Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) tarafından 11 ilde 755 kişiyle yapılan `Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa, Algı, Beklenti ve Talepler` ön raporu düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı.
Dedeman Otel`de düzenlenen basın toplantısına Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Diyeadin Gezer, Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Diyarbakır`ın merkez Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, KESK Dönem Sözcüsü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Diyarbakır Barosu Başkanı Aktar, bu çalışmanın hem İsa`ya Hem Musa`ya yaranamayacak bir çalışma
olabileceğini belirterek, bunun objektif bir çalışmanın sonucu olduğunu söyledi. Kürt meselesi açısından özellikle ana dili eğitimde kullanım talep edenlerin oranının yüzde 92 olduğunu kaydeden Aktar, "Eğer Kürt meselesi konusunda bir çözüm aranıyorsa, ana dilde eğitimin önü açılmalı. Statü talebinde bulunan Kürtlerin oranı oldukça yüksek. Bu AK Parti`ye oy verenlerin yüzde 60`ı gibi bir oran. Ana dilde eğitim konusunda da bu böyle. Bu siyasi partiler, özellikle parlamentoda bulunan bütün milletvekillerine
gönderilecek. Bunu dikkate almalılar" dedi.
Aktar, "Kürtlerin temsilcisi kim, bunun tartışmasını da atıf yapmamak, işte buyurun doğrudan doğruya halka sorduğumuzda halk cevabını çok açık bir şekilde veriyor. Birlikte yaşama isteğinin aslında Kürtler açısından ne kadar yüksek olduğunu da gösteriyor bu araştırma. Anayasada herhangi etnik ideolojik referansın olmamasını isteyenlerin oranı oldukça yüksek. Bu birlikte yaşama iradesinin, bir çoğulcu toplum yapısının korunması gereğine Kürtlerin daha çok vurgu yaptığını, bunu çok daha arzuladıklarını
gösteriyor. Öyle umuyorum ki bu çalışma yeni anayasa çalışmalarına bir katkı sunacak" diye konuştu.
"EĞER YENİ ANAYASA KÜRT SORUNUNU ÇÖZEMEZSE HİÇBİR SORUNU ÇÖZEMEZ"
Daha sonra söz alan BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ise, bu coğrafyada yaşayan herkesin bu çalışma ile ne kadar demokrasiye bağlı olduğunu, demokratik bir toplum istediğini, arzuladığını ve kararını verdiğini çok net ortaya koyduğunu aktardı. Beştaş, "Kürtler, bu ankete katılanlar, çok olgun, çok demokratik ve ne istediğini bilen bir tablo koymuşlar önümüze aslında. Bunun herkese vereceği mesaj çok açıktır; kendi kendilerini yönetmek istediklerini, ana dilde eğitim hakkının mutlaka
tanınmasını istediklerini, vatandaşlık konusundaki tablo çok dikkat çekici, seçim barajı gibi birçok konu başlığı olan geniş bir mutabakat olduğunu görüyoruz bu araştırma sonuçlarında. Bu çalışmanın herkese ciddi bir mesaj verdiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
BDP`li kimliğiyle de birkaç şey söylemek istediğini dile getiren Beştaş şöyle konuştu:
"Anayasa yapım sürecinde Uzlaşma Komisyonu`nun bugüne kadarki tutumu anayasayı halk yapacak diyor ama maalesef halkın görüşlerini ifade etmesinin engellenmesi için de birçok faaliyete tanıklık ediyoruz. Şu anda bile bir seçim imza kampanyası açamıyoruz. Bir yasak kararı var valilik tarafından. Halk bu anayasayı nasıl yapacak? Görüşlerini imzalarla bile Meclis`e iletemeyecekse halkın bu sürece müdahilliğini nasıl konuşabileceğiz? Bu araştırma aynı zamanda böyle bir boşluğu da doldurma özelliğine sahip.
Yani şu anda bir anayasa yapım süreci var ama demokratik katılım noktasında ciddi bir eksiklik yaşandığını hepimiz görüyoruz. Türkiye kamuoyu da bunun farkında. Bize taleplerinizi ileri süremezsiniz, getiremezsiniz, bu talepleri biz istersek alırız, istediğimiz kadarını alırız gibi bir yaklaşım var. Bu asla kabul edilebilir bir durum değil. Şu anda anayasa yapılmasının en elzem sebebi Kürt sorunudur, Türkiye`deki bu sorunun çözümüdür. Eğer yeni anayasa Kürt sorununu, vatandaşlık sorununu, ana dilde eğitim
sorununu, demokrasi sorununu çözmeyecekse, statü sorununu çözmeyecekse hiçbir sorunu çözemez."
Ağrı, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli`de yapılan ankette öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bölge halkında 1982 Anayasası`na ilişkin genel algı olumsuz niteliktedir. Araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 87`si Türkiye`nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünmekte. Araştırmaya katılanların yüzde 79`una göre yeni anayasa ihtiyacının doğmasında en etkili faktör Kürt sorunudur. Yüzde 61 en önemli faktör olarak başörtüsü sorunu ile askeri vesayet ve demokratikleşme sorunlarını görmektedir. Anayasayı yapacak asil kurucu iktidar olarak araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 60,1`ine göre
yeni anayasayı halk yapmalı, yüzde 21,6`sına göre TBMM yapmalı, yüzde 14,7`sine göre anayasa meclisi yapmalıdır. Araştırmaya katılan bölge halkının yüzde 90`ı yeni anayasa yapım sürecinde yurttaş katılımının ve toplumsal kesimlerin katılımının çok önemli olduğunu ifade etmektedir. Araştırmaya katılanların yüzde 57`sine göre yeni anayasada Atatürk milliyetçiliği kesinlikle olmamalı, yüzde 54`üne göre Atatürk ilke ve inkılapları kesinlikle olmamalıdır. Kürtlerin statüsü konusunda bölgede yaşayan Kürtlerin
yüzde 46`sı en çok demokratik özerklik derken, Arapların yüzde 27`si en çok bağımsızlık ve Türklerin yüzde 26`sı en çok hiçbir statü tanınmamalıdır görüşünde. Araştırmaya katılanların yüzde 60`ı Diyanet İşleri Başkanlığı`nın kaldırılması gerektiği görüşüne hiç katılmamaktadır. Bölge halkı partilerin kapatılmasına karşı olduğunu, kapatılma cezası yerine başka cezaların verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Seçmen dağılımına göre BDP seçmeninin yüzde 91`i vicdani ret hakkının tanınmasına evet derken, bu oran
AK Parti seçmeninde yüzde 58`dir."








