GENEL - 20 Nisan 2012 Cuma 14:37

SAMER`İN YAPTIОI YENİ ANAYASA ANKET ÇALIŞMASI ÖN RAPORU AÇIKLANDI

A
A
A
SAMER`İN YAPTIОI YENİ ANAYASA ANKET ÇALIŞMASI ÖN RAPORU AÇIKLANDI

Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) tarafından 11 ilde 755 kişiyle yapılan `Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa, Algı, Beklenti ve Talepler` ön raporu düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.
Dedeman Otel`de düzenlenen basın toplantısına Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Diyeadin Gezer, Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Diyarbakır`ın merkez Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, KESK Dönem Sözcüsü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar, bu çalışmanın hem İsa`ya Hem Musa`ya yaranamayacak bir çalışma
olabileceğini belirterek, bunun objektif bir çalışmanın sonucu olduğunu söyledi. Kürt meselesi açısından özellikle ana dili eğitimde kullanım talep edenlerin oranının yüzde 92 olduğunu kaydeden Aktar, "Eğer Kürt meselesi konusunda bir çözüm aranıyorsa, ana dilde eğitimin önü açılmalı. Statü talebinde bulunan Kürtlerin oranı oldukça yüksek. Bu AK Parti`ye oy verenlerin yüzde 60`ı gibi bir oran. Ana dilde eğitim konusunda da bu böyle. Bu siyasi partiler, özellikle parlamentoda bulunan bütün milletvekillerine
gönderilecek. Bunu dikkate almalılar" dedi.
Aktar, "Kürtlerin temsilcisi kim, bunun tartışmasını da atıf yapmamak, işte buyurun doğrudan doğruya halka sorduğumuzda halk cevabını çok açık bir şekilde veriyor. Birlikte yaşama isteğinin aslında Kürtler açısından ne kadar yüksek olduğunu da gösteriyor bu araştırma. Anayasada herhangi etnik ideolojik referansın olmamasını isteyenlerin oranı oldukça yüksek. Bu birlikte yaşama iradesinin, bir çoğulcu toplum yapısının korunması gereğine Kürtlerin daha çok vurgu yaptığını, bunu çok daha arzuladıklarını
gösteriyor. Öyle umuyorum ki bu çalışma yeni anayasa çalışmalarına bir katkı sunacak" diye konuştu.
"EОER YENİ ANAYASA KÜRT SORUNUNU ÇÖZEMEZSE HİÇBİR SORUNU ÇÖZEMEZ"
Daha sonra söz alan BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ise, bu coğrafyada yaşayan herkesin bu çalışma ile ne kadar demokrasiye bağlı olduğunu, demokratik bir toplum istediğini, arzuladığını ve kararını verdiğini çok net ortaya koyduğunu aktardı. Beştaş, "Kürtler, bu ankete katılanlar, çok olgun, çok demokratik ve ne istediğini bilen bir tablo koymuşlar önümüze aslında. Bunun herkese vereceği mesaj çok açıktır; kendi kendilerini yönetmek istediklerini, ana dilde eğitim hakkının mutlaka
tanınmasını istediklerini, vatandaşlık konusundaki tablo çok dikkat çekici, seçim barajı gibi birçok konu başlığı olan geniş bir mutabakat olduğunu görüyoruz bu araştırma sonuçlarında. Bu çalışmanın herkese ciddi bir mesaj verdiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
BDP`li kimliğiyle de birkaç şey söylemek istediğini dile getiren Beştaş şöyle konuştu:
"Anayasa yapım sürecinde Uzlaşma Komisyonu`nun bugüne kadarki tutumu anayasayı halk yapacak diyor ama maalesef halkın görüşlerini ifade etmesinin engellenmesi için de birçok faaliyete tanıklık ediyoruz. Şu anda bile bir seçim imza kampanyası açamıyoruz. Bir yasak kararı var valilik tarafından. Halk bu anayasayı nasıl yapacak? Görüşlerini imzalarla bile Meclis`e iletemeyecekse halkın bu sürece müdahilliğini nasıl konuşabileceğiz? Bu araştırma aynı zamanda böyle bir boşluğu da doldurma özelliğine sahip.
Yani şu anda bir anayasa yapım süreci var ama demokratik katılım noktasında ciddi bir eksiklik yaşandığını hepimiz görüyoruz. Türkiye kamuoyu da bunun farkında. Bize taleplerinizi ileri süremezsiniz, getiremezsiniz, bu talepleri biz istersek alırız, istediğimiz kadarını alırız gibi bir yaklaşım var. Bu asla kabul edilebilir bir durum değil. Şu anda anayasa yapılmasının en elzem sebebi Kürt sorunudur, Türkiye`deki bu sorunun çözümüdür. Eğer yeni anayasa Kürt sorununu, vatandaşlık sorununu, ana dilde eğitim
sorununu, demokrasi sorununu çözmeyecekse, statü sorununu çözmeyecekse hiçbir sorunu çözemez."
Ağrı, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli`de yapılan ankette öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bölge halkında 1982 Anayasası`na ilişkin genel algı olumsuz niteliktedir. Araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 87`si Türkiye`nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünmekte. Araştırmaya katılanların yüzde 79`una göre yeni anayasa ihtiyacının doğmasında en etkili faktör Kürt sorunudur. Yüzde 61 en önemli faktör olarak başörtüsü sorunu ile askeri vesayet ve demokratikleşme sorunlarını görmektedir. Anayasayı yapacak asil kurucu iktidar olarak araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 60,1`ine göre
yeni anayasayı halk yapmalı, yüzde 21,6`sına göre TBMM yapmalı, yüzde 14,7`sine göre anayasa meclisi yapmalıdır. Araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 90`ı yeni anayasa yapım sürecinde yurttaş katılımının ve toplumsal kesimlerin katılımının çok önemli olduğunu ifade etmektedir. Araştırmaya katılanların yüzde 57`sine göre yeni anayasada Atatürk milliyetçiliği kesinlikle olmamalı, yüzde 54`üne göre Atatürk ilke ve inkılapları kesinlikle olmamalıdır. Kürtlerin statüsü konusunda bölgede yaşayan Kürtlerin
yüzde 46`sı en çok demokratik özerklik derken, Arapların yüzde 27`si en çok bağımsızlık ve Türklerin yüzde 26`sı en çok hiçbir statü tanınmamalıdır görüşünde. Araştırmaya katılanların yüzde 60`ı Diyanet İşleri Başkanlığı`nın kaldırılması gerektiği görüşüne hiç katılmamaktadır. Bölge halkı partilerin kapatılmasına karşı olduğunu, kapatılma cezası yerine başka cezaların verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Seçmen dağılımına göre BDP seçmeninin yüzde 91`i vicdani ret hakkının tanınmasına evet derken, bu oran
AK Parti seçmeninde yüzde 58`dir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Milletvekili Ölmeztoprak: " Çevre yolundan tünellere, Malatya’mızda ulaşım yatırımları devam ediyor" AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen ile yaptığı görüşmede Malatya genelinde devam eden ve planlanan karayolu yatırımlarını değerlendirdi. Çevre yolu, tüneller, deprem konutları bağlantıları ve şehir geçişleri başta olmak üzere onlarca proje için tamamlanan ve süren çalışmalar ele alındı. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen ile Ankara’da bir araya geldi. Görüşmede, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Malatya genelinde yürüttüğü çalışmalar gözden geçirilirken, devam eden projelerin mevcut durumu ve hedeflenen takvim ele alındı. Çevre yolu için 2026 hedefi Ölmeztoprak, görüşmeye ilişkin yaptığı değerlendirmede, Malatya Çevre Yolu’nun şehrin ulaşım omurgasını oluşturduğunu vurgulayarak, toplam 53,5 kilometrelik projenin 42,2 kilometresinin tamamlandığını belirtti. "Kalan 11,3 kilometrelik kesimin 2026 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor." dedi. Erkenek Tüneli’nde güvenlik öncelikli yenileme Erkenek Tüneli’nde deprem sonrası başlatılan yenileme kapsamında, 2 bin 816 metrelik tüplerde elektromekanik sistemlerin yenilendiğini, 600 metrelik hasarlı kesimde onarım çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Ölmeztoprak, tünel ile Karanlıkdere arasındaki 20 kilometrelik yolun da etaplar halinde yenilendiğini bildirdi. 2025 yılı içerisinde bu güzergâhta 5 kilometre bölünmüş yol ve 4,3 kilometre tek yol BSK kaplamanın tamamlandığı bilgisini paylaştı. Deprem konutlarına ulaşımda yüzde 92 seviyesi İkizce 2. Bölge deprem konutlarına hizmet verecek bağlantı ve imar yollarının toplam uzunluğunun 45,4 kilometre olduğunu açıklayan Ölmeztoprak, bu yolların 42 kilometresinin tamamlandığını, kalan 3,4 kilometrelik bölümde ise çalışmaların sürdüğünü aktardı. D300 karayolu üzerinde 1 farklı seviyeli ve 3 hemzemin kavşağın tamamlandığını, havaalanı bağlantı kavşağında kazı ve dolgu çalışmalarının devam ettiği bildirildi ve bu yolun da sürecin önemli parçaları olduğunu ifade etti. Bölgesel güzergahlarda fiziki tamamlanma Beylerderesi alternatif güzergâhında 5,6 kilometrelik bölünmüş yol ve 422,5 metre uzunluğundaki Derme Çayı Köprüsü’nün projelendirildiğini belirten Ölmeztoprak, Malatya-Darende-Gölbaşı güzergâhında toplam 77,5 kilometrelik yolun bölünmüş yol standardında tamamlandığı, Doğanşehir geçişinde 8,6 kilometrelik BSK kaplamanın hizmete alındığını aktardı. Kavşak düzenlemeleri aşama aşama ilerliyor Elazığ-Malatya-Darende yolunda toplam 27 kavşak planlandığını, bunlardan 20’sinin Malatya sınırlarında yer aldığını belirten Ölmeztoprak, bu kavşakların 9’unun tamamlandığını bildirdi. Develi Geçişi Kavşağı’ndaki onarım çalışmalarının ise tamamlanma aşamasına geldiğini ifade etti. Şehir geçişleri ve bisiklet yolları 2025’te tamamlandı Battalgazi il yolunda 6 kilometrelik bölünmüş yol BSK kaplamasının tamamlandığını açıklayan Ölmeztoprak, şehir geçişlerinde 20,8 kilometrelik BSK onarım ile 7,9 kilometrelik bisiklet yolunun 2025 yılı içerisinde bitirildiğini aktardı. Kırsal ilçelerde yol ve köprü yatırımları 23.7 kilometrelik Pütürge-Doğanyol il yolunda 13,5 kilometrelik sathi kaplamanın tamamlandığını, kalan 10,2 kilometrelik kesim için ihale sürecinin gerçekleştirildiğini bildiren Ölmeztoprak, aynı güzergahta yer alan Talis Köprüsü’nün de tamamlanan yatırımlar arasında bulunduğunu belirterek, Hekimhan-Kuluncak yolunda 5,3 kilometrelik tek yol sathi kaplama ile Hasançelebi şehir geçişinde 2 kilometrelik üstyapı yenilemesinin tamamlandığını, toplam 243 metre uzunluğunda 2 köprünün hizmete alındığını ifade etti. Ölmeztoprak, Arapgir-Kemaliye devlet yolunda heyelan ıslah çalışmalarının ihale edildiğini ve sahada çalışmaların sürdüğünü, Malatya Erhaç Havalimanı Kavşağı’nın yapımının tamamlandığını, peyzaj çalışmalarının devam ettiğini aktardı. Ölmeztoprak, Malatya genelindeki karayolu yatırımlarının planlanan takvim doğrultusunda ilerlediğini belirterek, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen’e destekleri için teşekkür etti. Projelerin sahada karşılığı olan ve deprem sonrası yeniden yapılanma sürecini güçlendiren çalışmalar olduğunu vurguladı. Ölmeztoprak, Malatya genelindeki karayolu yatırımlarının planlanan takvim doğrultusunda ilerlediğini belirterek, destekleri için başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu olmak üzere Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen ve emeği geçen tüm ekiplere teşekkür etti. Projelerin, sahada karşılığı olan ve deprem sonrası yeniden yapılanma sürecini güçlendiren çalışmalar olduğunu vurguladı.
Eskişehir Eskişehir’de 2025 yılında motosiklet kazaları arttı, bin 847 kişi yaralandı Eskişehir’de bu yıl motosikletlerin karıştığı trafik kazası sayısı bir önceki yıla göre yüzde 17,98 artarak bin 594’ü yükselirken, kazalarda bin 847 kişi yaralandı. Yaralı sayısında bir önceki yıla göre yüzde 16,31 artış yaşanırken, 2024 yılına motosikletin karıştığı kazalarda 4 kişi ölürken, bu yıl hayatını kaybeden olmadığı öğrenildi. Eskişehir’de 1 Ocak ile 29 Aralık 2025 tarihleri arasında İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü’nün sorumluluk bölgesinde bin 594 motosikletin karıştığı yaralanmalı kaza meydana gelirken, bu kazalarda can kaybı yaşanmadı. Bu bin 594 kazada, toplam bin 847 kişi yaralandı. 2024 yılında ise motosikletin karıştığı bin 351 yaranmalı kaza meydan gelirken, bin 588 kişi yaralandı. 2025 yılında motosikletin karıştığı kazalarda ölen olmazken 2024 yılındaki motosiklet kazalarında toplam 4 kişi hayatını kaybetti. 2024 yılı ile 2025 yılı arasında yaralanmalı kaza sayısında yüzde 17,98, yaralı sayısında da yüzde 16,31 artış göze çarptı. Öte yandan 2025 yılında motosiklet kazalarında hayatını kaybedenin olmaması sevindirdi. "Yetersizlik sürücü kurslarımızda var" Motosiklet kazaları hakkında konuşan motorlu taşıtlar usta öğreticisi ve güvenli ve ileri sürüş teknikleri eğitici eğitmeni Gürkan Güler, "Motosiklet sayımızın artışından dolayı, tabii eksik bir temelden dolayı kaza sayında birdenbire artış oldu. Motosikletlerin artı yönü olan trafik kargaşası içerisinde çok avantajlı bir taşıt olmasından dolayı birçok kişi yönlendi. Biz de ehliyet konusunda da tabii motosiklete yönlendiriyoruz, vatandaşlarımıza eğitimler veriyoruz. Ancak bu eğitimlerin yeterli olmadığını düşünüyorum ben. Yani temelden sürücü kurslarında verilen motosiklet ehliyetinin; A1, A2 olsun, A olsun, bu ehliyetlerin yetersiz olduğuna kesinlikle eminim, biliyorum. Kendim de çünkü diğer taşıtları da kullanmama rağmen, motosikletin diğer taşıtlardan çok farklı tekniklerde, çok farklı mentalde, çok farklı dinamikleri olduğunu söyleyebilirim. O yüzden bu yetersizlik sürücü kurslarımızda var. Şimdi ölüm oranı yüksek olan kazalar genelde şehirlerarası bölünmüş yollarda olan kazalar oluyor. Ama istatistik olarak da şehir içindeki trafik kazalarında motosiklet sayısı gitgide daha da çoğaldı. Maddi hasarlı kazalar var. Ölüm oranı düşük olan ama maddi hasarlı kaza oran sayısı da şehir içlerinde çok fazla. Bunları ben 2021 yılından beri rakamsal olarak takip ediyorum, gitgide de yükseliyor" ifadelerini kullandı. "Diğer taşıtları, tahrik ediyorlar" Motosiklet sürücü adaylarının daha sıkı bir eğitim sürecinden geçmesi gerektiğini belirten Güler, "Şoförler, ticari araç kullanan araçlarımıza verdiğimiz bir unvan olup SRC ve psikoteknik belgesi alması şartı vardır ticari araç kullananlarda. Motosikletlerin de aslında bu tür bir uygulamaya gidilmesi; motosiklet kullanıcılarının da psikoteknik, SRC gibi bazı belgelerden geçtikten sonra, hatta ehliyetten sonra da belli bir eğitim almaları bence şart. Çünkü şehir içerisinde, şimdi motosiklet camiasından olan bir kişi olarak ben motosikletçileri yermek istemiyorum ama ciddi hatalar var. Dediğiniz gibi internete içerik çeken, bu kamera çekimlerini, takipçi sayısını artırmak için çok ilginç pozisyonlar yapan kullanıcılar var, diğer taşıtları, tahrik ediyorlar. Diğer taşıtlar bizi göremiyorlar. Hacim olarak görünür bir durumumuz yok. Karasinek gibi motosiklet sürücüleri; araçların bir sağında, bir solunda, bir önünde, bir arkasında. Yani bir taşıt, bir otomobil kullanıcısı motosikletçiyi solunda görüyor, orada konumlandığını düşünüyor. Oraya göre güvenliğini alıyor; bir bakıyor, motosikletçi sağına geçmiş. Şimdi bu durum gençlerimizde da genelde var. Tabii bu motosiklet kullanımına ofansif sürüş diyoruz. Riskleri artık bir tarafa bırakan ve o kargaşanın içerisinde artık ölümüne araç kullanan bu gençlerimizi ben buradan uyarıyorum, lütfen güvenli ve ileri sürüş teknikleri eğitimleri alın. Siz de bir taşıtsınız ama bu taşıtın size kaybettirecekleri çok şey olabilir, ailelerimizi üzmeyelim. Biraz daha defansif kullanalım. Defansif ne demek? Riskleri görerek kullanalım. Duruş mesafeleri, ivmelenmelerimiz, ani gaz açmalar, ani frenlemeler, çünkü bunun toleresi yok. Diğer taşıtlar tolere ediyor bu riskleri ama bu etmiyor maalesef" dedi.