız tedaviler de çok çok değişiyor."



Orman yangınından etkilenen hayvanlara ilk müdahale çok önemli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da ilginç görüntü: Hindiler çarşıda gezdirilerek satılıyor Adana’nın Kozan ilçesinde hindilerin çarşıda gezdirilerek satılması ilginç görüntüler oluşturdu. 35 yıllık hindi üreticisi ve satıcısı Ahmet Bilgili, alışılmışın dışındaki satış yöntemiyle dikkat çekiyor. Bilgili, hindileri ilçe merkezindeki caddelerde gezdirerek görücüye çıkarıyor. Araçların arasından geçen, çarşı merkezinde gezdirilen hindiler, hem ilçe sakinlerinin hem de yoldan geçenlerin ilgisini çekiyor. Trafikte de araçlar hindilere yol veriyor. Çarşı merkezinde uzun yıllardır hindi satışı yapan Ahmet Bilgili, hindileri her gün iş hanının bahçesinden çıkararak cadde cadde gezdirdiğini belirtti. Doğal ortamda yaylada yetiştirdiği hindileri bu şekilde tanıttığını anlatan Bilgili, talebin özellikle tavuk etine alternatif arayanlardan geldiğini ifade etti. "Bunlar çiftlik malı değil, doğal yayladan getiriyorum" diyen Bilgili, "35-40 senedir bu işi yapıyorum. ‘Canavar Ahmet’ lakabıyla tanınırım. Fiyatlar 2 bin 500 liradan başlıyor, 3 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Hindi eti, tavuğa göre daha fazla protein içeriyor ve kolesterolünün düşük olması nedeniyle tercih ediliyor. Satış yaparken yazdığım manileri de okuyorum" diye konuştu. Esnaflardan Harun Akdoğan ise , "Tavuktan daha lezzetli, pilav üstü çok güzel oluyor. Protein oranı da yüksek" derken, berber Nazım Kurt ise, "30 yıldır burada berberim. Her berberin önünden hindi geçmez. Burası Canavar Ahmet’in pazarı, herkes alıştı" ifadelerini kullandı.
Mersin Mersin’de Yılbaşı Pazarı ışıl ışıl coşkuyla kapılarını açtı Mersin Büyükşehir Belediyesinin Özgecan Aslan Barış Meydanına kurduğu Yılbaşı Pazarı, rengarenk stantları, konserleri ve lezzetleriyle 7’den 70’e herkesi yeni yıl coşkusunda buluşturuyor. Büyükşehir Belediyesinin Özgecan Aslan Barış Meydanı’na kurduğu Yılbaşı Pazarı ile yeni yıl ruhu ve neşesi tüm kenti sardı. Rengarenk atmosferi, görenleri büyüleyen ışıkları, yılbaşı süsleri ve dolu dolu stantlarıyla vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Yılbaşı Pazarı, 7’den 70’e herkese 2026 heyecanını yaşatıyor. Pazarda stantları gezen vatandaşlar, bir yandan alışveriş yaparken diğer yandan da onlarca lezzetin ve canlı müziğin tadını çıkarıyor. Mersin’in yeni yıl coşkusunu doruklara ulaştıran pazarda; yeni yıl konulu hediyelik süs eşyalarından takılara, seramik ürünlerden oyuncaklara, en leziz tatlardan çeşitli içeceklere varıncaya kadar el emeği birçok ürün de satışa sunuluyor. Rengarenk atmosfer, yeni yıl heyecanı, Mersin’in lezzetleri Yılbaşı Pazarında Yılbaşına uygun süslemeler ve ışıklarla donatılan pazarda stantları gezen vatandaşlar, zengin yiyecek ve içecek stantlarında birçok lezzeti tadarken, 2026’yı selamlayan yılbaşı ağacının önünde bol bol fotoğraf çektiriyor. Çevre illerden ve Mersin’in her köşesinden vatandaşları ağırlayan pazarda her akşam yerel sanatçılar tarafından verilen konserler de gecenin coşkusuna eşlikçi oluyor. Kurulan sahnede danslar, interaktif oyunlar ve mini konserler verilirken, çocuklar ise çeşitli oyuncaklarla günün tadını çıkarıyor. 4 Ocak tarihine kadar her yaştan vatandaşın uğrak noktası olacak olan pazar; bir yandan yeni yıl heyecanını en estetik haliyle yaşatırken bir yandan ekonomik yönüyle esnafları, rengarenk yapısıyla sosyal medya içerik üreticilerini, konserleriyle ise müzikseverleri memnun bırakıyor. Çeşitli lezzetleri deneyimlemeyi sevenler ise tantuniden dönere, hamburgerden sandviçlere, pastalardan çikolatalara kadar birçok ürünün keyfini çıkarıyor. "Yılbaşı Pazarı tüm ışıltısıyla Mersinlileri ağırlıyor" Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş Genel Müdürü Buğra Yıldız, açıldığı günden beri Mersinlilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Yılbaşı Pazarı hakkında bilgi vererek, "Büyükşehir Belediyemizin düzenlemiş olduğu Yılbaşı Pazarı tüm ışıltısıyla Mersinlileri ağırlıyor. Bu yıl dördüncüsünü düzenlemiş olduğumuz Yılbaşı Pazarımızda 125 stant bulunuyor. 12 Aralık’ta açtığımız Yılbaşı Pazarımız 4 Ocak’a kadar sürecek. Alanımızda hediyelik eşyalar, çiçek, yeme içme stantları, çocuk oyun ve eğlence alanları yer alıyor. Ayrıca alanımızda her gün değişik etkinlikler de planlanıyor. Her gün mutlaka bir konserimiz ve bir DJ etkinliğimiz var. Gün içerisinde bando etkinlikleri oluyor" dedi. Yılbaşı Pazarının tüm Mersinliler tarafından çok beğenildiğini sözlerine ekleyerek, "Alan, yılbaşı ruhunu çok iyi yansıtıyor, her yer ışıl ışıl. Yılbaşı Pazarımıza olan yoğun ilgiden dolayı esnafımız burada çok iyi satışlar yapıyor ve gayet mutlu ayrılıyorlar. Her gün çok yoğun bir kalabalık ağırlıyoruz. 7’den 70’e tüm Mersinliler Yılbaşı Pazarının tadını çıkarıyor" dedi ve yeni yıl ruhunu yaşamak isteyen bütün Mersinlileri Yılbaşı Pazarına davet etti.