ASAYİŞ - 08 Mart 2018 Perşembe 21:47

Boşanma aşamasındaki kadın tehdit edildiği iddiasıyla yardım istedi

A
A
A
Boşanma aşamasındaki kadın tehdit edildiği iddiasıyla yardım istedi

DENİZLİ (İHA) – Denizli’de bir kadın, boşanma davası açtığı eşinin mahkemece verilen 4 ayrı koruma kararını ihlal ettiğini, ailesini ölümle tehdit ettiğini öne sürerek, yetkililerden yardım istedi.

DENİZLİ (İHA) – Denizli’de bir kadın, boşanma davası açtığı eşinin mahkemece verilen 4 ayrı koruma kararını ihlal ettiğini, ailesini ölümle tehdit ettiğini öne sürerek, yetkililerden yardım istedi.


Pamukkale ilçesinde yaşayan elektrik teknisyeni S.K. (35), 2 yıl önce tanıştığı Süleyman K. ile 10 Ekim 2016’da tehditlerinden korktuğu için evlendiğini ancak bunun kendisinin kurtuluşu olmadığını belirtti. Eşinin kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını savunan S.K., “Geçen sene babamı telefon ile arayıp atak geçirmesine ve ölmesine neden oldu. Şahıs daha sonra annem ile benim ikamet ettiğimiz evin önüne gelerek bizi ölümle tehdit etti. Tehdit aldığım akşam polisi aradım ekip geldi ve şikayet ettim. Koruma kararı verildi ama şahıs bu süre içerisinde evimin önünden gitmiyor ve sürekli tehdit etti. Kendisi tek dolaşmıyor 2-3 araba ile gelip dolaşıyor. Çarşıya çıktığım zaman karşıma çıkıyor. Polisi arıyorum ‘en yakın karakola gelin’ diyorlar. Ben karakola gidecek olsam niye bana koruma kararı verildi? 10 Temmuz 2016’da evimin önüne gelip zile bastı ve ‘bu gece kararını ver eğer karını vermezsen senin ve ablanın evinin kurşunlayacağım’ sonra ben aynı şekilde polisi aradım. Bana yine aynı şekilde en yakın karakola gelmemi istediler. Geçtiğimiz Temmuz ayında ablamın arabasını kurşunladı ve bununla ilgili mahkeme sürüyor. Ablamın 30 günlük kızı vardı ve acımazsız arabasını kurşunlatıyor. Kendisi para verip bunu başkalarına yaptırıyor” dedi.


S.K., “10 Ekim’de nikahım kıyıldıktan sonra beni dövdü, bana karakoldan ve savcılıklardan şikayetlerimi geri almamı istedi. Kafama silah dayadı ‘sen gidersen senin 7 sülaleni öldüreceğim, size zulmedeceğim’ dedi. Bende 2 Ocak’ta evi terk ettim karakola gittim. Beni kadın konuk evine yerleştirdiler. Ama şahıs yine durmadı kadın konuk evine geldi. Şikayetçi oldum karakola gittim. O gün 40 disiplin cezası aldı. 13 Şubat’ta bırakıldı” dedi.


Eşinin kendisini ve ailesini öldürtmek için 250 bin TL’ye bir kişiyi tuttuğunu iddia eden S.K., “Bizim kadın sığınma evinde olmamız çözüm değil. Benim ailemi korunma evine alacaklar hepimiz orada mı yaşayalım? Devlet neden bu adama bir şey yapmıyor bana koruma kararını veriyorlar. 4 defa koruma kararını ihlal etti. Benim kimseden talep ettiğim bir şey yok ben canımın derdine düşmüşüm. Ben bu adamdan hiçbir şey talep etmeden boşanıp kendi, hayatımı sürdürüp özgürlüğüme kavuşmak istiyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığından Yunanistan’da düzenlenen bazı etkinliklere ilişkin açıklama Dışişleri Bakanlığından, Yunanistan’da düzenlenen bazı etkinlik ve yapılan açıklamalara ilişkin, "Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır" ifadeleri kullanıldı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Yunanistan’daki aşırı sağcı grupların, İstiklal Savaşımızın başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 19 Mayıs 1919’dan 75 yıl sonra, 1994’te, popülist söylemlerle ortaya attığı Pontus iddiaları asılsızdır. ‘Pontus’ antik çağda kalmış bir tanımdan ibarettir. 19’uncu yüzyılın sonunda ortaya çıkan Pontusçu faaliyetler, Yunanistan’ın ‘Megali Idea’ planının bir uzantısıdır. Konu esasen Türk ve Rum ahalinin mübadelesi ile sonuçlanmış tarihi bir sürecin asılsız iddialara konu edilerek istismarından ibarettir. Söz konusu iddialar, Türk-Yunan ilişkilerine zarar vermeyi ve Yunanistan siyasetinin sağduyulu kesimlerini zor durumda bırakmayı hedeflemektedir" denildi. Yunanistan ile ikili ilişkilerde son dönemde olumlu bir ivme yakalandığı da belirtilen açıklamada, “Yunanistan Hükümetinden beklentimiz, sorumsuz bazı siyasetçilerin gelecek nesillerin barış ve huzur ortamında yaşamasını engellemeye yönelik çabalarına karşı net bir tutum ortaya koymasıdır” ifadelerine yer verildi.