EĞİTİM - 27 Temmuz 2019 Cumartesi 10:21

En özel devlet üniversitesi öğrencilerini bekliyor

A
A
A
En özel devlet üniversitesi öğrencilerini bekliyor

"Uygarlığı Aydınlatan Bilgi Güneşi", “En Özel Devlet Üniversitesi” ve “Marka Şehir Dünya Üniversitesi” sloganıyla hem uygarlığı hem de yeniliği temsil eden Hitit Üniversitesi, renkli üniversite yaşantısı, istihdam odaklı bölümleri ve nitelikli öğretim elemanları ile öğrencilerini bekliyor.

"Uygarlığı Aydınlatan Bilgi Güneşi", “En Özel Devlet Üniversitesi” ve “Marka Şehir Dünya Üniversitesi” sloganıyla hem uygarlığı hem de yeniliği temsil eden Hitit Üniversitesi, renkli üniversite yaşantısı, istihdam odaklı bölümleri ve nitelikli öğretim elemanları ile öğrencilerini bekliyor.



’Çağdaş üniversite hedefine emin adımlarla ilerleniyor’


Deneyimli kadrosu, dinamik ve yetkin öğretim elemanları ile şehriyle, yöresiyle ve sanayisiyle her yönden bütünleşmiş, yeniliklere açık çağdaş bir üniversite olarak hedefine emin adımlarla ilerleyen Hitit Üniversitesi, kısa zamanda en çok gelişme kaydeden üniversitelerden biri olarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Köklü geçmişi, deneyimli personeli ve sürekli gelişen altyapısıyla bir marka haline gelmiş olan Hitit Üniversitesi, açtığı bölüm ve programların bölgenin koşullarına uyum göstermesi ve istihdam garantili olmasına özen göstererek öğrencilerini Türkiye’de çok az sayıdaki üniversitede bulunan ve iş imkânı yönüyle ön plana çıkan programlarla buluşturuyor.


Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulan University Rankingby Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından Türkiye’deki Üniversitelerin sıralama sonuçlarına göre her geçen yıl başarısını arttıran ve üst sıralara tırmanan Hitit, URAP 2018-2019 yılı dünya sıralamasında 2 bin 274’üncü sırada yer alarak büyük bir başarı gösterirken “2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler Genel Sıralaması”nda da, istikrarlı bir şekilde başarısını sürdürerek 14’üncü sırada yer alırken, .“Tüm Üniversiteler Genel Sıralaması”nda ise 67’nci oldu.



’Nitelikli insan gücünün yetiştiriliyor’


Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, bilimin kaynağı olan üniversitelerin günümüzde artık yeni kuşak yaklaşımlarıyla sadece bilgi üreten değil, bu bilgiyi topluma aktaran, teknolojik yenilikleri akademiyle harmanlayarak tüm insanlığın yararına dönüştüren kurumlara dönüştüğünü söyledi.


Hitit Üniversitesi olarak toplumların her alanda öncü kurumlarının üniversiteler olması gerektiği bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Öztürk, gerek ülkelerin gelişiminde önemli rol oynayan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, gerekse yarınların şekillenmesinde en önemli kaynak olan bilginin üretilmesinde üzerlerine düşen görevi en iyi şekilde gerçekleştirmeye özen gösterdiklerini ifade etti.



’3. nesil üniversite’


Sürekli geliştirdikleri teknolojik altyapı ve donanımlı akademik personelle birlikte bilimsel ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinde yakaladıkları ivmenin yükselmeye devam ettiğinin altını çizen Öztürk, bu çerçevede yapılan çalışmaları ve hayata geçirilen projelerle 3. nesil üniversite olma yolunda ilerlediklerinin altını çizdi.



’Üniversite-sanayi iş birliğini’


Üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar olmadığını aynı zamanda bilim üreten, teknoloji üreten ve bunları uygulayan kuruluşlar olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Öztürk, “Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için yani araştırma-geliştirme, bilim üretme ve üretilen bilimi uygulamaya dönüştürerek ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunabilmek için üniversite sanayi iş birliğinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Üniversitelerdeki akademik kadro ne kadar çok ekonomiyle iç içe olabilirse, bütün bilgi ve birikimlerini ne kadar çok ekonomiye aktarabilirlerse, o kadar çok ülke yararına, kendi yararlarına ve tabii ki üniversite yararına da iş yapmış olacaklardır. Bu iş birliğini sağlayabilmek için en iyi fırsat da Teknokentlerdir. Üniversitemiz özellikle bilimsel faaliyetlerde ve araştırma geliştirme faaliyetlerinde yakaladığı bugünkü ivmeyi arttırarak bütün gücüyle yoluna devam edebilmek için üniversite-sanayi iş birliğini sağlama konusundaki en başarılı model olan Teknokent projesini hayata geçirmiştir” dedi.



’Sosyal yaşamın parçası olmaları sağlanıyor’


Yükselen sanayi şehri Çorum için önemli bir fırsat olan Teknokent ile üniversite-sanayi iş birliğini arttırmayı amaçladıklarını belirten Öztürk, “Böylelikle üniversitemizle ilimiz paydaşları arasındaki sinerjinin daha da kuvvetlenmesine vesile olarak yeni teknolojilerle de ülkemizin teknolojik alt yapısına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Günümüzde ülkelerin gelişmişliği teknolojiyle ölçülüyor. Bu düşünceyle teknolojiyi geliştirmenin, Ar-Ge yapmanın, inovasyon yapmanın zorunluluğu olduğu bilgi ve teknoloji çağında Üniversitemiz, bunun farkındalığını taşıyarak Hitit Üniversitesi Bilimsel Teknik Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜBTUAM)’ni de bünyesine katmıştır.Üniversite-sanayi iş birliği odaklı, Ar-Ge ve inovasyonun bir kültür olduğunu düşüncesinden hareketle Hitit Üniversitesi olarak, üniversite-sanayi iş birliğini bir adım daha öteye götürerek üniversite sektör iş birliğini önemsiyor. Üniversitemizde yakalanan bu sinerjiyle teknoloji, üniversite, sanayi ve kalkınma arasındaki sıkı bağı HÜBTUAM’da yapılacak çalışmalarla kuvvetlendirerek Üniversitemiz şehirle bütünleşen ve alanına hâkim olarak Çorum’a çok büyük katkılar sağlamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.


Üniversite hayatı boyunca öğrencilere iyi bir eğitim vermenin ve onların mesleki birikimlerinin arttırılmasının yanı sıra sosyal, kültürel ve sportif alanlarda da kendilerini geliştirmelerini sağlayabilecek tüm faaliyetlerin olabildiğince desteklendiğini ve üniversite genelinde yaygınlaştırıldığını dile getiren Öztürk, öğrencilere sosyalleşme bilinci, interaktif düşünme, vizyon kazanma, sorumluluk ve risk alabilme, liderlik gibi yetkinliklerin kazandırılmaya çalışıldığı bu etkinliklerle onların canlı sosyal yaşamın bir parçası olmalarının sağlandığını kaydetti.



’Kültürel, sanatsal, sosyal açıdan da gelişmiş bireyler olarak mezun oluyorlar’


Hitit Üniversitesinde öğrencilerin değişim programları, kulüpler, yurt içi ve yurt dışı gezileri, sosyal ve spor etkinlikleri, çeşitli organizasyonlar ile eğitim yaşamlarını renklendirebileceğini söyleyen Öztürk, “Öğrencilerin zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini amaçlayan üniversitemizde, öğrencilerin ilgi alanlarına göre hemen hemen her konuda 100’e yakın öğrenci kulübü ile gerek öğrenci projeleri ve teknik geziler gerekse sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler düzenlenmektedir. Bu sayede, öğrencilerimiz sadece güçlü bilgi donanımına sahip bireyler olarak değil; kültürel, sanatsal, sosyal açıdan da gelişmiş bireyler olarak mezun olmaktadırlar” şeklinde konuştu.


Hitit Üniversitesi’nin kütüphanelerinin etkili ve kaliteli bir şekilde hizmet verebilmesi için yapılacak tüm çalışmalar, kullanıcıların ihtiyaçları doğrultusunda ve üniversitenin stratejik hedefleriyle uyumlu olarak gerçekleştirildiğini ifade eden Rektör Öztürk, şunları kaydetti;


“Öğretim elemanlarımız ve öğrencilerimizden gelen talepler ve ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak sürekli geliştirilen ve güncel tutulan koleksiyonlarımıza dâhil edilen yeni yayınlarla birlikte gelinen noktada 800 bine yakın basılı ve elektronik kaynak sayımız bulunmaktadır. Tüm dünyada kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşan elektronik kitaplar ile içerisinde milyonlarca tez, makale, bildiri gibi akademik çalışmaların da yer aldığı sayısı 54’e ulaşan veri tabanlarımıza sadece kütüphanelerimizden değil, internet bağlantısı bulunan her yerden 7/24 erişim sağlanabilmektedir. Aynı zamanda engelli öğrencilerimize de hizmet sunan kütüphanemiz; uluslararası standartlarda dizayn edilmiş laboratuvar imkânlarına sahip.



’Yurt dışından gelen öğrenciler en iyi şekilde ağırlanıyor’


Üniversitemiz uluslararasılaşma çalışmalarına büyük önem vermektedir. Uluslararası ikili iş birliği anlaşmalarına ek olarak Erasmus+ ve Mevlana Değişim Programları kapsamında imzalanan protokollerimizin sayısı her geçen gün artıyor ve bir dünya üniversitesi olma yolunda hızla ilerliyor. Öğrencilerimiz ve personelimiz, Erasmus+ ve Mevlana Değişim programlarından faydalanarak yurt dışı deneyimi elde etme fırsatına sahipler. Yurt dışı üniversitelerinden çok sayıda misafiri üniversitemizde en iyi şekilde ağırlayıp yine yurt dışında çok sayıda tanıtım etkinliğine katılıyoruz. Üniversite olarak uluslararası bilimsel toplantılara ev sahipliği yapıyor önemli bilim insanlarını üniversitemizde misafir ediyoruz.



’Sosyo-kültürel kalkınmaya destek sağlanıyor’


Üniversitelerin sadece eğitim veren kurumlar olmadığına ve bulunduğu şehrin hatta bölgenin sosyo-kültürel kalkınmasına da katkı sağlaması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Gerçekleştirdiği bilimsel faaliyetlerle adından sıkça söz ettiren üniversitemiz, farklı alanlarda düzenlediği sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerle de ön plana çıkmaktadır. Hemen her konuda düzenlenen ve tüm renkleri içerisinde barındıran ve oldukça zengin bir perspektife sahip olan bu etkinliklerin sayısı her geçen gün artmakta ve sosyal gelişime büyük katkılar sağlanmaktadırÜniversite yaşamını olduğu kadar ilimizdeki tüm paydaşlarımızı da durağan bir yapıdan uzaklaştırarak hareketli ve dinamik bir yapıya kavuşturan bu sosyal ve kültürel etkinlikler, Üniversitemizin marka değeri yaratması açısından da olumlu etkilere sahipolup aynı zamanda üniversite ve Çorum açısından büyük önem taşımaktadır.



’Engelsiz Üniversite birimi oluşturuldu’


Hitit Üniversitesine eğitim almak için gelen engelli öğrencilerimizin eğitim öğretim yaşamlarını kolaylaştırmak, bağımsız ve üretken bireyler olarak toplumsal yaşamda yer almalarını sağlamak amacıyla Üniversitemizde engelsiz Üniversite birimi oluşturulmuştur. Engelsiz üniversite için engelsizlerin engellileri daha iyi anlaması, sorunlara duygusal yaklaşmak yerine bilimsel ve çözüm üreten bir yaklaşıma öncülük edilmesinin amaçlandığı Üniversitemizde, engellilik konusunda farkındalığı arttırabilmek için faaliyetler yürütülmektedir. Gerçekleştirilen bu faaliyetler ile engelli öğrencilerimizin öğrenimleri sırasında akademik ve sosyal yaşantılarında karşılaşabilecekleri zorlukları en aza indirmek hedeflenmiştir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane Valisi Tanrısever, Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever Nisan ayının güvenlik istatistiklerini paylaştı. Gümüşhane Valiliği Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Gümüşhane İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral ve Gümüşhane İl Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Aygün katıldı. Toplantıda Gümüşhane’nin nisan ayı istatistiklerini paylaşan Vali Tanrısever ilk olarak YSK tarafından alınan kararla 2 Haziran tarihinde Kelkit’in Söğütlü Beldesi Merkez mahallesinde ve Kelkit Karacaören köylerinde muhtarlık seçimleri yenileneceğini söyledi. Terörle mücadelede PKK bölücü terör örgütü ve FETÖ/PDY başta olmak üzere 18 operasyon gerçekleştirildiğini belirten Vali Tanrısever, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini sözlerine ekledi. Düzensiz göçmenlere yönelik gerçekleştirilen 10 operasyonda 1 organizatörün tutuklandığını ifade eden Vali Tanrısever, 17 düzensiz göçmenin de Geri Gönderme Merkezleri’ne sevk edildiğini dile getirdi. “Uyuşturucu operasyonu sayısı yüzde 166 arttı” Uyuşturucuyla mücadelede, operasyon sayılarının büyük oranda arttığını söyleyen Gümüşhane Valisi Tanrısever, “Operasyon sayısı bir önceki döneme göre yüzde 166 artmış, gerçekleştirilen toplam 16 operasyonda 8 şahıs tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir. Operasyonlarda yakalanan metamfetamin miktarındaki artış dikkat çekicidir. Metamfetamin; diğer uyuşturucu maddelere kıyasla gerek öldürücü, gerekse vücutta bıraktığı tahribat nedeniyle en tehlikeli maddeler arasında yer almaktadır” dedi. Organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen 1 operasyonda 2 şahsın gözaltına alındığını açıklayan Vali Tanrısever, ayrıca kaçakçılık faaliyetlerine yönelik de 8 operasyon gerçekleştirildiğini ifade etti. Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilen diğer operasyonlardan da bahseden Vali Tanrısever, “Bütün vatandaşlarımızın kendisini huzur ve güvende hissetmesi tek amacımızdır. Bu kapsamda kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçların azaltılmasına ve aydınlatılmasına yönelik ciddi gayret sarf ediyoruz. Nisan ayı içerisinde, kişilere karşı işlenen suçların aydınlatma oranı yüzde 92, mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı ise yüzde 76’dır. Ayrıca ülke çapında gerçekleştirilen ’Huzur, Güven, Mercek ve Çember’ gibi operasyonlar ile uzun süredir aranan şahısların yakalanmasına yönelik gayretlerimizi artırdık. Dönem içerisinde çeşitli suçlardan haklarında arama kararı olan 37 şahıs yakalandı. Tüm kurumlarımız iş birliği ve koordinasyon içerisinde en ücra köşedeki vatandaşlarımıza ulaşmak suretiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar sonrasında telefonlarına KADES uygulamasını indiren vatandaş sayımız 7 bin 429’a ulaşmıştır. Dönem içerisinde her ne kadar olay sayımız yüzde 29 artsa da ihbarların, müessif bir olay vukuu bulmadan alınması ve hayatını kaybeden vatandaşımızın bulunmaması memnuniyet vericidir. Ülke çapında gerçekleştirilen SİBERGÖZ ve münferit operasyonlar sonucunda terör örgütleri ile siber alanda da güçlü mücadelemiz devam etmektedir. Bu kapsamda siber alanda terör örgütlerinin propagandasını yapan 224 hesap kapatılmış ve 6 şahıs hakkında adli işlem başlatılmıştır. Ayrıca yasa dışı bahis suçuna yönelik 1 operasyon gerçekleştirilmiş, bu operasyonda 2 şahıs gözaltına alınmıştır.” diye konuştu. Nisan ayı içerisinde Gümüşhane’de 2023 yılına göre kazalarda yüzde 75’lik bir artış olduğunu dile getiren Vali Tanrısever, 35 ölümü ve yaralanmalı kaza meydana geldiğini belirterek, bu kazalarda 2 kişinin hayatını kaybettiğini 63 vatandaşın da yaralandığını açıkladı.
İstanbul Zabit katibinin yargılandığı davada ara karar açıklandı: Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak çalışırken, yüksek kar getirisi vaadiyle vatandaşları milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılandığı davada sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Zabit katibi duruşmada, “Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum” dedi. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel’in yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’ndan görülen duruşmada tutuklu zabıt katibi sanık Süleyman Demirel ve Abbas Kırmızı, bir kısım tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulundu. “Bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip birçok kez para aldı” Görülen davada tutuklu sanık Demirel, duruşma salonunda tutuksuz sanık olarak hazır bulunan eski eşi Emel D.’nin olayların en başından beri her şeyden haberdar olduğunu belirttiği savunmasında “Ben bahis oynuyordum. Bunu Emel dahil herkes biliyor. Ben bu dosyada tefecilikle suçlanıyorum ama Emel bana kanser olduğunu söyleyip benden birçok kez para aldı. Benden aldığı parayı bir yıl sonra geri ödedi” ifadelerini kullandı. “Beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti” Savunmalarına devam eden sanık Demirel “Burada bulunan herkes beni kullandı. Benden paraları aldılar daha sonra olayın tek suçlusu benmişim gibi yansıttılar. Herkes benden para aldı, ödeme yaptığım insanlar beni kullandı. Şimdi tek suçlu ve sorumlu ben oldum. Bu olaylar yaşanırken Levent Sırataş beni Sarallar çetesine gidip şikayet etti. “Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şu an satışta” Duruşmada savunma yapan ve Levent Sırataş’ın eski eşi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Emel Danış “Ben hiçbir suça ve örgüte dahil olmadım yardım etmedim. Ayrıca Levent Sırttaş’ın eski eşiyim Levent Süleyman’a özenip bu işlere girmiştir. Eski eşim Levent, bu işlere bulaştığını öğrenip ona tepki gösterdiğimde, beni oğlumun en yakın arkadaşının annesi olan kişiyle aldatmıştır. Süleyman’ı günde beş altı kere arıyordum. Bir lira bile alamadığım olay için 10 milyon liralık evim şuan satışta çok mağdurum. Görülen davada savunma yapan sanık avukatları sanıkların beraatlarını aksi kararda ise adli kontrol şartıyla tahliyelerin talep ettiler. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair delillerin ortada olduğunu belirterek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi Görülen davada mahkeme ara kararını açıkladı. Tutuksuz sanıkların haklarında bulunan yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin devamına karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Burdur Türk müziğinin ineklerin süt verimini artırdığı akademik olarak ispatlandı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Çiftliğinde Devlet Konservatuarı ile ortak düzenlenen Türk Müziğinin süt ineklerinin hormon ve süt veriminin incelenmesi projesi çerçevesinde ineklere Türk müziği dinletilerek süt veriminin arttığı gözlemlendi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Veteriner Fakültesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık MYO, MAKÜ Çiftliğinin de işbirliği yaptığı “Müziğin süt ineklerinin hormon ve süt verimi üzerindeki etkisinin incelenmesi ”projesi meyvelerini veriyor. Çiftlikte yetiştirilen ineklere dinletilen Türk Müziği’nin ardından ineklerin daha sakin ve huzurlu bir ortamda beslendikleri için süt veriminde de artış sağlandığı gözlemlendi. Proje sorumlusu MAKÜ Müzik Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Zeki Nacakcı projesi hakkında MAKÜ çiftliğindeki ineklere uyguladıkları projelerinde müziğin her bir tarzına ineklerin farklı tepkiler verdiklerini, müzikli ortamda durmalarının onlardaki mutluluk hormonlarında değişim gösterdiğini ve bu sayede de süt verimlerinin de arttığını aktardı. Daha önce birçok farklı yerde uygulanan bu yöntemin MAKÜ’de uygulanan bu sistemin farkının ise Türk Halk Müziği ve yöresel müzikler dinletmeleri olduğunu belirtti. Ayrıca Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeki Nacakcı; “Müziğin canlılar üzerindeki etkisine yönelik bir çok çalışma vardır. Bizim de bu projede çıkış noktamızdan bir tanesi de ineklerin süt verimini arttırabilir miyiz düşüncesiyle hareket ederek MAKÜ çiftliğinde müzik denemeleriyle ineklerimizin süt verimini arttırmaya yönelik bir proje başlattık. Bizim dünyada yapılan diğer projelerden farkımız onlar klasik müzik temelli araştırmalar yaparken biz bunu Türk Halk Müziği ile, yöre müzikleri ile, meditasyon müzikleri ile şekillendirme çalışması başlattık. Bunun öncelikli etapta dünyadan çok daha farklı olarak fareler üzerinde, atlar üzerinde, onlarında stres hormonlarını ve süt verimini arttırıcı hormonları üzerinde çalışmalarını yaptık. Bu çalışmalarda belli başlı müzikleri belirledik ve hangi desibelde vereceğimizi, hangi sürelerde vereceğimizi, ne kadar vereceğimiz gibi konuları önce atlar üzerinde yapılan araştırmalar ile belirledikten sonra çiftlikte ineklere günün belirli saatlerinde müzik dinletiyoruz. Bir de biliyoruz ki inekler en çok süt sağarken strese giriyorlar. Onlara o noktada farklı müzikler dinletip Pavlov’un şartlı deneysel olarak yapmış olduğu araştırma gibi bizde farklı denemeler yapıyoruz. Tabi bunların sonuçlarını daha almadık ama görünen o ki şu anda olumlu yönde gidiyoruz. Çünkü yaptığımız ön araştırmalara göre ineklerin müziğe çok güzel tepki verdiğini görüyoruz. Hatta ben ilk projeye başladığımda çok da şaşırmıştım, bu kadar aşırı bir tepki beklemiyordum. Direk bütün sese odaklanarak hareket ediyorlar. İlk etap araştırmalarımızda Türk Halk Müziğine, caz müziğine, meditasyon müziklerine diğer müziklere oranla daha çok tepki verdikleri görülüyor. Proje sonuçlandıktan sonra bunun bilimsel verileri makaleler ve bilimsel ortamlarda açıklanacak. O zaman çok daha net veriler elimize ulaşmış olacaktır.” dedi. -İneklerin stresleri az olunca süt verimi de artıyor İneklerin süt veriminin dış etkenlere bağlı olduğunu ve mutlu olduklarında süt veriminde artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Nacakcı; “Benim diğer uzman arkadaşlardan aldığım davranışları ile ilgili bilgilere göre inekler stresleri ne kadar az olursa o kadar süt verimleri artıyor. Dolayısıyla normal yemeklerini yedikten sonra dinlenme modlarındaki müziklerin aslında meditasyon ve onları çok hareket ettirmeyecek bir tarzda müzik olduğu zaman onların çok daha rahat yattıkları ya da dinlendiklerini görüyoruz. Bu da onların günlük süt üretimlerini artırdığı gibi hareketli müziklerde de çok daha canlı hissediyorlar. İnsanlar nasıl farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar aynı hayvanlar da farklı müziklere farklı tepkiler gösteriyorlar ve bunun sonuçlarını da alıyoruz. Proje başlayalı bir yıl oldu. Bir yıl süresi içerisinde değerli veriler elde ettik. Bunu gerek kan alma örneklerinde, gerekse davranışlarını gözlemleyerek de görüyoruz. Projenin sonlarına doğru geldik. Yaklaşık 3 ay içinde de projemiz sonuçlanacak. 3 ay sonra da basın mensupları ile bu verileri paylaşacağız.” şeklinde konuştu. Projede farklı fakültelerden 15 kişi yer alıyor Projenin büyük katılımlı bir proje olduğundan bahseden Prof. Dr. Nacakçı; “Proje ekibimiz büyük. Veteriner Fakültesinde branşları çok farklı olan hekim arkadaşlarımızdan da destek alıyoruz. Laborantından hayvan davranışlarını gözlemleyen veterinerlere kadar. Yine biz de konservatuvar bölümünden farklı müzik türleriyle uğraşan arkadaşlarımızdan çok farklı destekler alıyoruz. Projemize yaklaşık 15 kişi destek veriyor. Bu da projenin büyüklüğünü ve başarıya ulaşmasında katkı veriyor.” sözlerini sarf etti. Merkezimizde hayvanlar üzerinde 40’ın üzerinde çalışma yapılıyor MAKÜ çiftliğinde yer alan hayvanlar üzerinde farklı çalışmalar yapıldığını dile getiren Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tarım Hayvancılık ve Gıda Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlktan Baştan ise proje ile ilgili olarak; “Merkezimiz bünyesinde 40’ın üzerinde çalışma yapılmakta. Lisans ve lisansüstü öğrencilerimizin yanı sıra birçok bilimsel araştırma da uygulanmaktadır. Bunlardan bir de müziğin süt verimi üzerindeki artmasının araştırılması. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bölgesel Kalkınma Odaklı üniversite ve hayvancılık alanında özel desteklenen bir üniversite. Burada da bu üniversitenin farklı birimlerinde farklı disiplinlerinde hayvancılığın veriminin nasıl artırılabilir, nasıl daha iyiye götürülebilir, onun bir çalışma örneğini görüyoruz. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi, Konservatuvar, Fen Edebiyat Fakültesi, Mimarlık Mühendislik Fakültesinden bir çok hocamızın aynı zamanda eşgüdümlü araştırmaları yürütülmektedir. Amacımız bölgemizdeki hayvancılığa bir örnek, bir rol model olabilmektir” dedi.