GENEL - 12 Ekim 2018 Cuma 11:15

Mutlu Kaya yürümeye başladı

A
A
A
Mutlu Kaya yürümeye başladı

Bir televizyon kanalındaki ses yarışmasıyla tanınan ve eski erkek arkadaşı tarafından başından vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum olan Mutlu Kaya, gördüğü tedaviler sonucu yürümeye başladı.

Bir televizyon kanalındaki ses yarışmasıyla tanınan ve eski erkek arkadaşı tarafından başından vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum olan Mutlu Kaya, gördüğü tedaviler sonucu yürümeye başladı. Hayallerine kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Kaya, MHP’nin af teklifi ile ilgili olarak da, affın eski erkek arkadaşını da etkileyeceğini savunarak, “Zaten af gelirse bu adam bana yine sıkar. Başka kadınlar yine ölür. Kesinlikle affa karşıyım” dedi.


Bir televizyon kanalındaki ses yarışmasına katıldıktan sonra 18 Mayıs 2015’de eski erkek arkadaşı tarafından uğradığı silahlı saldırıda başından ağır yaralanan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Mutlu Kaya, gördüğü tedaviler sonucu yaklaşık 3,5 yıl sonra yürümeye başladı. 6 aydır beyne ileti gönderen refleksoloji tedavisiyle durumu daha da iyiye giden Kaya, koşmayı özlediğini, tamamen düzeldiğinde ise Dicle Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümündeki öğrenimine de kaldığı yerden devam edeceğini söyledi.



“Konuşamıyordum, yürüyemiyordum”


Yoğun bakımdan çıktıktan sonra konuşamadığını ve yürüyemediğini dile getiren Kaya, “Ölü gibiydim. Şimdi yürüdükçe daha çok yürüyesim geliyor. Çünkü yürümeyi, koşmayı çok özledim. Birini gördüğüm gibi hadi birlikte yürüyelim diyorum. Şuan çok şükür konuşuyorum. Mücadeleye devam ediyorum. 6 aya yakındır Mehmet hocayla tanıştık. Her türlü konuda bana yardımcı oldu. Daha iyi hissediyorum kendimi. İnşallah Mehmet hocanın sayesinden de daha iyi olacağım. Sürekli spor yapıyorum. Gün geçtikçe daha iyi yürüyorum. Ufak adımlarla yürüyorum. Tedaviye devam ediyorum. Benim bundan sonraki hayatım tamamıyla iyileşene kadar spor. Hayallerime devam edeceğim inşallah. Daha önce şarkı söylüyordum. Voleybol oynuyordum. Okul okuyordum. Onlara devam edeceğim” diye konuştu.



“Af gelirse bu adam bana yine sıkar”


MHP’nin sunduğu af teklifi ile ilgili haberleri gördüğünde çok üzüldüğünü ve eski erkek arkadaşının da aftan yararlanacağını düşünen Kaya, af çıkması durumunda yine saldırıya uğrayacağını vurgulayarak, “Haberlerde 5 yıl indirim olacağını gördüm. Çok üzüldüm. Bu af olayını getirirken insanları hiç mi düşünmüyorlar. Kadınların hakları ne olacak. Zaten bu af gelirse tekrar daha çok kadın ölecek. Hangi amaçla, neye dayanarak 5 yıl indirim ya da af. Ben çok üzüldüm. Galiba beni vuran kişi de o kapsama giriyor. Kadına şiddet olsun, hırsızlık olsun, her ne olursa olsun cezalı olan cezasını çekmek zorunda. Hapishaneler dolu diye insanlar affedilemez. Herkes cezasını çekecek ki bunlar son bulsun. Zaten af gelirse bu adam bana yine sıkar. Başka kadınlar yine ölür. Kesinlikle affa karşıyım. Kesinlikle istemiyorum. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın da sesimi duymasını istiyorum. Zaten yeteri kadar ceza almadı. 15 yıl yedi. 8-9 yıl yatıp çıkacak ve bunun üstüne af çıkacakmış. Bu haber kesinlikle beni çok üzdü. Çıkmaması gerekiyor. Ne olursa olsun ölene kadar mücadeleye devam edeceğim. Sadece kendim için değil kadınlarımız için. Başka kadınlar ölmesin diye mücadeleye devam edeceğim. İmkansızı başaracağım inşallah” ifadelerini kullandı.



“2 yıl sonra koşmaya başlayacak”


Sinir sonlarını uyararak beyne ileti gönderdiklerini belirten Refleksoloji Uzmanı Mehmet Savaş, “Beyin de yapması gereken görevleri bu defa yapmaya başlıyor. Ayaklar sürtünerek yürüyordu. Şuanda ayak sürtünmesi geçti. Konuşması daha seri ve akışkan olmaya başladı. Avuç içi artık rahat bir şekilde açılabiliyor. Yavaş yavaş inşallah elini de ayaklarını da kullanacaktır. Koşma başlayacaktır ama önümüzde uzun bir süreç var. Yaklaşık 2 yıl daha devam edecek. Çünkü bu hemen sonuç alınan bir tedavi değildir. Beyne doğru ileti gönderdiğimizden dolayı beyin de öyle her tedaviyi kabul edecek bir şey değil. Onun için dışarıdan ancak avuç içi ve ayak tabanından müdahale ederekten bir nevi masajla kendisine bu konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) 5 bin yıllık tedavi: Bu arılar şifa dağıtıyor Bursa’da arı iğnesi yoluyla tedavi edilen hastalar, 5 bin yıllık yöntemle sağlığına kavuşuyor. Bursa’da Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 5 yıl önce başlanılan apiterapi yoluyla tedavi yöntemi, birçok hastalığı kısa sürede sonlandırıyor. Kimi 10 seansta, kimi ise 15 seansta son bulan hastalıklarıyla hastaneden güle oynaya ayrılıyor. Uyuyamadığını veya diz, bel ağrısından doğrulup kalkamadığını söyleyenler, tedavi sonrası huzurla bütün işleri yapabildiklerini belirtiyor. Arı alerjiniz yoksa tedaviye kabul ediliyorsunuz Randevu yöntemiyle yapılan tedavide nörolojik, romatizma ve bel ağrısı gibi rahatsızlığı olanlar kabul ediliyor. İlk öncelikle, hastaların arı zehrine karşı alerjisinin olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılıyor. Tahlillerin ardından alerjisi olmayan hastalar için tedaviye başlanıyor. İnsan vücudundaki akupunktur bölgelerinden arı iğnesinin sokması sağlanıyor. İlk başlarda az doz ile uygulama yapılırken, daha sonraki seanslarda bu artış gösteriyor. Seanslar ise hastalıklara göre belirleniyor. "Arı iğnesi nelere faydalı değil ki" Apiterapinin bir çeşit akupunktur tedavisi olduğunu, birçok ülkelerde sıklıkla kullanılırken, Türkiye’de çok az yerde kullanıldığını ifade eden Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Dursun Ünal, "GETAT uygulamaları 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle, hastanelerde uygulanmaya başlandı. Biz de o günden sonra apiterapi ünitesini açtık. Hastane içerisinde yaptığımız uygulama arı zehri uygulamasıdır. Arı zehri tedavisi, romatizma, diz ve bel ağrısı, Ankilozan Spondilit ve Multiple Skleroz gibi birçok hastalığa fayda sağlamaktadır. Hasatlığın durumuna göre, eğer kronik ise tedavi uzun sürebiliyor. Haftada 2 kez olmak üzere en az 12 seans gelmesi gerekiyor. Eğer erken dönem teşhis edilip bize geldiyse, daha hızlı tedavi sağlamaktadır" dedi. Arı zehrinin romatizma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Dr. Dursun Ünal, "Düşük dozda vücuda arı zehri verildiğinde, bağışıklık sistemi kendini romatizmadan geri çekiyor. Özellikle akupunktur noktalarını belli rahatsızlığa göre arı zehri ile uyarıyoruz. Bu uyarı, normal klasik akupunkturdan daha etkili oluyor. Buna da apipunktur diyoruz. Haftada 2 gün, tedavi süresince en az 12 seans yapılması gerekiyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmaktadır. Çocukluktan sonra uygulanmasında bir sıkıntı yoktur. Sadece dikkat edilmesi gereken kişinin arı zehrine karşı alerjisinin olmamasıdır" diye konuştu. Tedaviye başlandığında ilk seansta, sadece 1 arı ile uygulandığını belirten Ünal, "Yanında akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerle uyarıda bulunuyoruz. Sonraki seanslarda, kişinin durumuna göre arı sayısını arttırıyoruz. Akupunktur iğnesi sayısını, arı sayısını arttırdığımız vakit azaltıyoruz. Bu sayı bir kerede 15 arıya kadar ulaşabiliyor" şeklinde konuştu. "Artık istediğim gibi oturup kalkıyorum" Bursa’da arı tedavisi gören ve sağlığına kavuşan 66 yaşındaki Fisun Altınbaş, "Yaklaşık 6-7 yıldır iltihaplı romatizma sıkıntısı çekiyordum. Gitmediğim hastane kalmadı. Son olarak bir doktor bize, fabrikasyon ilaçlı iğne tedavisi verdi. 3-4 yıl bu iğneleri oldum ama tedavisi yok. Geçici ağrılarım diniyordu. Yılda 2 kez o iğneleri vurulmak zorunda kalıyordum. Öyle bir ağrıyı hiç yaşamamıştım. Sanki hilti ile asfalt deliyor şiddetinde bir ağrı yaşıyordum. Tesadüf eseri, çocuklarım bu arı tedavi yöntemini bulmuş. ’İğneden kurtulacaksam niye olmasın’ dedim. Namaz kılarken, eğilip kalkamıyordum. Oturarak namaz kılıyordum. İçime de sinmiyordu. Ama ne zaman burada arı iğnesi tedavisi görmeye başladım, benim dizlerim açıldı. Şimdi maşallah kelebek gibi namaz kılıyorum" dedi. Kış boyunca soğuk algınlığına da yakalanmadı Son seanslarına gelmeye başladığını belirten Altınbaş, "13 seans oldu. İlaç kullanmadan ağrılarımın geçtiğini gördüm. Bütün kış boyunca da soğuk algınlığına dahi yakalanmadık. Çok güzel bir tedavi yöntemi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu. Eskişehir’den gelen 49 yaşındaki Zülfiye Örücü de, "Bir arkadaş vasıtasıyla bu tedavi yönteminin olduğunu öğrendim. Araştırmalarımın sonucu Eskişehir’de böyle bir tedavinin olmadığını, en yakında da Bursa’da olduğunu bulduk. MS rahatsızlığı belirtileri vardı. Emar (MR) ve kan tahlilleri yapıldı. Ben tedaviye başladım. Tedavi başladığından bugüne kendimi çok iyi hissediyorum. Şikayetlerim azaldı. Son yapılan emar ve kan testlerinde de bunu gözle görmüş olduk. Bu tedaviyi gerçekten herkese tavsiye ederim. Çünkü ilaç değil, sadece alerji testi yapılıyor. Duruma göre tedaviye başlanıyor. İnsanların elinin altında böyle tedavi yöntemi olması çok güzel" dedi.
İstanbul 22 yıl sonra “evet” dediler, atılan imza ile ikinci baharları başladı 22 yıl önce boşanıp, 29 Nisan 2024 ‘te hayatlarını tekrar birleştiren Şıkoğlu çiftinin nikahlarını Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez kıydı. Nikahın kıyılması için sosyal medyadan Başkan Çerkez’e ulaşan Şıkoğlu çiftinin kızı Tuğba Karabulut “Olmaz dedikleri bir anda oldu. Bundan sonrasında İnşallah birbirlerine destek olurlar” dedi. Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’e sosyal medyadan ulaşan Çekmeköylü vatandaş Tuğba Karabulut, 22 yıl önce ayrılan anne ve babasının ikinci baharlarına ilk adımlarını atacakları nikah akdini Başkan Çerkez’in gerçekleştirmesini istedi. Bu duruma kayıtsız kalmayan Başkan Çerkez, Şıkoğlu çiftinin nikahını özel bir törenle kıydı. Törene, Şıkoğlu ailesinin çocukları ve torunları da katıldı. Sosyal Medyadan Başkan Çerkez’e “29 Nisan Pazartesi günü saat: 14.20’de annem ile babamın nikah töreni var 22 yıl sonra birleştirdik. Onları bu mutlu günümüzde sizinle taçlanmasını çok isteriz. Sürpriz yapmak istiyorum. Sizi davet ederek babam rahatsızlık geçirdi ve kalp ameliyatı oldu. Bakacak kimsesi yok, annem vesile oldu tekrar birleştiler ve mutlu olmalarını, bu ikinci baharı yaşamalarını evlatları olarak çok istiyoruz“ dedi. Tuğba Karabulut’la irtibata geçen ekipler gerekli organizasyonu yapıp çiftin nikah akdi için başkanlık makamında organizasyon düzenledi. "Mutlu ailelerin huzuru Çekmeköy’ün halkına yansıyor" Nikahta konuşan Başkan Çerkez, “Mühim olan 22 yıl aradan sonra tekrar bir araya gelerek birbirini kabul etmeleri ve mutlu olacaklarına karar vermeleri. Bize de bu yolda düşen, nikahlarını kıyarak mutlu olmalarına katkı sunmaktı. Çiftlerin mutlu olması torunlarına, çocuklarına, Çekmeköy’de halkın huzuruna ve rahatına yansıyor” dedi. İkinci baharın heyecanını yaşıyorlar Eşiyle ikinci baharları için evet diyen Nuriye Cingiz, “Tabii heyecanlıyım, ellerim titriyor. Nasip kısmet, bugünlere geldik. Eşim hastaydı hepimiz bir araya geldik yanında olmak istedim” dedi. 22 yıl sonra eşiyle kavuşma heyecanı yaşayan Abdullah Şıkoğlu, “Birbirimize kavuştuk, kalbimden ameliyat oldum. Bana yardımcı oldular. Buraya gelirken biraz heyecanlandım” diye konuştu. Nikah merasimine vesile olan Şıkoğlu çiftinin kızları Tuğba Karabulut “ Annemin tarafında olsam babam yalnız kalıyor, babamın tarafında olsam annem yalnız kalıyor. İkisinin bir araya gelmesini çok istiyorduk. Asla olmaz diyordu ikisi. Sonra bir hastalık vesile oldu, olmaz dedikleri bir anda oldu. Bundan sonrasında inşallah birbirlerine destek olurlar. Ben, Belediye Başkanımız Orhan Çerkez Bey’e de yeni başkan olduğunda belki vesile olur diye yazmak istedim. Sonra geri dönüş oldu. Öyle olunca çok şaşırdım bu kadar hızlı geri dönüşte bulunacaklarını tahmin etmiyordum. Çok mutlu olduk, 22 sene sonra nikahlarının burada olmasına çok mutlu olduk” dedi.