GENEL - 11 Ocak 2017 Çarşamba 14:00

120 yıldır bildiklerini aktarıyorlar

A
A
A
120 yıldır bildiklerini aktarıyorlar

Diyarbakır’ın simge isimlerinden biri hale gelen Baharatçı Kör Yusuf, 120 yıldır insanlara bitkisel çözümler sunuyor.
Bitkisel çözümleriyle sadece Diyarbakır’da değil Türkiye’de de adını duyuran Baharatçı Kör Yusuf, 120 yıllık geçmişiyle Merkez Sur ilçesinde hizmet vermeye devam ediyor. Bildiklerini insanlara aktardıklarını belirten iş yeri sahibi Süleyman Onur, “120 senedir aktarlık yapıyoruz. Dededen gelen bir mesleğimiz ve icra etmeye çalışıyoruz. İnsanlara elimizden geldiği kadarıyla şifa dağıtmak, bildiğimizi insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Aktarlığın esas temeli de bu zaten. Bildiğimiz ve denenmiş ilaçların tavsiyesinde bulunuyoruz. İnsanlara denenmemiş hiçbir ilacı sunmuyoruz” dedi.

“Annesinin hazırladığı özel karışımı müşterilerine sunuyor”
Annesinin ismini verdikleri çayın özellikle bu sıralar salgın haline gelen gribe iyi geldiğini belirten Onur, “Hacı Nahide Çayı dediğimiz rahmetli annemin hazırladığı bir çay vardı. Bizlere devamlı içirirdi. Onun adına karışım hazırladık. Onu tavsiyede bulunuyoruz. İçerisinde ıhlamur, tarçın, zencefil, karanfil, ekşi çayı ve kuşburnu var. Bunları özel gramajla karıştırarak insanlara tavsiyede bulunuyoruz. Zamanında kullanıldığında astım, bronşit, öksürük, soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara iyi geliyor. Kış aylarında kullanılan ıhlamur, adaçayı, zencefil, tarçın, karanfil gibi bitkiler hem bağışıklık sistemini güçlendiriyor hem de soğuk algınlığına, öksürüğe, bronşite çok iyi gelen bitkilerdir. İnsanların bunlardan fayda sağladığını görüyoruz. Bunların kaynatılarak içilmesinde çok büyük fayda var. Belirli miktarlarda kaynatarak içenler çok büyük bir fayda görüyor. Diyarbakır’a özgü bizim bir takım baharat çeşnisi dediğimiz karışımlar var. Izgara sosu, köfte harcı, salata sosu, zeytin sosu, kahvaltılık çemen gibi besinleri bizim damak zevkimizle hazırlayıp müşterilerimize sunuyoruz. Bu baharatları yurdun her tarafına gönderiyoruz. Bitki çok geniş olduğu için anlatmakla bitmiyor. Günün her saatinde kullanılabilen otlarımız da vardır. Adaçayı, dağçayı, papatya gibi bitkiler günlük kullanabilen bitkilerdir” diye konuştu.

“Bitkilerin yüzde 90’ı Lice’den geliyor”
Lice’nin dağlık kesiminde çok büyük bir bitki örtüsü olduğunu kaydeden Onur, şunları kaydetti:
“Yüzde 90 bitkilerimiz oradan geliyor. Ayrıca Türkiye’nin her tarafından olduğu gibi Hindistan’dan da getirdiğimiz bitkiler vardır. Umut tacirliğinden uzak olduğumuz için insanlara bitki önerebiliyoruz. Şu an kanserli hastalara verdiğimiz Avrupa’da doktorların uyguladığı kendir yağı var. Onu öneriyoruz. Bir takım bağışıklık sistemini kuvvetlendirici ilaçları öneriyoruz. Yine bizim bu bölgede Lice tarafında çıkan bir bitki olan botav hem sarılık hastalığına karaciğerde hem de kanserli hastalara verdiğimiz bir ot. Botavın ince kılcal damarları açıcı ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirici özelliği de var. Botavla birlikte bağışıklık sisteminin güçlendirici kanserli hastalara önerdiğimiz birçok bitkimiz var. Reishi mantarı, ginseng, arı sütü, bal, polen gibi ürünleri öneriyoruz. Son zamanlarda kendir yağı Avrupa’da doktorların hastalara tedavi amaçlı uyguladığı bir yağ. Sadece kanserli değil tüm hastalara şifa dağıtmaya çalışıyoruz.”

“Doktor tavsiyesiyle gelen hastalar var”
Bazı hastaların doktor tavsiyesiyle geldiğini aktaran Onur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eskiden doktorlar bitkilerle tedaviyi ön görmüyordu. Şimdi yavaş yavaş bitkilerin de insan vücudundaki faydalarını gördükçe önerilerde bulunuyorlar. Tabi her şeyin bir dozajı vardır. Dozunda kullanıldığı zaman faydası görülür. İşi iyi bilen gerçekten mesleğini icra edebilen insanlarla temasa girip alıp, bu bitkileri kullandıkları zaman faydasını görüyorlar.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.