GENEL - 19 Şubat 2020 Çarşamba 10:10

Uslu’dan 28 Şubat Şubat açıklaması

A
A
A
Uslu’dan 28 Şubat Şubat açıklaması

AK Parti’nin eski Çorum Milletvekili Salim Uslu, 28 Şubat’ın sivil ayağından hala hesap sorulmadığını belirterek, “Belki birilerini tatmin eder veya etmez askeri ayağına hesap soruldu ancak sivil ayağına hiç hesap sorulmadı” dedi.

AK Parti’nin eski Çorum Milletvekili Salim Uslu, 28 Şubat’ın sivil ayağından hala hesap sorulmadığını belirterek, “Belki birilerini tatmin eder veya etmez askeri ayağına hesap soruldu ancak sivil ayağına hiç hesap sorulmadı” dedi.


1997 yılı 28 Şubat’ında yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan dönemin Hak-İş Başkanı Salim Uslu, 28 Şubat sürecinin bir yandaşlarının yanı sıra oyundaşları olduğunu belirtti.


28 Şubat süreciyle ilgili TESK Başkanı merhum Refik Baydur’un kitabının olduğunu hatırlatan Uslu, “Kitapta iddiaları var. Başlangıçta kendisinin sitemleri var ‘beni almadılar’ diye. Niye almadılar onu belli bir olgunluğa kavuşturmak için. Faruk Yücel ve ben o tarihte hiçbir toplantıya katılmadık. O dönemdeki siyasi iktidardaki sivil uzantıları bana randevu vermediler. Görüşmediler benimle. Ta ki kendileri iktidardan gidene kadar görüşmediler. Sadakat düzeyi yüksek insanları davet ettiler oraya. DİSK, Türk-İş ve TESK’in sadakat düzeyi çok yüksekti. Sonradan TİSK ve TOBB’u aldılar buraya. Hala bunlara hesap sorulmadı” dedi.


O dönem Tansu Çiller’e Refahyol hükümetinden çekilmeye ikna etmek için bir otelde toplantı yapıldığını anlatan Uslu, “Hatta toplantıya katılanlar yukarıda bir odada biz bekledik. Çiller seninle görüşecek dendi. Ayarlayan da Yalım Erez’dir. Yalız Erez görüşecek, güreşmenin ne faydası var. Çiller o dönem iktidardan alınsa, gitseydi Çiller tezgah kurulmuştu. Tam tezgah kurulmuştu. Ve Yalım Erez kurmuştu tezgahı da. TOBB Başkanı, Türk-İş Başkanı herkes ‘Efendim, bu Erbakan hocaya nasıl güvenip de onunla beraber oluyorsunuz?’ dediler. O dönem Ziraat Odaları Başkanı Faruk Yücel ile birlikte karşı çıktım ve dedim ki, ‘Demokratik yollarla gelmiştir. Güvenilir, güvenilmez olduğu ayrı bir olay şayet demokrasiye ve güveniyor ve inanıyorsanız sonuna kadar güvenmek zorundasınız.’ Bunun dışında sadakat düzeyi yüksek bu örgütülere hala kamudan arazi tahsis, satışı var mıdır? Bu konu üzerine gidilmemiştir. Banka kurma izni verilmiş midir? Bu konu üzerine gidilmemiştir. Ve yine kamu bankalarından kredi tahsisatı yapılmış mıdır? Bu konu üzerine gidilmemiştir. Ve yine başta Almanya, Hollanda olmak üzere Belçika vs. emekli generallerden oraya gönderilen koordinatörler var. Emekli general yada subaylardan, kimler ne yaptılar onlar? En uç derneklere bile para yardımı yaparken örtülü ödenekten kendilerinden olmayan, görmedikleri, sadakatlerini kanıtlamayanlara yok dediler” ifadelerini kullandı.


Bu tür çıkar ilişkileri olan kim varsa açığa çıkartılması gerektiğinin altını çizen Uslu, “Bunların açığa çıkartılması halinde 28 Şubat ile ilgili başlayan bu hesaplaşma bir devri sabık oluşturmak için değil, ama bir daha bu ülkede darbe, muhtıra olmasın diye bir şekilde hesaplaşmak lazım. İbreti alem için hesaplaşmak lazım. Eğer Yunanistan darbeci subaylarla hesaplaşmamış olsaydı darbeler devam ederdi. Önce darbeci subaylarla hesaplaşabildiğini, onların yanına kar kalmadığını göstermiştir. Maksadımız darbeci subaylarla hesaplaşılsın değil, bir devri sabık oluşturulsun değil maksadımız bundan sonra Türkiye’de darbe olmasın artık demek içindir. 28 Şubat’ta şahsen gördüğümüz zararlar ayrı. Evimizin kundaklanması falan. Onlara girmiyorum bile. Bir defa her darbe ve muhtıra bu ülkeyi en az 50 yıl geri götüren gelişmelere engel olan olaydır. Hepsi de dışarıdan bir kısım yönlendirmelerle yapılmaktadır. Her ne kadar gerekçeleri yerli olsa da, dışarıdan bir takım gayri milli unsurların bir kısım uluslararası unsurların yönlendirmeleriyle gerçekleşmektedir. Bütün bunların sona ermesi açısından mutlaka hesabının sorulması gerekir diye düşünüyorum” dedi.



“15 Temmuz darbe girişimi ile 28 Şubat arasında mutlaka bir bağ var”


15 Temmuz darbe girişimi ile 28 Şubat arasında mutlaka bir bağ olduğunu anlatan Uslu, “Bir defa 28 Şubat’taki bazı subayların sivil idareden, halktan milletten, milli iradeden o gün intikam alamadıkları için 15 Temmuz’da devam ettiklerini gözlemliyoruz. Böyle bir bağ var. Yani hiçbir darbenin müstakil olarak gerekçeleri bir öncekinden çok farklı değil. İkincisi Muhsin beyi şehit edenleri de bu işin içerisinde olduğu söyleniyor. Ne kadar onu bilmiyorum. O gün görevde olan bazı generaller emekliler. Fakat zihniyet aynı zihniyet. Her harp okulu öğrencisi geleceğin cumhurbaşkanı olarak yetişmeye çalışıyor, yetiştiriliyor. Geleceğin cumhurbaşkanı olacak adam da ister istemez ben darbe yapacağım diye geliyor, yetişiyor. Hal böyle olunca 15 Temmuz’dan sonraki gelişmelerin hepsi millet lehinedir. Millet lehine düzenleme yapılmıştır. Harp okullarının kapatılmış olması, Milli Savunma Bakanlığı’na Genelkurmay’ın bağlanmış olması, Genelkurmay’ın müstakil bir kurum olmaktan çıkarılması Milli Savunma Bakanlığa bağlı bir kurum olarak devam etmesi hepsi ama hepsi polis okullarının kapatılması 15 Temmuz ile 28 Şubat arasındaki bağlardan kaynaklanmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Tanker kazasında yola dökülen benzin sebebiyle kapanan D130 Karayolu 11 saat sonra açıldı Kocaeli D-130 Karayolu’nda benzin yüklü tankerin kaza yaparak yan yatması neticesinde patlama riskine karşı kapanan yol, 11 saat sonra trafiğe açıldı. Edinilen bilgiye göre, saat 05.00’te Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayarak sürüklenen tanker 4 araca, adından üstgeçit ayağına çarptı. Kaza sebebiyle çekici tankerden koptu. Kazada tankerde yüklü benzin yola döküldü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, sürücüyü tedbir amacıyla hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun iki istikametini trafiğe kapatarak çevre binalarda tahliye gerçekleştirdi. Yol 11 saat sonra açıldı 84 personel ve 23 araç ile 11 saat boyunca çalışma gerçekleştirildi. Büyükşehir ve ilçe belediye ekipleri, yayılan yakıtın temizlenmesi için yıkama işlemlerini gerçekleştirirken sızıntının denize ulaşmaması için gerekli önlemler alındı. Kaza sonrası yakıtın karıştığı maddeler, IBC tanklarıyla bertaraf edilmek üzere İzaydaş’a gönderildi. Yapılan çalışmalar sonrasında tanker çekici yardımıyla kaldırılmasıyla yol tekrardan trafiğe açıldı.
Uşak Uşak Belediyesi’nin borçları açıklandı 31 Mart yerel seçimlerinde rekor farkla başkanlığı kazanan ve AK Parti yönetiminden koltuğu devralan CHP’li Belediye Başkanı Özkan Yalım; belediye binasına astırdığı afişle Uşak Belediyesi’nin borçlarını açıkladı. Başkan Yalım, "Uşak Belediyesi’nin eski dönemden kalan toplam 1 milyar 276 milyon 816 bin 921 TL borcu bulunuyor. Borçların bir kısmı Uşak Belediyesi’ne aitken bir kısmının belediye iştiraklerine ait olduğu görülüyor" dedi. Mali konularla ilgili ekibin çalışmalarını tamamladığını ve net listenin kendilerine ulaştığını söyleyen Başkan Özkan Yalım; mevcut borçların listesini asarak tüm Uşak halkına şeffaf bir şekilde sunduklarını dile getirdi. Adeta bir enkaz devraldıklarının altını çizen Başkan Yalım, bunun kendilerini yıldırmayacağını ve durumu en kısa sürede toparlayarak hizmet etmekten vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Başkan Yalım; “Yaptığımız araştırmaya göre Uşak Belediyesinin 01 Nisan 2024 tarihi itibariyle 994 milyon 4 bin 712 TL, UB Maden ve Yatırım İşletmeciliği’nin 24 Nisan 2024 tarihi itibariyle 6 milyon 783 bin 71 TL, Uşak Belediyesi Personel Limitet Şirketinin 01 Nisan 2024 tarihi itibariyle 109 milyon 552 bin 280 TL, UTAŞ İnşaat Anonim Şirketinin 180 milyon TL ve Uşak Spor Anonim Şirketinin 43 bin TL borcu bulunuyor. Toplamda 1 milyar 276 milyon 816 bin 921 lira olan bu borç maalesef Uşak halkının sırtına yüklenmiş bir yüktür ve biz var gücümüzle üretimi ve gelirlerimizi artırarak bu durumu düzelteceğiz” dedi. Şeffaf ve Halkçı yaklaşım Yoğun bir tempodan çıktıklarını ve tüm borçlara rağmen yoğun bir şekilde belediyedeki çalışmaların devam ettiğini söyleyen Başkan Yalım; “Vatandaşın belediye başkanına temas etmesi konusunda yıllardır büyük bir sıkıntı vardı. Biz belediye başkanlığı makamının kapısını vatandaşa açtık. Vatandaşımız hem bizimle temas edip istişare edebiliyor, hem de her türlü konuyu konuşup danışabiliyor. Bundan sonra da bu böyle devam edecek. Vatandaşlarımız artık belediyemizin ekonomik durumunu da öğrenmiş oldu” diye konuştu. Öte yandan vatandaşların ve basın mensuplarının görebilmesi için belediyenin binasına asılan büyük afiş birçok kişinin ilgi odağı oldu. Özellikle belediye çevresinde bulunan vatandaşlar merakla afişi incelerken, birçok kişinin fotoğraf çekmesi de dikkatlerden kaçmadı.
Samsun Veteriner Hekimler Odası Başkanı Avan: "Evcil hayvan çip süresi uzatılmalı" Samsun-Sinop Veteriner Hekimler Odası Başkanı Elif Köse Avan, Türkiye’deki başıboş köpek problemini değerlendirerek, "Evcil hayvanlara çip takılmasıyla ilgili düzenlemede süre uzatılmalı. Çip taktıramayan insanlar hayvanlarını sokaklara bırakmaya başladılar. Ayrıca bu hayvanların acilen kısırlaştırmalarının yapılması ve doğal yaşam alanlarının belirlenmesi lazım" dedi. Samsun-Sinop Veteriner Hekimler Odası, ’Dünya Veteriner Hekimler Günü’nün 24. yılı ve veterinerlik eğitiminin 182. yılı nedeniyle İlkadım ilçesinde bulunan Onur Anıtı önünde çelenk sunma töreni ve basın açıklaması yaptı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin de katıldığı program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Akabinde Veteriner Hekimler Odası, Samsun Tabip Odası, Samsun Diş Tabipleri Odası ve Eczacılar Odası anıta çelenk bıraktı. "Cezaya istinaden insanlar sokaklara hayvanlarını bırakmaya başladılar" Samsun-Sinop Veteriner Hekimler Odası Başkanı Elif Köse Avan, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) verdiği röportajda, "Öncelikli olarak çip yasası olarak bilinen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve ’Kedi, Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik’in uzatılması ve insanların bu konuda mağdur edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sokak hayvanların popülasyonlarına sebep olan biz insanlarız. Yerlerini istila ederek sebep oluyoruz. Cezaya istinaden insanlar sokaklara hayvanlarını bırakmaya başladılar. Bunun haricinde acilen kısırlaştırmaların yapılması, doğal yaşam alanlarının belirlenmesi ve hayvanların yaşayacak alan sınırlarının, beslenme noktalarının mutlaka tedarik edilmesi gerekiyor. Biz veteriner hekimler olarak gerek Samsun’da gerekse de tüm Türkiye’de devletimize ve milletimize bu konuda yardımcı olmaya hazırız” dedi. "Her yıl 3 binin üzerinde genç veteriner istihdam sorunu yaşıyor" Dünya Veteriner Hekimler Günü dolayısıyla basın açıklaması yapan Samsun Sinop Veteriner Hekimler Odası, "Bakana bağlı Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü yeniden açılmalıdır. Plansız arttırılan fakültelerle eğitimde nitelik tartışılır hale gelmiş, her yıl mezun olan 3 binin üzerinde genç veteriner istihdam sorunu yaşamaya başlamıştır. Hiçbir uygulama dersi almadan iki yıllık uzaktan eğitim bölümlerinden mezun olanların veteriner fakültelerine geçiş yapması bilime aykırı olup, hayvan ve insan sağlığı açısından da risktir. Atanamayan binlerce genç meslektaşımızın umutları kırılmış, geleceklerini yurt dışında aramaya başlamışladır. Son iki yılda yurt dışına gitmek için başvuranların sayısı 20 kat artmıştır. İnsana yapılan yatırım boşa gitmiş, nitelikli beyinler ülkeyi terk etmeye başlamışlardır. Serbest çalışan veteriner hekimler orantısız mevzuatın getirdiği ağır ceza ve baskılarla hastalarına yeterli zaman ayıramaz, işlerini yapamaz hale getirilmişlerdir. Belediyelerde çalışan veteriner hekimler, merkezi ve yerel idarecilerin inisiyatif almamaları nedeniyle hedef haline getirilmiş, mobbing, psikolojik ve fiziki şiddet altında çalışmak zorunda kalmışlardır. Veteriner hekimler sağlıkta şiddet yasası kapsamı dışında tutulduğundan çalıştıkları her alanda şiddet girişimlerine açık hale gelmişlerdir. Gıda, ilaç ve diğer alanlarda çalışan veteriner hekimler yıllardır iş ve ücret güvencesi olmadan çalıştırılmaktadırlar" diye konuştu. Program toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.