ÇEVRE
Akbank’ın girişimleriyle binlerce gönüllü sürdürülebilir bir gelecek için sorumluluk alıyor 05 Aralık 2025 Cuma - 10:30:54 Akbank, Şehrin İyi Hali ile gençleri, Akbanklı Gönüllüler ile çalışanlarını gönüllülük ekosisteminde buluşturarak, Türkiye’de toplumsal sorumluluk, katılım ve dayanışma kültürünün güçlenmesine destek sunuyor. Banka, 2025 yılında 215 üniversiteden 615 genç gönüllünün katıldığı etkinliklerle ve yüzlerce gönüllünün sahadaki çalışmalarıyla geniş bir sosyal etki oluşturdu. Akbank, sürdürülebilirlik çalışmalarında kilit bir role sahip gönüllülük alanında bu yıl da güçlü bir etki oluşturdu. "Sürdürülebilirlik insan için, hepimiz için" anlayışıyla hareket eden banka, hem çalışanlarını hem de gençleri gönüllülük faaliyetlerinde buluşturarak Türkiye’de toplumsal sorumluluk ve dayanışma kültürünün gelişmesine öncülük etmeyi sürdürdü. Bu kapsamda, Bankanın gençleri ilgi duydukları alanlarda sorumluluk almaya teşvik eden gönüllülük platformu Şehrin İyi Hali, 10 yılda 22 bini aşkın gence ulaşarak Türkiye’de en etkili sosyal fayda programlarından biri haline geldi. 2012 yılında kurulan Akbanklı Gönüllüler platformu ise bini aşkın gönüllünün katılımıyla, Türkiye’nin dört bir yanında etki odaklı projeler yürütmeye devam etti. "Gönüllülük, sürdürülebilirliğin insana dokunan yüzü" Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Sürdürülebilirlik yaklaşımımızın merkezinde insan var. Gönüllülüğü ise insana doğrudan temas eden; daha eşit, kapsayıcı ve dirençli bir toplum oluşturan en güçlü araç olarak görüyoruz. Yapılan araştırmalar da gönüllülüğün sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal refah açısından önemini gösteriyor. Bugün dünya nüfusunun yüzde 15’i her ay en az bir kez gönüllülük faaliyetine katılıyor. OECD ülkelerinde gönüllülük faaliyetleri, toplam GSYH’nin yaklaşık yüzde 2’sine denk gelen bir değer oluşturuyor. Buna karşın Türkiye’de düzenli gönüllülük oranı henüz yüzde 6 seviyesinde. Bu tablo, ülkemizde kurumların, bireylerin ve sivil toplumun buluştuğu güçlü platformların oluşturulmasının kritik önemini ortaya koyuyor. Bu bilinçle Şehrin İyi Hali ile gençlere, gönüllüler ile çalışma arkadaşlarımıza toplumsal dönüşümün parçası olabilecekleri kapsayıcı alanlar açıyoruz. Her bir gönüllümüzün emeği ve dokunduğu hayatlar, Akbank’ın sürdürülebilirlik yolculuğunun en değerli çıktılarından biri. Her geçen gün büyüyen bu iki güçlü ağımızla toplumsal gelişime katkımızı artırmayı hedefliyoruz. Bu vizyonla 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü kutluyoruz." 2025 yılında 215 üniversiteden 615 genç gönüllü sahadaydı Yapılan açıklamaya göre, bu yıl Şehrin İyi Hali kapsamında; çevre, afet dayanıklılığı, sosyal kapsayıcılık ve hayvan hakları gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren 9 sivil toplum kuruluşuyla iş birliği yapıldı. Toplam 25 gönüllülük etkinliğine 215 üniversiteden 615 genç gönüllü katıldı. Gönüllüler de gençlere sahada eşlik ederek toplumsal etkiyi artırdı. Gençler bu etkinliklerde; kıyı ve doğa temizliği çalışmaları, yardıma muhtaç hayvanların yaşam koşullarını iyileştirme faaliyetleri, sürdürülebilir yaşam ve ekolojik üretim deneyimleri, afet dayanıklılığı ve psikolojik sağlamlık eğitimleri, işitme engelli ve sağır bireylerle iletişime yönelik işaret dili içerik üretimleri gibi çok çeşitli gönüllülük alanlarında aktif rol aldı. Program; Buğday Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG), Çorbada Tuzun Olsun Derneği, Kurtaran Ev, TURMEPA, DEM Derneği, Türkiye Down Sendromu Derneği, Hayat Tamircisi ve Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği iş birlikleri ile gençlere farklı uzmanlık alanlarında sahadan öğrenme fırsatı sundu. Gençlerin gelişim yolculuğuna pozitif etki sağlanıyor Şehrin İyi Hali, gençlere toplumsal fayda üretme imkânı sunarken aynı zamanda empati, sorumluluk alma, ekip çalışması, liderlik, dayanıklılık gibi kritik öneme sahip yetkinlikleri de kazandırıyor. Programın etkisi, yıllar içinde bir gençlik hareketine dönüştü. Birçok katılımcı, Şehrin İyi Hali ile başlayan gönüllülük deneyimini kariyer ve yaşam yolculuklarının önemli bir parçası kılıyor. Sivil toplum alanında uzmanlaşmayı tercih eden pek çok genç de bulunuyor. Gönüllülüğü bir kerelik bir sosyal sorumluluk faaliyeti değil, yaşam boyu süren bir değer olarak benimseyen binlerce genç yetişiyor. Akbanklı Gönüllüler toplumun farklı ihtiyaçlarına yanıt sundu Banka, çalışanlarının gönüllülük faaliyetlerine katılımını destekleyerek toplumun ihtiyaçlarına geniş bir yelpazede katkı sunuyor. Bu yıl 10 farklı gönüllülük projesi kapsamında 300 Akbanklı gönüllü sahadaydı. Gönüllüler; ihtiyaç sahibi çocuklara kışlık destek sağladı, elektronik atık toplama kampanyalarıyla kız çocuklarının eğitimine katkı sundu, görme engelli üniversite adaylarına sesli betimleme ve eğitim desteği sağladı. Aynı zamanda, 6 Şubat depremlerinin yaşandığı bölgede yürütülen Akbank Dönüşümde Gelecek Var projesi kapsamında Gönüllüler, mobilya üretimine destek olarak ve deprem bölgesindeki ilköğretim okullarının düzenlenmesine katkı sağlayarak projeye katılım gösterdi. Akbank Fotoğraf Kulübü’nün 2017’den bu yana sürdürdüğü "Devlet Koruması Altında Yetişen Çocuklar İçin Kişisel Albüm" projesi kapsamında da bu yıl 81 çocuk için kişisel albüm hazırlandı. Akbank’ın Redrunners koşu ekibi ise yıl boyunca düzenlenen koşularda sivil toplum kuruluşları adına bağış topladı. Gönüllülük kültürünü yaygınlaştırma hedefiyle ilerliyor Banka, gelecek dönemde gönüllülük faaliyetlerini daha geniş kitlelerle buluşturmayı; özellikle gençlerin toplumsal dayanışmanın aktif bir parçası olabileceği yeni projeler geliştirmeyi hedefliyor. Dijital gönüllülük modelleri, yeni STK iş birlikleri ve üniversitelere yönelik saha programlarıyla gönüllülüğün ülke genelinde daha yaygın bir kültüre dönüşmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:28 Açık hava çöplüğü: Güveç bile var Kocaeli’nin İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi’ndeki boş araziler ve yol kenarlarına bırakılan hurda ve evsel atıklar çevre kirliliğine neden oluyor. Buzdolabından güveçe kadar envai çeşit atığın bulunduğu bölge adeta açık hava çöplüğüne dönerken mahalleli yetkililerden çözün bekliyor. Kent merkezine yakın bir noktada yer alan Sanayi Mahallesi, hurdalar, buzdolabı parçaları ve kullanılmayan ev eşyaları gibi farklı türdeki atıklarla dolup taştı. Çevreyi kirleten ve halk sağlığını tehdit eden bu görüntünün, özellikle hurdacılar tarafından yapılan dökümlerden kaynaklandığı iddia ediliyor. Uzun süredir müdahale edilmeyen bu durum, mahalle sakinlerinin tepkisini çekiyor. Vatandaşlar, kirliliğin daha fazla büyümeden çözülmesini ve yetkililerin harekete geçmesini istiyor. "Gına geldi, bu pisliğin buradan kalkmasını istiyoruz" Görüntüden rahatsız olan vatandaşlardan Muzaffer Çoğadaroğlu, şehrin yöneticilerine bu durumu yakıştıramadığını dile getirdi. Çoğadaroğlu, "Ne zaman buradan geçsem bu pisliği görüyorum. Bizim şehrimiz mutlu şehir ama ben bu şehirde bunu yöneticilerimize yakıştıramıyorum. Bunun bir an önce temizlenmesini istiyorum. Bu pislikten kurtulmak istiyoruz. Buraya kim ne atıyorsa, bu durum sürekli devam ediyor. Gelsinler, temizlesinler. Buzdolabı parçaları var, bir çok çöp var. Bunu buraya atan da hain, buna göz yuman da hain. Gına geldi, bu pisliğin buradan kalkmasını istiyoruz. Bunlar bugün böyle duruyor olabilir ama tamamen kimyasal. Yarın bir gün yağmur yağdığında kanalizasyona, oradan da sulara karışacak. Biz yöneticilerimizin bizi bu pislikten kurtarmasını istiyoruz" dedi. "Burayı görmemelerine anlam veremiyorum" Muammer Eroğlu ise sorunun yıllardır devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "Her seferinde bu pisliği görüyorum, yıllardır böyle. Çevremize, şehrimize yakışmayan bir görüntü. Boş bulundukça çöpleri buraya atıyorlar. Kötü bir görüntü. 4-5 aydır burayı böyle görüyorum. Geçen sene de vardı. Belediyelerin bu işe duyarlı olması gerekiyor. Zaten çoğu yerde duyarlılar, çevre konusunda da çalışmalar yapıyorlar ama burayı görmemelerine anlam veremedim. Sonuçta burası belediyelerin sorumluluğunda olan bir yer. Buraya giren çıkan bellidir. İlla ki kamera görüntüsü vardır. Gereken cezalar kesilmeli. Daha sonra da gelip burada düzenli denetim yapılabilir."
05 Aralık 2025 Cuma - 10:25 Bestler Dereler bölgesine 30 yıl sonra ilk kez yollar açılıyor Geçtiğimiz yıllarda çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Bestler Dereler bölgesinde artık huzur hakim. Boşaltılmış köylere ilk defa yollar açılırken, binlerce vatandaş köylerine dönmek için hazırlık yapıyor. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Ayrım ve Kovankaya köylerinin de içinde bulunduğu Bestler Dereler bölgesi, 30 yılı aşkın süredir ilk kez köylüler tarafından ziyaret edilmeye başlandı. Terörsüz Türkiye Projesi ile artık huzur ve güvenin hakim olmasıyla birlikte, yıllardır kapalı kalan yollar teker teker açılıyor. Şenoba Belediye Başkanı Alihan Babat, kendi imkanlarıyla bölgeye iki iş makinesi göndererek yaklaşık 40 kilometrelik yeni yol açtı. Bu çalışma, bölge halkının yıllardır ilk kez kendi köylerine ulaşmasını sağladı. 1990’lı yıllarda güvenlik gerekçesiyle boşaltılan Ayrım köyü ve civardaki çok sayıda mezra, uzun yıllar terk edilmiş haldeydi. Hayvancılıkla geçinen aileler köyleri boşaltılmadan önce Irak, İran ve Suriye’ye yılda binlerce küçükbaş hayvan ihraç ediyor, bölge ekonomisine büyük katkı sağlıyordu. Ancak köylerin boşaltılmasıyla birlikte üretim durmuş, halk ülkenin dört bir yanına göç etmek zorunda kalmıştı. Şenoba Belediye Başkanı Alihan Babat, yıllar sonra köylerine yeniden ayak bastıklarını belirterek, şunları söyledi: ’’Şu anda eski köyümüzdeyiz. Bestler Dereler bölgesinde yüzlerce boşaltılmış köy var. Burası Şırnak, Siirt, Hakkari ve Van illerimizin ortak coğrafyasında kalan çok zengin bir bölge. Eskiden halk burada küçükbaş hayvancılık ve arıcılık yapıyor, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyordu. Yaklaşık 40 kilometrelik yolu kendi imkanlarımızla açtık. İlkbaharda binlerce aile yeniden buralara gelmek istiyor. Devletin desteğiyle bu köyler yeniden canlanabilecek. Buradan devletimizin tüm yetkili birimlerine çağrıda bulunuyorum. Buralardan yaklaşık yüz bine yakın insan göç etti. Eğer köye dönüş projeleri başlatılır ve yollar yapılmaya devam edilirse yüz binlerce insan tekrar köylerine döner. Tarım ve hayvancılık destekleri verilirse inanın 3 yıl içinde komşu ülkelere yeniden et ihraç edecek duruma geliriz’’ dedi. Başkan Babat, Terörsüz Türkiye Projesinin bölgeyi yeniden yaşanabilir hale getirdiğini hatırlatarak, ’’Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonu sayesinde bugün bu köylere yeniden dönebiliyoruz. Güvenlik güçlerimiz her yerde canla başla çalışıyor. Allah iki liderimize de uzun ömürler versin. Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bestler Dereler bölgesi yeniden açılırsa yüz binlerce insan köylerine döner. Biz eski köylüler olarak ilk baharda Ayrım ve Kovankaya’ya yerleşmek için hazırlık yapıyoruz. Halkımız burada hayvancılığı, arıcılığı gönül rahatlığıyla yapabilir. Devletimizden bu bölgeye özel destekler istiyoruz. Şırnak, Siirt, Van ve Hakkari sınırlarındaki binlerce köy ve mezranın yeniden açılması için devletimizin desteğini talep ediyoruz’’ diye konuştu.
Aliağa Körfezi Mavi Dönüşüm Projesi tanıtıldı
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:30 Aliağa Körfezi Mavi Dönüşüm Projesi tanıtıldı Aliağa Körfezi’nde hayalet ağların temizlenmesi, deniz canlılarının yaşam alanlarının iyileştirilmesi ve sürdürülebilir balıkçılığın desteklenmesini amaçlayan Aliağa Körfezi Mavi Dönüşüm Projesi, geniş katılımla tanıtıldı. İzmir Kalkınma Ajansı’nın (İZKA) "Sürdürülebilir Denizler ve Su Ürünleri Üretimi Mali Destek Programı" kapsamında desteklenen proje, İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıyla kamuoyuna sunuldu. Proje; Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülürken, İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şubesi ile Aliağa Merkez Su Ürünleri Kooperatifi proje ortağı olarak görev alacak. Bölgenin denizel ekosistemi korumaya alınacak Toplantıya Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa Sahil Güvenlik Komutanı Üstteğmen Tugay Peker, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, İMEAK DTO Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mazlum Selim Aksakal, İZKA Genel Sekreter Vekili Arın Hüner, sektör temsilcileri ve balıkçı kooperatifleri katıldı. Tarım Müdürlüğü uzmanları tarafından yapılan sunumda; denizel ekosistemin korunması, biyolojik çeşitliliğin artırılması, hayalet balık ağlarının temizlenmesi, dip atıklarının bertaraf edilmesi ve sürdürülebilir su ürünleri üretiminin desteklenmesine yönelik faaliyetler anlatıldı. Adem Şimşek: "4 tona yakın hayalet ağ temizliği hedefliyoruz" Programın açılış konuşmalarında söz alan İMEAK Deniz Ticaret Odası Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, projenin bölge açısından önem taşıdığını belirtti. Şimşek, "Bu projenin ortağı olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Merkezimizden aldığımız yetkiyle projenin yüzde 25’ine destek sağladık. Aliağa Mavi Dönüşüm Projesi kapsamında tespit edilen yaklaşık 4 tona yakın hayalet ağın temizlenmesi hedefleniyor. Proje bununla sınırlı değil; denizel ekosistemin korunması ve biyolojik çeşitliliğin artırılması için çok sayıda çalışma yürütülecek. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi. Kaymakam Güney: "Denizin altında korunması gereken zengin bir yaşam var" Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, hayalet ağların deniz ekosistemine verdiği zararın uzun süredir gündemde olduğunu belirterek yürütülen çalışmanın önemine dikkat çekti. Güney, "Böylesine anlamlı bir projenin tanıtımında bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Devam eden yapay resif projesiyle birlikte çalışmaların eş zamanlı ilerlemesi, denizlerimizin daha temiz ve yaşanabilir hale gelmesine katkı sağlayacaktır. Biz çoğu zaman sadece denizin üzerini görüyoruz; oysa altında korunması gereken zengin bir yaşam var. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Aksakal: "Hem doğal yaşamı hem balıkçılarımızı koruyacağız" Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mazlum Selim Aksakal, yaptığı kapsamlı sunumda ilçenin 63 kilometrelik kıyı şeridi, doğal yapısı ve balıkçılık potansiyeline ilişkin bilgiler paylaştı. Aksakal, bölgede üç su ürünleri kooperatifi, bir balıkçılar derneği, 126 balıkçı teknesi, 100’ün üzerinde ticari balıkçı ve binden fazla amatör balıkçının aktif olduğunu belirterek yıllık su ürünleri üretiminin 640 tonun üzerinde olduğunu aktardı. Aksakal, "Hayalet ağlar, dip kirliliği, yoğun deniz trafiği, daralan avlanma alanları ve iklim değişikliğinin etkileri balıkçılığı ve deniz ekosistemini olumsuz etkiliyor. Amacımız yalnızca sorunları belirlemek değil; onlara kalıcı çözümler üretmek ve gelecek nesillere daha temiz bir körfez bırakmak." dedi. "Midye yuvaları ve yapay resifler güçlendirilecek" Proje kapsamında; hayalet ağların çıkarılması, kıyı temizliği, midye yuvalarının yerleştirilmesi, yapay resiflerin güçlendirilmesi ve deniz suyunun filtrelenmesini destekleyen uygulamalara ağırlık verileceği belirtildi. Aksakal, "Projenin hayata geçmesiyle birlikte balık stoklarında artış, kıyı ekonomisinde güçlenme, sürdürülebilir üretimin desteklenmesi ve çevre bilincinin gelişmesi hedefleniyor. Proje, bölgeye sosyal ve ekonomik açıdan çok yönlü katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı. Toplantı, su ürünleri mühendisleri Beyza Kasar ve Yusuf Eren Şahin’in proje sunumlarının ardından tamamlandı. Program, katılımcıların toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Büyükşehir EKDAĞ tesislerinde sebze ve meyveler ozonlu su ve gazla yıkanıyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:29 Büyükşehir EKDAĞ tesislerinde sebze ve meyveler ozonlu su ve gazla yıkanıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi EKDAĞ A.Ş.’ ye bağlı tüm tesislerde sebze ve meyveler ozonlu su ve gaz kullanılarak yıkanıyor. Kapalı mekânların da hava kalitesi ozon hava temizleyiciler ile kontrol ediliyor. Büyükşehir Belediyesi her gün binlerce vatandaşı ağırlandığı EKDAĞ tesislerinde hijyen standartlarını en üst seviyede tutuyor. Bünyesinde restoran ve mutfak bölümü olan tesislerde kullanılan yeşillik, sebze ve meyveler günlük ozonlu su ile yıkanarak dezenfekte ediliyor. Ozonlu su yıkaması ile sebze ve meyvelerin yüzeyinde yer alabilecek mikroorganizmalar ortadan kaldırılarak, tazelikleri uzun süre korunuyor. Kapalı alanlarda ise ortamın atmosferini küf, bakteri, virüs ve kötü kokulardan arındırmak amacıyla ozonlu hava temizleyiciler kullanılıyor. Büyükşehir tesislerinde hijyen standartlarının her zaman en üst seviyede tutulduğunu belirten EKDAĞ A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Aydın "Ozonlama ünitelerimiz bizim tüm tesislerimizin kapalı alanlarında yer alıyor. Mutfak bölümümüzde ise tüm yıkanması gereken yeşillik, sebze ve meyvelerin temizliğinde kullanıyoruz. Tüm yeşillikler titizlikle dezenfekte ediliyor. Günlük yıkama kazanlarına dolduruluyor 15-20 dakika ozonlu su ve ozonlu gaz veriyoruz. Bu süreç tamamlandıktan sonra ürünlerin üzerinde yer alabilecek her türlü organizma ortadan kaldırılıyor. Ayrıca ürünlerimizin tazeliğini koruyarak raf ömrünü uzatıyoruz. Büyükşehir Belediyemiz olarak halk sağlığına büyük önem veriyoruz. Uygulanabilecek bütün alanlarımızda bu sistemleri kullanıyoruz. Halkımız sağlıkla güvenle bizim tesislerimizi tercih etmeye devam edebilir" dedi.
DBB özel yöntemlerle ağaçları tedavi ediyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:59 DBB özel yöntemlerle ağaçları tedavi ediyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, hastalıklı ağaçların sağlıklı şekilde büyümelerini sürdürmelerini sağlamak için özel yöntemlerle tedavi işlemlerine başladı. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, alternatif ve doğal tedavi yöntemleriyle hastalıklı ağaçların yarınlara daha sağlıklı şekilde çıkmasını hedefliyor. Çalışma, ilk etapta hastalıklı ağaçların tespitiyle başlatıldı. Belirlenen ağaçlarda kuruyan ve hastalıklı dallar, gövdeye yakın kesimlerle bariyer oluşturma tekniği olan bilezik şeklinde budandı. Ardından ekipler, mantar, böcek ve özellikle gövde kurdunun yağmur ve rüzgâr etkisiyle oluşturduğu gövde yaralarını temizledi. Temizlik sırasında ağacın dokusuna zarar verilmedi. Çıkan artıklar, diğer ağaç ve bitkilere zarar vermemesi için poşetlenerek alandan uzaklaştırıldı. Kesim ve temizlik işlemlerinin ardından bakır sülfatın su ile karıştırılmasıyla hazırlanan sıvı, ağaç gövdelerine iyice yedirilerek yaralı alanların pansumanı yapıldı. Böylece kovukların içi böcek ve mantarlara karşı temizlenmiş oldu. Rehabilitasyon ve restorasyon işlemleri üç farklı yöntem üzerinden yürütüldü. İlk yöntemde temizlendikten sonra kesilen ağaç yüzeyleri ve kovuklar, koruyucu aşı macunuyla kapatılarak ağaç gövdesinde hastalık ve zararlıların girişini önleyen yeni bir katman oluşturulmaya çalışıldı. İkinci yöntemde, açık yaralı gövdelere yine aynı ağaçtan alınan ve yara boyuna eş değer dallar yerleştirilerek aşı uygulamasına benzer bir doku nakli gerçekleştirildi. Bu işlemle gövdenin yeniden oluşumu hedeflendi. Üçüncü yöntemde meşe ağacı odun külü tutkal ile karıştırılarak elde edilen dolgu malzemesi yaralara uygulanarak kapatma işlemi yapıldı. Bu sayede yeni bir yüzey ve gövde formu oluşturulmaya çalışıldı. Uygulama kapsamında yaprak döken ağaçlara ilerleyen süreçte bordo bulamacı uygulanacak ve ilkbahar döneminde gübreleme yapılarak kök ve gövdelerin güçlenmesi sağlanacak. Bakım Şube Müdürlüğü tarafından ilk kez Kayapınar ilçesindeki meyve bahçesinde yapılan bu yeni denemelerin başarılı olması halinde kent genelinde hastalıklı ağaçlara aynı tedavi yöntemleri uygulanacak. Yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi veren Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığında görevli orman mühendisi Emine Atay Kabar, meyve bahçesinde bulunan ağaçlarda yıllardır süre gelen bir böcek zararlısının olduğunu fark ettiklerini söyledi. Bu böcek zararlısı ile mücadele yöntemini sonbaharın gelmesiyle başlattıklarını ifade eden Kabar, ağaca zarar veren canlılara karşı üç aşamalı mücadele yöntemini baz aldıklarını dile getirdi. Kabar, "Çalışmada ilk aşamayı çürüyen dalların budanmasıyla gerçekleştirdik. İkinci aşamamız olan bakır sülfatımızla dezenfektan yöntemini yaptık. Daha sonra macunlama işlemiyle bulunan böcek girişlerinin olduğu alanları kapattık. Aşılama dediğimiz bir yöntemle gövdenin yeniden oluşumunu sağlayacak bir aşılama yöntemi yaptık. Üçüncü yöntemde kül ve tutkalı karıştırıp bir macun haline getirdik. Bununla da ağaçlarda yaralı olan alanlarımızı kapattık" dedi. Tedavi uyguladıkları ağaçların uyku haline geçmesiyle birlikte bordo bulamacı işlemine başlayacaklarının bilgisini veren Kabar, ağaçlar yine uyanmadan önce etraflarına gübreleme yapacaklarını, gübrelemeyle ağaçların kök ve gövdelerinin güçleneceğini sözlerine ekledi.