EĞİTİM - 19 Nisan 2022 Salı 19:51

ÇAKÜ ceza infaz kurumlarında tutuklu hükümlü ve personele eğitim verecek

A
A
A
ÇAKÜ ceza infaz kurumlarında tutuklu hükümlü ve personele eğitim verecek

Çankırı Karatekin Üniversitesi, imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde, Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde tutuklu bulunan hükümlüler ile personele eğitim verecek.

Çankırı Karatekin Üniversitesi, imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde, Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde tutuklu bulunan hükümlüler ile personele eğitim verecek.


Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ve Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektörlüğü arasında “Cezaevinde Bulunan Tutuklu, Hükümlü ve Okul Öncesi Çocuklar ile Cezaevi Personelinin Eğitimle Desteklenmesine Yönelik İş Birliği Protokolü” imzalandı. Çankırı Karatekin Üniversitesinde gerçekleşen imza töreninde protokole, Çankırı Karatekin Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi, Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü adına Başsavcı Oğuz Şükrü Ener imza attı.


Protokol ile Adalet Bakanlığı Çankırı Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde annesinin yanında kalan altı yaş öncesi çocukların duygusal, bilişsel, fiziksel ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla eğitim faaliyetleri gerçekleştirilecek. Bu amaca ek olarak, imzalanan protokol ile cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler ile cezaevi personelinin de sosyal ve psikolojik olarak güçlendirilmesi ve aynı zamanda toplumda kendilerine yönelik olumlu algının ve imajın oluşturulması ve güçlendirilmesi hedefleniyor.


İmza töreninde konuşan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, insan odaklı yönetim anlayışıyla insanın olduğu her yerde var olmayı misyon edinmiş Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin bu protokol ile Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde bulunan kadın hükümlü ve tutukluların 6 yaş ve altında olan çocuklarına karşı da kayıtsız kalmayarak onların eğitim hakkını şartlar gereği ayaklarına götüreceğini ve eğitimlerini üstleneceğini, Cezaevinde verilecek olan bu eğitim için Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nün alan uygulama dersine kayıtlı 3. ya da 4. sınıf öğrencilerinin görev yapacağını söyledi. Rektör Çiftçi, ÇAKÜ bünyesinde dezavantajlı gruplara yönelik yürütülen programların, program içeriğinin uygun olması halinde Ceza İnfaz Kurumu’nda da uygulanabileceğinin altını çizdi.


Ceza infaz kurumundaki hükümlü çocuklarının topluma yararlı bireyler olarak yetiştirmenin yanında psikolojik gelişim ve moral açısından da desteklenmesi gerektiğine belirten Rektör Çiftçi, “Ayrıca bu çocukların yanı sıra bu çocuklarla ilgilenen cezaevi personellerine de çocuk psikolojisi ve davranış eğitimi vereceğiz. Yani toplu bir eğitim faaliyeti içerisine gireceğiz Bu anlamda Sayın Cumhuriyet Başsavcımız nezdinde bu iş birliğine emek veren Cezaevi yetkililerimize ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.


Başsavcı Oğuz Şükrü Ener Adalet Bakanlığı tarafından da onaylanan protokol ile insan onuruna, insan haklarına saygı, dürüstlük ve kararlılık çerçevesinde hareket ederek kendilerine emanet olarak gördükleri Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde annesinin yanında kalan altı yaş öncesi çocukların duygusal, bilişsel, fiziksel ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesini ve personelin eğitimini amaçladıklarını ve bu amaç doğrultusunda Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi başta olmak üzere Çankırı Karatekin Üniversitesi’ne teşekkür ettiklerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Siirt’te yapılıyor, İstanbul, İzmir, Mersin’de yoğun talep görüyor Siirt’te peynir sezonunun başlamasıyla birlikte yayla peynirine talep arttı. Vatandaşlar kilolarca koyun peynirini alarak kış hazırlığı yapmaya başladı. Siirt’te yapılan yayla peynirinin İstanbul, İzmir ve Mersin’de yoğun talep gördüğü belirtildi. Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından yaylalarda üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Peynir sezonunun başlamasıyla birlikte satışların arttığını belirten peynirci Ahmet Toprakçı, "Peynir göçer peyniridir. Kışlık peyniri burada satıyoruz ve herkes kış için peynir alıyor. Kimi 50, 100, 150, 200 kilogram peynir alıyor. Bizim Siirt peyniri meşhurdur. Hepsi koyun peyniridir, göçerlerindir. Çemikari Pervari tarafından geliyor. Tabi şimdi havalar daha sıcak olmamış ama 20 gün 1 aya kadar bütün peynir satılıp biter" dedi. "İl dışından çok yoğun talep var" İl dışından da peynire yoğun talep olduğunu söyleyen Toprakçı, "İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Mersin’e her yere gidiyor bu peynir. Bizim peynir bir numara çok kalitelidir. Kışlık herkes alıyor bunu. Biz de burada satıyoruz. Yayladan gelen peyniri biz buradan satıyoruz. Kışlık peyniri bazıları yer altına koyuyorlar, bazıları ise soğuk hava deposuna koyuyorlar. Şu anda kilosu 130 TL ama yaz ilerledikçe 200 TL’ye kadar da çıkabilir’’ şeklinde konuştu. Peynir almaya gelen Yasin Toprak, "Peyniri her sene alıyoruz. Market peyniri yenmiyor. Yazın alıp kışın yiyoruz. Fiyatı da 130 TL uygundur. Bu taze peynirdir. 20 veya 25 kilo alıyoruz. Yazın alıyoruz, kışın tüketiyoruz’’ diye konuştu.
İstanbul “Türkiye’deki üniversitelerin 73’ü kurumsal akreditasyona sahip” Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” Ankara’da gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. Ana teması "Yükseköğretimde Kalitenin İçselleştirilmesi ve İyileştirilmesi" olan konferansın amacı, yükseköğretimde kalite güvencesi alanındaki bilimsel gelişmeleri, yenilikleri, deneyimleri ve farklı bakış açılarını bir araya getirmek olan “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” düzenlendiği Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde tamamlandı. Türkiye’den ve dünyadan birçok bilim insanını, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşları temsilcilerini bir araya getiren kongrede yükseköğretimin geleceği tartışıldı, bildiriler sunuldu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. “Yetkilendiren 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu var” Program bazındaki akreditasyonların YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Özvar, “Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu. “En önemli konulardan biri öğrencilerin beklentileri” Konferansın açılış konuşmacılarından bir diğeri ise Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliği (ENQA) Başkan Yardımcısı Doris Herrmann oldu. Herrmann, “Avrupa’da eğitim standartlarını ve yönergelerimizi güncelliyoruz. Eğitimde reformlar yapacağız. 2027 yılında yeni eğitim standartlarını yayınlamayı amaçlıyoruz. Mayıs ayında Avrupa eğitim bakanları Tiran’da toplanıyor. Yükseköğretim alanında 2030 yılına kadar yaşanacak gelişmeler hakkında bilgilendirileceğiz. Altı çizilen en önemli konulardan biri, üniversite öğrencilerinin beklentileri, yaşantıları ve sosyal hayatları” şeklinde konuştu. “Gerçek performanslar daha doğru şekilde değerlendirilebilir” Kongreye “Yükseköğretimde Kalitenin Tamamlayıcı Haritası: Eksik Veriler ve Değerlendirme Stratejileri” başlıklı, İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ile hazırladığı bildiri ile katılan akademisyen Dr. Gözde Bozkurt, Yükseköğretim Kalite Kurulu resmi internet sitesinde paylaşılan Gösterge Değerlendirme Raporunu inceledi. Üniversitelerde eksik veriler olduğu sonucuna varan Bozkurt, “Eksik veriler dikkate alınarak daha etkili ve bilgi temelli kararlar alınabilir. Bu da Yükseköğretim kurumlarının gerçek performanslarını daha doğru bir şekilde değerlendirmesine ve kaliteyi artırmak için daha etkili stratejiler geliştirmesine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Kongrede ayrıca kurumsal akreditasyon almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerine ise belgeleri teslim edildi. Akreditasyon belgelerini İstanbul Beykent Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Sarı aldı.