GÜNDEM - 26 Kasım 2025 Çarşamba 12:52

Doktor baba kız birlikte şifa dağıtıyor

A
A
A
Doktor baba kız birlikte şifa dağıtıyor

Denizli Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zeki Dağlıoğlu, mesleğinin 29. yılında aynı hastaneye hekim olarak atanan kızı Dr. Zeliha Dağlıoğlu ile birlikte şifa dağıtıyor.


Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesinden bu yıl mezun olan Dr. Zeliha Dağlıoğlu, babası Op. Dr. Zeki Dağlıoğlu’nun 2018 yılından bu yana beyin cerrahı olarak görev yaptığı Denizli Devlet Hastanesine atandı. Hastaların iyileşmesi için birlikte çaba sarf eden baba kız, aynı hastanede görev yapmanın gurur verici olduğunu belirtti. Kızı ile aynı hastanede görev yapmanın çok mutluluk ve onur verici bir durum olduğunu belirten Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zeki Dağlıoğlu, "Ben meslek hayatımın 29. senesindeyim. Denizli Devlet Hastanesi’nde Beyin Cerrahi Kliniği’nde 2018 yılından bu yana çalışmaktayım. Kızım bu yıl Pamukkale Üniversitesi’nden mezun oldu ve bizim hastanemizde Acil Servis hekimi olarak çalışmaya başladı. İkimize baba-kız olarak aynı hastanede çalışmak nasip oldu. Tabii bu çok mutluluk verici, onur duyduğum bir durum. Çok sevinçliyim bu yönden. O da ülkemizde vatandaşlarımıza doktor olarak hizmet ediyor. Beraber aynı yerde çalışmak ayrıca bir keyif oluşturuyor. Kızım iş yerinde çok disiplinlidir, ikimiz de öyleyizdir. Çünkü iş ortamı daha farklıdır. Burada baba kızdan daha farklı ciddi doktor ilişkisi ön planda oluyor. Ama evde tabii ki direkt baba kız gibiyiz. Hatta hastanenin kapısından itibaren işler değişiyor. Hastaneden çıktığımız anda baba kız oluyoruz. Hastane içerisinde baba kız olsak bile ciddi doktor ilişkimiz ön planda olup, hastalar için en uygun ne yapılacaksa onu yapıyoruz. Kızım Zeliha öğrenciliğinden bu yana öğrenmeye de her zaman çok meraklıydı. Bu yüzden ev ortamında da genellikle sohbetlerimiz tıp alanından oluyor, mesleğimizle ilgili bilgi alışverişi çok yapıyoruz" dedi.



"Evde iyi bir baba kız ilişkimiz var, fakat hastanede olabildiğince daha ciddi bir ilişkimiz var"


İlk görev yerinin babasının çalıştığı hastane olmasından dolayı çok mutlu olduğunu ve kendisini şanslı hissettiğini dile getiren Dr. Zeliha Dağlıoğlu ise, "Ben bu sene Tıp Fakültesini yeni bitirdim ve Denizli Devlet Hastanesi’nde göreve başladım. Yaklaşık 2 aydır burada babamla beraber çalışıyoruz. Nöbetlerde denk geldiğim zamanlarda tabii ki hastaları sorabiliyorum. Bugün de beraber aynı gün nöbetteyiz. Beraber çalışmak gayet keyifli oluyor. Evde iyi bir baba kız ilişkimiz var, fakat hastanede olabildiğince daha ciddi bir ilişkimiz var. Hatta benim nöbette olup, onun evde olduğu zamanlarda bazen kendisine danıştığım durumlar olabiliyor, bana yardımcı oluyor" diye konuştu.



Doktor baba kız birlikte şifa dağıtıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.
İstanbul Şişli’de dehşete düşüren kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi İstanbul Şişli’de önceki gün meydana gelen ve 2 kişinin hayatını kaybettiği kazada ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Anıl Püsküllü bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’ü yükselirken, kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü Ekrem Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sürücünün emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Kaza, önceki gün saat 16.30 sıralarında Şişli ilçesi Kaptanpaşa Mahallesi Darülaceze Caddesi üzerinde meydana gelmiş, iddiaya göre cadde üzerinde seyreden 34 TT 2213 plakalı araç sürücüsü ters yöne girmesi sebebiyle bir motosiklet sürücüsü ile tartışma yaşamıştı. Tartışmanın ardından ters yönde ilerlemeye devam eden araç sürücüsü, gaza basıp hızını artırınca önce cadde üzerindeki bir iş yerine ardından kaldırımda yürüyen yayalara çarpmıştı. Kaza sonrası hastaneye kaldırılan yaralılar Necmiye Kurtuluş Çelik ile Hakan Dündar yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Kazada ağır yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Anıl Püsküllü (30) ise bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan E.Y., A.P. (30), U.B. (39), E.B. (62), Z.D.(76) ile H.H.A.’nın (24) tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Sürücü tutuklandı Kaza sonrası yaralanan ve hastanede tedavisi tamamlanan otomobil sürücüsü Ekrem Y., polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ekrem Y. adliyeye sevk edildi. Ekrem Y.’nin emniyetteki ilk ifadesinde bayılma rahatsızlığı olduğunu, olay esnasında da baygın olduğunu, hiçbir şey hatırlamadığını ve kendine geldiğinde kazanın olduğunu fark ettiğini söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen Ekrem Y., çıkarıldığı mahkemece ’taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ ve ’taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.