GÜNDEM - 22 Aralık 2025 Pazartesi 11:19

Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi

A
A
A

Çorum’da yaşayan girişimci kadın, 8 yıl önce eşi emekli olduktan sonra yerleştikleri köyde manda yetiştirmeye başladı. 11 mandayla üretime başlayan ve şu an yaklaşık 100 hayvanı bulunan kadın girişimci, taleplere yetişemez hale geldi.

Çorum’da yaşayan 54 yaşındaki Safiye Kartoğlu, gıda mühendisi olan eşi Sait Kurtoğlu’nun emekli olmasının ardından hayvancılık yapmaya karar verdi. Ailesiyle birlikte Merkez ilçesine bağlı Koparan köyüne yerleşen Safiye Kartoğlu, 8 yıl önce 11 anaç mandayla çiftçiliğe başladı. İlk başladığında traktörü bile olmayan Kurtoğlu, ailesinin desteğiyle, azimle çalışmaya devam etti. Safiye Koparan ve ailesi, yıllar içerisinde hayvan sayısını 100’e yükseltti. İlk üretime başladıklarında, "yapamazsın" eleştirilerine rağmen pes etmeyen Safiye Kartoğlu ve ailesi, şu an siparişlere yetişemez hale geldi. Manda sütünden çeşitli süt ürünleri yapan Kartoğlu, yaz mevsiminde manda sütünden dondurma üretimine de başladı. Deneme üretimlerinde müşterilerden tam not alan dondurmanın, gelecek süreçte seri üretimine geçilmesi planlanıyor. Mandalardan kış mevsiminde 80, yaz mevsiminde ise 200 kilograma kadar süt sağan Kartoğlu, yoğurt, tereyağı, kaymak ve sucuk gibi ürünleri haftanın iki günü Çorum’da yaşayan müşterilerine ulaştırıyor.

Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi

Üretimdeki başarısını daha ileriye taşımayı amaçlayan kadın girişimci, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) destekleriyle tam otomasyonlu bir sisteme geçmeyi hedefliyor. Mevcut yer imkanlarının iyileştirilmesiyle birlikte hayvan sayısını 500’e kadar çıkarmayı planlayan Kartoğlu, bu sayede Çorum’u mandacılık konusunda Türkiye’nin marka şehirlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor.

Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi

"İşe ilk başladığımızda 11 anaç hayvanımız vardı. Hiçbir ekipmanımız yoktu"

Hayvancılığa başlama serüvenini anlatan Safiye Karoğlu, "Eşim emekli olduktan sonra Çorum’un Koparan köyüne gelerek hayvancılığa başladık. Bu işe başlayalı sekiz yıl oldu. Kadın girişimci olarak manda yetiştiriciliğiyle yola çıktık. Eşim uzun yıllar bu sektörde çalıştığı için hayvancılığa her zaman ilgimiz vardı. Emeklilik sonrası başka bir işte çalışmasını istemedik, kendi üretimimizi yaparak memleketimize fayda sağlamak istedik ve özellikle Çorum’u tercih ettik. İşe ilk başladığımızda 11 anaç hayvanımız vardı. Hiçbir ekipmanımız yoktu, hatta traktörümüz bile yoktu. Eşimle birlikte büyük zorluklar yaşayarak bugünlere geldik. Bir işe başladığınızda hemen ’olmuyor’ deyip vazgeçmemek gerekiyor. Sekiz yıl boyunca eşimle birlikte büyük bir mücadele verdik. İki, iki buçuk yıl boyunca hem çobanlığı, hem üretimi hem de hayvan bakımını tamamen kendimiz üstlendik. Bu süreç sonunda çok güzel bir noktaya geldik. Özellikle kadınlara tavsiye ediyorum. Evde oturmak yerine çalıştıkça insanın kendine olan güveni artıyor. Üretmek, faydalı olmak ve bir katkı sunmak gerçekten çok değerli. Her kadının kendi alanında, hayvancılık olmak zorunda değil, mutlaka bir şeyler yapması gerektiğine düşünüyorum. Şu ana kadar ciddi bir yol katettik" dedi.

Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi

"İyi ki başlamışım, iyi ki vazgeçmemişim"

Gerekli destekleri alarak işleri ve hayvancılık sektöründe büyümek istediklerini dile getiren Kartoğlu, "TKDK destekleriyle daha modern, otomasyon sistemli bir yapıya geçerek işi büyütmek istiyoruz. Şartlar uygun olursa hayvan sayısını 100, 200 hatta 500’e kadar çıkarmayı hedefliyorum. Amacım, mandacılıkta Çorum’un adını Türkiye genelinde duyurmak. Yaz aylarında manda sütünden dondurma üretimine de başladık. Ürünlerimizi müşterilerimize tattırdık ve oldukça olumlu geri dönüşler aldık. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu seri üretime dönüştürerek manda sütü dondurmasını daha geniş kitlelerle buluşturmayı planlıyoruz. Yaz döneminde günlük 150-200 kilo süt alımı yaparken, kış aylarında doğumlar yaklaştığı için bu miktar 70-80 kiloya kadar düşüyor. Tereyağı, kaymak, yoğurt ve özellikle sucuk ürünlerimize yoğun talep var. Özel müşterilerim bulunuyor ve siparişleri haftada iki gün Çorum’a götürüyorum. Bu işe başladığımda çok eleştirildim, ’yapamazsın’ diyenler oldu. Ancak ben bu işi severek yapıyorum. İyi ki başlamışım, iyi ki vazgeçmemişim. Her şey doğalıyla güzel. Yaptığım işten son derece memnunum" diye konuştu.

Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi

Mehmet Can Kör - İsmail Kabakdere

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."