ÇEVRE - 18 Kasım 2025 Salı 12:48

Başkan Arslan, Ankara yolculuğu esnasında yeni Gölhisar yolunu inceledi

A
A
A
Başkan Arslan, Ankara yolculuğu esnasında yeni Gölhisar yolunu inceledi

DENİZLİ (İHA) – Denizli’nin Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Burdur’a bağlı Gölhisar ile Çameli’yi birbirine bağlayan ve 2026 yılında tamamlanması planlanan yolda inceleme yaptı.



Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, sabahın erken saatlerinde gerçekleştirdiği Ankara yolculuğunda Gölhisar ile Çameli’yi birbirine bağlayan ve 2026 yılında tamamlanması planlanan yolda incelemelerde bulundu.



Başkan Arslan, yeni Gölhisar yolu üzerinden devam ettiği yolculuğunda yaptığı paylaşımda, "Aşkla çalışan yorulmaz. Ankara yollarındayız. Ankara temaslarımız için çıktığımız yola Yeni Gölhisar yolundan geçtik. Devletimiz var olsun, emeği geçen herkese teşekkürler" ifadelerine yer verdi.



Gölhisar ile Çameli’yi birbirine bağlayacak olan yolda devam eden çalışmaların bölge ulaşımına önemli katkı sağlaması bekleniyor.



Başkan Arslan, Ankara yolculuğu esnasında yeni Gölhisar yolunu inceledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TESK Başkanı Palandöken: "Yeni düzenleme ile esnaf ve sanatkarlarımız gerçek usulde vergilendirilecek" Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Yürürlüğe giren yeni düzenleme ile bazı illerde esnaf ve sanatkarlarımız 2026’dan itibaren gerçek usulde vergilendirilecek" dedi. Esnaf ve sanatkarları ilgilendiren yeni vergi düzenlemesine ilişkin kamuoyunda farklı yorumların yapılması üzerine açıklama yapan TESK Genel Başkanı Palandöken, esnaf ve sanatkarlara ilişkin yeni vergi düzenlemesinde serbest muhasebeci mali müşavirlerle iş birliğinin esas alındığının belirterek, "Bizler, serbest muhasebeci mali müşavirleri esnaf ve sanatkarlarımızın en önemli paydaşlarından biri olarak görüyoruz. Yıllardır bu alanda başarılı bir iş birliği yürütülmektedir. Yeni vergi düzenlemesi ile hiçbir meslek grubunun emeğinin değersizleştirilmesi söz konusu değildir. Bu sürecin karşılıklı anlayış, ortak akıl ve iş birliğiyle yürütülmesinin hem esnafımız hem de ülkemiz için büyük önem taşıdığına inanıyoruz" diye konuştu. "Yeni düzenleme ile esnaf ve sanatkarlarımız gerçek usulde vergilendirilecek" Yeni vergi düzenlemesi ile esnaf ve sanatkarların gerçek usulde vergilendirileceğini ifaden eden TESK Başkanı Palandöken, "Yürürlüğe giren yeni düzenleme ile bazı illerde esnaf ve sanatkarlarımız 2026’dan itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir. Bu süreçte amaç, geçişin esnafı zorlamadan, düzenli ve kontrollü şekilde yürütülmesidir. Bu kapsamda bazı muhasebe işlemlerinin meslek kuruluşları aracılığıyla yapılmasına imkan tanınmıştır. Ancak kamuoyunda bu düzenlemenin, serbest muhasebeci mali müşavirlerin yetkilerini zayıflattığı yönünde bazı yanlış değerlendirmeler yapılmaktadır. Açıkça ifade etmek isterim ki söz konusu uygulama, mali müşavirlerin yetkilerini devreden ya da ortadan kaldıran bir adım değildir. Aksine, işlemler ya meslek kuruluşlarımızda görev yapan yetkili mali müşavirler tarafından ya da dışarıdan çalışan meslek mensuplarının gözetimi ve sorumluluğu altında yürütülecektir" ifadelerini kullandı.
Hatay Hatay’da depremzede öğrencilere 8 bin ücretsiz deneme kitapçığı dağıtıldı Hatay’da hayırsever Emre Örer, depremzede öğrencilere 8 bin ücretsiz deneme kitapçığı dağıtarak öğrencilerin sınava hazırlanmasına destek oldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’da yaralar sarılmaya devam ederken, eğitim alanında önemli bir destek de hayırsever iş insanı Emre Örer’den geldi. Arsuz ilçesinde depremden etkilenen öğrenciler için 8 bin adet ücretsiz deneme kitapçığı köy okulları ve kent merkezindeki okullara dağıtıldı. Depremzede öğrencilerin sınav motivasyonunu artırmayı hedefleyen Örer, tüm kitapçıklara ayrıca yüzde 35 indirim kuponu ekleyerek kaynak kitaplara erişimi olmayan öğrencilerin de fırsatlardan yararlanmasını amaçladı. Tüm öğrenciler, aynı gün kendi sıralarında eş zamanlı olarak denemelere girerek sınav deneyimi yaşadı. Yapılan çalışma ile deprem sonrası psikolojik ve eğitsel destek sürecine katkı sunulması hedeflendi. Yaptığı çalışmanın amacını şu sözlerle anlatan hayırsever iş insanı Emre Örer, "Öğrencilerimizin akademik başarısında ölçme ve değerlendirmenin büyük önem taşıdığının bilincindeyiz. Özellikle köy okullarında daha önce deneme sınavı tecrübesi yaşamamış öğrencilerimizi sınav kültürüyle tanıştırmak istiyoruz. Bölgeye geldiğim dört yıl öncesinden bu yana her yıl yaklaşık 7 bin 500 - 8 bin öğrencimize ücretsiz deneme sınavı ulaştırıyoruz. Yaklaşık 60-70 koli halinde gelen denemeleri tek tek ayırıyor, sayısal-sözel bölümlere göre sınıflandırıyoruz. A ve B kitapçıklarını hazırladıktan sonra okul okul tasnif ediyor ve kendi araçlarımızla bizzat teslim ediyoruz. Bu yıl 50’den fazla okula ulaştık. Kimseyi uğraştırmadan, öğrencilerimizin sıralarına kadar götürerek ulaştırıyoruz .Deprem bölgesindeki öğrencilere yönelik çalışmaları önemsediklerini vurgulayarak 8. sınıf LGS adaylarıyla TYT ve YKS gruplarındaki 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin tamamının bu imkandan yararlandı" ifadelerini kullandı.
Erzurum Aşık Reyhani memleketinde anıldı Anadolu’da aşıklık ve ozanlık geleneğinin önde gelen isimlerinden birisi olan Erzurumlu Aşık Yaşar Reyhani, ölümünün 19. yılında düzenlenen bir etkinlikle memleketinde anıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezinde yapılan anma programında Aşık Reyhani’nin hayatından kesitler anlatıldı, şiirleri okundu ve türküleri seslendirildi. Aşık Reyhani’nin oğlu Ozan Reyhani, Şahin Sarıgül, Fuat Çerkezoğlu, İsrafil Öztürkoğlu, Serdar Alyakut ve Alperen Uzun’un sazlarıyla icra ettikleri Aşık Reyhani eserler davetlilere eşsiz anlar yaşattı. Eski Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, Aşık Reyhani’yi hem anlattı hem de şiirlerini okudu. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Anadolu’daki aşıklık ve ozanlık geleneğinin önemli bir ismi olan Aşık Reyhani’yi her zaman rahmet ve hasretle anacaklarını ifade ederek, "O hem Erzurum’un hem de Anadolu’nun sesi olmuştur. Hatırasını her zaman yaşatacağız" dedi. Aşık Reyhani Kimdir? 1932 yılında Hasankale’nin (Pasinler) Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz‘dır. İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Aşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Bayburtlu Aşık Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi. Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu’nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi. Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi. Aşık Reyhani 10 Aralık 2006 tarihinde Bursa’da vefat etti.
Hatay Kuraklık nedeniyle verimin yarı yarıya düştüğü tatlı patateste son hasat yapıldı Hatay’da ismiyle dikkat çeken şifa deposu tatlı patatesin hasadında sona gelindi. Kuraklık nedeniyle verimin yarı yarıya düştüğü tatlı patates, kilogram fiyatı tarladan 30 TL’ye satılırken manavlar da ise 70 TL’den alıcı buluyor. Türkiye’nin bereketli topraklarının yer aldığı Hatay’da çiftçiler, toprağı işleyerek asrın felaketinin saralarını sarmaya devam ediyor. Ürün çeşitliliğinin fazla olduğu kentte şimdiyse tatlı patates hasadı yaklaşık 45 gün önce başlamıştı. Antakya ilçesi Uzunalıç Mahallesi’nde çiftçilerin sökümüne başladığı tatlı patates, bilinen patatesin aksine bir tada sahip olmasıyla biliniyor. Bölgede hasat edilerek Türkiye’nin dört bir yanına satılan tatlı patatesin hasadında sona gelinirken, kilogram fiyatı tarlada 30 TL’den alıcı buluyor. Vitamin bolluğuyla şifa deposu olan tatlı patates, kuraklık nedeniyle verim yarı yarıya düşerken manavlarda 50 TL ila 70 TL arasından satılıyor. "Tatlı patates tarladan 30 ila 35 TL arasında iken manavlarda ise 50 ila 70 TL civarında satılıyor" Kuraklık nedeniyle tatlı patateste verim yarı yarıya düştüğünü ifade eden çiftçi Fadıl Çiftçi, "Tatlı patates üretiyoruz. Hasat normal ama mevsimsel kuraklık nedeniyle verimde düşüşler var. Kuraklık çok etkiledi, verim yarı yarıya düştü. Tatlı patatesi Temmuz ayında ekiyoruz. Ekim ve Kasım aylarında hasat için söküm yapıyoruz. Tatlı patatesin çok çeşidi var. Farklı renklerde olan tatlı patates çeşitleri var. Söküm yapacak işçi bulamadığımız için sökümü iş makinesi yapıyor. Tatlı patates tarladan 30 ila 35 TL arasında iken manavlarda ise 50 ila 70 TL civarında satılıyor. Tatlı patates, tadı ve vitamin bolluğuyla diğer patatesten farklı oluyor. Tatlı patatesi biz kaynatarak, pişirerek veya tatlısını yapıyoruz. Tatlı patates şehir dışlarına gidiyor. Faydası çok kuvvetli ve tam bir şifa deposu bir patatesti" ifadelerini kullandı.
Sivas Sivas, ‘İstiklal Madalyası’ istiyor Milli mücadelenin merkezlerinden olan Sivas’ta, Kent Konseyi öncülüğünde ki sivil toplum kuruluşları TBMM’ye başvurup ‘İstiklal Madalyası’ talep etme kararı aldı. Sivas Kent Konseyi, önemli bir gündem maddesiyle toplandı. Sivas’ın milli mücadeledeki rolünün ele alındığı toplantıda, diğer sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TMBB) ‘İstiklal Madalyası ve Berat Belgesi’ talep edilmesi kararlaştırıldı. Sivil toplum kuruluşlarının mutabakatıyla oluşturulan talep metninin önümüzdeki günlerde siyasiler aracılığıyla TBMM’ye sunulması planlandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Sivas Kent Konseyi Başkanı Ahmet Necip Günaydın, Sivas’ın Ankara’dan sonra Milli mücadelenin en uzun süre yönetildiği yer olduğunu belirterek, "Sivas, ‘İstiklal Madalyası’nı’ her şekilde hak eden bir şehir. Bunu tarih ortaya koyuyor. Sivas, bu hak ettiği madalyaya şehrin bir müzesinde sergilenmesinde büyük bir gurur duyacaktır. Ben buna yüzde yüz hak ettiğine inanıyorum" ifadelerine yer verdi. "Sivas gurur duyacaktır" Ahmet Necip Günaydın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dilekçe sunacaklarını belirterek, "Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantıda Sivas iline İstiklal Madalyası’nın verilmesi hakkında değerlendirmeler yaptık. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dilekçemizi sunmak üzere dilekçeyi toplantıda okuduk. Hiçbir ille kendimizi kıyaslamıyoruz çünkü her bir ilimiz son derece kıymetlidir. Ama şunu unutmayalım ki Sivas, Ankara’dan sonra Milli mücadelenin en uzun süre yönetildiği ve Mustafa Kemal Paşa’nın heyetinin Sivas’ta kalarak, tüm faaliyetleri buradan organize ettiler. Bunları yaparken de Sivas halkının tam desteğini alarak huzur ortamı içerisinde çalıştıklarını çok açık ve net bir şeklinde biliyoruz. Sivas halkı, gerek İstanbul ve işgal kuvvetlerin baskınlarına rağmen Mustafa Kemal ve arkadaşlarına ev sahipliği yapmıştır. Kongre binasının eşyalarını evlerinden getirmişler, sürekli ikramlarda bulunmuşlar, evlerinde misafir etmişler ve onların can güvenlikleri için her türlü fedakarlığı yapmışlardır. Sivas, ‘İstiklal Madalyası’nı’ her şekilde hak eden bir şehir. Bunu tarih ortaya koyuyor. Sivas, bu hak ettiği madalyaya şehrin bir müzesinde sergilenmesinde büyük bir gurur duyacaktır. Ben buna yüzde yüz hak ettiğine inanıyorum" dedi.
Elazığ Yüzde 60 hibe aldığı destekle 300 hayvanlık çiftlik kurdu Elazığ’da 35 büyükbaş hayvanı bulunan ve köyünde süt satarak geçimini sağlayan Ömer Erdem, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’ndan (TKDK) aldığı destekle 300 büyükbaş çiftliği kurdu. Eski geleneksel yöntemden modern üretime geçen Erdem, ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Elazığ’da yaşayan 3 çocuk babası Ömer Erdem (48), merkeze bağlı Alaca köyünde 35 büyükbaş besicilik yapıyor ve süt satarak geçimini sağlıyordu. Eski geleneksel yöntemlerle üretim yapan Erdem, hayali olan çiftlik için devletin sağladığı desteklerden faydalandı. 2014 yılında TKDK’ya başvuru yapan Erdem, devletten aldığı yüzde 60 hibe desteği ile 2015 yılında çiftliği kurarak modern yöntemlerle besiciliğe geçti. Yaklaşık 4 bin 500 metrekarelik kapalı alana 300 büyükbaş hayvan kapasiteli çiftlik kuran Erdem, ardından çiftliğin üzerine GES kurdu. Toplamda 100 KW ile enerji ihtiyacını güneşten karşılayan Erdem, çiftliğin başta olmak üzere ürettiği mısır, yonca, arpa gibi ürünlerin elektrik enerjisini ücretsiz bir şekilde sağlıyor. Erdem, Simental cinsi 300 baş ile şu anda üretimini sürdürürken, kırmızı et üretiminde ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Yatırımlarını devam ettirdiğini aktaran işletme sahibi Ömer Erdem, "Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik" ifadelerini kullandı. "Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik" Merkeze bağlı Alaca köyünde besicilik yapan Ömer Erdem, "Biz daha önce eski geleneklere göre besicilik ve sütçülük yapıyorduk. Orada 35 hayvanla yapıyorduk. TKDK’nın projeleri oldu. Bizde gerekli kriterleri tamamladıktan sonra başvurumuzu yaptık. Arsada kendimizindi. Bu köyde bayağı arazimiz var. Burada hem ekip biçiyoruz hem de besicilik yapıyoruz. Puanımız yeterli olduğu için başvurumuz onaylandı. 300 büyükbaşla besicilik yapmak bizlere nasip oldu. 2014 yılında başvurmuştum 2015 yılında onaylanmıştı. Devletin desteği olmasaydı biz böyle bir yeri hayal bile edemezdik. Yüzde 60 artı yüzde 18 KDV’si vardı. O zamanlar bu kadar fazla besi çiftliği yoktu. Allah bize de nasip etti. Rabbim devletimize zeval vermesin. Bizlere destek oldular bizde çok güzel bir proje yaptık. 10 yıldır kesintisiz bu işi yapıyoruz. 35 hayvanla ben buraya geldim, şuanda 300 hayvanımız var. Buradan kazandıklarımızı da tekrar işletmelere yatırdık" dedi. "Kırmızı et ihtiyacının giderilmesini için ömrüm boyunca uğraştım" Erdem, "Çiftliğin üstünde 100 Kw GES var. Güneşten enerjimizi elde ediyoruz. Buradaki mısır, yonca ve çiftliğin elektrik giderlerini GES ile karşılıyoruz. Özellikle yaz ayında GES’İN sayesinde hayvanların ihtiyacı olan mısır ve yoncanın sulamalarını GES ile yapıyoruz. Ben bu çiftliği açtığım zaman 580 bin EURO’nun yüzde 60’ını hibe olarak aldım. Kırmızı et bizim ülkemizin en büyük sorunlarından birisidir. Kırmızı et ihtiyacının giderilmesini için ömrüm boyunca uğraştım. Bu işi yapan insanların ya güzel meraları olmalı ya da büyük arazileri olmalıdır. Hayvanların ihtiyacı olan samanı satın alırsa, arpayı ve yemi satın alırsa kırmızı et fiyatlarında yükseliş olacaktır. Bu tür destekleri yapacaklar olan öncelikle köylüler olmalıdır. Burada iki çeşit hayvan üretiyoruz. Birisi kurbanlık olarak diğeri de kesim olarak Elazığ merkezde firmalara kesim yaptırıyoruz" ifadelerini kullandı.