GENEL - 25 Kasım 2020 Çarşamba 12:37

Memur-Sen Düzce Şubesi’nden kadına şiddet açıklaması:

A
A
A
Memur-Sen Düzce Şubesi’nden kadına şiddet açıklaması:

Sen Kadınlar Komisyonu Düzce Şube Başkanı Asiye Durnacı, "Şiddet virüsünün aşısı örgütlü mücadeledir” dedi.

Sen Kadınlar Komisyonu Düzce Şube Başkanı Asiye Durnacı, "Şiddet virüsünün aşısı örgütlü mücadeledir” dedi.


Her yıl 25 Kasım’da çeşitli programlarla hatırlanan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeni ile Memur-Sen Kadınlar Komisyonu ve Bem-Bir Sen Düzce Şube Başkanı Asiye Durnacı basın açıklaması yayınladı. Durnacı, şiddet virüsünün önüne geçilebilmesi için örgütlü mücadele yapılması gerektiği belirtildi. Durnacı açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Şiddet tarih boyunca insanlığın temel sorunlarında birisi ola gelmiştir. Başta şiddete karşı koyamayacak durumda olan çocuklar, yaşlılar ve kadınlar olmak üzere şiddet bütün toplumu tehdit eden kötücül bir olgudur. Şiddet; dil, din, ırk, sınıf, etnisite, mezhep, cinsiyet ayırt etmemektedir. Bu yönüyle sadece toplumun bir kesiminin sorunu değildir, olmamıştır. Bu kadar yaygın ve yıkıcı bir sorun karşısında hem küresel düzlemde hem de çok yönlü örgütlü mücadelenin geliştirilmesi zorunludur. Güçlünün zayıfa karşı uyguladığı, insan onurunu zedeleyen şiddet, bazen yaşam hakkını ihlaline varacak boyutta yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Savaşlardan, mülteci kamplarının ağır şartlarından, ücret adaletsizliğinden, çalışma ortamındaki eşitsizliklerden, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmamasından, sosyal dejenarasyondan, yoksulluktan ve aile içinde meydana gelen şiddetten en ağır şekilde kadın ve çocuklar etkilenmektedir."


“Şiddet bakımından yüksek riski meslek grupları belirlenmeli”


"Emek örgütleri; şiddet bakımından yüksek riskli meslek gruplarının belirlenmesi, farkındalık çalışmaları yürütülmesi, toplu sözleşme görüşmelerine bu konunun dâhil edilmesi, uygulamaların izleme ve değerlendirmelerinin yapılması, iş yaşamında kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi hususlarında kritik kurumlar ve önemli paydaşlardır. Kadınların karar mekanizmalarında yer alma oranının düşüklüğü ve kariyerlerinde belli bir yerden sonra yükselmelerinin önünde görünmez engellerin çıkması, hem kamuda hem özel sektörde devam etmektedir. Annelik ücret farkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çözülmesi gereken problemlerdendir. Kadınların kariyer yolculuklarını kısaltan ayırımcılığın ortadan kaldırılmasında, kadının analık haklarının korunması ve iş-aile hayatını uyumlaştıracak politikaların geliştirilmesi önemli ve gereklidir."


"Ayrıca, çalışma yaşamında şiddet, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Çalışma hayatının her aşamasında karşılaşılan yıldırma ve tacizler bir bütün olarak mobbing bağlamında işyerinde şiddet olarak görülmelidir. Bu bağlamda 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizin önemi gün geçtikçe artmaktadır. İş yerlerinde kreşlerin açılması, doğum izinlerinin artırılması ve kadın kamu görevlilerine yönelik mobbinge artırımlı ceza uygulanması taleplerimizin takipçisi olacağımızı yineliyoruz. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesi ile Memur-Sen Kadınlar Komisyonları olarak diyoruz ki; Kadına karşı şiddetin karşısında durmak hayatı savunmaktır. Bu savunmanın hakkıyla yapılması için şiddeti cinsiyetler arası değil zihniyetler arası bir çatışma olarak ele almak gerekir."


"Kadına karşı şiddete karşı çıkmak; çocuğa karşı şiddete, yaşlılara karşı şiddete, yetişkinlere karşı şiddete yani bir bütün olarak şiddet olgusuna karşı çıkmaktır ki bu şiddeti olağan gören zihniyetle mücadeleyi gerektirir. Zihinleri enfekte ederek kuşaktan kuşağa aktarılabilen şiddet virüsüne karşı mücadele bütünsel ele alınmalı ve örgütlü mücadele ile yürütülmelidir. Biliyoruz ki, şiddete bütüncül yaklaşımın bir diğer yansıması çalışma hayatında şiddeti ortadan kaldırmaktır. Zira İş hayatında şiddet sonlanmadan toplumsal yaşamda şiddeti azaltmak mümkün değildir. Bu yönüyle işyerlerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması için sosyal diyalog mekanizmalarının etkinliği arttırılmalıdır. Kamu hizmeti verirken şiddete uğrayan kamu görevlileri için mevzuatta gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Bu düzenlemeler, sendikalara ve diğer paydaşlara çalışma dünyasında şiddet ve tacizle mücadele konusunda küresel ölçekte ivme kazandıracaktır. Bu önemli gün vesilesiyle; Covid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken şiddet ve kötü muameleye maruz kalan kadın kamu görevlileri başta olmak üzere tüm emekçileri selamlıyor ve şiddetle mücadelede yanınızdayız diyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’ın Nisan ayı ihracatı 69 milyon dolar oldu Önemli tarım ürünleri ile ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayan Aydın’ın Nisan ayı ihracatı 69 milyon dolar oldu. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Nisan ayında 1 milyar 360 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini açıklarken 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde ihracatın 6 milyar 18 milyon dolar olduğu belirtildi. Paylaşılan verilere göre ise Aydın’ın 2024 yılı Nisan ayı ihracat rakamları belli oldu. Zeytinden incire kadar birçok ihracat ürününe sahip Aydın’ın Nisan ayı ihracat rakamı ise 69 milyon dolar oldu. Ayrıca dünya lideri olduğumuz çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ürünlerinin ihracatını domine ettiği Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılı Nisan ayında ihracatını yüzde 10’luk artışla 70 milyon dolara taşıdı. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ise ihracatını 39 milyon dolara taşıdı. Ege Bölgesi’nin ihracatı 2 milyar 323 milyon dolar Ege Bölgesi, 2024 yılının Nisan ayında ihracatını 2 milyar 323 milyon dolara taşıdı. İzmir, Ege Bölgesi ihracatına 1 milyar 437 milyon dolarlık katkı sağlarken, bu ihracatın 256 milyon dolarlık dilimi Ege Serbest Bölgesi ve İzmir Serbest Bölgesi’nden geldi. Ege Bölgesi illerinden Aydın, 69 milyon dolarlık, Kütahya 31 milyon dolarlık ihracat yaparken, Uşak Nisan ayında 23 milyon dolar, Afyonkarahisar 22 milyon dolar ihracata imza attı.