GENEL - 17 Şubat 2020 Pazartesi 17:01

Edirne’de ‘Uyum Buluşmalarının 26. ve son etabı gerçekleştirildi

A
A
A
Edirne’de ‘Uyum Buluşmalarının 26. ve son etabı gerçekleştirildi

Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr.

Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, komşu ülke Yunanistan’ın yasa dışı yollarla Meriç Nehri’ni geçen düzensiz göçmenleri, demir çubuklarla dövüp geri gönderdiğini söyleyerek, “Bu bir insanlık suçudur” dedi.


Edirne’de bir otelde gerçekleştirilen, ‘Uyum Buluşmalarında’ uluslararası öğrencilerin Türkiye’de sahip olduğu hak ve yükümlülükler ile ilgili düzenlenen programa 49 farklı milletten uluslararası öğrenciler katıldı.



“Meriç’i geçenleri demir çubukla dövüp geri gönderiyorlar”


Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, programda yaptığı konuşmasında, komşu ülke Yunanistan’ın ve ABD’nin düzensiz göçmen politikalarını ve insanlık dışı uygulamalarını eleştirerek; “İddia ile söylüyorum, onurla ve şerefle söylüyorum. Dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir kapasite ile hiçbir ülkesinin, en zenginim diyen, en medeniyim diyen, teknolojide en üst düzeydeyim diyenlerin bile uygulayamadığı bir göçmen politikası takip ediyoruz. Sınır komşumuz, buradan Meriç’i geçenleri demir çubuklarla dövüp, geriye gönderiyorlar, insanlık suçudur bu. İşte Amerika Birleşik Devletleri, Meksikalılar, Kolombiyalılar, Venezüellalılar yani daha müreffeh bir geleceğe kavuşabiliriz diye sınırı geçmeye kalktıklarında başlarına gelmeyen kalmıyor” dedi.



“Bizim hilalimiz insanlık ve vicdanı bütün insanlığa anlatıyor”


Dr. Ok, “Çok açık ve net ifade edeyim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti milletinden almış olduğu yetki ve irade ile dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir kapasite ile göç politikalarını akılla, bilimle, mantıkla kurguluyor, yönetiyor ve yürütüyor. Bu kadar açık ve nettir. Ama biz başka bir şey daha yapıyoruz. Bizim Cumhuriyet ile birlikte akıl, bilim ve mantık felsefemizin bize öğrettiği şeyin bir zemini var. Biz ayaklarımızı yere basıyoruz. O da insanlık ve vicdandır. Ve bu bereketli Trakya toprakları ve Anadolu bu insanlık ve vicdan ne anlama geliyor medeniyet tarihi boyunca bizim hilalimiz bunu bütün insanlığa anlatmış, çok şükür bugünde anlatıyor” ifadelerini kullandı.


Öte yandan, 26’ıncısı ve son etabı gerçekleştirilen Uyum Buluşması programına, Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne İl Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt, İl Jandarma Komutanı Alpaslan Doğan, Edirne Barosu Başkanı Alper Pınar, Edirne İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu, kamu kurum müdürleri ile 49 milletten uluslararası öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”