POLİTİKA - 28 Eylül 2017 Perşembe 12:38

Başbakan Yıldırım: "Sınır kapıları ve ekonomik faaliyetlerde muhatabımız Irak olacak"

A
A
A
Başbakan Yıldırım: "Sınır kapıları ve ekonomik faaliyetlerde muhatabımız Irak olacak"

Başbakan Binali Yıldırım, "Sınır kapılarında, havaalanlarında, bütün ekonomik faaliyetlerimizde birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Sınır kapılarında, havaalanlarında, bütün ekonomik faaliyetlerimizde birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak" dedi.


Çorum’da düzenlenen Eşitlik ve Kardeşlik Sempozyumu’nda konuşan Başbakan Yıldırım, Irak, Türkiye ve İran’ın iyi bir koordinasyon içerisinde olduğunu belirterek, "Ortaya çıkan zaten bölgede yeterince sorun var. Ortaya çıkan bu krizin de en az hasarla atlatılması için gereken çalışmaları aralıksız sürdürüyoruz. Eğer ülkemize, sınırlarımız içerisinde veya dışımızda milli güvenliğimize yönelik bir tehdit olursa karşılığını da en açık ve en sert şekilde vermekten çekinmeyeceğiz. Birinci tercihimiz değil. Türk milletinin en büyük hasleti egemenliktir. Bizim gururumuz, bizim istikbal sevdamızdır" dedi.


Yıldırım, bundan sonra her konuda muhatabın Irak olacağını belirterek, "Sınır kapılarında muhatabımız Irak olacak, havaalanlarında muhatabımız Bağdat olacak ve bütün ekonomik faaliyetlerimizde birinci dereceden muhatabımız Irak merkezi yönetimi olacak" dedi.


Dünyada aynı anda üç terör örgütüyle mücadele eden ülke olmadığının altını çizen Yıldırım, "Bir yandan bölücü terör örgütü PKK, diğer yandan İslamın düşmanı sapık terör örgütü DEAŞ ve FETO terör örgütü. Bu üç terör örgütüyle çok etkin ve başarılı mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün Suriye’nin kuzeyinde peydah olan, renk değiştirmiş olan ama içindeki ruh PKK ile aynı olan yeni bir terör örgütü dost bildiğimiz ülkelerin desteği ile orada yeşermeye başladı. Bunun da gereğini yaparız. DEAŞ’la mücadeleyi gerçek anlamda yapan ülke Türkiye. Dünya, DEAŞ’la nasıl mücadele edileceğini anlamak istiyorsa gelsin Türkiye’ye baksın. Biz terörle mücadele ederken bölge halkıyla ortak paydamız olsan birlikte yaşama ve kardeşlik azmini gönülden gönüle taşıyarak kardeşlik köprüsü kurmayı ihmal etmiyoruz. Terör örgütü bugünlerde müthiş bir bozguna uğramış durumda. Müthiş bir çözülme sürecini yaşamakta. Ancak bu terör örgütlerinin arkasındaki zinde güçler, bir terör örgütü yok olurken yedeğini hazırlamakta da ihmal etmiyorlar. Dünya DEAŞ ile kalkıp DEAŞ ile kalkıyor. Ama mücadele eden var mı dersek, doğru düzgün mücadele eden yok" dedi.


Yıldırım, Suriyeli göçmenlerle ilgili de "Son beş yılda Suriye’den gelen göçmenlerin 224 bin 750 bebeği gözünü dünyaya bu topraklarda açtı. 509 bin sığınmacı evladımıza eğitim hizmeti veriyoruz. Okullarda Türk kardeşleriyle beraber eğitim görüyorlar. 200 bin yetişkin kardeşimiz mesleki eğitim alıyor, kurslar alıyor, hayata hazırlanıyor. 19 bin 332 genç üniversitelerde okuyor yani Çorum Hitit Üniversitesinin öğrenci sayısı kadar Suriyeli mülteci konumundaki öğrenciler bizim üniversitelerimizde geleceğe hazırlanıyor" dedi.


K. Irak’teki referandumu da değerlendiren Başbakan Yıldırım, "Birileri maalesef şahsi ihtiraslarını orada yaşayan yüz binlerce, milyonlarca mazlum insanın geleceğini karartma pahasına bir maceraya kalkışmış durumda. Bu referandum neresinden bakarsanız bakın, bölgeye huzur getirmez, kardeşlik getirmez, barış getirmez. O bakımdan da Türkiye bu referandumu yok hükmünde saymaktadır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kuraklığa karşı yeni tedbir, barajlarda tasarruf dönemi: 35 milyon metreküp su tutuldu Türkiye’de son aylardaki yağışların azlığı sebebiyle kuraklık riskine karşı alınan yeni tedbirler arasında barajlarda su tasarrufu dönemine girildiği belirtildi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Vali Mehmet Makas’a bilgiler aktaran DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu, barajdaki suyu tribün yerine dipsavaktan bıraktıklarını belirterek, bu sayede 35 milyon metreküp su tasarrufu ettiklerini söyledi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mehmet Makas başkanlığında gerçekleştirildi. 2024 yılı için planlanan projelerle ilgili kurum müdürlerinden bilgi alan Vali Makas, Kırıkkale’ye hizmet için var olduklarını söyledi. Vali Makas, "Oturduğumuz koltuklar aziz milletimize ait koltuklar. Dolayısıyla işimizi takip edeceğiz. Bunun siyasi kimliği olsun, atanmış bürokrat arkadaşımız olsun, lütfen sadece norm hukuk kapsamında kalmayın, takibini yapın. Kurumlarınızın işini ’ben yazıştım’ şeklinde bakmayın, takip edin" dedi. Koordinasyon toplantısına katılan DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu da içme ve tarım arazilerinde kullanılan su hakkında Vali Makas’a bilgiler aktardı. Yaroğlu, yaptığı açıklamada, barajlardan 35 milyon metreküp su tasarrufu yaptıklarını belirtti. İçme suyu noktasında sıkıntının olmadığını ifade eden Yaroğlu, tarım arazilerinde yapılan sulamada ise disiplinli gittiklerini kaydetti. "Disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacaklarını anlatan Yaroğlu, "Sulamada şöyle sıkıntımız olmayacak; Biz biraz disiplinli gidiyoruz. Her gelen talebe hemen olumlu cevap vermiyoruz. Burada bazı yerlerde kısıtlı sulama yapacağız. 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacağız. Bu tarihi, yağış durumuna göre ne kadar öteleyebilirsek de öteleyeceğiz. Dolayısıyla burada disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" diye konuştu. "35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" Bölge Müdürü Yaroğlu, "Buradaki barajlarımız sadece Kırıkkale topraklarını sulamıyor. Çorum ve Sinop’a kadar bu vadiyi, Kızılırmak havzasını suluyor. Daha önceden tribünlerden enerji üretip bırakılan su saniyede 50 metreküptü bu sene ilk defa dipsavaktan 15 metreküp su bıraktık ve 35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" şeklinde konuştu. "Disiplini de bozmazsak sulamada sıkıntı yaşamayacağız" Su tasarrufu konusunda disiplinli olunması gerektiğini savunan Yaroğlu, "Dolayısıyla burada da disiplinli gitmemiz lazım sulama noktasında. Bu sene yağış durumuna göre bu disiplini de bozmazsak sulamada da sıkıntı yaşamayacağız. Türkiye olarak su zengini de değiliz, su fakiri de değiliz. Türkiye’nin kategorisi su stresi çeken ülkeyiz. Bakanlığımızın da öncülüğünde ’suda tasarruf’ diye. Böyle gidersek nüfus ve sanayimizde artıyor. 2030’dan sonra gerekli önlemler alınmazsa su fakiri olabiliriz" değerlendirmesini yaptı.