ASAYİŞ - 29 Aralık 2025 Pazartesi 12:40

Yalova’da şehit olan polis memurunun Düzce’deki baba ocağına acı haber ulaştı

A
A
A
Yalova’da şehit olan polis memurunun Düzce’deki baba ocağına acı haber ulaştı

Yalova’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonda çıkan çatışmada şehit olan polis memuru Turgut Külünk’ün (50) Düzce’nin Akçakoca ilçesindeki baba evine şehadet haberi verildi.


Yalova İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görevli polis memuru Turgut Külünk, terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyonda çıkan çatışmada şehit oldu. Şehidin acı haberi, yetkililer tarafından Düzce’nin Akçakoca ilçesine bağlı Sarıyayla köyünde ikamet eden baba Aydın Külünk’e ulaştırıldı. Haberin verilmesinin ardından şehidin baba evine Türk bayrakları asıldı.


Evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenilen şehit polis memuru Külünk’ün cenaze programının ilerleyen saatlerde netleşeceği belirtildi.



Yalova’da şehit olan polis memurunun Düzce’deki baba ocağına acı haber ulaştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Evrensel bu yardım çağrısı hayati önem taşıyor Tokat’ta motosiklet kazası süsü verilen Hatice Yalman cinayeti sonrası, genç kadının olaydan iki saat önce markette yaptığı "sessiz yardım çağrısı" işareti yaptığı, market çalışanının bunu fark etmediği öğrenildi. Hukukçular bu evrensel işaretin toplum tarafından bilinmesinin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Tokat’ta motosiklet kazası süsü verilen Hatice Yalman cinayeti duruşması sürüyor. Sanıklar geçtiğimiz günlerde ilk kez hâkim karşısına çıkarken, Yalman’ın ölmeden 2 sat önce, cinayet zanlısıyla birlikte girdiği markette "sessiz yardım çağrısı" yaptığı, ancak market çalışanının bunu fark etmediği ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Avukat İrem Kükrer Gezer, kadınlara yönelik şiddetin Türkiye’de endişe verici boyutlara ulaştığını vurgulayarak; "2025 yılında Türkiye’de ne yazık ki 350’ye yakın kadın cinayeti işlendi. Bu vakaların yaklaşık yüzde 63’ü kadınların en güvende hissetmeleri gereken ev ortamında yaşanıyor. Geri kalan yüzde 37’si ise sokakta, toplum içinde ve gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. Bu tablo bize şiddet riskinin öngörülebilir olduğunu açıkça gösteriyor" dedi. "Bu işaret dünyanın her yerinde ’sessiz çığlık’ anlamı taşıyor" Sessiz yardım çağrısı işaretinin toplum tarafından mutlaka bilinmesi gerektiğini belirten Gezer, "El kameraya dönükken baş parmağın avuç içine alınması ve diğer parmakların kapatılmasıyla yapılan bu işaret, kadınların sözlü olarak yardım isteyemedikleri anlarda kullandıkları son derece güçlü bir çağrıdır. Bu işaret dünyanın her yerinde ‘tehdit altındayım’ demektir. Tıpkı trafik ışıkları gibi evrensel bir anlam taşır" diye konuştu. Gezer ayrıca, Tokat’ta yaşanan bu olayda genç kadının markette bu işareti kullanmasına rağmen çevrede bulunan görevlilerin işaretin anlamını bilmemesi nedeniyle acı sonun yaşandığını belirterek, KADES uygulamasının önemine de dikkat çekti. KADES’in yalnızca bir uygulama değil, devletin şiddet riski altındaki kadınlara yönelik koruma yükümlülüğünün dijital bir yansıması olduğunu ifade etti.