GENEL - 13 Ekim 2022 Perşembe 11:25

Tarihi camideki plastik pencereler, İHA’nın haberinden sonra söküldü

A
A
A
Tarihi camideki plastik pencereler, İHA’nın haberinden sonra söküldü

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ilk defa kamuoyuna duyurduğu haftalık, yalan haber raporu bir fiyasko ile başladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ilk defa kamuoyuna duyurduğu haftalık, yalan haber raporu bir fiyasko ile başladı. Raporda, İhlas Haber Ajansı tarafından 1 Ekim’ Cumartesi günü saat 10.14’te abonelerine servis edilen ’Çanakkale’de 657 yıllık tarihi camiye PVC pencere taktılar haberinin yalan olduğu açıklandı. Ancak İHA, haberinin doğru olduğunu, o camide 24 Eylül 2022’de fotoğraflanıp görüntülendiği, kamera data kayıtlarını kamuoyuna paylaşarak duyurdu.


İHA’nın 1 Ekim’de servis ettiği haberin ardından 656 yıllık tarihi camideki PVC pencerelerin de haberden birkaç gün sonra söküldüğü ortaya çıktı. 12 gün önceki haberin fotoğraf ve görüntülerinde yer alan İHA muhabiri Ahmet Berke Erdal, dün tekrar camiye gitti, plastik pencerelerin 1 hafta önce söküldüğünü köylüler ile röportaj yaparak tespit etti. Ayrıca inceleme için camiye girdiğinde, müteahhit firmanın işçilerinin engellemesiyle karşılaştı.


İletişim Başkanlığı 1-8 Ekim tarihlerine yönelik dezenformasyon bülteninde, “Çanakkale’de 656 yıllık camiye PVC pencere taktılar” başlıklı habere ilişkin şu görüşlere yer verildi. “Bahsi geçen camiye daha önce cemaatin izinsiz taktırdığı PVC pencereler, 6 yıl önce restorasyon çalışmalarının başlaması ile sökülmüştür. Halen restorasyon çalışması süren camide PVC pencere yoktur” İletişim Başkanlığı’nın dediği gibi evet 13 Ekim günü camide PVC pencereler yoktu. Ancak bu İHA’nın haberinin bütün abonelerin haber bültenlerinde yer almasının ardından sökülmüştü. Vakıflar Balıkesir Bölge Müdürlüğü yetkililerinin Cumhurbaşkanlığı’nı yanıltan bilgiler verdiği anlaşıldı.


Haberin servis edildiği 12 gün önce fotoğraf karesindeki muhabir plastik pencere doğramalarının, 6 yıl önce takılıp söküldüğü beyanını teyit etmeyerek, 24 Eylül 2022 tarihinde takılı olduğunu dijital fotoğraf makinasının data kayıtlarındaki kimlik bilgilerini kamuoyuna açıklayarak, ispatladı.


Vakıflar Balıkesir Bölge Müdürlüğü’nün Cumhurbaşkanlığı’nı yanlış bilgilendirip, o pencereler cemaat tarafından takıldı ve 6 yıl önce söküldü raporu yalan çıktı. Ancak devlet biriminin bu yanlış raporunu Ankara’da İletişim Başkanlığı da sahadan kontrol edip ve kaynağından sormadan, yalan haber raporuna alınca, ilk yayında bir fiyasko oluştu. Mecliste sosyal medya dezenformasyonunun tartışıldığı bir haftada, devletin birimlerinin Cumhurbaşkanlığını yanlış bilgilendirmesi, nasıl çözülecek sorusu akıllara geldi.


Haberi yapmak için camiye gittiğinde tarihi camideki PVC pencerelerin önünde fotoğraf çektiren İHA muhabiri Ahmet Berke Erdal haberinin İletişim Başkanlığı tarafından yalanlanmasının ardından, yeniden aynı camiye gittiğinde, müteahhit firma yetkililerinin engellemesiyle karşılaştı. Ancak çektiği görüntülerde caminin sağ ve sol girişinde takılı olan plastik doğramaların, haberin medyada yer alması sonrası söküldüğünü gördü.


İHA’nın kaydettiği fotoğraf ve görüntüler, haberin gerçek dışı olmadığını, 29 yıllık yüzlerce abonesi olan İhlas Haber Ajansı’nın dezenformasyon yapmadığını da ortaya çıkarmış oldu.


İHA’nın 1 Ekim’de abonelerine servis ettiği haber şöyleydi:


"656 yıllık tarihi camiye aslına uygun cam yerine PVC pencere takılması görenleri hayrete düşürdü. Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla köyünde bulunan 656 yıllık Murad Hüdavendigar Camisi ve külliyesinin restorasyonu 2 yıl önce başladı. 1366’da Osmanlı padişahlarından Murad Hüdavendigar tarafından inşa ettirilen cami, medrese ve hamamlardan oluşan Hüdavendigar Külliyesi’nden geriye cami ve külliyesi kaldı. Medrese ve hamamlar ise zaman içerisinde yok oldu. Balıkesir Vakıflar Bölge Müdürlüğü ise başlatılan restorasyon çalışmalarında caminin pencerelerine aslına uygun ahşap doğrama yerine PVC pencere taktırdı. Tarihi caminin pencerelerine PVC takıldığını gören vatandaşlar ise bu duruma tepki gösterip yapılan yanlıştan dönülmesi çağrısı yaptı.


Camideki PVC pencerelerin hiç yakışmadığını ifade eden vatandaşlar, "Camiyi ziyarete geldik. Restorasyonda olan caminin pencerelerine PVC doğrama takıldığını gördük. Bu durum tarihe hiç yakışmamış, bu yanlıştan bir an önce dönülmeli" dedi".


Bugün cami önünde İHA mikrofonuna konuşan muhabir Berke Erdal, “1 Ekim’de servis ettiğimiz haberdeki PVC pencerelerin önünde görüntüm ve fotoğrafım yer alıyordu. Haberi servis edince buradaki yanlışı düzeltmişler. Ancak bizim yaptığımız haberi yanlış bilgilendirmeler sebebiyle yalan haber raporunda ilk sıraya aldılar. Bugün geldik. Çekim yaptırmadılar. Pencereler haberin ardından sökülmüş. Restorasyon çalışması da haberden sonra hızlandı. İsteyen Ayvacık’taki Tuzla köyüne gelip vatandaşlarla konuşabilirler” dedi. Bu arada Vakıflar’dan eski eser restorasyonu alan müteahhitlerin, işi teslim süresinin çok üzerinde bir zamana uzatarak, restorasyon fiyatının kat kat fazlası ödemeler almasının günde getirilmesine sebep oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.
Batman Yüksek dağlardan toplanan ışkın bitkisi hastalıklara iyi geldiği gerekçesiyle adeta kapışılıyor Batman’ın Sason ilçesinde yüksek rakımlı dağlarda karların erimesiyle ortaya çıkan ve bölgede yayla muzu olarak adlandırılan ışkın bitkisi, bir çok hastalığın şifa kaynağı olduğu gerekçesiyle kilogramı 150 lira olmasına rağmen yoğun rağbet görüyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki yüksek kesimlerde yetişen, kuzu kulağıgiller familyasının ekşimsi tadıyla kiviyi andıran ve muz gibi soyularak yenildiği için ’yayla muzu’ da denilen ışkın bitkisinin olgunlaşmasıyla bölgede yaşayan bir çok vatandaşa gelir kaynağı oldu. Sason ilçesine bağlı köylerde yaşayan vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağlardan kopardığı Işkın bitkisini ilçe merkezine getirerek kilosunu 150 liradan satarak aile geçimini sağlıyor. Işkın bitkisinin başta kalp rahatsızlığı olmak üzere bir çok hastalığa iyi geldiği için yoğun talep gördüğünü belirten vatandaşlardan Zülküf Ebinç, yüksek dağlardan kopardığı ışkın bitkisini ilçede satarak ailesini geçindirdiğini söyledi. Ebinç, “Bu bitkinin adı ışkındır. Yayla muzu olarak da biliniyor. Işkın Sason ilçesinde yüksek kesimlerde yetişiyor. Bir çok hastalığa ilaç olduğunu biliyoruz. Başta kalp rahatsızlığı olmak üzere tansiyon rahatsızlığı ve şeker hastalığına ilaçtır. Biz bunu aile geçimimizi sağlamak için sabah erken saatlerde grup olarak çıkıp yüksek dağlardan kopararak getirip kilosunu 150 liradan satıyoruz” dedi. “Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor” Işkın bitkisini koparmak için gece saatlerinde yola koyulduklarını belirten vatandaşlardan Hasan Yıldırım, “Bu bitki yüksek kesimlerde yetişiyor. Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor. Şu anda kilosunu 150 ile 200 lira arasında satıyoruz. Herkes çok tercih ediyor. Günlük 150 kilo toplayarak satıyoruz. Bu bitkiyi koparabilmek için gece saat 03.00 gibi yola çıkıyoruz. Yaklaşık 5 saat yol yürüyoruz. Çok yüksek yerde yetiştiği için dönüşümüz akşamı buluyor” diye konuştu.
Denizli Başkan Çavuşoğlu, CHP İlçe Örgütünü ağırladı CHP Merkezefendi İlçe Örgütü, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek görevlerinde başarı ve kolaylıklar diledi. Başkan Çavuşoğlu ziyarette, “Denizli’nin geleceği için hep beraber güzel işlere imza atacağız” dedi. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Yerel Seçimlerinin ardından görevine başlayan Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Müjdat İlhan ve yönetim kurulu üyelerini makamında ağırladı. CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Müjdat İlhan misafirperverliği için Başkan Çavuşoğlu’na teşekkür ederek, görevinde başarılar diledi. CHP Merkezefendi İlçe Başkanı İlhan, “Sokaktaki yurttaşımız gibi biz de size teşekkür ediyoruz. Çünkü uzun zamandır hepimiz için Cumhuriyet Halk Partili kadroların hizmet üreteceği bir alanı sizinle kazanmış olduk. Değerli yönetim kurulu üyelerim, kadın kollarım, gençlik kollarım bu çabanın içinde emek harcadılar, çok güzel sonuçlar aldık. Kimsenin inanmadığı noktalarda sizdeki inançla, biz de ona inanmıştık ve ilçe belediyelerimizle beraber Denizli’ye damga vurdunuz. Uzun yıllardır sizi tanımış olmak sebebiyle gayet rahat söylüyorum, eminim bu görevi layıkıyla yapacaksınız, başarınızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Zor bir süreç, çabalarınızı ilk günden beri takip ediyorum. Hiçbir bahaneye sığınmayacağınızdan da adım gibi eminim. Başarılarınız daim olsun” dedi. “Denizli’nin geleceği için hep beraber güzel işlere imza atacağız” Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Çavuşoğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti belirterek, “Bu yolculuğumuzda hepinizle birlikte yoğun bir sürecin içinden geçtik. Denizli’nin geleceği için hep beraber güzel işlere imza atacağız. Güzel şeyleri yaşama geçirmek için bir mücadele içerisinde olacağız. Bu güzel ziyaretiniz için teşekkür ediyorum. Dayanışma ile her zaman Denizli halkının menfaatine istekleriniz olacağına şüphemiz olmadığı için isteklerinizi yerine getirmek için de bizler elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.