EĞİTİM - 11 Aralık 2017 Pazartesi 14:19

Fen eğitiminde güncel yaklaşımlar

A
A
A
Fen eğitiminde güncel yaklaşımlar

Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü’nün düzenlediği “Fen Eğitiminde Güncel Yaklaşımlar” başlıklı panel, öğrenci ve öğretim üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü’nün düzenlediği “Fen Eğitiminde Güncel Yaklaşımlar” başlıklı panel, öğrenci ve öğretim üyelerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti.


Cumhuriyet Konferans Salonunda düzenlenen programa; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Fidan Özbey, Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Genç, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.


Panelin açılış konuşmasını yapan Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Genç, gelişen ve değişen dünyanın, hayatın her alanı gibi eğitimi de etkilediğini belirterek, geleneksel eğitimin hedeflediği kazanımların yeni hayatı yönetmek için yetersiz kaldığını vurguladı. Tüm dünyanın eğitim alanında kendisini yenilediğini ve ülkemizin de bu değişim ve yeniliklere duyarsız kalmaması gerektiğini belirten Doç. Dr. Genç, ülkemiz insanının eğitimin en iyisini hak ettiğinin altını çizdi.


Programda konuşan Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, bu tür etkinliklerin öğrenciler açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekerek, akademik deneyim ve bilgilerini öğrencilerle paylaşan panelistlere teşekkür etti. Kendisinin bir edebiyatçı olarak eğitim fakültesinde çalıştığını ve öğretmen yetiştirme mantığını çok iyi bildiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, geleneksel eğitimin de sorgulandığını belirterek teknolojinin gelişmesiyle öğretmenlerin işlevinin daha da artığını vurguladı. Bu tür etkinliklerin Düzce Üniversitesi ve şehir için yararlı olacağını dile getiren Prof. Dr. İlhan Genç, katılımcılara teşekkür etti.


“Fen Eğitiminde Argümantasyon” konusuyla panelin ilk sunumunu gerçekleştiren Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysun Öztuna Kaplan, argümantasyonun fen eğitiminde yeni bir şey olmadığını, fakat çok fazla kullanılmadığını ifade ederek, “Argümantasyon hayatımızın her alanında olan bir şey. İş yerinden meslektaşlarımızla, günlük hayatta arkadaşlarımızla, hatta bazen kendimizle bile karar verme aşamalarında bolca argümantasyon yapıyoruz. Fakat bugün sözünü edeceğimiz argümantasyon biraz daha farklı. Argümantasyon deyince anlamamız gereken, günlük olarak hayatımızdaki karşılıklı iddia sunma şeklinde bir tartışma süreci değil, öne sürülen iddiaların kanıtlarla gerçekleştirilerek içselleştirme sürecidir.” şeklinde konuştu.


Fen derslerinde argümantasyonun önemine değinen Doç. Dr. Aysun Öztuna Kaplan, bu modelin öğrencilerde kavramsallığı, eleştirel düşünmeyi ve düşüncelerini serbestçe söyleme becerilerini geliştirdiğine dikkat çekti.


Panelin diğer konuşmacısı Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Macaroğlu Akgül, “Fen Eğitiminde ‘Scaffolding’ Uygulama Çalışmaları” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Akgül, uygulama çalışmalarını; “Fen Bilimleri Dersi öğretim programında disiplinler arası bir bakış açısıyla öğrencinin kendi öğrenmesinden sorumlu olduğu, öğrenme sürecine aktif katılımın sağlandığı, araştırma-sorgulamaya dayalı yaklaşımı temel alan bir programdır.” şeklinde açıkladı.


Son olarak konuşan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Taşar ise “21. Yüzyıl Eğitimi ve STEM” konulu bir sunum yaptı. Daha çok yenilikçilik, yaratıcı düşünme gibi konulara değinen Prof. Dr. Taşar; “Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi alanlara özellikle batılı ülkelerde önem veriyorlar. Çünkü bu alanlarda eleman ihtiyaçları çok fazla oluyor. Önümüzdeki on yıllar boyunca da bu alanda eleman açıklarının olacağını görüyoruz. Fen öğretmenlerine ve onların yapacakları nitelikli işlere, daha fazla ihtiyaç duyulacağı gelişmiş ülkeler tarafından önerilmektedir.” dedi.


Prof. Dr. Mehmet Fatih Taşar, öğrencilerin dünya ile yarışabilmesi için; düşünülmemiş olanı düşünmeleri, farklı açılardan düşünebilme kabiliyeti kazanmaları ve sorgulama, soru sorma gibi özelliklere sahip olmaları gerektiğini söyleyerek sunumunu tamamladı.


Program sonunda panelistlere Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Fidan Özbey, Doç. Dr. Murat Genç ve Yrd. Doç. Dr. Harika Özge Arslan tarafından teşekkür belgeleri takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Eğitim Bir Sen Antalya Şubesi’nden büyükşehir tazminatı talebi Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Meslek Kanunu ile ilgili düzenlemeyi hayata geçirmesini beklediklerini belirtirken, memurlara yönelik Büyükşehir tazminatı talebini de yineledi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili sorular üzerine Türkiye’de öğretmenlerin nitelikleri ve seçiminden hizmet içi eğitimine kadar birçok konuyu kapsayan yeni bir düzenleme yaptıklarını belirtti. Tekin, “Kanun, öğretmenlerin ve yöneticilerin hak, ödev ve sorumlulukları, öğretmenlik mesleğinde kariyer, eğitim çalışanlarının şiddetten korunması, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi gibi konuları kapsayacak" dedi. "Tazminat talebimizi yineliyoruz" Bakan Tekin’in yaptığı açıklamanın ardından, Türkiye’de yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen’in Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, meslek kanunu ve büyükşehir tazminatı ile ilgili konuştu. Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, "Geleceğimiz ve gençlerimiz için daha iyi bir eğitim sistemi, eğitim çalışanlarımız için daha sistematik bir çalışma hayatı için atama bekleyen öğretmen adaylarının sesi duyulmalı, umut ışığı olunmalı; Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki sorunlar çözülmeli, eksilikler tamamlanmalı; kendi gelirinden harcama yapan akademik personelin ücret adaletsizliği giderilmeli, alım güçleri yükseltilmeli; üniversite idari personelinin yer değişikliğinde sonuca varılmalı, her aşamada dile getirdiğimiz YHS’nin GİH’e geçirilmesi sağlanmalı, beklentiler karşılıksız bırakılmamalıdır. Öte yandan Büyükşehirlerde görev yapan kamu çalışanlarına Büyükşehir tazminatı verilmesi yönündeki beklentimiz sürmektedir. Ev sahibi-kiracı kavgalarının mahkemelerin yükünü artırdığı bir dönemde bu talebi önemsiyoruz. Sahil şeridinde, turizm beldelerinde oradaki ev ve kira fiyatları ciddi yükseldiğini görüyoruz. Bu nedenle sendika olarak bu talebimizi yineliyoruz" dedi.
Antalya Antalya Bilim Merkezi’nde yapay zeka teknolojileri anlatıldı Antalya Kepez Belediyesi’nin Antalya Bilim Merkezi, Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu’nu öğrencilerle buluşturdu. Hacıbeyoğlu, yapay zeka tekniklerinin kullanım alanları, uygulamaları, geliştirme araçları, dezavantaj ve etkileri hakkında öğrencileri bilgilendirdi. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu, Kepez Belediyesi’nin Dokumapark’ta hizmete açtığı Antalya Bilim Merkezi’nde yapay zeka teknolojilerini anlattı. Lise öğrencilerinin dinleyici olarak katıldığı söyleşide, yapay zekanın günümüzde ve gelecekteki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulunan Mehmet Hacıbeyoğlu, bilişim alanındaki talebin giderek arttığını ve bu talebin dünya genelinde olduğunu belirtti. Hacıbeyoğlu, özellikle pandemi sürecinde uzaktan çalışmanın popüler hale gelmesiyle birlikte, bilişim mesleklerine olan ilginin de arttığını ifade etti. Bilişim sistemleri üzerine yeni meslekler Artık her şeyin yazılımla, yapay zeka ile yapılmaya başlandığına dikkat çeken Doç. Dr. Hacıbeyoğlu, okuduğu bir makaleden örnek vererek konuşmasını sürdürdü: "Önümüzdeki 20 yıl içinde dünyadaki mesleklerin yüzde 20’si bitecek. İnsanların para kazanmak için yaptıkları ara işlemleri artık bilgisayar sistemleri, robotlar yapmaya başlayacak. Bunun yanında yeni meslekler ortaya çıkacak. Ortaya çıkacak yeni mesleklerin büyük bir kısmı da bilişim sistemleri ile ilgili olacak." Yapay zeka ile endüstride hız ve kalite artışı Son yıllarda giderek popülerliği artan yapay zeka teknolojilerine değinerek sözlerine devam eden Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu, ayrıca devletlerin, kurumların ve özel firmaların yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmaya başladığını ve bunun gelecek için umut verici olduğunu vurguladı. Hacıbeyoğlu, yapay zekanın endüstriyel alanlardaki kullanımının hız ve kalite artışına yol açtığını, endüstriyel robotlar, otomasyonlar ve yazılımların insanların yerine geçmeye başladığını ifade etti. Ancak, teknolojinin doğru kullanımının da önemli olduğunun altını çizerek, yapay zekanın etik ve insanlık için potansiyel risklerini de anlattı. Teknoloji doğru kullanılmalı Hacıbeyoğlu, "Önemli olan teknolojinin gelişmesi değil, önemli olan teknolojinin kullanım alanlarıdır. Hidrojen bombası yapılan teknolojiyle bir denizaltının 100 yıl boyunca enerjisini sağlıyorsunuz. 100 yıl boyunca deniz altı, yüzeye çıkmadan dünyada enerjisi bitmeden gezebilir. Aynı teknolojiyle bir bombayı insanların üzerine atarak 50-100 bin kişiyi öldürebilirsiniz. Bunu iyi bir amaçla, bir taşıtın yakıtını üretmek içinde kullanabilirsiniz. Evet teknoloji gelişiyor, ama siz bu teknolojiyi hangi amaçla kullanıyorsunuz. Örneğin bir robota ev işleri yaptırabilir. Yük taşıtabilir, ağır işlerde, hasta bakımında kullanabilirsiniz. Robotları savaş içinde yapabilirsiniz. Robotların insanları öldürmesini de sağlayabilirsiniz" dedi. Hacıbeyoğlu, yapay zekanın doğru kullanımının insanlık için büyük fırsatlar sunabileceğini ancak aynı zamanda dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini de belirtti.