EKONOMİ - 18 Ekim 2024 Cuma 17:58

TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Devletimiz bu yaraları saracaktır"

A
A
A
TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Devletimiz bu yaraları saracaktır"

Çanakkale’nin Biga ilçesinde dolu ve fırtınadan zarar gören çeltik tarlasında incelemelerde bulunan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Çok geniş bir alanda 45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor. Çok fazla üreticimiz buradan zarar görmüş durumda. Yine üreticilerimize devletimizin yardım yapması gerekiyor. Yani burada bu çiftçilerimizin nakli desteğe de ihtiyacı var diye düşünüyorum. İnşallah ben temenni ediyorum devletimiz bu yaraları saracaktır. Bizde buradaki gözlemlerimizi, kanaatlerimizi Ankara’ya gittiğimizde yetkililerle paylaşacağız" dedi.


Çanakkale’nin Biga ilçesinde 12 ekim cumartesi günü meydana gelen dolu ve fırtına sebebiyle Sinekçi, Güvemalan, Gerlengeç, Kanibey, Bozlar, Çınarköprü, Çeşmealtı, Eğridere köyleri ile Gümüşçay beldesindeki tarım arazileri olumsuz yönde etkilendi. Yaşanan dolu ve fırtınanın ardından bölgede zarar gören tarım arazilerinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hasar tespit çalışması yapıldı. Biga’ya gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çınarlı köyündezarar gören çeltik tarlasında incelemelerde bulundu. Bayraktar ayrıca üreticilerden de bilgi aldı.



"2024 yılında da 8 ayda 900 tane doğal afet yaşadık"


Doğal afetler son zamanda ülkeyi olumsuz etkilediğini belirten TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Doğal afetlerin sayısı da hızla artıyor. 2011 yılında yaklaşık olarak 300 civarında olan doğal afet sayısı, yıllar itibariyle artarak 2023 yılında bin 500’e ulaştı. 2024 yılında da 8 ayda 900 tane doğal afet yaşadık. Bunların da yaklaşık yüzde 22’si dolu afeti. Bu çok önemli bir rakam. Bugün Biga’dayız. Yine Biga ilçemizde çeltik üretimi fevkalade önemli. Aslında Çanakkale gerçekten bir tarım merkezi. 28 tane ürünümüz Çanakkale’de üretiliyor ve bu ürünlerimiz Türkiye’de üretim sıralamasında ilk 5’in içerisinde. Yani bu kadar tarım potansiyeli yüksek olan bir ilimizde doğal afetin verdiği zararın boyutunu anlamamıza vesile oluyor. Telefonla da daha önce bilgileri aldım. Geldiğimizde burada görüyoruz. Gerçekten de çok ciddi bir afetle karşı karşıyayız. Bu bölgenin çeltik üretiminin yüzde 68’ini de burası Biga yapıyor. Sadece çeltik üretimimiz zarar görmüş değil. Yani aldığımız bilgilere göre yaklaşık olarak 45 bin dekar arazide çeltik var, meyve var, sebze var, çok değişik ürünler var. Bunlar zarar görmüş durumda. Ama çeltik ürünümüzün yüzde 100’ü zarar görmüş durumda” dedi.



45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor


Bu afetlerin başka bir açıdan değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Afetler artıyor, bu ürün arzını yavaşlatıyor Türkiye’de. Yani düşünebiliyor musunuz? Senede bin 500 civarında biz afet görüyoruz. Zaman zaman sıcaklık vuruyor, zaman zaman arkasından gelen yağışlar vuruyor. Yine zaman zaman dolu, don, hortum gibi birçok afete tarım sektörü maruz kalıyor. Bu arzı yavaşlatıyor. Ama buna karşılık nüfus artıyor ve talep de artıyor. Arz yavaşlıyor, talep artıyor. Gıda güvencesinin sağlanması noktasında da bu afetler çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bunun tedbirlerini almak lazım. Çiftçi açısından baktığımızda muhakkak üreticilerimizin TARSİM kapsamında Ürün sigortasına geçişi fevkalade önemli. Bununla ilgili üreticilerimize gerekli kolaylıklar, prim ödeme kolaylıkları sağlanmalı ve daha fazla üreticimizi TARSİM kapsamına da almak zorundayız. Bu afetle alakalı bir değerlendirme yapmak gerekirse üreticilerimiz takdir ederseniz ki bankalardan borç olarak, ayni ve nakdi kredi kullanarak üretimini yapıyor. Özel bankalardan, devlet bankalarından, kooperatiflerden kredi kullanıyor. Bir de üreticilerimiz çok yüksek maliyetle üretimi yapıyor. Yani girdi maliyetlerimiz fevkalade yüksektir. Böyle bir doğal afetle karşı karşıya kaldığımızda o seneyi çiftçi kaybediyor. Yani buradaki üreticilerimiz bu seneyi kaybetti. Şimdi bu üreticilerimizi önümüzdeki yıl tarımda tutmamız lazım. Tekrar üretmelerini sağlamamız lazım. İşte bu manada özellikle bankalara, kooperatiflere olan borçlarını uzun vadede faizsiz olarak ertelenmesi fevkalade önem kazanıyor. Bunu sağlamamız lazım. Ayrıca çok geniş bir alanda 45 bin dekar alanda bir zarar görünüyor. Çok fazla üreticimiz buradan zarar görmüş durumda. Yine üreticilerimize devletimizin yardım yapması gerekiyor. Yani burada bu çiftçilerimizin nakli desteğe de ihtiyacı var diye düşünüyorum. İnşallah ben temenni ediyorum devletimiz bu yaraları saracaktır. Bizde buradaki gözlemlerimizi, kanaatlerimizi Ankara’ya gittiğimizde yetkililerle paylaşacağız. Bu yardımların çiftçimize ulaşması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Hatta gerekiyorsa başkanlarımızın bir talebi var. Bu bölge afet bölgesi ilan edilsin diye. Afet bölgesi ilan edilmesi de bu bölgede çiftçilerimize yardımları yeterli miktarda ve hızlı bir şekilde ulaştıracaktır. Bu açıdan da afet bölgesi ilan edilmesi önemlidir. Allah böyle bir afeti bir daha göstermesin. Tüm çiftçilerimize geçmiş olsun” şeklinde konuştu.



TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Devletimiz bu yaraları saracaktır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.