ASAYİŞ - 14 Haziran 2025 Cumartesi 16:25

Narin Güran cinayetiyle ilgili 15 sanık hakkındaki gerekçeli kararda asılsız ihbarlar, yangın çıkarma ve kayıtların silinmesi tek tek sıralandı

A
A
A
Narin Güran cinayetiyle ilgili 15 sanık hakkındaki gerekçeli kararda asılsız ihbarlar, yangın çıkarma ve kayıtların silinmesi tek tek sıralandı

Diyarbakır’da Narin Güran cinayetine ilişkin 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuğa yargılandıkları davada, 1 yıl 3 ay ile 3 yıl 6 ay arasında değişen sürelerde verilen hapis cezasına ilişkin gerekçeli karar hazırlandı. Kararda, asılsız ihbarlar, yangın çıkarma ve kayıtların silinmesi gibi detaylar tek tek sıralandı.


Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın 30 Mayıs’taki karar duruşmasında, sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya, Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran ile suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında verilen hapis cezalarına ilişkin gerekçeli karar yazıldı.


Sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar ile tanıkların dava aşamasındaki ifadelerine yer verilen kararda, sanık Hediye Güran’ın tutarlı ifadelerinin bulunmadığı, olayın cereyan ettiği saatlere ilişkin Narin Güran’ın ağabeyi Enes Güran’ı korumak amacıyla uyuduğuna yönelik çelişkili beyanlarda bulunduğu ifade edildi.


Hediye Güran’ın beyanlarının Narin’in öldürülme olayında yer alan gerçekleri gizlemek için oluşturulduğu belirtilen kararda, beyanlarının çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu kaydedildi. Kararda, "Maktul Narin’in öldürülmesi eyleminin evde tamamlandığı, bu nedenle Hediye Güran’ın olayları gizlemek ve öldürme eylemini gerçekleştirenlerin araştırılmalarını ve faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalışmak amacıyla bu şekilde beyanda bulunduğu, böylece üzerine atılı ’suçluyu kayırma’ suçunu işlediği sabittir" denildi.


Sanık Şeyma Kaya’nın çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığının belirlendiği belirtilen kararda, sanıklar Birsen ve Maşallah Güran ile suça sürüklenen çocuk M.G’nin de çelişkili savunmalar yaptığı, ailenin organize şekilde hareket ederek çocukların dahi bu şekilde beyan vermelerini sağlayarak Narin’in bulunmasını ve olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştıklarının anlaşıldığı belirtildi.


"Sanık Mehmet Selim Atasoy çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalışmıştır" denilen kararda, şu ifadeler yer aldı:


"Suça sürüklenen çocuk R.A. ise daha önceki beyanlarında hiç yer vermediği hususları belirtmiş olması karşısında başından itibaren bildiği durumları saklamıştır. Her aşamada bazı hususları ekleyerek ya da bazı hususları saklayarak yaşadıklarını ve gördüklerini açıkça farklı şekilde yansıttığının görüldüğü, çelişkili ve aykırı beyanlarıyla olayın araştırılmasını ve fail ya da faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı tespit edilmiştir."


Sanık Mehmet Şevket Kaya’nın suçtan kurtulmaya yönelik ifadelerde bulunduğu ifade edilen kararda, sanığın yangın çıkarmaya çalışarak kolluk birimlerinin dikkatini farklı noktaya çektiği, asılsız ihbarlarda bulunarak araştırmaları farklı mecralara yönlendirdiği ve cinayet eylemini gerçekleştiren faillere yönelik araştırma yapılmasını, olayın araştırılmasını, fail ya da faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştığı kaydedildi."


Sanık Muhammed Kaya’nın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olarak değerlendirildiği belirtilen kararda, şunlar yer aldı:


"Jandarma personelinin defalarca arama gerçekleştirdiği bir alanda bulmuş olduğunu iddia ettiği terlik ile ilgili ilk aşamada hiçbir kolluk personeline bildirimde bulunmamıştır. Numarasını dahi kontrol etmeden Narin’e ait olduğu yönünde bir algı yapmış, Suriyeli vatandaşların yaşadığı çadırlar bölgesinde bulduğunu söyleyerek sanki Suriyeli vatandaşlar tarafından gerçekleşen bir eylem varmış gibi göstermeye çalışmış ve bu şekilde gerçek fail ya da faillerin yakalanmasına engel olmaya çalışmıştır. Sanık Barış Güran ise bir kız çocuğunun iki erkek tarafından elinden tutularak zorla kaçırılmaya çalışıldığı şeklinde bildirimde bulunarak panik havası yapmış, araştırma faaliyetlerini farklı yöne çekmeye çalışmıştır. Sanık Fuat Güran da jandarma personelini takip ederek arama faaliyetleriyle ilgili bilgi edinmeye çalışmıştır. Telefon geçmişini silerek ve jandarma personeli dinleyip bilgi edinerek olayın araştırılmasına engel olmaya, Narin’in Çarıklı’da olabileceğini söyleyerek araştırma faaliyetlerini farklı yöne çekmeye çalışmıştır. Sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu değerlendirilmiştir. Ailenin organize şekilde hareket ederek Narin’in bulunmasını, olayın aydınlatılmasını ve faillerin yakalanmasını açıkça engellemeye çalıştığı tespit edilmiştir."


Yangın çıkarılması


Sanıklar Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran’ın yangın çıkarmaya çalıştıklarının tespit edildiği belirtilen kararda, sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun belirlendiği kaydedildi. Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran’ın ellerindeki çubuklarla yangın çıkardıkları, bu esnada sanık İbrahim Halil’in de takip ettiği jandarma personelinin dikkatini farklı yönlere çekerek olayın araştırılmasını, fail ya da faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştığının anlaşıldığı ifade edildi.


Suça sürüklenen çocuk İ.K’nin çelişkili savunmalar yaptığı, cinayeti gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasını engellediği aktarılan kararda, suça sürüklenen çocuğun verdiği gerçek dışı beyanla suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağladığı ifade edildi.



"Üzerlerine atılı ’suçluyu kayırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır"


Kararda, şu değerlendirmede bulunuldu:


"Dosya kapsamında bulunan soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan tüm ifade içerikleri, kolluk tutanakları, tanık beyanları, HTS kayıtları, kamera görüntüleri, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyası ve tüm ana dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmiştir. Sanıklar verdikleri gerçek dışı beyanlarla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, jandarma personelini yönlendirici asılsız ihbarlarda bulunarak, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamıştır. Sanıkların ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı ’suçluyu kayırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır. Sanıklar Birsen, Maşallah ve Fuat Güran’ın üzerine atılı ’suçluyu kayırma’ suçunun sabit olduğu kanaatine varılmış olması, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasında tutuklulukta geçirdiği süre ve üzerine atılı eylemin cezasının niteliği, hükmedilen ceza miktarı göz önüne alındığında tutuklamanın bu aşamada ölçülü olduğu ve bu kapsamda adli kontrolün yetersiz olacağı kanaatine varılmış olması nedenleriyle sanıkların hükmen tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir."



Anne, ağabey ve amcaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti


Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta 2024’te kaybolan ve 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim 2024’te kabul edilmişti.


Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım 2024’te başlanmış, mahkeme heyeti 28 Aralık 2024’teki duruşmada, tutuklu sanıklar Yüksel, Enes ve Salim Güran’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.


Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 12 kişi ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında yürütülen soruşturma da tamamlanmış, Başsavcılık tarafından 12 kişi hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında aynı suçtan hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul edilmişti.


Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin, kendilerindeki dosyanın, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 6’sı tutuklu 12 sanık hakkında açılan davayla birleştirilmesi yönündeki talebi kabul edilmişti.


Mahkeme, 30 Mayıs’taki duruşmada, "suçluyu kayırma" suçundan yargılanan 15 kişiden tutuklu sanıklardan Birsen, Fuat ve Maşallah Güran hakkında 3 yıl 6 ay hapis cezası ile "Suçun sabit olduğu kanaatine varılmış olması, sanıkların soruşturma ve kovuşturma aşamasında tutuklulukta geçirdiği süre ve üzerine atılı eylemin cezasının niteliği, hükmedilen ceza miktarı göz önüne alındığında tutuklamanın bu aşamada ölçülü olduğu ve bu kapsamda adli kontrolün yetersiz olacağı kanaatine varılmış olması" gerekçesiyle hükmen tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırmıştı.


Tutuklu sanıklar Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya hakkında 3 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, hükmedilen ceza miktarı ve sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre göz önüne alınarak ayrı ayrı tahliyeleri yönünde karar vermişti.


Tutuksuz sanıklardan Hediye Güran’ı 3 yıl 6 ay, Şeyma Kaya, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran’ı 3 yıl hapis ile cezalandıran mahkeme, suça sürüklenen çocuklar R.A’ya (16) 1 yıl 3 ay, M.G (16) ve İ.K’ye (17) ise 1 yıl 8 ay hapis cezası vererek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırmıştı.


Suça sürüklenen 3 çocuğun, Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi gereğince 3 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına karar verilmiş, mahkeme, sanıklar Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ve suça sürüklenen çocuk M.G. hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sonlandırılmasına hükmetmişti.


Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Narin Güran cinayeti davasında ilk derece mahkemesinin sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar’a verilen hapis cezalarını hukuka uygun bulmuştu.



Narin Güran cinayetiyle ilgili 15 sanık hakkındaki gerekçeli kararda asılsız ihbarlar, yangın çıkarma ve kayıtların silinmesi tek tek sıralandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.
Karabük Kar yağışını duyan soluğu burada aldı Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, Karabük’ün yüksek kesimlerine akın ederek ateş yakıp fotoğraf çektirirken karın keyfini doyasıya çıkardı. Karabük’ün yüksek kesimlerinde kar yağışı gecenin ilerleyen saatlerinde de etkisini sürdürdü. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uyarısının ardından özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlayan kar yağışı, Safranbolu-Bartın kara yolunu beyaza bürüdü. Karayolları ekipleri, daha önce yaptıkları hazırlıklar kapsamında bölgede kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar yağışını fırsat bilen vatandaşlar, bin 30 rakımlı Ahmetusta Geçidi’ne akın etti. Bölgeye gelenler ateş yakarak ısınırken, bol bol fotoğraf çektirip karın keyfini çıkardı. İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube ekipleri de bölgede denetim yaptı. Ekipler, kış lastiği bulunmayan sürücüleri olası olumsuzluklara karşı uyararak, bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi. Sürücülere kar yağışı ve buzlanmaya karşı uyarılarda bulunuldu. Ahmetusta mevkiinde kar yağışının fazla olduğunu öğrendikten sonra eşi ve arkadaşları ile bölgeye geldiklerini ifade eden Selver Yıldırım, araçta kış lastiği bulunmasına rağmen gelmekte zorlandıklarını belirtti. Yıldırım, kar yağışı sonradan bölgedeki atmosferi güzel bulduğunu aktararak çok eğlendiklerini söyledi. Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesinden kar için Safranbolu’ya Doğan marka otomobille gelen Alperen Demirkul, "Çok mutluyuz. Aracımızla gelirken biraz zorlandık ama burası beklentimizi karşıladı. Bütün gençler burada. Ekipler de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.