ASAYİŞ - 17 Aralık 2025 Çarşamba 12:10

Şüpheli çantayı sahibi kontrollü patlama sırasında koşarak aldı

A
A
A
Şüpheli çantayı sahibi kontrollü patlama sırasında koşarak aldı

Denizli’de bir otobüs durağında bırakılan sahipsiz çanta nedeniyle bomba paniği yaşandı. Polis ekipleri şüpheli pakete müdahale hazırlığı yaparken, çanta sahibi unuttuğu çantayı koşarak gelip aldı.



Edilen bilgiyle göre, Denizli Valilik otobüs duraklarında bulunan şüpheli çanta vatandaşların dikkatini çekti. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çantada yaptığı incelemeler sonucunda şüpheli olduğunu düşünerek, çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Bomba imha ekiplerinin bölgeye gelmesiyle kontrollü patlatma işlemi için hazırlıklar başladı. Tüm hazırlıların yapılıp çantanın güvenli şekilde imhası sırasında çantasını unutulduğunu iddia eden bir kişi, koşarak güvenlik şeridini aşmak istedi. Ekiplerin uyarılarına rağmen çantaya doğru ilerleyen vatandaş, bir anda çantayı alarak bölgeden uzaklaşmaya çalıştı. Bu hareket, hem ekipler hem de çevredeki vatandaşlar arasında kısa süreli bir büyük paniğe yol açtı.



Çanta sahibinin yapılan kimlik kontrolü ve sorgulamasında, çantanın kendisine ait olduğu ve otobüs beklerken dalgınlıkla unuttuğu anlaşıldı. Çantanın sahibine gerekli uyarılar yapılarak unutulan eşyası teslim edildi.



Şüpheli çantayı sahibi kontrollü patlama sırasında koşarak aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da 4 aracın kundaklandığı olayın bir anlık sinirle yaşandığı iddiası Ankara’da iki kardeşi ve onların arkadaşı tarafından 4 aracın kundaklanması olayıyla ilgili konuşan Hakan Özdemir, kendisinin araç sahipleriyle yaşadığı husumet nedeniyle öldüresiye darbedildiğini, kardeşlerinin de konuşmak için husumetlilerinin evine gittiğini ancak evde bulamayınca bir anlık sinirle araçları yaktığını ileri sürdü. Olay, 11 Aralık’ta Çamlıdere ilçesi Çukurören Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, Hakan Özdemir’in (39), aracıyla evine döndüğü sırada husumetli olduğu mahalle muhtarı H.S. ve onun oğlu A.O.S. tarafından önü kesildi. Baba ve oğlu, geçmişte kendisine küfrettiği için saldırdığı Özdemir’i öldüresiye darbetti. Özdemir’in telefonuyla kayıt aldığını gören H.S. ve A.O.S., el koydukları cihazı da kullanılamaz hale getirdi. Özdemir’i darbettikten sonra kayda alan baba ve oğlu daha sonra olay yerinden uzaklaştı. Saldırı nedeniyle fenalaşan Özdemir, durumu ailesine bildirdi. Ailesi tarafından darbedildiği yerde yarı baygın halde bulunan Özdemir, hastaneye götürüldü. Kardeşlerinin dayak yemesine öfkelenen ağabeyi Talip Özdemir ile kardeşi İbrahim Özdemir ve arkadaşları Yılmaz Verenbaş, konuşmak için H.S.’nin evine gitti. Evde kimseyi bulamayan Özdemir kardeşler, evin önünde park halinde duran H.S.’ye ait ATV, minibüs, otomobil ve kamyonetin üzerine mazot dökerek ateşe verdi. Olayın ardından jandarma ekiplerince yakalanan şahıslar, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum" Olayların evine tankerle su getirilmesi talebinin reddedilmesiyle başladığını söyleyen Hakan Özdemir, "Yaşadığımız yerde su yoktu. Belediyeden ve muhtardan tankerle su istedim. O su da zaten kuyuya döküldüğü için içilebilir değil. Sadece temel ihtiyaçlar için kullanılıyor. Talebimi reddettiler. Sinirlendiğim için sosyal medya hesabımdan bir paylaşımda bulundum. Muhtar da bu yüzden benden şikayetçi oldu. Para cezasına çarptırıldım. Daha sonra muhtarın oğlu beni aradı. Küfür etti ve bana, ’seni bir yerde illa ki göreceğim ve gerekeni yapacağım’ dedi. O sırada köydeki tanıdıklar araya girdi ve konu kapandı" dedi. "Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı" Alıkonularak darbedildiğini söyleyen Özdemir, "Geçtiğimiz gün alışveriş için ilçe merkezine gittim. Aracımla evime dönerken yanımdan geçen aracın döndüğünü fark ettim. Olacakları anlayınca telefonumla video çekmek istedim. Araçtan inen muhtardı ve yanıma gelerek bana vurmaya başladı. Oğlu da diğer taraftan saldırdı. Fena halde darp ettiler beni. ’Telefonunu vermezsen seni öldüreceğiz’ dediler ve el koydular. Çektiğim videoların hepsini silmişler. Daha sonra muhtarın oğlu, ’video öyle çekilmez, böyle çekilir’ diyerek beni kayda almaya başladı. Arabamın içine ve üzerime su döktüler. Tekrar darp ettikten sonra da gittiler" ifadelerini kullandı. "Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi" Cezaevindeki kardeşlerinin pişman olduklarını ifade eden Özdemir, "10 dakika sonra kendime geldim. Kardeşimi aradım. Dayak yediğimi, kötü halde olduğumu ve beni bulmasını söyledim. Annem ve ağabeyim beni yolda bulup eve getirdi. Kardeşim beni o halde görünce çok sinirlendi. Ağabeyimi aradım. Olaylar daha da büyümesin diye bizi şehir merkezine gönderdi. Hastaneye gittik. O gece dinlenmek istedim ve uyudum" dedi. "Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" Kardeşlerinin olayı bir anlık sinirle işlediğini söyleyen Özdemir, "Uyandığımda internetten olayları gören arkadaşların mesajlarını gördüm. Olayların oralara kadar geldiğini o sırada öğrendim. Ağabeyim kardeşimi ikna etmiş. Saldırganlarla konuşmak istemiş. Daha sonra bu yakma olayını gerçekleştirmişler. Bu durum anlık bir sinirle ve hırsla olmuş" dedi. "Bana ’sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi" Özdemir’in annesi Emine Özdemir ise tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ileri sürerek, "Oğlumu dövmüşler. Kardeşleri o halde görünce çok öfkelendi. Hastaneye götürdük. Daha sonra karşı taraf beni aradı. Araçlarının yakıldığını söyledi. Bizi öldüreceğini ve köyü terk etmemizi istedi. Bizim ne suçumuz var, oğlumu bir köşeye atmışsınız dedim. ’Sizi o köyde yaşatmayacağım’ dedi. Bunları yapan akrabamız bir de. Kendisiyle bir husumetimiz yoktu. İki evladım cezaevinde. Psikolojim bozuk. Bize tehdit ve hakarette bulundular. Korkuyoruz. Annem hasta, yaşadığımız durumdan dolayı dün fenalaştı ve ölmek üzereydi. Yetkililerden yardım istiyoruz" dedi. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
İstanbul BBVA ve OpenAI’dan iş birliği BBVA ve OpenAI, yapay zekâ destekli müşteri deneyimini ve operasyonel verimliliği dönüştürmeyi hedefleyen stratejik bir iş birliğine imza attı. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ve OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından duyurulan anlaşma kapsamında, BBVA yapay zekâyı bankanın tüm ürün ve operasyonlarının merkezine entegre edecek. İş birliği, kişiselleştirilmiş bankacılık deneyiminden çalışan verimliliğine kadar geniş bir dönüşümü hedefliyor. BBVA ve OpenAI, finansal hizmetlerin geleceğini yapay zekâ ile yeniden tanımlamayı amaçlayan stratejik bir iş birliğine imza attı. Anlaşma BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila ile OpenAI CEO’su ve Kurucu Ortağı Sam Altman tarafından San Francisco’daki OpenAI merkezinde duyuruldu. Yaklaşık iki yıl süren ortak çalışmanın ardından hayata geçirilen bu anlaşma kapsamında, BBVA ve OpenAI ekipleri ortak hedefler doğrultusunda birlikte çalışacak ve ortak yatırımlar gerçekleştirecek. OpenAI, BBVA’nın yapay zekâ stratejisinin hızlandırılmasına katkı sunarak; bankanın müşteri deneyimini dönüştürmesini, yeni çalışma modelleri geliştirmesini ve iç operasyonlarını daha verimli hale getirmesini destekleyecek. BBVA Yönetim Kurulu Başkanı Carlos Torres Vila, anlaşmaya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: "Dijital ve mobil dönüşümün öncülerinden biriyiz. Şimdi ise çok daha büyük bir vizyonla yapay zekâ çağına giriyoruz. OpenAI ile kurduğumuz bu iş birliği, yapay zekânın bankanın tamamına yerel ve doğal bir şekilde entegre edilmesini hızlandıracak. Amacımız; her müşterinin ihtiyacını önceden öngören, daha akıllı, daha proaktif ve tamamen kişiselleştirilmiş bir bankacılık deneyimi sunmak." OpenAI CEO’su Sam Altman ise iş birliğine dair şu değerlendirmeyi yaptı: "BBVA, büyük bir finansal kurumun yapay zekâyı ne kadar iddialı ve hızlı şekilde benimseyebileceğinin güçlü bir örneği. İş birliğimizi genişleterek, BBVA’nın yapay zekâmızı ürün ve operasyonlarının merkezine yerleştirmesine destek oluyoruz. Bu sayede müşteriler için bankacılık deneyimi baştan sona daha güçlü hale gelecek." Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz, iş birliğine ilişkin değerlendirmesinde şu açıklamalarda bulundu: "Yapay zekâ artık bankacılığın nasıl tasarlandığını, hizmetlerin nasıl sunulduğunu ve ekiplerin nasıl çalıştığını kökten dönüştüren stratejik bir kaldıraç. Hâkim ortağımız BBVA’nın OpenAI ile kurduğu kapsamlı iş birliği, yapay zekânın bankacılığın merkezine yerleştiği yeni bir dönemin en güçlü göstergelerinden biri. Biz bu iş birliğini yalnızca bir teknoloji yatırımı olarak değil; müşteri deneyimini daha sezgisel, daha proaktif ve daha kişiselleştirilmiş hale getiren bir dönüşüm hamlesi olarak ele alıyoruz. Bu yaklaşımın en somut örneklerinden biri, Garanti BBVA Mobil’de yer alan akıllı asistanımız Ugi. Üretken yapay zekâ ve büyük dil modelleriyle yenilenen Ugi, standart yanıtlar veren bir chatbot olmanın ötesine geçerek, bankanın güncel veri kaynaklarını tarayan, konuşmalar arasında bağlamı takip eden ve müşteriye özel yanıtlar üreten bir yapı sunuyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz pilot uygulamalarda, yazılım geliştirmeden risk analizine, müşteri etkileşiminden çalışan deneyimine kadar geniş bir alanda üretken yapay zekâ destekli çözümleri hızlıca devreye aldık. Ugi ile edindiğimiz bu deneyim, üretken yapay zekânın müşteriyle temas eden süreçlerde nasıl ölçeklenebileceğini de net biçimde ortaya koydu. BBVA-OpenAI iş birliğinin derinleşmesiyle birlikte; hem Ugi gibi müşteriyle doğrudan temas eden çözümlerde hem de çalışanlarımız için geliştirilen asistan ve otomasyon uygulamalarında çok daha hızlı bir ölçekleme yapacağımıza inanıyoruz. Hedefimiz net: Her müşterimize kendisini anlayan, ihtiyacını doğru zamanda öngören ve en uygun çözümü sunan bir bankacılık deneyimi yaşatmak; her çalışanımızın ise işini kolaylaştıran, üretkenliğini artıran kişisel bir dijital asistana sahip olması. BBVA Grubu’nun küresel ölçekte attığı bu adımların parçası olmak, teknoloji vizyonumuzu ileri taşırken sorumlu yapay zekâ yaklaşımımızı da güçlendiriyor. Çünkü bu çağda farkı oluşturan şey yalnızca hız değil; ölçeklenen empatiyi güvenle birleştirebilmek. Biz de bunu ‘Birlikte yaparız.’ diyerek, değer odağımızı koruyarak büyütmeye devam edeceğiz." BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine öncelikli erişime sahip olacak Bu iş birliğinin en ayırt edici unsurlarından biri, OpenAI’ın BBVA ile birlikte çözüm geliştirme sürecine doğrudan dahil olması. Bu kapsamda BBVA, OpenAI’ın en gelişmiş yapay zekâ modellerine, uzman yeteneklerine ve ileri mühendislik kapasitesine öncelikli erişim sağlayacak; OpenAI’ın mühendislik, araştırma ve çözüm geliştirme ekipleriyle yakın iş birliği içinde çalışacak. Anlaşma çerçevesinde öncelikli çalışma alanları arasında, müşterilerin günlük finansal ihtiyaçlarını destekleyecek akıllı bir sohbet asistanı geliştirilmesi yer alıyor. Bu çözüm, müşteri etkileşiminde yeni bir standart belirlemeyi ve bankacılık hizmetlerinde farklılaşmış bir deneyim seviyesi sunmayı hedefliyor. Ayrıca, müşteri yöneticilerinin müşterilere tamamen kişiselleştirilmiş hizmet sunabilmesini sağlayacak yeni yapay zekâ çözümleri de ortaklaşa geliştirilecek. İş birliği çalışan deneyimini de geliştirecek BBVA ve OpenAI, risk analizi süreçlerini sadeleştiren, yazılım geliştirme ve çalışanların günlük iş akışlarını dönüştüren sistemler üzerinde de birlikte çalışacak. Bu kapsamda, her çalışanın çalışma tarzını öğrenen, projelerini hatırlayan ve yetkilendirme dahilinde görevleri yerine getiren dijital bir "alter ego" (ikinci benlik) geliştirilmesi de planlanıyor. 120 binden fazla çalışana yapay zekâ erişimi Anlaşma kapsamında BBVA, 120 bini aşkın çalışanı için ChatGPT Enterprise kullanımını yaygınlaştıracak. Bu adım, dünyanın en büyük kurumsal yapay zekâ uygulamalarından biri olarak öne çıkıyor. Daha önce 11 bin çalışanın katıldığı pilot uygulama sürecinde, kullanıcıların yüzde 80’i aracı günlük olarak kullandığını belirtirken; çalışanlar haftada ortalama üç saat zaman tasarrufu sağladıklarını ifade etti. ChatGPT Enterprise’ın tüm organizasyona yaygınlaştırılmasıyla birlikte BBVA’nın, yapay zekâ destekli yeni bir verimlilik modeline geçişte önemli bir eşik aşmış olacağı belirtildi. Bununla birlikte BBVA, ürün ve hizmetlerini doğrudan ChatGPT’ye entegre etmeye yönelik çalışmalar da yürütüyor. Banka, İtalya ve Almanya’daki dijital bankaları için ChatGPT ile entegre çalışan uygulamasının demosunu tanıttı.
Samsun OMÜ’de "Denetimli Serbestlik Sistemi" paneli: Denetimden rehabilitasyona sosyal hizmet vurgusu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde(OMÜ) düzenlenen panelde, denetimli serbestlikte yalnızca kontrol değil, bireyin rehabilitasyonu ve toplumsal bağlarının güçlendirilmesinde sosyal hizmetin önemi vurgulandı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü, "20. Yılında Denetimli Serbestlik Sistemi: İnfazdan Rehabilitasyona Uzanan Yolda Sosyal Hizmetin Rolü" başlıklı panel düzenledi. Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, denetimli serbestliğin yalnızca bir kontrol mekanizması olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ersanlı, denetimli serbestliğin "bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini" temsil ettiğini belirterek, "Denetimli serbestlik, infaz sürecinin yalnızca ’denetim’ boyutunu değil; bireyin risklerini azaltan, ihtiyaçlarını görünür kılan ve toplumsal bağlarını onaran bir dönüşüm sürecini temsil etmektedir. Bu dönüşümün merkezinde ise insan onurunu, sosyal adaleti ve hak temelli yaklaşımı önceleyen sosyal hizmet mesleği yer alır. Sosyal hizmet; denetimli serbestlik uygulamalarında değerlendirme, vaka yönetimi, psikososyal destek, aileyle çalışma, bağımlılık ve ruh sağlığı alanında yönlendirme, istihdam ve eğitim bağlantıları, toplumsal kaynaklara erişim ve en önemlisi damgalanmayla mücadele gibi kritik rolleri üstlenir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki; yeniden suç işlemeyi azaltmak yalnızca kurallara uyumu artırmakla değil, aynı zamanda bireyin yaşamındaki kırılganlıkları onarmakla, koruyucu faktörleri güçlendirmekle ve toplumsal katılımını mümkün kılmakla gerçekleşir. Bu nedenle üniversite-kamu iş birliği son derece değerlidir. Bir yandan sahada biriken deneyim, uygulamanın gerçekliğini ve ihtiyaçlarını bize gösterir; diğer yandan akademi, bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle değerlendirerek geliştirme fırsatı sunar. Bugünkü panelin, hem uygulama perspektifini hem de sosyal hizmetin mesleki katkısını görünür kılacağına inanıyorum. Özellikle öğrencilerimiz için bu tür buluşmalar, derslerde konuşulan kavramların sahadaki karşılığını görmek açısından önemli bir öğrenme zemini oluşturmaktadır" dedi. Panelin gerçekleştirilmesinde katkıları nedeniyle Çarşamba Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne ve Müdür Habil Kanoğlu’na ayrıca teşekkür edildi. Açılışta üniversite–kamu iş birliğinin önemine değinilerek, sahadaki deneyimin ihtiyaçları görünür kıldığı; akademinin ise bu deneyimi kanıta dayalı yöntemlerle geliştirerek uygulamaya katkı sunduğu ifade edildi. Konuşmacılar sahadan deneyimleri paylaştı Panelde Murat Koç ve İlknur Koca Değim katılımcılarla buluştu. Konuşmacıların denetimli serbestliğin 20 yıllık birikimi, sahadaki uygulama dinamikleri, güçlük alanları ve sosyal hizmetin rehabilitasyon odaklı katkıları üzerine değerlendirmeler paylaşacağı; ardından soru–cevap bölümüne geçileceği belirtildi. Panel, öğrenciler ve paydaş kurum temsilcilerinin katılımıyla; insan odaklı, hak temelli ve toplumsal faydayı önceleyen uygulamaların güçlendirilmesine yönelik ortak değerlendirmelerle tamamlandı.
Balıkesir Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme kampı gerçekleştirildi Balıkesir Teknokent koordinasyonunda düzenlenen Balıkesir Teknokent Oyun Geliştirme Kampı-GameJam II, Demo Day etkinliği ile tamamlandı. Balıkesir Üniversitesi öğrencilerinin katılımıyla yürütülen programda, 14 gün süren eğitim ve mentörlük sürecinin ardından takımlar geliştirdikleri oyun projelerini jüri karşısında sundu. Demo Day programı, Balıkesir Teknokent Genel Müdürü Öğr. Gör. Burcu Aydemir’in açılış konuşmasıyla başladı. Aydemir konuşmasında, kampın yalnızca oyun üretimiyle sınırlı kalmadığını; öğrencilerin teknik yetkinliklerinin yanı sıra ekip çalışması, proje yönetimi ve sunum becerilerini geliştiren uygulamalı bir süreç sunduğunu vurguladı. Balıkesir Teknokent’in genç yetenekleri oyun geliştirme ekosistemiyle buluşturmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Program, Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Satıl’ın hitaplarıyla devam etti. Satıl konuşmasında, üniversite-sanayi iş birliğinin öğrencilerin girişimcilik yolculuklarında kritik bir rol üstlendiğini belirterek, Balıkesir Üniversitesi’nin teknoloji odaklı girişimcilik faaliyetlerinde öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğini söyledi. Kamp sürecinde katılımcılar; oyun geliştirme çalışmalarını hem teknik hem de tüm boyutlarıyla deneyimleme imkânı buldu. Eğitim ve mentörlük içerikleri; Balıkesir Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ile Balıkesir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyeleri, Balıkesir Teknokent bünyesindeki oyun firmaları ve oyun sektörü profesyonellerinin katkılarıyla yürütüldü.
Isparta Engelli çocukları için ev hayali kuran babaya müteahhit darbesi iddiası Isparta’da engelli çocukları için müstakil ev yaptırmak isteyen şahıs, tüm birikimini müteahhite kaptırdığını öne sürdü. Müteahhidin üzerinde herhangi bir mal varlığı bulunmaması nedeniyle mahkeme kararından da faydalanamadığını belirten baba, "Engelli çocukların hakkına giren birinin elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşması vicdanıma sığmıyor. Bu kişinin tutuklanmasını ve mağduriyetimin giderilmesini istiyorum" dedi. Antalya’dan emekli olduktan sonra engelli çocuklarının apartman yaşamında zorlandığını belirten 54 yaşındaki Vezir Kılınç, çocuklarının daha rahat edebilmesi için memleketi Isparta’ya yerleşme kararı aldı. Kılınç, kendi arsası üzerine müstakil bir ev yaptırmak amacıyla 2021 yılında M.Ş. isimli bir müteahhitle toplam 365 bin lira bedelle anahtar teslim anlaşması yaptı. Anlaşma kapsamında 265 bin lirayı peşin olarak ödeyen Kılınç, kalan tutarı ev tamamlandıktan sonra vermek üzere sözleşme imzaladı. Aradan yaklaşık 4,5 yıl geçmesine rağmen inşaatta hiçbir ilerleme kaydedilmedi. "İki engelli çocuğumun bakımını tek başıma üstleniyorum" Mağdur Vezir Kılınç, "Ben Ahmet ve Mert Kılınç isimli iki engelli çocuğun babasıyım. Çocuklarımın bakımı oldukça zor olduğu için anneleri tek başına yeterli olamıyor. Emekliyim ve çocuklarla ilgilenebilmek için şu anda çalışamıyorum. Ayrıca yaşım nedeniyle bel fıtığı rahatsızlığım bulunuyor, bu da çalışmamı engelliyor. Ahmet’in yüzde 81, Mert’in ise yüzde 85 oranında engeli var" dedi. "6 ayda teslim sözü verdi, 4,5 yıldır tek çivi çakılmadı" Isparta’nın Sav kasabasında bir arsası olduğunu anlatan Kılınç, "Çocuklarım engelli olduğu için apartman yaşamında rahat edemediklerinden, buraya müstakil bir ev yaptırmak istedik. Elimizde bir miktar birikimimiz vardı ve bu birikimle Ispartalı bir müteahhitle anlaştık. 2021 yılının Ağustos ayında sözleşmemizi yaptık. Müteahhit, evi 6 ay içinde anahtar teslim edeceğini söyledi. Ancak aradan 4,5 yıl geçmesine rağmen hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Evimizi yapmadı ve bizi dolandırdı. 2021 yılında 350 bin liraya anahtar teslim anlaşma yaptık ve bunun 265 bin lirasını peşin olarak verdim. Sadece inşaatın hafriyatını aldı, daha sonra hiçbir çalışma yapılmadı" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine dava açtığını ifade Kılınç, "Açtığım alacak davası kesinleşti ancak karşı tarafın üzerinde hiçbir mal varlığı olmadığı için herhangi bir sonuç alamadık. Avukatımız da bu şekilde bilgi verdi. Şu anda gerçekten çok zor durumdayız. Çocuklarım sürekli evimizi soruyor. ‘Müteahhit bizi dolandırdı’ diyerek bu konuyu sürekli gündeme getiriyorlar. Bu durum aile içinde huzursuzluklara neden oluyor" dedi. "Tüm birikimimin dolandırılması çok zoruma gidiyor" "Bir evimiz olsaydı en azından kira ödemeyecektik ve bu parayı çocuklarım için harcayabilecektik" diye devam eden Kılınç, "Şu anda ne yapacağımı bilemez haldeyim, tam anlamıyla bir çıkmazın içindeyim. Çocuklar evde sıkılıyor, sürekli dışarı çıkmak istiyorlar. Büyük oğlum psikiyatrik ilaç kullanıyor. Maddi imkânlarım kısıtlı olduğu için onları gezdiremiyorum. Evden çıkamadıklarında psikolojileri daha da bozuluyor" ifadelerini kullandı. Vezir Kılınç sözlerini şöyle tamamladı: "Ben bir babayım ve bu durumu yaşamak beni derinden yaralıyor. Tüm birikimimin dolandırılması çok zoruma gidiyor. Bu kişi Isparta’da hâlâ ticaretine devam ediyor ve farklı kişiler üzerinden insanları dolandırmayı sürdürüyor. Yeni mağdurlar oluşmadan bu şahsın ifşa edilmesi ve engellenmesi gerekiyor. Elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşması vicdanları yaralıyor. Engelli çocukların hakkına giren birinin nasıl rahat uyuyabildiğini anlamıyorum."
Samsun Samsun’da ALO 153’e 1 milyonu aşkın çağrı, yüzde 93,96 başarı Samsun Büyükşehir Belediyesinin vatandaşla iletişim köprüsü olan ALO 153 Çözüm Merkezi, 2025 yılında yüzde 93,96 başarı oranı ile 1 milyon 59 bin 219 çağrıya cevap verdi. Başkan Halit Doğan, "Biz şehrimize hizmet ederken hemşehrilerimizi sürecin en önemli öznesi olarak görüyoruz. 153 Çözüm Merkezi’miz de bu noktada bizim hemşehrilerimizle iletişimimizdeki en güçlü unsurumuz" dedi. İletişime ve katılımcı yönetim anlayışına büyük önem veren Samsun Büyükşehir Belediyesi, ALO 153 Çözüm Merkezi ile vatandaş ile olan iletişimini güçlendirmeyi sürdürüyor. 7/24 anlayışı ile hizmet sunan Çözüm Merkezi, 2025 yılında yüzde 93,96 başarı oranı ile 1 milyon 59 bin 219 çağrıya yanıt verdi. Gelen çağrılardan 612 bin 695’i anlık bilgilendirme kapsamında değerlendirilirken, 446 bin 524 çağrı ise çözüme ulaştırılmak üzere ilgili birimlere aktarıldı. Talep ve öneri için binlerce kişinin tuşladığı 153, şehrin sesine dönüşerek, belediye hizmetleri ve projelerinin belirlenmesinde de önemli rol oynuyor. Vatandaşlar cenaze hizmetlerinden sosyal yardımlara ulaşımdan rezervasyon işlemlerine kenti ilgilendiren her konuda ilk olarak 153’ü tuşluyor. ALO 153 hızlı ve etkin çözümün adresi oluyor ALO 153 Çözüm Merkezi kesintisiz hizmet ve çözüm odaklı anlayışla vatandaşlardan gelen talepleri alıyor ve anında ilgili birimlere aktarıyor. Vatandaşın çözümün adresi olarak tuşladığı ALO 153 Çözüm Merkezi’nin çağrı karşılamadaki başarısı da bunun göstergesi oluyor. Öyle ki 2024 yılına kıyasla çağrı hacminde yaklaşık 279 bin artış olurken çağrı karşılamadaki başarı oranı da yüzde 92’den yüzde 93,96 seviyesine yükseldi. Dinleyen, anlayan, çözüm üreten yaklaşım ALO 153 Çözüm Merkezi, vatandaşlarla birebir görüşerek yaptığı saha çalışmalarıyla da Büyükşehir’in katılımcı yönetim anlayışını yansıtan önemli bir unsuru oluyor. Telefonla ve yüz yüze yapılan görüşmelerle vatandaşların beklentileri ve talepleri belirlenerek projelere ve hizmetlere bu perspektifte yön veriliyor. Mobil Çözüm Otobüsü ile 17 ilçede vatandaşlarla doğrudan iletişim kurularak vatandaşlar yönetim sürecinin aktif bir paydaşı haline getiriliyor. "Hemşehrilerimizle iletişimimizdeki en güçlü unsurumuz" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Bizim yönetim anlayışımızda ben yok ‘biz’ var. Şehrimizi bu şehirde yaşayan tüm hemşehrilerimizle birlikte yönetmeye kararlıyız. Onların görüşleri, beklentileri, yaklaşımları bizler için çok kıymetli. 153 Çözüm Merkezi’miz de bu noktada bizim hemşehrilerimizle iletişimimizdeki en güçlü unsurumuz. 153’e iletilen her öneri her talep aynı önemle ilgili birime ulaşarak çözüme kavuşturuluyor. Yine yapılan anketlerden çıkan sonuçlar bizim projelerimize, hizmetlerimize yön veriyor. Daha ileri Samsun’un katılımcı yönetim ve ortak akılla mümkün olduğuna inanıyor, bu anlayışla kentsel dönüşümden ulaşıma, altyapıdan üstyapıya tüm hizmetlerimizi hemşehrilerimizle omuz omuza yürütmeye gayret ediyoruz" diye konuştu.