ASAYİŞ - 25 Ekim 2018 Perşembe 15:56

Denizli’de sokak ortasında demir sopayla dayak

A
A
A
Denizli’de sokak ortasında demir sopayla dayak

Denizli’de yatalak babasına ısrarla yardım etmek isteyen şahıstan rahatsız olan adam, şahsın oğlu tarafından sokak ortasında demir sopayla dakikalarca acımasız bir şekilde dövüldü.

Denizli’de yatalak babasına ısrarla yardım etmek isteyen şahıstan rahatsız olan adam, şahsın oğlu tarafından sokak ortasında demir sopayla dakikalarca acımasız bir şekilde dövüldü. Özel yapılmış ve vurulduğunda derin kesikler oluşturan demir sopa ile adeta işkence edilerek dövülen adamın darp edildiği anlar saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. 61 yaşındaki adama 20’den fazla dikişi atıldı.


Akıllara durgunluk veren olay Çal ilçesi Selcen Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre geçtiğimiz günlerde Galip Kara (61) ile babasının arkadaşının oğlu olan H.S. (43) arasında gerginlik yaşandı. Olaydan birkaç gün sonra geçtiğimiz pazar günü ise sokak ortasında darp olayı yaşandı. Bir iş yerinin güvenlik kamerasına anbean yansıyan görüntülerde H.S. isimli şahıs kendine ait otomobilde bir sokağın başında beklerken görülüyor. Ardından Kara’yı gören H.S, elinde özel yaptırılan sopa ile acımasız bir şekilde adamın kafasına vuruyor. Aldığı ilk darbe ile yere düşen Kara kıvranmaya başlarken, hırsını alamayan H.S. ardı ardına vuruyor. H.S’nin, Kara’nın özellikle bacakları ve ellerine vurması dikkatlerden kaçmıyor. Kara’yı dakikalarca döven H.S. daha sonra otomobiline binmek için yöneldiği sırada Kara’nın çevredekilerden yardım istediğini görünce geri dönerek bir daha vurmaya başlıyor. Bir süre daha Kara’yı döven H.S. daha sonra otomobiline binerek olay yerinden uzaklaşıyor.



"Dayak değil işkence"


H.S.’nin olayda kullandığı demir sopanın ucuna özellikle kaynak yaptırılan keskin çıkıntı nedeniyle Kara’nın vücudunda darbe aldığı yerlerde derin kesikler oluştuğu belirtildi. Olayda yaralanan ve hastanede fotoğrafları çekilen Kara’nın adeta işkence gördüğü gözlendi. Bacak, kol ve ellerinin bazı yerlerinde derin yarıklar oluşan Kara’ya hastanede 20’den fazla dikiş atıldığı belirtildi.



"Şahıs tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı"


Olayın ardından Kara’nın şikayeti üzerine H.S. gözaltına alındı. H.S.’nin olayı, Kara’nın babası ile arkadaşlığını istememesinden dolayı gerçekleştiğini söylediği iddia edildi. H.S.’nin, Kara’nın kendisi ve kardeşleri hakkında babalarına bakıp, ilgilenmedikleri yönünde dedikodu çıkardığını söylediği öne sürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında jandarma tarafından gözaltına alınan H.S., savcılık sorgusunun ardından sevk edildiği mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.



"Köy meydanında bana pusu kurmuş"


Demir sopayla sokak ortasında feci şekilde darp edilen Kara, sabah ekmek almak için evden bakkala giderken başına bu olayın geldiğini ifade ederek şunları söyledi:


"Babamla aynı çatı altında yaşıyoruz. Babam yatağa bağlı olduğu için onunla ben ilgileniyorum fakat köyümüzde sevmediğiniz bir kişi babamın evine alıştı. Gelmesini istemediğim için haber yolladım fakat dinlemedi yine geldi. Resmi makamlarla haber yolladım yine geldi. Niye geldiğini sorduğumda babamın evinde kafama bardak attı. Orada bir arbede yaşadık ondan sonra bir buçuk ay tehdit altında yaşadım. Sabah evden ekmek almaya gidiyordum, köy meydanında bana pusu kurmuş. Yolda giderken bir anda yanıma geldi, demir sopayla bana vurmaya başladı. O anda dengemi kaybettim kendimi kaybetmişim hastanede gözümü açtım. Vücudumun her tarafı kesik, dikişler de sarılı. Tarlada çalıştığım için işlerim de kaldı. Vücudumun her tarafa tutmaz halde ailemin yardımıyla hareket edebiliyorum. Tedavimi de damadımın yanında devam ettiriyorum. Kişiliğini sevmediğim için gelmesini istemedim, köy muhtarıyla da haber yolladım, bu kişi hiçbir şeyi dinlemedi gelmeye devam etti. Savcılığa ve jandarmaya gittim, hastanede darp raporu aldım işlemlerimi yaptırdım. Savcılık tutuklama talep etti fakat hakim serbest bıraktı. Bana bu insanlık dışı muamele yapan kişi sokakta şu an nasıl gezer?"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.