SPOR - 14 Kasım 2019 Perşembe 16:45

Diyarbakır’da ilk kez Türkiye Karate Şampiyonası gerçekleştiriliyor

A
A
A
Diyarbakır’da ilk kez Türkiye Karate Şampiyonası gerçekleştiriliyor

Diyarbakır ilk kez ulusal seviyede Türkiye Karate Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor.

Diyarbakır ilk kez ulusal seviyede Türkiye Karate Şampiyonası’na ev sahipliği yapıyor. 4 gün sürecek şampiyonaya 54 ilden bin 600 sporcu katılıyor.


Türk karatesinin genç yıldızlarının mücadele edeceği Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Türkiye Karate Şampiyonası, Diyarbakır’da düzenleniyor. Seyrantepe Spor Salonu’nda düzenlenen ve 4 gün sürecek olan müsabakalarda 54 ilden 274 kulübün katılımıyla bin 600’e yakın sporcu mücadele edecek.


Türkiye Karate Federasyon Başkanı Esat Delihasan, Diyarbakır’da ilk defa düzenlenen ulusal seviyede Türkiye Şampiyonası gerçekleştirmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Delihasan, “Diyarbakır’ın ilk Türkiye Şampiyonası, bunu yapmak da Karate Federasyonu’na nasip oldu, gerçekten gururlandırdı. İlklerin federasyonuyuz ve ilklerden biri olmak bizi çok gururlandırdı. Geçmişteki kötü anılan, duyulan Diyarbakır’da bir sporcumuzun paylaşımı bizi çok etkiledi. 15 yaşında olan sporcumuz, ‘Diyarbakır sana ön yargıyla geldim, çok özür diliyorum, ön yargıların hiçbirisi yok’ diye bir paylaşım yapmıştı. Bizim amacımız da bu ön yargıları kırmak olmuştu. Gerçekten gençlerin Diyarbakır’ın tarihini, kültürel güzelliklerini tanıtmaları gerçekten çok güzel bir duyguydu. Gelen herkes çok güzel duygularla buradan ayrılacak, bunu çok rahat bir şekilde söyleyebilirim” dedi.



“Diyarbakır’da güzel karşılandık”


Denizli bölgesinden gelen dünya ikincisi karate sporcusu Damla Sültremen, Diyarbakır’da çok güzel karşılandıklarını ifade etti. Sültremen, “Gaziantep’te yapılan Türkiye Şampiyonası’nda birincilik elde ettim, daha sonra milli takım seçmelerine katıldım kazandım. 2 hafta önce Çin’de Dünya Şampiyonası’nda 2’incilik elde ettim. Bugün tekrar Türkiye Şampiyonası’ndayım, finale kaldım, akşam finaller olacak ve tekrar Türkiye Şampiyonu olacağımı umuyorum. Diyarbakır ülkemin her şehri gibi tabi ki çok güzel, insanları çok sıcak, gezmeye pek fırsatım olmadı ama gezip dolaşınca daha çok güzelliğini göreceğime inanıyorum. Diyarbakır’da güzel karşılandık” diye konuştu.


Ankara’dan katılan bir diğer sporcu Ayşe Malestaoğlu ise, tüm yarışmacılara başarılar diledi. Malestaoğlu, “İyi şeyler bekliyorum kendi açımdan, gayet güzel bir ortam ve organizasyon olduğunu düşünüyorum. Diyarbakır’da çok fazla tarihi yer olduğunu duydum ve gezmek istiyorum. 7 yaşımdan beri karate yapıyorum, babam antrenör onun sayesinde başladım. Tüm yarışmacılara başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.



“Şampiyona Diyarbakır’da olduğu içinde çok mutluyuz”


Ankara’dan gelen beden eğitimi öğretmeni ve milli sporcu karateci Seda Deniz, çok heyecanlı olduğunu şampiyonanın Diyarbakır’da olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Deniz, “Diyarbakır inanılmaz bir yermiş, gezdik ama daha uzun gezmek gerekir. Daha çok zaman ayırıp gezmek istiyoruz. Dışarıdan bilgilendirildiğimiz şekliyle değil, gelip görünce şok olduk, çok beğendik. Herkesin gelip bizzat görüp yaşaması gereken bir yer. Diyarbakır’da çok güzel bir organizasyon, tarihinde ilk defa oluyor. Çok heyecanlıyız. Diyarbakır’da olduğu için de çok mutluyuz. Son olmayacağını umuyoruz, biz daha çok gelip dolaşmak istiyoruz buraları. Turnuva da çok güzel. İnsanların mutlu olarak ayrılacağını umuyoruz. Hava alanında servis ve özel araçlarla karşılandık, ilk izlenim her zaman çok daha iyi olur, otele kadar gittik, bizim için gezi rehberi bile ayarlanmış, gezebileceğimiz güzergahlar belirlenmiş, sürekli bunlarla ilgili bilgiler verildi. Sporcular hem Diyarbakır’ı görecekleri için çok heyecanlılar hem de böyle büyük bir organizasyon için ekstra sportif başarı anlamında heyecanları yüksek” ifadelerini kullandı.



“Çok doğru bir şehirde olduğumuzu düşünüyorum”


Ankara’dan gelen antrenör Talha Keskin, bu tür organizasyonların yapıldığı yerin çok önemli olduğunu, sporcuların veriminin ortaya çıkması konusunda çok doğru bir şehirde olduklarını söyledi. Keskin, “Bize çok büyük pozitif enerji verdi geldiğimizde. Bu anlamda çok mutlu olduk ve bizi çok iyi ağırladılar. Bunun da sporcular üzerinde çok büyük bir etkisi olacağına inanıyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van TV yeni vizyonuyla yeniden yayında Van Ticaret ve Sanayi İş Dünyası Derneği (VATSO) Başkanı Zahir Kandaşoğlu’nun öncülüğünde, uzun yıllardır kentin medya hafızasında önemli bir yere sahip olan Van TV, yenilenen teknolojisi ve güçlü yayın vizyonuyla HD kalitesinde yeniden yayına başladı. Televizyon binasının önünde düzenlenen açılış törenine siyasetten sanayiye, eğitimden sağlığa kadar çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan Zahir Kandaşoğlu, hem geçmişe hem de geleceğe dair önemli mesajlar verdi. Zahir Kandaşoğlu, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında Van TV’nin hikâyesinin 2001 yılına dayandığını ifade etti. Dönemin Van Valisi Durmuş Koç’un çağrısıyla sürecin başladığını belirten Kandaşoğlu, o günden bu yana tüm zorluklara rağmen Van TV’yi ayakta tutmak için mücadele ettiğini vurguladı. Zahir Kandaşoğlu, beklediği desteği görmese de geri adım atmadığını ve Van TV’yi bırakmadığını vurguladı. Kandaşoğlu, yenilenen altyapı ve modern stüdyolarla artık çok daha güçlü bir medyanın kapılarının aralandığını ifade etti. Tanıtım ve reklamın özel sektördeki önemine dikkat çeken Kandaşoğlu, tüm işletmelere çağrıda bulunarak, "Eğer bir üretiminiz, fabrikanız veya hizmetiniz varsa, reklam olmadan büyümeniz mümkün değildir. Van’ın bir lobisi yok; biz bu ekranlarda Van’ın haklarını savunacağız" diye konuştu. Törene katılan Van İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu ise Van TV’nin yeniden açılışının şehir için değerli bir adım olduğunu belirterek, "Sanayi, eğitim ve istihdam anlamında bu şehre katkı sunan herkesin yanındayız. Zahir Başkanımızın bugün yanında olmaktan gurur duyuyoruz" dedi. Mutlu, Van TV’nin desteklenmesi gerektiğini belirterek, vatandaşlara televizyonlarında 1. kanal olarak ayarlamaları çağrısında bulundu. Yapılan konuşmanın ardından katılımcılar tarafından açılış kurdelesi kesilerek televizyon binası gezildi. Kurdele kesimiyle resmen yeni dönemine başlayan Van TV’nin; haber, ekonomi, kültür-sanat ve yaşam programlarıyla bölgenin önemli medya platformlarından biri olması hedefleniyor. Modern yayıncılık anlayışıyla hazırlanan yeni program yelpazesinin bölge halkına güçlü bir medya alternatifi sunması bekleniyor. Yeni yayın döneminde Van TV, Türksat uydusu üzerinden HD kalitesinde izlenebilecek. İzleyicilerin Van TV’ye ulaşabilmesi için gerekli teknik bilgiler ise Tip: HD, Frekans: 11837, Sembol Oranı (SR): 30000, Polarizasyon: V (Dikey). Bu değerlerle Van TV, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından uydu aracılığıyla net ve yüksek görüntü kalitesiyle izlenebilecek.
Samsun Atakum dikey mimariye yenik düştü: Hızlı yapılaşma riskleri artırdı Samsun’un Atakum ilçesinde son yıllarda hızla artan dikey yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni değerlendirmeleri gündeme getiriyor. İlçede yüksek ve çok yüksek bina sayısının büyüme eğiliminin sürmesi, özellikle zemin şartları ve altyapı kapasitesi yönünden çeşitli risklerin göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılıyor. "Türkiye’nin Miamisi" olarak adlandırılan Samsun’un Atakum ilçesinde son yıllarda hız kazanan çok katlı yapılaşma, güvenli kentleşme açısından yeni teknik değerlendirmeleri gündeme taşıyor. İlçede hem nüfus artışı hem de arsa sıkıntısı nedeniyle dikey mimariye yönelimin devam ettiği gözleniyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Mekanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Tuhta, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ne göre 30.5 metre üzerinin yüksek, 60.5 metre üzerinin ise çok yüksek yapı sınıfında yer aldığını belirterek Atakum’da bu tür yapıların sayıca fazla olduğuna dikkat çekti. Tuhta, son 25 yılda ilçenin yerleşim alanı açısından dört kata yakın büyüme gösterdiğini ifade etti. Tuhta, "Yüksek yapıların ekonomik yönden ve bağımsız bölüm sayısı açısından avantajları bulunmaktadır. Ancak bilimsel çalışmalarla da kanıtlandığı gibi altyapı ile ilgili ve kendi bölgesinde mikro iklim oluşturma bakımından dezavantajlarının olduğu bilinmektedir. Samsun bu yönden bazı dezavantajları bünyesinde barındırmaktadır. Dikey mimari, yatay mimarinin aksine çok sayıda bağımsız bölümü bir arada barındıran, altyapı ve ulaşım sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlayan günümüzdeki yapılaşma türüdür. Dikey mimaride bazı dezavantajlar vardır. Örnek verecek olursak deprem riski. Bir diğer risk de yapılarda meydana gelen yangın riskleridir. Bunlar olumsuz olarak sayabileceğimiz özelliklerdir. Tabii, hem yatay hem de dikey mimaride kurallara uygun yapıldığında herhangi bir risk olmadığını söyleyebiliriz. Nüfus artışına bağlı olarak belirli bölgelerde yapı stoku artmaktadır. Nüfusun artmasıyla birlikte arsa miktarında azalma yaşanmakta ve dikey mimariye yönelim olmaktadır" dedi. "Bina yeni bile olsa deprem analiz raporları olup olmadığı sorgulanmalı" Yüksek katlı yapıların ekonomik ve kullanım açısından bazı avantajlar sunduğunu belirten Tuhta, buna karşın altyapı yükü ve mikro iklim üzerindeki etkiler gibi bilimsel olarak ortaya konmuş dezavantajların da göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Tuhta, dikey mimarinin arsa yetersizliğine bağlı olarak tercih edildiğini ancak deprem ve yangın riskleri açısından ilave tedbirler gerektirdiğini vurguladı. Atakum’un kıyı bandına yönelik değerlendirmelerde ise sıvılaşma ve zemin büyütme potansiyelinin önemli bir tehlike olduğunun altını çizen Tuhta, çok yüksek yapıların genellikle ilçenin üst kotlarında konumlandığını belirterek, "Atakum özelinde baktığımızda, kıyı şeridi boyunca sıvılaşma ve zemin büyütme riskinin potansiyel bir tehlike olduğundan bahsedebiliriz. Çok yüksek binaların ise ilçenin daha yüksek kotlarında yer aldığını görmekteyiz. Yüksek veya çok yüksek yapıların deprem performans analiz raporlarının olup olmadığını sorgulamamız gerekmektedir. Bu sınıfa giren eski yapılarda vatandaşlarımızın hasarlı veya hasarsız olarak nitelendirilen sistemlerle deprem performans analizlerini mutlaka araştırmaları gerekir. Bu performans seviyeleri, güncel Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun ise tercih edilmelidir" diye konuştu. Sağlıklı bir kentleşme için mikro bölgelendirme çalışmalarının şart olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Tuhta, parsel bazlı zemin etütlerinin geoteknik ve sismik açıdan yapılmasının önemine dikkat çekerek, bu verilerin deprem tehlike haritalarıyla birlikte değerlendirilip planlama çözümlerine yön vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Samsun Doğal gaz 10 metre ötede, mahalleli yıllardır beklemede Samsun’un İlkadım ilçesine bağlı Kıran Mahallesi’nde yaşayan yaklaşık 160 hane, çevre sokaklarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi bölgelerine "imarsız" olduğu gerekçesiyle hat çekilmemesine tepki göstererek çözüm talep etti. Mahalle sakinleri, "Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple yaşamaya mahkum edildik" diyerek yetkililere seslendi. İlkadım ilçesi Kıran Mahallesi’nde, 10-11-13 ve 22 ada parsellerde "imarsız" alanda bulunan evler, çevredeki mahallelerde doğal gaz olmasına rağmen hat bağlatamıyor. Yaklaşık 160 hane, doğal gazdan yararlanamadıkları için bir araya gelerek yetkililere seslendi. Mahalle sakinleri, bulundukları bölgenin ya kentsel dönüşüme alınmasını ya da doğal gaz altyapısının kurulmasını talep etti. Yıllardır kömür ve tüp kullandıklarını belirten vatandaşlar, özellikle yaşlıların hem ısınma hem de yemek pişirme konusunda büyük sıkıntı yaşadığını ifade etti. "Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar" Özellikle yaşlıların ve evde bakıma muhtaç bireylerin olduğu hanelerin doğal gaz olmaması nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını ifade eden Kıran Mahalle Muhtarı Kemal Saraç, "Mahallemizdeki doğal gaz sıkıntısı yıllardır devam ediyor. Mahalle sakinlerinin bir an önce doğal gaza ulaşmasını istiyoruz. Ya gazımızı versinler ya da kentsel dönüşüme sokacaklarsa soksunlar. Yaklaşık 160 hane Samsun’un merkezinde doğal gaz hizmeti alamıyor. Bir an önce bu sıkıntının çözülmesi, vatandaşlarımız açısından oldukça yararlı olacaktır" dedi. Mahalle sakinleri, hemen karşılarındaki ve çevredeki binalarda doğal gaz bulunmasına rağmen kendi evlerinde olmamasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Şehrin merkezinde yıllardır kömür ve tüple uğraştıkları için büyük sıkıntı yaşadıklarını belirten vatandaşlar, problemlerinin çözülmesini talep etti. SAMGAZ’dan konu hakkında açıklama Doğal gaz hizmeti veren SAMGAZ yetkilileri ise konu hakkında şu açıklamayı yaptı: "Kıranköy Mezarlığı ile Ankara Bulvarı arasında yer alan bölüm, heyelan riski nedeniyle kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş, Toplu Konut İdaresi tarafından inşa edilen yapılarla dönüşüm tamamlanmış ve bu yeni konutların doğal gaz çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Ankara Bulvarı’na cepheli kısımda yapılan imar düzenlemesiyle yeni yapılar oluşmaya başlamış, bu bölgenin doğal gaz arzı da 2025 yılı içinde tamamlanmıştır. Toplu Konut İdaresi konutları ile imar çalışması yapılarak doğal gaz sağlanan bölgenin arasında kalan kesim ise daha önce heyelan alanı olarak ayrıldığı için imar planı dışında tutulmuş durumdadır. Günümüzde bu alan için 1/5000’lik imar planı hazırlanmış olsa da 1/1000’lik uygulama imar planları henüz tamamlanmamıştır. Bu nedenle bölgedeki konutlar hâlen plansız alanda bulunmakta ve mevcut ulaşım yolları imar planında yol olarak görünmediğinden doğal gaz dağıtım çalışması yapılamamaktadır."