EKONOMİ - 07 Ekim 2016 Cuma 16:35

Ekmeklerini topraktan çıkardılar dünyaya ihracata başladılar

A
A
A
Ekmeklerini topraktan çıkardılar dünyaya ihracata başladılar

Çorumlu iş adamları Cengiz Başaranhıncal ve Ali Arslan kurdukları Hitit Terra firmasıyla topraktan üretimini yaptıkları mutfak araçları, dekor ürünler, süs ve peyzaj ürünlerini dünyaya ihraç ediyor.
Yıldız Şirketler gurubu bünyesinde faaliyet gösteren Hitit Terra, doğal yaşamın vazgeçilmez unsuru olan toprağa hayat vererek, sanata dönüştürdü. Kuş evleri projesi ile Türkiye’de bir ilke imza atan firmanın ürettiği güveç kabından, kek kalıbına, damacanadan fırın tepsisine, kahve takımından, yumurta tavasına kadar yüzlerce çeşit toprak ürün hem yurt içi, hem yurt dışında büyük ilgi görüyor. Mutfaklarda kullanılan tüm modern ürünleri yeni bir konseptle insanların hizmetine sunan firma, organik yaşam kültürünü merkezi halini almış. Organik tüketim kültürünün yaygınlaşmasıyla özüne dönmeye çalışan insanların vazgeçilmezleri halini alan toprak ürünler, geleneksel çizgileri de günümüze taşıyor.
Hitit Terra ortaklarından Cengiz Başaranhıncal, firmalarının kuruluşunun 1920 yıllara dayandığını belirterek, bu serüvenin dedelerinin el yapımı tuğla üretimi ile başladığını söyledi. 1950’li yıllarda kurdukları fabrika ile modern tabir edilen endüstriyel üretime geçiş yaptıklarını dile getiren Başaranhıncal, “2000 yılından itibaren tekrar geriye dönüş başlattık. El yapımı tuğla imalatına döndük. Aksesuarlar yapmaya başladık. 2010 yılında şirketimizin bünyesinde Hitit Terra markasıyla topraktan sağlıklı kullanım gereçleri üzerine üretime başladık. İlk etapta güveç, sus testileri, yoğurt kapları gibi mutfak gereçleri üretimi yapıyorduk. Gelişen teknolojiyle birlikte yaptığımız Ar-Ge çalışmaları ve alanında uzman kadromuzla geçmişten gelen tecrübelerimizi de harmanlayarak sırlı, sırsız, süs ve peyzaj malzemesi üretimine de başladık. Daha önemlisi restorasyonda Türkiye’de yapılamayan değişik kiremit ve tuğlaların üretimine girdik. Tuğla bir şekilde yapılıyor ancak yapımı imkansız olan kiremitler vardı. Geçmişte tarihi binalarda kullanılan kiremitler bulunamadığı için Vakıflar bunları kurşun çatı yapın diyordu. O projelere girmeye başladık. Muhtelif kiremitler yaptık. Bunları elde ve makinede yapmak imkânsızdı. Teknoloji ve geçmişten gelen tecrübemizi harmanlayarak bu kiremitleri yapmaya başladık” dedi.
"129 Euroluk kuş evini 18 liraya mal ettiler"
Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü tarafından, Türkiye’de bir ilke imza atılarak “çatılara kiremit şeklinde kuş evi” projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Başaranhıncal, “Kuş evi ile ilgili bir çalışmamız vardı. Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürü Mahmut Temel’den de bununla ilgili bir çalışma yapmamızı isteyince bizde süreci hızlandırdık. Kuş evlerimiz kalıp halinde idi. Satılsın veya satılmasın bu ürünü bünyemize katmak istiyorduk. Kısa sürede kuş evini tamamlayarak 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü’nün Afyonkarahisar’daki programına yetiştirdik. Yurt dışında 129 eurodan satışa sunulan bu evleri 18 liraya mal ettik. Çevreye ve doğaya olan saygımızdan dolayı bu ürüne kar marjı yazmadık” ifadelerini kullandı.
Hitit Terra olarak topraktan mutfak gereçlerinin yanı sıra süs eşyaları, yapı elemanları ve peyzaj bahçe süsleri imalatı yaptıklarını anlatan Başaranhıncal, “Müzedeki ürünlerin replikalarını yaptık. Hititlerin 3 bin 600 yıl önce kullandığı güveç kazanını orijinal bir şekilde tasarlayarak üretimini gerçekleştirdik. Özellikle bu ürüne çok büyük talep oldu. Süs eşyalarında Hitit figürlerini, motifleri ön plana çıkardık. Topkapı Sarayı’nın Harem dairesinin zemin tuğlalarını aslına uygun olarak yaptık. Mutfak gereçlerinde 200’ün üzerinde çeşidimiz var. Amerika’dan, Arabistan’a kadar ihracat yapıyoruz. Uluslararası gıda uygunluk sertifikamız var. Turşu küpleri, salça küpleri, eski geleneksel ne varsa hepsini yapıyoruz. Daha önce topraktan yapılmış ne varsa tekrardan üretebiliyoruz. Ürünlerin topraktan yapılıp yapılmadığına inanmayanlar var. Bu toprak değildir alçıdır diyenler var. Toprağı böyle yapamazsınız diyenler var. Yaptığımız ürünler ortada” şeklinde konuştu.
"Arabistan Türk bayrağı ve Türk malı damgasıyla ürün istiyor"
Toprak ürünlerinin yurt dışında Türkiye’den daha çok rağbet gördüğünü anlatan Başaranhıncal, “Arabistan’a ihracat yapıyoruz. İlk şartları bize kolilerin üzerinde Türk bayrağı olacak, Türk malı yazacak dediler. Bu bizim için gurur veriyor. Büyük bir gururla kolilere Türk bayrağını yapıştırıp, Türk malı damgasıyla satıyoruz. Toprak ürünlerinde sadece Avrupa ile yarışıyoruz. Taiwan, Tayland ve Filipinlerde de bu ürünler yapılıyor ancak bizi onlarla bir tutmuyorlar. Güvenirliliğimizle, ürünlerimizle biz bir adım üründeyiz. Firma bir asra yakın geçmişe sahip olmasına rağmen genç bir marka sahibiyiz. 100 yıldır toprak işleriz toprak satarız. 500 ürün çeşidimiz var. Hititlere, bu coğrafyaya, ülkemize olan borcumuz var. Yapacağımız yatırımlarla bu coğrafyaya borcumuzu ödemeye devam edeceğiz”dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana İşitme engelli genci takip edip acımasızca darbettiler Adana’da işitme engelli genç, trafikte yol vermediği iddiasıyla önü kesilen dolmuş şoförü tarafından darbedildi. Darp anında işitme engelli olduğunu anlatmaya çalışan gence, dolmuş şoförünün yanındaki bir şahsın ’işine gelince işitme engelli oluyorsun’ demesi pes dedirtti. Gözaltına alınan şoför, ifadesinin ardından serbest kaldı. Olay, geçtiğimiz cumartesi akşam merkez Seyhan ilçesine bağlı Turhan Cemal Beriker Bulvarı’nda meydana geldi. İddiaya göre, işitme engelli Ömer A. (26), trafikte yol vermediği iddiasıyla 01 M 0118 plakalı dolmuş sürücüsü İ.T.(46) tarafından yaklaşık 5 kilometre takip edildi. Bir süre sonra ışıklarda işitme engelli gencin aracının önünü kesen dolmuş sürücüsü ve yanındaki ismi öğrenilemeyen şahıs araçtan inip, ‘bizim hastamız var sen böyle zikzak yaptın’ diyerek tartışma başlattı. ’Engelliyim’ dedi, yumruk yedi Bu sırada kulağındaki cihazı gösterip ‘ben işitme engelliyim’ diyen Ömer A.’ya şoför İ.T. yumruk atarken, yanındaki şahıs ise ‘işine gelince işitme engelli oluyorsun, sen nasıl yapıyorsun’ diyerek hakaret etti. Darp sonucu Ömer A.’nın kulağındaki 200 bin liralık işitme cihazı kırılırken çevredekilerin araya girmesiyle saldırganlar sakinleştirildi. Ömer A. da aracıyla bölgeden uzaklaştı. Tüm bu anlar ise cep telefonu kamerasıyla saniye saniye görüntülendi. Kendisini korumak için yumruk atmış Ömer A., darp raporu alıp şoförden şikayetçi olurken polis ekipleri şoför İ.T.’yi kısa sürede gözaltına aldı.Poliste işlemleri yapılan şoför, ardından serbest bırakılırken ifadesinde ise, "Yol vermeme yüzünden takip ettim. Işıklarda inip konuşmaya gittik. El, kol hareketleri yapıyordu, bana saldıracağını düşündüm. Kendimi korumak için yumruk attım" dediği öğrenildi. Ömer A. ise akrabası avukat Nazan Akça aracılığıyla dolmuş sürücüsünden şikayetçi oldu. Yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na anlatan Ömer A., "Beni takip edip darbettiler. Kulaklığıma zarar verdiler. Devletimin bu kişilere gerekli cezayı vermesini talep ediyorum" dedi. "Trafik magandalarını görün artık" Ömer A.’nın babası Ercan A. da, "Benim işitme engelli oğlumu 5 kilometre takip edip, trafik ışıklarında yakalayıp darbettiler. Benim çocuğum işitme engelliyim demesine rağmen, ‘işinize gelmeyince engelli olursunuz’ deyip darbediyorlar. Bu adamlar araçlarında yolcu taşıyan insanlar. Bu insanlara devletimizin gerekli cezayı vermesini bekliyorum. Bugün bana, yarın başka bir engelliye bunu yapabilirler. Engellileri ötelersek ileride başka durumlar olabilir. Bu kişiler alkollü. Gerekli cezanın verilmesini istiyoruz, trafik magandalarını görün artık. Benim çocuğumun cihazı kırıldı, o cihazı kim karşılayacak" ifadelerini kulandı. "200 bin lira değerindeki cihaz kırılıyor" Avukat Nazan Akça ise şikayetçi olduklarını ve soruşturmanın başladığını belirterek, "Şahıslar trafikte kuzenimin işitme engelli oğlunu takip ediyor ve ışıklarda önüne kırıyorlar. Kuzenimin oğlu ‘ben işitme engelliyim’ demesine rağmen darbediliyor. Kulağındaki 200 bin lira değerinde olan cihazı da kırılıyor. Ömer, darp raporu alıp şikayetçi oluyor ancak dolmuş sürücüsü ifadesinin ardından serbest bırakılırken yanındaki şahıs ise hiç gözaltına dahi alınmıyor. İşitme engelli, kendisini savunamayacak bir insanı darbediyor ama serbest bırakılıyor. Şu an soruşturma başladı. Bu tarz trafik magandalarının aramızda gezmemesi lazım. Yanındaki adamın ismini dahi vermemiş. Belki yanındaki adam muhtemelen infazı olan veya firar birisi olabilir. Trafik magandalarıyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz" diye konuştu.
Mersin Geri dönüşümle hazırlanan yeni yıl süslemeleri Mersin’i renklendirdi Mersin Büyükşehir Belediyesi, yeni yıl öncesinde kentin ana arterleri ve kavşaklarında gerçekleştirdiği süsleme ve ışıklandırma çalışmalarıyla Mersin’i yeni yıla hazırladı. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından refüjlerde yapılan peyzaj düzenlemeleriyle kentte yeni yıl atmosferi oluşturuldu. Yeni yıl konulu süslemelerde çam ağaçları, geyik figürleri ve hediye paketleri gibi çeşitli objeler kullanıldı. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Proje Şube Müdürlüğünde peyzaj mimarı olarak görev yapan Görkem Arkan, her yıl olduğu gibi bu yıl da Mersin’in yeni yıla rengarenk hazırlandığını söyledi. Arkan, yeni yıl konulu süsleme objelerinin Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığına bağlı atölyelerde, belediyenin kendi ustaları tarafından üretildiğini belirtti. Kullanılan malzemelerin büyük bölümünün geri dönüşüm kapsamında değerlendirildiğine dikkat çeken Arkan, "Yeni yıl konulu süsleme objeleri, daha önce farklı amaçlarla kullanılan ve ekonomik ömrünü tamamlamış ürünlerden oluşuyor. Bu malzemeleri marangoz ve kaynak atölyelerimizde yeniden değerlendirerek boyuyor, yeni bir görünüme kavuşturuyoruz" dedi. Yapılan çalışmalarla yeni yılın coşkusunu kentin dört bir yanına taşımayı amaçladıklarını ifade eden Arkan, "Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak yeni yılın neşesini tüm kente yaymaya devam ediyoruz" diye konuştu. 2026 yılı hedeflerine de değinen Arkan, Mersin’i peyzaj mimarlığı ve kentsel tasarım alanında yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da örnek gösterilen kentler arasına taşımayı hedeflediklerini belirterek, "Çalışmalarımızı sevgiyle, özveriyle sürdürüyoruz. Tüm vatandaşlarımıza mutlu yıllar diliyoruz" ifadelerini kullandı.
Antalya 7. kez intihar girişiminde bulundu Antalya’nın Manavgat ilçesinde boynunda ip ve elinde bıçakla köprüye çıkan şahıs polis tarafından ikna edildi. 7’nci kez intihar girişiminde bulunduğu belirlenen şahsın 2020 yılında yine Manavgat’ta ipi boynuna bağlayarak çevreyolu köprüsüne çıktığı öğrenildi. Manavgat ilçesi Örnek Mahallesi Şükrü Sözen Köprüsü’nde korkuluk demirlerinin dışında bir şahsın elinde bıçakla intihar girişiminde bulunduğu ihbarı Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, 112 sağlık ve Manavgat Emniyet Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirdi. Ekipler kısa sürede olay yerine gelirken, meraklı vatandaşlar köprü çevresinde büyük bir kalabalık oluşturdu. Boynunda ip, elinde bıçak bulunan ve hayatına son vereceğini söyleyen Osman B. isimli şahıs Manavgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amiri Sinan Karaman’ın çabaları sonucunda eyleminden vazgeçerek alkışlar arasında bulunduğu yerden güvenli bölgeye alındı. İsminin Osman B. (55) olduğu öğrenilen 3 çocuk babası şahıs, polis aracına alınarak kontrol amaçlı Manavgat Devlet Hastanesi’ne götürüldü. 5 yıl önce de aynı şekilde köprüye çıkmış Öte yandan, Osman B.’nin bugüne kadar 7 kez intihar girişiminde bulunduğu öğrenildi. Osman B., 1 Temmuz 2020 tarihinde Manavgat Çevreyolu köprüsünün korkuluk demirlerine bağladığı ipi boynuna dolamış, zaman zaman titreyip kalbini tutarak korku dolu anların yaşanmasına neden olmuş, tesadüfen köprüden geçmekte olan merkez jandarma karakolu ekibi tarafından ’en kısa sürede sana iş bulacağız’ sözü verilerek intihardan vazgeçirilmişti.