ASAYİŞ - 23 Ekim 2019 Çarşamba 15:41

Serhad şehri Edirne’de düzensiz göçmen rekoru yıl tamamlanmadan kırıldı

A
A
A
Serhad şehri Edirne’de düzensiz göçmen rekoru yıl tamamlanmadan kırıldı

Düzensiz göçün vazgeçilmez rotası Türkiye’de, 2019 yılında yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısı 345 bine ulaştı.

Düzensiz göçün vazgeçilmez rotası Türkiye’de, 2019 yılında yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısı 345 bine ulaştı. Avrupa’ya açılan son nokta Edirne’de ise bir önceki yıl 74 bin olan göçmen rakamı geçilerek, Eylül ayı sonu itibariyle 90 bini aştı.


Ülkelerinde yaşanan iç savaş ya da ekonomik sebeplerle nedeniyle yola çıkan düzensiz göçmenlerin vazgeçilmez rotası Türkiye’de 2019 yılında yakalanan toplam düzensiz göçmen sayısı 345 bine ulaştı. Avrupa’ya açılan sınır şehri Edirne’de ise 2019 yılının ilk 9 ayında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 90 bini aştı.


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun önceki gün Türkiye Belediyeler Birliği toplantısındaki konuşmasında açıkladığı göç rakamlarının ardından, özellikle kaçak göçmenlerin yoğunluk oluşturduğu Edirne’de de 2019 Eylül sonu itibariyle ulaşılan rakamlar dikkat çekiyor. Geçen yıl serhad şehri Edirne’de 12 ayda 74 bin düzensiz göçmen yakalanırken, bu sayı yılın ilk 9 ayında şimdiden 90 bini aştı. 2019 yılı sonuna kadar bu rakamın 100 bini aşması bekleniyor. Düzensiz göçmenlerle mücadelede hem hudut birliklerinin hem de emniyet ve jandarma unsurlarının çalışmaları aralıksız olarak sürüyor.



Göç idareleri personellerinin zorlu mesaileri


Bulgaristan ve Yunanistan’a komşu olması nedeniyle mevcut 5 hudut kapısı ve söz konusu ülkelere kara ve nehir sınırları, düzensiz göçte son durağın Edirne olmasını tetikliyor. Geçen yılın rakamlarına göre kent genelinde İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından 74 bin düzensiz göçmene işlem yapılırken, bu sayı yılın ilk 9 ayında şimdiden 90 bini aştı. 7/24 mesai kavramına göre faaliyet gösteren Göç İdaresi Müdürlüğü unsurları, hem vicdani hem de insani mesai menfuru ile takdir topluyor. Düzensiz göçmenler, Göç İdaresi Müdürlüğü’nde, kimlik tespiti, biometrik fotoğraf, parmak izi, sağlık kontrolü gibi bir dizi işlemlerden geçiriliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.