SAĞLIK - 28 Kasım 2022 Pazartesi 13:30

5 bin yıllık terapi yöntemi volkanik taşlarla şifa saçıyor

A
A
A
5 bin yıllık terapi yöntemi volkanik taşlarla şifa saçıyor

Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanlarda oluşan yorgunluk, kas ağrıları ve kas spazmlarının giderilmesi için 5 bin yıllık volkanik taşlarla uygulanan terapi yöntemi şifa dağıtıyor.

Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanlarda oluşan yorgunluk, kas ağrıları ve kas spazmlarının giderilmesi için 5 bin yıllık volkanik taşlarla uygulanan terapi yöntemi şifa dağıtıyor.


Diyarbakır’da bir otelin SPA merkezinde, daha çok kış aylarında oluşan kas ve fibromiyalaji rahatsızlıklarında önemli rol oynayan doğal terapiler kış aylarına girilmesiyle birlikte daha çok tercih edilmeye başlandı. Kış aylarında kas ağrılarının artmasıyla birlikte ağrıların giderilmesi için uygulanan şifalı volkanik taşların belli bir ısıda ısıtılıp terapistler tarafından danışanlara uygulandığını belirten Dr. Muhsin Duran, “Malumunuz kış aylarına girmiş bulunmaktayız. Kış aylarında insanların özellikle kaslarındaki ağrıları artmaktadır. Bununla ilgili şifalı taş dediğimiz volkanik taşlar, belli bir ısıda ısıtılıp terapistlerimiz tarafından danışanlarımıza uygulanmaktadır. Bu şekilde şikayeti olan müşterilerimizin ağrıları giderilmektedir. Gayet de verimli sonuçlar alıyoruz. Kas ağrıları, kas spazmları, fibromiyalji gibi rahatsızlıklarda çok önemli neticeler alınmaktadır. Danışanlarımız uygulanan terapi sonrası çok memnun kalıyorlar. Merkezimizden güler yüzle çıkmaktadırlar. Danışanlarımız, bize başvurduklarında ağrılı ve sancılı halde gelip mutlu bir şekilde çıkmaktadırlar. Kişinin durumuna göre 3-5 seans aralığında terapistlerimiz tarafından danışanlarımıza uygulanmaktadır. Bölgemizde böyle doğal terapiye büyük bir talep var. Doğal yol ile terapi yönteminde kullandığımız teknikler, fizyoterapistlerimizin kendi geliştirdikleri el teknikleriyle yapılmaktadır” dedi.



5 bin yıllık doğal yöntem


Volkanik taşlarla uygulanan doğal yöntemin 5 bin yıllık bir terapi olduğuna değinen Dr. Duran, “Bu yöntem çok eski bir yöntem olmakla beraber 5 bin yıla dayanmakta ve hipokrat zamanına kadar gitmektedir. İnsanlarımız bunun yeni farkına varıyor. Uzak Doğu ülkelerinde bu tedavi yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ülkemizin de belli yerlerinde şuan yoğun bir şekilde kullanılıyor. Doğu bölgelerinde bizler bu hizmeti yeni vermeye başladık. Taş terapilerimiz yaklaşık bir saat sürmektedir. Volkanik taşların terapisi hem kış aylarında hem de yaz aylarında yapılabilir. Ama ihtiyaca göre kış aylarında daha yoğun talep edilmektedir” ifadelerine yer verdi.


Açılışta konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, “Biz kentimizin sanayide gelişmesini önemseyip çalışıyoruz ama sanayide gelişmek tek başına olmadığını da çok iyi biliyoruz. Buraya gelecek olan özellikle beyaz yakalıların ailelerinin ve çocuklarının daha nitelikli oteller, okullar ve güzellik merkezleri gibi alanların olması ister istemez beşeri sermaye dediğimiz insanların da kentimizde sürekli kalmasına neden olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.