POLİTİKA - 03 Ağustos 2021 Salı 15:54

Esnaftan Akşener’e tepki: "Siz HDP ile bir oldunuz"

A
A
A
Esnaftan Akşener’e tepki: "Siz HDP ile bir oldunuz"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Çankırı’da ziyareti esnasında bir esnaf, "Siz HDP ile bir oldunuz.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Çankırı’da ziyareti esnasında bir esnaf, "Siz HDP ile bir oldunuz. Siz HDP ile bir olmasaydınız daha daha iyi bir parti olacaktınız" diye tepki gösterdi. Meral Akşener de yanıt olarak "PKK ile iş tutanın Allah belasını versin. Ben tutmuşsam benim belamı versin. Başkası tuttuysa onun belasını versin" dedi.


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir dizi ziyarette bulunak üzere Çankırı’nın Şabanözü ve Eldivan ilçelerini gezdi. Burada esnaflarla bir araya gelen Akşener, bir süre sohbet etti. Meral Akşener’in konuştuğu esnada bir esnaf da kendisine tepki gösterdi. Tepki üzerine Akşener bir süre o esnaf ile konuştu.



"Kapıdan girdiğimizde sadece esnafı konuşuyoruz"


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaptığı açıklamada, "Ben bugün gelirken il başkanımız dedi ki ’Şabanözü iyi bir ilçemiz, işsizlik sorunu yok. Dolayısıyla yapıda hareketli güzel şeyler duyacaksınız’ dedi. Ben 20 Ocak 2020’den beri ilçe ilçe esnaf esnaf geziyorum. O zaman için pandemi yoktu. Kapıdan içeri girdiğim zaman iktidarı yermiyorum, kendi partimi övmüyorum propaganda yapmıyorum sadece esnafı konuşuyorum. Milletvekili arkadaşlar soru önergesi olarak mecliste bazen de ben ilgili bakanla görüşüyorum. Genellikle bu pandemiden sonrada dert dinlemeye başladık. Çünkü pandemi insanları eve çekti. Para harcamaktan çekildiler bir sürü şey oldu. Dolayısıyla esnaf orada biraz zora girdi. Ben arabaya bindiğim zaman il başkanına gittiğim ilçenin durumunu sorarım burası ile ilgili aynı şeyleri söyledi il başkanı bana" dedi.


Esnaflardan İsa Soydaş ise Şabanözü’nün çok farklı bir ilçe olduğunu söyleyerek, "Bizim istediğimiz şu. Bu memlekette birlik olunsun, HDP olmasın. Siz HDP ile bir oldunuz. Siz HDP ile bir olmasaydınız daha daha iyi bir parti olacaktınız" ifadelerini kullandı.



"Ben kimim bir karar verin artık"


Esnafa da yanıt veren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Şimdi bu ülkede çok enterasan işler oldu. Öyle enteresan işler oldu ki bilmiyorum 28 Şubat dönemini hatırlar mısın? O dönemi net hatırlamazsın rahmetli Başbuğ vefat ettiği için o daha farklı bir odaklaşma vardı. 28 Şubat dönemini bugün AK Parti çok iyi hatırlar. O günün Meral Akşaner’ine bugünün ülkesinde kafir denildi. O günün Meral Akşener’ine 2015 seçimlerinde kocasını aldattı denildi. O kadar çok şey denildi ki bunlar seninle ilgi değil Türkiye’de olanları anlatıyorum. O günün Meral Akşener’ine FETÖcü denildi en son PKK’lı denildi. Bırak HDP’liyi PKK’lı denildi. PKK’lılar da bana diyor ki ’eski İçişleri Bakanı bu da faili meçhulcu’ deniliyor. Ulan ben kimim bir karar verin artık. Benim kim olduğuma bir karar verin. Seçim zamanı gelecek arkadaşlar bütün siyasi partilerle birlikte oylarınızı isteyecekler ve ikna edebilirlerse oyunuzu alacak edemezse almayacak. Benim inancım şudur. Oculuk buculuk üzerinde yapılan politik tanımlamalar genel olarak iftiraya dayanır. Ondan sonraki fasılda da kazığı vatandaş yer. Şimdi siyasi olarak demiyorum. Namaz mı kılıyor onu mu yapıyor bunu mu yapmıyor şöyle mi böylemi bir insanın çeşitli vasıfları var. O vasıflar üzerinden biz bölündük. Parça parça olduk. Peki bu parça parça oluştan sen ne kazandın sıfır. Şabanözü’ndeki ekonomik durumdan bahsetmiyorum. Buradan içeri girerken de il başkanı da yalan atmadı çok iyi dedi. Muhalefet nedir? Muhalefete siz dersiniz ki benim inancım bu iktidara dönersiniz dersiniz seni iktidar yaptım beni yöneteceksin muhalefettekilere de dersiniz ki muhterem, muhtereme senide muhalefet yaptım. Senin de görevin de iktidar çok iş yapmak zorunda olduğu için vakti yok senin görevinde benim avukatlığımı yapmak. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.



"PKK ile iş tutanın Allah belasını versin"


Akşener konuşmasına şu şekilde devam etti:


"HDP dersen olmaz. FETÖ’cülüğü bile izah etmeye çalışıyorum. Bu ülkede kimin ne olduğunu bilen bir vatandaş olarak ama bunu bile izah etmeye çalışıyorum PKK’lı diyor ki bu faili meçhulcü. Hayatında PKK’ya taş atmamış adamlar bana HDP ile iş tuttun diyor. Ben bu ülkenin İçişleri Bakanıydım. Ben buradan çok sevdiğiniz ağabeyiniz hakkında konuşmaya başlarsam olmaz. Şunu söyleyeyim, PKK ile iş tutanın Allah belasını versin. Ben tutmuşsam benim belamı versin. Başkası tuttuysa onun belasını versin."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.