GENEL - 07 Haziran 2018 Perşembe 16:44

9’uncu kez Kırkpınar’ın ağası oldu

A
A
A
9’uncu kez Kırkpınar’ın ağası oldu

İki altın kemerli iş adamı Seyfettin Selim, 222 bin TL bedelle Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 9’uncu kez ağası oldu.

İki altın kemerli iş adamı Seyfettin Selim, 222 bin TL bedelle Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 9’uncu kez ağası oldu.


Edirne Belediyesi, iş adamı Ahmet Çetin’in ağalık bedelinin tamamını ödemediği için 657’nci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ağalığını düşürdü. Edirne Belediyesi eski nikah salonunda gerçekleşen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ağalık ihalesine 2 altın kemerli Seyfettin Selim tek aday olarak katıldı.


Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, ihaleyi 56 bin TL ile açarken tek aday Selim, 222 bin TL vererek 657’nci Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 9’ncu kez ağası oldu. Selim, ihalede 222 bin TL vererek koçun sahibi oldu. Selim sahibi olduğu koçu emniyet müdürlüğüne bağışlarken bir koç daha talep ederek Şehit Aileleri Derneğine bağışlayacağını söyledi.



"22 sene daha Kırkpınar’ın yanındayım"


Selim, ihale sonrası yaptığı konuşmada, "Ben 22 sene Allah nasip ederse, 48 yaşındayım, 22 sene daha Kırkpınar’ın yanındayım. Başkandan şunu talep ediyorum. Bu sene ihaleye girecek arkadaşlar okuyacağı miktar kadar teminat mektubu getirsinler. Bu Kırkpınar’da bir kaç sefer oldu. 2 milyonluk teminat mektubu getirecek. Eğer 2 milyon teminat mektubu getiremeyen kardeşimiz o parayı ödeyemez. Ben Kırkpınar’ın sahipsiz olmadığını düşünüyorum" dedi.



"İlelebet yapılmaya devam edecektir"


Başkan Gürkan ise "Kırkpınar dünyada olimpiyatlar da dahil, bir kez dahi kesintiye uğramamış tek spor operasyonudur. Osmanlı Devleti’nin tüm savaşlarında Cumhuriyet Döneminde, Kurtuluş Savaşında herhangi bir ara vermeden, kesintiye uğramadan Kırkpınar Yağlı Güreşleri yapılmıştır. İlelebet yapılmaya devam edecektir. Erken seçim nedeniyle Kırkpınar’ın son günü olan 8 Temmuz’un Cumhurbaşkanlığını ikinci tur ihtimali nedeniyle bir hafta ertelemek zorunda kaldık. Bu yüzden 657’nci Kırkpınar Yağlı Güreşleri 9-15 Temmuz tarihleri arasında yapılacak" şeklinde konuştu.



"Kırkpınar bir cümbüş değildir"


Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin bir cümbüş olmadığının altını çizen Başkan Gürkan, "Bir eğlence değildir. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde davul zurna alanda cenk havası çalar. Pehlivanları cesaretlendirmek için çalar. Bugüne kadar 656 tane Kırkpınar’da davul zurna çaldığında hiç halay çekeni görmedik" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.