EĞİTİM - 04 Ağustos 2022 Perşembe 10:49

PAÜ, Antalya Serik’te yeni bir kazı çalışmasını başlatacak

A
A
A
PAÜ,  Antalya Serik’te yeni bir kazı çalışmasını başlatacak

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, eğitim öğretim olanaklarından, üniversite-şehir iş birliğine tercih sürecindeki adaylara PAÜ’lü olmanın avantajlarını anlattı. Yurt dışı öğrenci değişim programları, staj ve mesleki kariyer imkânları gibi çeşitli alanlara yönelik önemli bilgiler verdi.



Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, üniversite tercih sürecinde, PAÜ’ye ilişkin öğrencilerin merak ettikleri soruları yanıtladı.Sözlerinin başında Pamukkale Üniversitesi’nin lisans eğitiminin yanında lisansüstü eğitimde de öğrencilere önemli avantajlar sağladığına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, PAÜ’de 6 adet enstitünün bulunduğunun altını çizdi. Sözlerinin devamında Denizli’nin köklü tarihi geçmişi ve arkeoloji alanında PAÜ’nün yaptığı çalışmalara değinen Rektör Prof. Dr. Kutluhan: “Denizli 7500-8000 yıllara dayanan bir geçmişi olan Anadolu medeniyetlerinin şehri. Dolayısıyla oradaki soyut ve somut tüm kültür hala korunuyor. Orta Asya’da bir kına gecesine katılın gelin bizim Denizli’de bir ilçemizde kına gecesine katılın hiç farkı yok. Böylece ciddi bir kültür sanat etkinliği var” dedi.



"Denizli’nin turizmden payı günlük, günübirlik turizm. Biz bunu yatılı turizme çevirmek istiyoruz"


Üniversite olarak çok önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Rektör Kutluhan, “Sanat deyince, Kültür Bakanlığımızın 42. Uluslararası Kazı Sempozyumunu bizim ev sahipliğimizde düzenlendi ve biz bu sempozyumda 1690 yıl önce yıkılmış olan Laodikya Antik Kenti Batı Tiyatrosunu ki 15 bin kişilik ve 20 bin kişi orayı doldurdu. Arkeoloji bölümü buna kendini verdi, açtı, Denizli’ye büyük bir katkı yaptı. Denizli turizm şehri. 2.5 milyon turist geliyor Denizli’ye. Ama Denizli’nin turizmden payı günlük, günübirlik turizm. Biz bunu yatılı turizme çevirmek istiyoruz. Dolayısıyla Üniversite olarak nasıl çalışmalar yaptık bunda da Turizm Fakültesi hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. 2 tane ciddi çalışmamız var. Mesela buradan kalktınız Denizli’yi bir gezmek, görmek istiyorsunuz. Butona basıyorsunuz. 2 gün mü istiyorsunuz, 3 gün mü, 1 hafta mı, 10 gün mü? Bu size bir harita öngörüyor ve önerilerde bulunuyor, nereye gitmek istiyorsanız. Bunu bizim Hocalarımız yaptı ve belediyeye hediye etti" diye anlattı.



"Pamukkale Üniversitesine ait 30 bin metrekare kapalı alan ve ciddi bir şekilde hazırlıklarımızı yapıyoruz"


Turizm açısından önemli adımlar attıklarını belirten Prof. Dr. Kutluhan, "2. kısım önemli onu da atlamayalım. Ben yine YÖK Başkanımız nezdinde YÖK Üyelerine teşekkür ediyorum. Çünkü biz Fizyoterapi Yüksekokulumuzu bu sene fakülteye çevirdik. Bunun ihtiyacı nereden geliyor? Çünkü Denizli’de termal turizm var. Pamukkale’nin hemen yanında Karahayıt bölgesinde termal turizme hizmet eden otellerimiz var. Ama uluslararası tescil alabilmesi için bir yakın acil hekimliğe ihtiyaç var. Bir de bizim gibi olaya bilimsel bakan bir sisteme ihtiyaçları vardı. Orada 85 yataklı kür merkezi, Pamukkale Üniversitesine ait 30 bin metrekare kapalı alan ve ciddi bir şekilde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ciddi bir rehabilitasyon merkezi açıyoruz. Bu sene Fizyoterapi Fakültemizi tercih edecek olan öğrencilerimiz de fakülteye girmiş olacaklar, yüksekokula değil. Bunların yanında Antalya Serik’te yine bir kazı çalışmasını başlatacağız. Kazı çalışmasını Üniversitemizden bir hocamız yürütecek. Bu kazımız Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından onaylandı. Denizli’nin tarihini aynı zamanda kitaplaştırdık” ifadelerini kullandı.



“3+1 Eğitim modelimizin, istihdam konusunda öğrencilerimize önemli avantajları olacak”


Sözlerine, eğitim modeli, staj ve kariyer imkânları ile yenilikçi fikirlerin nihai ürüne dönüştürülmesinde PAÜ’lü olmanın avantajları konularına değinen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Tıp Fakültesi’nde uygulanan probleme dayalı eğitim modelinin faydalarının TUS’da görüldüğünü, TUS başarısı olarak PAÜ’nün ilk 15 üniversite arasında yer aldığını hatırlattı. Geçtiğimiz yılın TUS ikincisinin PAÜ’lü bir öğrenci olduğunun altını çizdi. Lisans Öğrencisi Katılımlı Bilimsel Araştırma Projesi’nin Ar-Ge yapmak isteyen, inovasyona yönelik düşüncesi olan öğrencilere ciddi katkılar sağladığının belirten Rektör Prof. Dr. Kutluhan: “Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi HAZAR Roket Takımımızdır. Kendileri TEKNOFEST yarışmalarında üst üste önemli başarılar elde ettiler. Bunların yanında YÖK Başkanımızın da çok önem verdiği 3+1 eğitim modelini hayata geçirdik. Artık meslek yüksekokullarında öğrenim gören öğrencilerimiz bir dönemlerini bizzat uygulama ile geçirecek.”



“Öğrencilerimizin ERASMUS ile yurtdışına gitme kriterlerini kolaylaştırıyoruz”


ERASMUS programına ilişkin açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, ERASMUS ile yurt dışına öğrenci gönderen ilk 15 üniversiteden biri olduklarının altı çizerken, öğrencilerin yurt dışı imkânlarını kolaylaştırdıklarını söyledi. Farklı platformlarda öğrenciler ile fer fırsatta bir araya gelmeye özen gösterdiğini hatırlatan Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, öğrencilerin taleplerinin senato toplantılarında görüşüldüğünü anlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde “Testis Kanserinde High Mobility Group Box-1 Ekspresyonu ve Tedavi Hedefi Olarak Rolü” konusunda yaptığı sunumla Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “En İyi Çalışma Ödülü”nü aldı. KKTC’nin Girne kentinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenen kongrede ödül alan Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değeri çok büyük” dedi. “Ben ve ekibim, yaklaşık üç yıldır onkolojide ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ürünlerini Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunduk” diyen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Geçen yıl 10. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunmuş olduğumuz ilaç çalışması ile yine en iyi çalışma ödülünü almıştık. Bu yıl da farklı bir kanser türünde gerçekleştirdiğimiz ilaç çalışmamız en iyi çalışma ödülüne değer görüldü. Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimize ait, ekonomik ve inavasyon değeri yüksek ürünler elde edebilmek için bu alandaki çalışmaların daha fazla desteklenerek artırılması gerekiyor.”
Hatay Eşini yormamak için otomobiliyle ot taşıyan yaşlı adam yürekleri ısıttı Hatay’da büyükbaş hayvanları için ot biçen yaşlı adam, eşini yormamak için otları aracıyla taşıdı. Otla kaplanan otomobil ortaya ilginç bir görüntü çıkarırken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Defne ilçesi Tavla Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Nihat ve 63 yaşındaki Vecihe Gülen çifti, evlerinin yan tarafında bulunan ahırlarında inek ve iki yavrusunu besliyorlar. Emekli olan aileye ekonomik destek sağlayan inek ve yavruları, baharın gelmesiyle birlikte yeşeren otlarla besleniyorlar. Yaşlı çift, gündüz yaylıma çıkan hayvanların akşam yemi için de ot biçiyor. Biçilen otları yaklaşık 150 metre mesafedeki tarladan ahıra getirmek için traktörü olmayan Nihat Gülen, otları eşini yormamak için otomobiliyle taşıyor. Otlarla kaplanan otomobil ilginç bir görüntü oluştururken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Trafiği tehlikeye sokmadan ve aracına zarar vermeden 150 metre mesafedeki tarlasından otomobiliyle ahırına ot getirdiğini ifade eden Nihat Gülen, “Aracımla tarladan 150 metre mesafedeki evimize ot taşıyoruz. Bu işlem yılda birkaç sefer gerçekleşiyor. Hanımımı yormamak için bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz. Arabaya ve trafiğe zarar vermeden yavaş yavaş getiriyoruz. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Onlara ot getirdik, hanımım ve ablam biçti. Eşim düşer dedi ama ben yavaş yavaş giderim dedim” ifadelerini kullandı. Hayvanları için tarladan ot taşıdıklarını belirten Vecihe Gülen, “Üç tane hayvanımız var. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Tarladan onlara ot getiriyoruz” dedi.