GENEL - 21 Temmuz 2018 Cumartesi 10:47

Bin yıllardır süren ihtişam: Hasuni Mağaraları

A
A
A
Bin yıllardır süren ihtişam: Hasuni Mağaraları

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, M.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, M.Ö. bin yılına ait kalıntıların bulunduğu ve içinde barındırdığı yapılarla bölgenin önemli şehir yerleşim yerlerinden biri olan Hasuni Mağaraları, tüm ihtişamı ile yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor.


Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Malabadi karayolu üzerindeki Albat Dağı eteklerinde bulunan Hasuni Mağaraları, ilçenin en hakim tepelerinden birinde bulunuyor. İçinde bulunan ve birbirine bağlı 300 oda ile bir mağara cenneti olan Hasuni Mağaralarında geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda, M.Ö.bin ile M.S. 13. yüzyıla ait kalıntılara rastlanmıştı. Bu çalışma ile birlikte Mezolitik devri günümüze taşıyan yapı olma özelliğini barındıran Hasuni Mağaralarında yer alan su depoları, hamam, kaya merdivenleri, taş döşeme yolları, kaya kilisesi ve kilisenin yanında mini amfi tiyatroyla tam bir görsel şölen sunuyor.



Kilise ve hamam ilgi odağı oluyor


Mağaralar, Hristiyanlığın ilk dönemlerinden başlayıp 13. yüzyıla kadar kullanıldığı sanılan Hasuni Kaya Kilisesini de içinde barındırırken, birçok odadan oluşan kilisenin yanında mini bir amfi tiyatro ve su depolarının da bulunması dikkat çekiyor. Mezolitik devirde yapılan ve günümüzde kullanılamaz duruma gelen Hasuni Hamamının çatı kısmı yıkılırken, kesme taşlarla yapılan bu hamamın net yapım tarihi ise bilinmiyor. Hamam ve çevresi, restorasyon ve koruma çalışmaları öncesi define avcılarının uğrak mekanı haline gelerek tahrip edilmiş. Bir süre define avcıları tarafından kazılıp yıkılan bölge, daha sonra restorasyon ve kurtarma çalışmaları kapsamında yeniden dizayn edilmiş.



“3, 5 ve 7 katlı mağaralar mevcut”


Hasuni Mağaraları alan sorumlusu Aslan Bakır, mağaraların Silvan’a 7 kilometre uzaklıkta olduğunu, söyledi. Doğu tarafından Siirt, Bitlis, Kozluk, kuzey tarafında Kulp, batı tarafında Diyarbakır Silvan, güney tarafında ise Batman’ın bulunduğunu belirten Bakır, Hasuni’nin yaklaşık 300 odadan oluştuğunu söyledi. Hasuni Mağaralarında 2 kilisenin de bulunduğunu aktaran Bakır, “Bir tanesi mağara kilisesi diğeri Silvan’a özgü kesme taşlarla yapılmış taş kilisesi. Hasuni Mağaralarında su sarnıçları bulunmaktadır. Bunun dışında hamam ve çeşme bulunmaktadır. Anadolu’nun ilk yerleşkelerinden bir tanesidir. Orta Çağ’da Hristiyanlığın ilk yayıldığı Mezolitik dönemde insanların ilk yerleşim alanı olarak kullandığı yerdir. Geçmişi çok uzun, kilisenin mevcut olması Hristiyanlığın da yayıldığı yer olduğu anlamına geliyor. Bir de dünyada ilk dubleks yerleşimlerin yapıldığı yerdir. Bir mağaradan diğerine merdiven sistemi ile geçebiliyorsunuz. 3, 5 ve 7 katlı mağaralar mevcut” dedi.



“Terör bitti turist gelmeye başladı”


Hasuni Mağaralarının tarihi ve güzel bir alan olduğunu belirten Bakır, kendilerinin 2012 yılından beri bu alanı koruyup temizleme çalışması yaptıklarını kaydetti. Bakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Yerli olarak turistlerimizi ağırlıyoruz. Son dönemde bölgemizde olan olaylardan sonra biraz sıkıntılar yaşadık. Ama son bir yıldır kaymakamlığımızın, Bakanlığımızın çeşitli tanıtım programlarından sonra iyi bir turist çekmeye başladık. Hala yabancı turistlerle ilgili eksiklik var. Turizm rotası çerçevesinde turistleri buraya çekmemiz gerek. Burası Anadolu’nun ilk yerleşkelerinden biri, yani insanlığın ilk olduğu yerlerden bir tanesi. İnsanların ne denli zorlu şartlarda kendilerini yaşattıkları bir alan. Yani insanlar burayı merak ediyor, görmek istiyor. Herkesi buraya bekliyoruz. Bakımını işletmeci olarak biz üstlendik. Herhangi bir aksaklıkta maliye bakanlığına devroldu. İlçe Kaymakamımız Adem Çelik çok alakalı bu konuda. Kendisi her türlü desteği veriyor. Devletimiz bir aksaklığa mahal vermemektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Yunuemre’den ’Ata’ya Saygı’ yürüyüşü Yunusemre Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında "Ata’ya Saygı" yürüyüşü düzenlendi. Belediye Başkanı Semih Balaban’ın da katıldığı yürüyüş, Uncubozköy Camisi önünde başlayıp 100. Yıl Meydanı’nda sona erdi. Yunusemre Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında "Ata’ya Saygı" yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşe Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, daire müdürleri ve Yunusemre Belediyespor’un sporcuları katıldı. Uncubozköy Camisi önünden başlayan yürüyüşte ellerinde bayrak tutan vatandaşlar ise balkonlarından destek verdiler. Uncubozköy Mahallesi’nin tamamının yürünmesinin ardından Mimar Sinan Bulvarı üzerinden 100. Yıl Meydanı’nda ulaşıldı. Burada Gençlik Haftası kapsamında çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak olan sahnede bir konuşma gerçekleştiren Başkan Balaban, etkinliğe katılanların bayramını kutlayarak, “19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyoruz. Biz de bu hafta Ulu Önder, kurucumuz ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ü Yunusemre Belediyesi olarak anma amacıyla bir araya geldik. Yunusemre Belediyesi’nin bundan sonra her ulusal günde bu etkinliklerini göreceksiniz. Bayramımızın 105. yıldönümünü kutluyorum. Katılım sağladığınız için hepinize teşekkür ediyorum. “ dedi.
İstanbul Sultanbeyli Belediyesi “Bahar Temizliği” başlattı Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, ilçe genelinde “Bahar Temizliği” projesiyle kapsamlı temizlik faaliyeti başlattı. Kent temizliğine ve estetik görünüme önem verdiklerini belirten Tombaş, “Kaldırımları işgal eden eski ev eşyaları ve hafriyat atıklarının kaldırılması, ot biçimi, ilaçlama, yıkama işlemleri başta olmak üzere kapsamlı bir temizlik projesi başlattık. Akşemsettin Mahallesi’nden başladık, sırasıyla tüm cadde ve sokaklara gireceğiz. Hedefimiz; tertemiz Sultanbeyli” dedi. Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yeni proje ve hizmetleri tek tek hayata geçiren Başkan Tombaş, şimdi de “Bahar Temizliği” projesi kapsamında kapsamlı bir temizlik faaliyeti başlattı. Tombaş: “Vatandaşlarımızın sağlığı ve konforlu yaşamı temel önceliğimiz” Bahar Temizliği projesiyle cadde ve sokaklarda kaba atıklar başta olmak üzere detaylı bir temizlik uygulaması başlattıklarını vurgulayan Tombaş, “Önceliğimiz vatandaşlarımızın sağlığı ve konforu. Bunun için her gün düzenli olarak yürütülen temizlik hizmetinin yanı sıra özellikle çirkin görüntüye sebep olan, tehlike arz eden kaba malzemelerin temizlenmesi için yeni bir proje başlattık. Bahar Temizliği projesi kapsamında; kaldırımları işgal eden eski ev eşyaları ve hafriyat atıklarını kaldırıyor, ot biçimi, ilaçlama, yıkama işlemleri başta olmak üzere kapsamlı temizlik faaliyeti yürütüyoruz” ifadelerini kullandı. “15 mahallede girmedik cadde, sokak bırakmayacağız” Çalışmaların sokak sokak titizlikle yürütüleceğini ifade eden Tombaş, “Bahar Temizliği projesi kapsamında; Temizlik İşleri, Fen İşleri, Park Bahçeler, Kentsel Dönüşüm ve Zabıta Müdürlükleri olmak üzere 5 farklı birimden toplam 30 personelden oluşan bir ekip oluşturuldu. Mekanik süpürge aracı, damperli kamyon, JSB, bordür boyama gibi iş makineleri tahsis edildi. İlk olarak Akşemsettin Mahallesi’nden başladık. 15 mahallemizde girmedik cadde, sokak bırakmadan çalışmaya devam edeceğiz. Hedefimiz; tertemiz Sultanbeyli” açıklamasında bulundu.
Samsun Müze Eczane açıldı: 1800’lü yıllarda kullanılan ilaçlar bu müzede Samsun Eczacılar Odası tarafından içerisinde 1800’lü ve 1900’lü yıllarda kullanılan ilaçların bulunduğu ’Müze Eczane’ açıldı. 14 Mayıs Eczacılık Haftası ve bilimsel eczacılığın 185. yılı nedeniyle Samsun Eczacılar Odası’nda Müze Eczane açılışı ile "İlaç ve Eczacılığın Dünü, Bugünü ve Geleceği" konulu panel düzenlendi. Samsun’daki eczanelerin bağışladığı içerisinde 1800’lü, 1900’lü yıllarından kalma ilaçların bulunduğu müze, Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın katılımıyla açıldı. "Yeni gelen nesiller de geçmişte eczacılığın nasıl yapıldığını görsünler istedik" Müze hakkında bilgi veren Samsun Eczacılar Odası Başkanı Ferhat Karacan, "14 Mayıs Eczacılık Haftası sebebiyle yaptığımız organizasyonlardan bir tanesidir. Eczacılığın dünü, bugünü ve yarını dediğimiz zaman bu müze devreye gidiyor. Çünkü eczacılık olsun, diğer meslekler olsun çok hızlı şekilde değişiyor. Bizim mesleğimizde zamanla değişmeye başladı. Dolayısıyla geçmişte neler oldu, neler bitti gelecek nesillere aktarmak adına meslektaşlarımızın odamıza bağışladığı materyalleri birleştirerek bir müze eczane oluşturduk. Bundan sonra yıllar boyu yeni gelen nesiller de geçmişte eczacılığın nasıl yapıldığını görsünler istedik. Bilimsel eczacılığın 185. yılındayız. 185 yıldır bu topraklarda eczacılık yapılıyor. Bazen arka planda kalıyor gibi görünse de aslında sağlığın temel dinamiklerinden bir tanesidir. Yaklaşık 7 aylık süreçte ilaçlar toplandı ama diğer materyallerle ilgili 4-5 sene süren bir süreç var. Bir meslektaşımız eczanesi kapatıyorsa ya da devrediyorsa veya elinde bulunan malzemeler varsa onları biz odaya istedik, talep ettik. Böyle bir açılış yapma imkanı bulduk" dedi. "Eczacılar hala deprem bölgesinde yaraları sarıyor" Açılışa katılan Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Türk eczacılarla onur ve gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Ben Çanakkale’de görevdeyken eczacılarımız pandemide ilk başta yanımızda olan teşkilattı, sağlık ordusuydu. Sonrasında Muğla’da yangınları yaşadık. Orada da ilk arayanlar, sahada vatandaşımızın yanında olanlar eczacılarımızdı. ’Asrın felaketi’ dediğimiz, 11 ilin etkilendiği deprem bölgesinde de yine ilk defa belki dünyaya örnek olacak konteyner eczaneyi ilk günlerde faaliyete geçiren ve halen deprem bölgesinde vatandaşlarımızın yarasını saran Türk Eczacılar Birliği’nin nezdinde Türkiye’deki tüm eczacılara teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Konteynerlerde eczacılık hizmeti veren 300’e yakın meslektaşımız var" Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney ise, "Samsun Eczacılar Odamız aktif bir şekilde 14 Mayıs etkinliklerine devam ediyor. Eskiden 14 Mayıslar bayram olarak kutlanırdı. Sonra güne döndü. Bizim sıkıntılarımızın açıkladığımız basın açıklamaları yaptığımız günler haline geldi. Yine meslektaşlarımız coşkulu bir şekilde kutlamaya devam ediyor. Deprem bölgesindeydim. Orada hala konteynerlerde eczacılık hizmeti veren 300’e yakın meslektaşımız var. O 21 metrekarede bu işi yaparken, içeride hareket edecek alan yokken dahi kendilerini eczacılık günününüz kutlu olsun dediğimizde yüzlerinde gülümsemeyi görmek bizim için önemlidir" şeklinde konuştu. Program "İlaç ve Eczacılığın Dünü, Bugünü ve Geleceği” panel ile son buldu.