GENEL - 14 Temmuz 2017 Cuma 15:15

Döngeloğlu’ndan darbeci astsubayın tişörtündeki “hero” yazısına sert tepki

A
A
A
Döngeloğlu’ndan darbeci astsubayın tişörtündeki “hero” yazısına sert tepki

İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında eski MAK astsubayı Gökhan Güçlü’nün üzerine giydiği Türkçesi ’kahraman’ anlamına gelen ‘hero’ yazılı tişörtle mahkemeye getirilmesine sert tepki gösterdi.

İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında eski MAK astsubayı Gökhan Güçlü’nün üzerine giydiği Türkçesi ’kahraman’ anlamına gelen ‘hero’ yazılı tişörtle mahkemeye getirilmesine sert tepki gösterdi. Döngeloğlu, “Bu adamı ‘hero’ yazan tişörtle mahkemeye kim getirdi. Hesabını sorun o cezaevine, müdürüne. Bizimle alay etmeyin” dedi.


15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, Çorum’a geldi. Hürriyet Meydanı’nda vatandaşlara hitap eden Döngeloğlu, gündeme ve 15 Temmuz sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.


Cumhurbaşkanını Marmaris’teki otelde öldürmeye çalışan 50 kişilik FETÖ ölüm timinin mahkemelerinin olduğunu hatırlatan Döngeloğlu, bu timde yer alan astsubayın duruşmaya ‘hero’ yazılı tişörtle getirilmesini sert bir dille eleştirdi.


“İki polisin şehit olduğu oteli basan kanı bozuklardan birisi mahkemeye en önde bir tişörtle gitti” diyen Döngeloğlu, “Tişörtte ‘hero’ yazıyordu. ‘Hero’ İngilizce ‘kahraman’ Zazaca ‘eşek sıpası’ demek. Başınızdaki eşek sizde eşek sıpasısınız öküz. Kahramanmış, ama ben buradan söylüyorum siyasetçilerinizi sıkıştırın öyle bizden oy istemeli değil. Bu adamı ‘hero’ yazan tişörtle mahkemeye kim getirdi. Hesabını sorun o cezaevine, müdürüne. Bizimle alay etmeyin. Cumhurbaşkanını öldürmeye gelmiş o adam. Bu adama hesabını sorun. En önde niye o adam. 44 tutuklunun içinde bu niye en önde. Niye göstere göstere fotoğraf aldırıyorsunuz dünyaya. Senin iktidarında adam o hain Fethullah denen kanı bozuğun militanlığını yapıyor ve ‘hero’ yazıyor buraya. Allah’tan Zaza kardeşlerimiz var. Allah’tan Zazacamız var bizim” dedi.


Milletin 15 Temmuz ruhunu hala diri tutmasının; vatan sevgisinin, hürriyetin, bağımsızlığın, millet iradesinin üzerine hiçbir hainin ne içeride ne dışarıda ipotek koyamayacağının en güzel delili olduğunu vurgulayan Döngeloğlu, sağcısı, solcusu, Alevisi, Sünnisi her görüşten insanın kendi iradesine, vatanına, milletine göz diken hainlere karşı büyük bir duruş sergilediğinin altını çizdi.


40 yıl milletin içerisinde sinsi bir yılan gibi dolaşan FETÖ adlı ihanet örgütünün bu milletin 249 canını aldığını anlatan Döngeloğlu, “Bunlardan birisi Erol Olçok ve Abdullah Tayyip Olçok Çorum’un evladı. O gün kol kola yürüdüler Allah’ın davetine. Şehadetleri kabul olsun. O gün 249 can aldılar. Burs dediler, dergi dediler, çocukları anne ve babasından kopardılar. Kendi vatanına ihanet eden sapık bir hainin kulu kölesi haline getirdiler bir nesli. İçimizde sihirbaz gibi dolaştı bu adamlar. Uydurma hikayelerle, yalancı hikayelerle bir nesli aldattılar. Müslüman gençleri birer canavara, zombiye, katile dönüştürdüler” diye konuştu.



“15 Temmuz’a kontrollü darbe diyorlar, yazıklar olsun size”


15 Temmuz kalkışmasını kontrollü darbe olarak niteleyenleri de sert şekilde eleştiren Döngeloğlu, şunları kaydetti:


“Amerika’daki nasipsizin 40 yıllık gavur beyniyle düşündüğü planını Türk ordusunun helal süt etmiş bir binbaşısı bozdu. O binbaşı MİT’e geldi. Tatbikat adı altında MİT’e bomba yağdırılacak. MİT Müsteşarı Hakan Fidan alınacak dedi. Bundan bilginiz var mı dedi. İşte bütün sihri bozan, darbeyi apar topar öne aldıran bu bilgiydi. Şimdi utanmadan kontrollü darbe diyorlar. Yazıklar olsun size. Adalet lazım bu ülkeye yürümek lazım diyorlar. Necmettin Erbakan’ın dört kez partisini kapattınız. Neredeydiniz adalet için yürüyenler. İmam hatiplerin binalarını bale kurslarına çevirdiniz. Adalet isteyenler neredeydiniz o gün. Recep Tayyip Erdoğan, kitaplarında bulunan şiiri okudu diye hapse attınız. Tayyip Erdoğan muhtar bile olamaz dediniz. N’olur bu vatanın düşmanlarının farkına varın. Ve Türkiye her geçen gün risk parametresi büyüyor. Batının sıcak temasına yaklaşıyoruz. Bu adamlar paravan şirketlerle geldiler. Hiçbirinde Tayyip Erdoğan’ı alamadılar. İndiremediler. Kuduruyorlar. Bir ara bunları böldük dediler oyunu açıkça Devlet Bahçeli vatan hainlerinin oyununu bozdu. Son noktada öyle bir vuruş yaptı ki. Üzerine düşen devlet sorumluluğunu layıkıyla yerine getirdi. Alevi kardeşlerimize oyun oynamaya kalktılar. Alevi kardeşlerimiz bunlara prim vermediler. Vatanına sahip çıktı. Kürt kardeşlerimize sardılar bir şey yapamadılar. Onlarda pirim vermedi. Şimdi plan yaparlar, yine konuşurlar ağa babaları. Heybeliada’da toplanırlar. Yine plan kurarlar. Bir daha gelecekler. Zannetmeyin bunlar vazgeçecekler. Heybeliada’da hangi hain planı kurarsanız kurun. Biz Çorum meydanındayız gelin buyurun. Bu millet akşam 8’de gereken cevabı verir gece 3’te de”


Etkinlikler kapsamında Çorum Belediyesi Mehteran Takımı konser verirken, gecenin ilerleyen saatlerinde Hürriyet Meydanı’nı dolduran Çorumlulara belediye tarafından çorba ikram edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.