Diyarbakır’da Köy Koruculuğu Sistemi Tartışıldı

Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) tarafından Geçici Köy Koruculuğu sistemiyle ilgili yapılan alan araştırmasının raporu düzenlenen konferansla açıklandı. Panelde konuşan Şemsa Özar, Türkiye’de 60 bin dolayında korucunun olduğunu söyledi.
DİSA’nın, koruculuk sistemini tarihsel bir bağlam içinde incelemek amacıyla yürüttüğü geniş kapsamlı araştırmanın kitabı yayınlandı. Kitabın tanıtımının yapıldığı konferans, kitabın yazarlarından Şemsa Özar ve Nesrin Uçarlar’ın katılımıyla Cegerxwin Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
Konferansta koruculuk sistemiyle ilgili yapılan alan araştırmalarını anlatan Özar, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen en son önergeye göre, bölgedeki 22 il sınırı içerisinde 46 bin 195 geçici köy korucusu, ayrıcı resmi belgelere sayılıra verilmezse de, 20-25 bin civarında köy korucusu var. Geçici köy korucuları hem maaş alıyor hem de silah. Gönüllü köy korucuları ise, sadece silah alıyor. Bunların önemli sayıları zorla silah almış durumdalar. 1990’lı yıllarda zorunlu göçün yaşanmasının nedeni köylülerin koruculuğu reddetmesidir. Koruculuk devlet tarafından, zorla, köyler yakılarak, insanlar öldürülerek, kabul ettirilmeye çalışıldı. Koruculuk, Meclis tutanaklarında terörle mücadele ve bir istihdam olarak belirtiliyor. Ama daha derine indikçe, devlet bunu bu kadar sistematik olarak düşünülüp uyguladığını bilemiyoruz ama bir alan hakimiyeti kurulmaya çalışıldı. Türkiye’de bir güvenlik sorunu var. Özellikle PKK ile mücadelede. Ama onun ötesinde bazı amaçlar var. Bu amaçlardan bir tanesi asimilasyondur. Kürtlerin bir bölümünü Türkleştirmek, kendi yanına geçmek hedefi var. Yani gayrı meşru çocuğu nüfusunuza geçirmek gibi bir durum söz konusudur. Ama bundan başarı elde edilemedi. Koruculuk sistemini en zor tamir edilecek bir yönü ise, bir çok köyde korucular ve korucu olmayanlar birlikte yaşıyor. Bu durum aynı halkı birbirine düşman ettirilmesidir. Yoksulluk, geçim derdi koruculuğun başlama nedenidir. Koruculuğun oldukça sistematik bir örgütlenmesi var. Koruculuğu tasfiye etmede de oldukça sancılar yaşanacak” dedi.
Konferansa soru cevap bölümüyle devam edildi.