POLİTİKA - 12 Temmuz 2020 Pazar 12:03

MHP Diyarbakır İl Başkanı Kayaalp gençleri spora kazandırıyor

A
A
A
MHP Diyarbakır İl Başkanı Kayaalp gençleri spora kazandırıyor

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, amatör spor kulüplerinin yanı sıra Asurspor Voleybol Kulübü’nün de başkanlığını yapmaya başladı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, amatör spor kulüplerinin yanı sıra Asurspor Voleybol Kulübü’nün de başkanlığını yapmaya başladı. Terör örgütünün faydalanmaya çalıştığı gençleri spora yönlendiren Kayaalp, gençleri çim hokeyi ve basketbol branşlarıyla buluşturmak için de çalışma başlattı.


MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp ve ekibi, son dönemlerde Diyarbakır’da görülmeyen çalışmalara imza attı. Kayaalp, başta çeşitli spor branşlarını barındıran kulüpler açarak gençleri topluma kazandırma adımları attı. Kayaalp, futbol, basketbol, voleybol, çim hokeyi gibi spor branşlarının bazılarını faaliyete sokup özellikle terör örgütlerinin faydalandığı alanları kapatmayı hedeflediklerini belirterek, umutsuz hiçbir genç kalmaması için şu anda 300 ile 500 arasında sporcu yetiştirdiklerini, bunu 40-50 binlere çıkartarak gençlere umut olmaya çalıştıklarını vurguladı.



"Umudu olmayan gençlere çeşitli spor branşlarından takımlar kurduk"


Kayaalp, insanların kendilerini sadece siyasi kimlikle değil, sosyal ve insani kimlikleriyle daha çok tanımalarını istediklerini söyledi. Diyarbakır’da uzun yıllardır insanların terör ve benzeri birçok problemle boğuşarak yaşam mücadelesi verdiğini belirten İl Başkanı Cihan Kayaalp, "Haliyle bende onlardan biriyim. Ben 40 yaşındayım, neredeyse 40 yılımın tamamı Diyarbakır’da geçti ve terörden, yoksulluktan biz de nasiplendik. Yeni yetişen jenerasyon, yeni gençliğin umutlu olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Spor kulüpleri ve benzeri faaliyetler gençliğe, geleceğe dair umut veren faaliyetler. Yıl içerisinde yaptığımız anketlerde sorulan ’Gelecek ile ilgili ne planlıyorsunuz’ sorusuna gelen cevaplar bizi hem ürkütüyor hem şaşırtıyor. Cevapların neredeyse yüzde 50’si ’Yarınla ilgili benim bir hesabım yok, bir planım yok’ şeklinde. Bunları biz fark edince gençliğe bir şekilde umut olmamız gerektiğini düşündük ve özellikle spor alanında her branştan takımlar kurduk. Aktif şekilde çocukların takımlar arasında hangi alanda başarılı olabileceğini öğrenmek için basketbol, voleybol, çim hokeyi, futbol branşlarında çalışma yaptık. Bu takımlarımız arasında zaman zaman oyuncu transferi yapıyoruz. Hangi alanda başarılı olabileceğini görmek için ve bu çocuklar hangi alanda başarılı ise o alanda yükselebileceğini görüyor ve gelecek ile ilgili bir plan yapmaya başlıyor. İnşallah imkanlar el verirse şu anda 300-500 civarında öğrencimiz, sporcu adayımız var. Bunun 30 bin, 40 bin olması için mücadele edeceğiz. Yani 30-40 bin evladımıza umut olmaya çalışacağız. Ümidi olmayan bir insanın gelecek ile ilgili hiçbir şeyi olmaz ve ümitsiz olan bir genç hemen herkesin kullanabileceği bir pozisyondadır. Bölgemizde ne yazık ki 40 yıldan fazladır gençlerimiz bu şekilde kullanıldı. Futbol, basketbol, voleybol ve daha ilerleyen dönemlerde farklı branşlarda da çalışmalarımız olacak. Bununla biz umut olmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’ın sosyolojik yapısının değişmesi için bu şart. Biz bu alanları doldurmazsak başkaları dolduracak. Biz bu alanları dolduracağız, memlekette bir tek boşluk bırakmayacağız. Terör örgütünün yararlanacağı tek bir boş bırakmayacağız" dedi.



"MHP’nin ismini kullanarak vaatler verenlere itibar etmeyin"


Uzun bir aradan sonra Diyarbakır’da Milliyetçi Hareket Partisi’nin ciddi bir ivme kazandığını aktaran Kayaalp, sözlerine şöyle devam etti:


"İnsanların bize karşı ilgi ve alakası arttı. Çeşitli alanlarda yaptığımız faaliyetler de insanları etkiledi. Diyarbakır’da ivme kazanmış bir MHP’nin birçok kesim tarafından ismi kullanılmaya başlandı. Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde hiçbir görevi olmadığı halde burada görevliymiş gibi kendini yansıtıp, müfettişim, perde arkasındaki yöneticiyim, idareciyim, MHP’de danışmanım, başkan yardımcısıyım ve daha birçok görevdeyim deyip sokakta bizim insanımızı bir şekilde çeşitli vaatlerle kandırıp mağdur ettiklerine dair bilgiler kulağımıza geliyor. Vatandaşlarımızdan bunlara itibar etmemelerini rica ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Diyarbakır’daki adresi bellidir ve Diyarbakır’da neredeyse beni tanımayan kimse kalmadı. Milliyetçi Hareket Partisi’nde geçmiş dönemlerde görev almış olabilirler. O, geçmiş dönemde yapmış oldukları çeşitli görevlerde bulundukları dönemin etiketini kullanarak da bir şeyler yapıyor olabilirler. Arkadaşlar ona kanmayalım. Milliyetçi Hareket Partisi’nde bütün görevli arkadaşlarımız il binasında faaliyetlerde bulunmaktalar. Bu insanları lütfen bize ihbar edin."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.