- 28 Temmuz 2020 Salı 18:44

Meslek lisesi öğretmenlerinden korona ile mücadele için havayı ve suyu temizleyen özel cihaz ürettiler

A
A
A
Meslek lisesi öğretmenlerinden korona ile mücadele için havayı ve suyu temizleyen özel cihaz ürettiler

Türkiye’yi ve dünyayı etkisi altına alan korona virüs sürecinde, Sarayköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önemli bir çalışmaya imza attı.

Türkiye’yi ve dünyayı etkisi altına alan korona virüs sürecinde, Sarayköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önemli bir çalışmaya imza attı. Pandemi sürecinin ilk günlerinde öncelikli ihtiyaç olan maske üreterek mücadeleye destek veren okul çalışmalarını bir üste taşıyarak kendi markalarında ozon dezenfeksiyon cihazı ürettiler. Meslek Lisesi öğretmenleri ürettikleri cihazı Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’a tanıttılar.


Denizli’nin Sarayköy ilçesinde bulunan Sarayköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenleri önemli çalışmaya imza attı. Korona virüs sürecinin başlarında maske üreterek destek olan okul çalışmaları geliştirmeleri ile birlikte kendi markalarını üretti. Lisede bulunan öğretmenler ozon dezenfeksiyon cihazı ürettiler. Öğretmenler ürettikleri cihazı Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’a tanıttı. Meslek lisesi öğretmenlerinin ürettiği SAROZON markalı cihazın üretim aşamaları hakkında konuşan Oğuz, “Sarayköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz pandemi sürecinde patenti Elektrik ve Elektronik öğretmeni Özer Mısırcı’ya ait ozon cihazının okulda seri üretimi için çalışmalara başladı. SAROZON markası ile patent başvurusu yapılan cihazın seri üretimi için ihtiyaç duyulan atölye projesi Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edildi” dedi.



“Ozan cihazını aylık 150-200 adet üretim kapasitesine sahibiz”


Oğuz, “Milli Eğitim Bakanlığımızdan gönderilen 130 bin TL’lik ödenekle kurulan atölyede cihazı üreten öğretmenlerimiz bu alandaki önemli bir ihtiyaca cevap verecekler. SAROZON markalı ozan cihazını aylık 150-200 adet üretim kapasitesine sahibiz. Okulumuzda döner sermaya kuruluş işlemlerimize başladık. Okullarımızın eğitim-öğretime başlaması ile üretim aşamasında öğrencilerimiz de yer alacaklar. Pandemi sürecinde gerek ilimizde gerekse de ülke genelinde mesleki eğitim veren okullarımız yaptıkları çalışmalar ile ülke gündemine oturdular. Mesleki eğitimin önemi ülkemizde ve tüm dünya bir kez daha anlaşılmış oldu. Bu süreçte meslek liselerimiz büyük gelişime ve değişime imza attılar. Üreten meslek liselerimiz her biri ayrı birer marka haline geldi. Buradan emeği geçen tüm meslekdaşlarımı tebrik ediyorum” dedi.



“Ozon suya ve havaya verildikten sonra oksijene dönüşür”


Sarozon Ozon Jeneratörü, havadaki oksijeni ozona dönüştürdüğünü ve belirli aralıklarla bulunduğu ortama vermekte olduğunu söyleyen Oğuz, “Havadaki virüsleri, bakterileri, küf ve mantarları temizleme özelliğine sahip Sarozon teknik özellikleri ile de muadilleri arasında ön plana çıkmaktadır. Ozon Dezenfeksiyon, hava ve suya ozon verme özelliği olan bu cihaz, su içindeki, havadaki, yiyeceklerimiz ve kullandığımız eşyalar üzerindeki mikrop, virüs, bakteri, spor, kist, ecoli, mantar, salmonella gibi insan sağlığına zararlı mikroorganizmaların hücre zarını yırtarak yok edilmesini sağlar. Kimyasal temizleme ve dezenfektan maddelerden farkı ozonun tamamen doğal olması hiçbir atık madde bırakmamasıdır. Ozon suya ve havaya verildikten sonra kısa sürede görevini tamamlayıp oksijene dönüşür” diye konuştu.



Programa Denizli İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz’un makamında gerçekleşen cihaz tanıtımına Sarayköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Bülent Akhan, projede yer alan Sarayköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Yusuf Bakıt, Elektrik ve Elektronik öğretmeni Özer Mısırcı, Makine Teknolojisi Öğretmeni Cüneyt Yüksel, Tekstil Teknolojileri Öğretmeni Fuat Yerlitaş, ve Metal Teknolojisi Öğretmeni Ahmet Cemal Doğruoğlu katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul "Turquality ve Marka Destek Programı ile 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından destekleniyor. Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli. Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın kapanış törenine katıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada markalaşmanın ihracata katkısının önemine dikkat çekti. Bakan Bolat, Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın inovasyon ve markalaşma yoluyla ihracatın katma değerini artırmayı hedeflediğini belirtti. İhracatın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Bakan Bolat, "İhracat Türkiye açısından olmazsa olmaz bir zorunluluk. İhracatta önemli bir yol kat ettik, ama daha çok yolumuz var. Türkiye’nin bu ihracat yolculuğunda ’Turquality ve Marka Uzmanlık-Vizyon Programı’ çok önemli bir konumda. Üniversite-sanayi-STK ve biz olmak üzere dörtlü iş birliği modeliyle yapılan bu program örnek bir çalışma" dedi. "Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" Programa ilişkin de bilgi veren Bakan Bolat, "Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli olarak özetleyebiliriz. Turquality, hizmetlerde, mallarda, ürünlerde yeni büyük markalar geliştirerek Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır. Bu program çok da başarılı olmuştur. Bugüne kadar aşağı yukarı Turquality programına katılan 189 şirketin 205 markası Turquality destek programı tarafından destekleniyor. Turquality genel-geçer bir program değil, çok önemli program. Bir alt programı da Marka Destek Programı. Bunda da 291 firmanın 312 markası desteklenmekte. Bu şekilde Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" şeklinde konuştu. Bakan Bolat, dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı paya ilişkin de verileri paylaştı. Bolat, "Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2002 yılında dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 0,49’du, bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 1,08’e yükseldi. Hizmet ihracatımız ise dünyadaki payımız 2002 yılında 0,89’du 2023 yılı sonunda 1,30’a yükseldi. Bu ülkemiz için başarıdır, bunu daha yukarı taşıma hedefindeyiz. Mal ihracatında 2028 yılında dünyadaki payımızı yüzde 1,30’a, hizmet ihracatı payımızı da yüzde 2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, konuşmasının ardından Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nı başarıyla tamamlayan öğrencilere diplomalarını verdi. Program diploma töreninin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.