EKONOMİ - 30 Temmuz 2025 Çarşamba 17:58

DİSİDER’den konut, kira ve arsa fiyatlarındaki artışa eleştiri

A
A
A
DİSİDER’den konut, kira ve arsa fiyatlarındaki artışa eleştiri

Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) Başkanı Şeyhmus Akbaş, "Barınma hakkı temel bir insan hakkıdır. Ne yazık ki bugün bu hak giderek erişilemez hâle gelmekte; özellikle konut fiyatlarındaki artış ve kredi faizlerinin yüksekliği artık sadece dar ve sabit gelirli vatandaşları değil, orta sınıfı da derinden etkilemektedir" dedi.


DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, toplumsal bir soruna dönüşen konut, kira ve arsa fiyatlarındaki fahiş fiyatlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Akbaş, "Son aylarda özellikle büyüyen şehir merkezlerinde yaşanan kontrolsüz konut ve kira artışları yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda ciddi bir sosyal krizin habercisi haline gelmiştir. Barınma hakkı temel bir insan hakkıdır. Ne yazık ki bugün bu hak giderek erişilemez hâle gelmekte; özellikle konut fiyatlarındaki artış ve kredi faizlerinin yüksekliği, artık sadece dar ve sabit gelirli vatandaşları değil, orta sınıfı da derinden etkilemektedir" dedi.


Arsa ve konut piyasasındaki spekülatif artışların ihracatçı ve sanayiciyi, üretimi teşvik etmesi gereken sermayeyi sanayiden koparıp emlakçılığa yönlendirdiğini aktaran Akbaş, sözlerine şöyle devam etti:


"Buradan açıkça ifade etmek isteriz ki kolaycılık kalkınmamızın önünde duran en büyük engellerden biridir. DİSİDER olarak yaptığımız analizler göstermektedir ki inşaat malzemeleri ve işçilik maliyetlerinde kayda değer bir artış yaşanmamış olmasına rağmen konut, kira ve özellikle arsa fiyatlarındaki fahiş yükselişler ekonomik gerçeklerle açıklanamayacak boyuttadır. Bu tablo, spekülatif ve manipülatif bir piyasa gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu kontrolsüzlük yalnızca bireyleri değil; şehirlerin sosyal dokusunu, adil yaşam hakkını ve ekonomik sürdürülebilirliği de derinden sarsmaktadır. Özellikle enflasyonu körüklemekte ve ekonomik istikrarı tehdit etmektedir. Bu noktada altını çizerek vurgulamak istiyoruz; konut bir yatırım aracı değil, herkes için erişilebilir, güvenli ve insanca bir yaşamın temelidir. Bu nedenle tüm sektör paydaşlarını sorumlu, duyarlı ve adil bir duruşa davet ediyoruz. Kar elbette önemlidir ancak toplum odaklı çözümlere bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Aksi halde yalnızca konut satışlarında değil, genel olarak inşaat sektöründe de ciddi sorunlar yaşanacak, süreç içinden çıkılamaz bir hâl alacaktır. Bu çerçevede Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) deprem konutlarında sergilediği başarılı uygulamaların sosyal konut üretiminde de sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca 30 Haziran 2025’te sonlanan yerinde dönüşümün tekrardan gözden geçirilmesi önemini vurgulayarak, Hazine ve TOKİ’ye ait arsaların yapı kooperatiflerine, konut üreten firmalara öncelikli ve uygun fiyatlarla tahsis edilmesi, hem TOKİ’nin yükünü hafifletecek, hem fiyat istikrarı sağlayacak, hem de konut krizine kalıcı çözümler üretecektir. Yerel yönetimlere de bu süreçte önemli sorumluluklar düşmektedir. Arsa rantının önüne geçilmeli, uydu kentler oluşturulmalı ve ucuz konut üretim mekanizmaları hızla devreye alınmalıdır. Bu adımlar yalnızca bugünün sorunlarını değil, yarının şehirlerini ve toplumsal huzurunu da doğrudan etkileyecektir. DİSİDER olarak bu süreçte üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz. Çünkü biz inanıyoruz ki barınma hakkı kutsaldır. Ve bu hakkın korunması hepimizin ortak sorumluluğudur."



DİSİDER’den konut, kira ve arsa fiyatlarındaki artışa eleştiri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.