GÜNDEM - 26 Kasım 2025 Çarşamba 16:20

Lalapaşa’daki Üç Şehitler Anıtı’nın açılışında duygu dolu anlar yaşandı

A
A
A
Lalapaşa’daki Üç Şehitler Anıtı’nın açılışında duygu dolu anlar yaşandı

Edirne’nin Lalapaşa ilçesinde 1982 yılında yapılan ve Vali Yunus Sezer’in talimatıyla restore edilen Üç Şehitler Anıtı düzenlenen törenle açıldı. Törene katılan şehit yakınları, duygu dolu anlar yaşadı ve gözyaşlarına hakim olamadı.



1982 yılında bir obüs tankının köprüden devrilmesi sonucu şehit olan Çavuş Hacı İbrahim Sezgin (Kahramanmaraş), Onbaşı Yılmaz Ersoy (Tunceli) ve Er İbrahim Yıldırım (Malatya) unutulmadı. İlçede 43 yıl önce şehit düşen 3 şehit anısına yaptırılan ve zamanla yıpranan 3 Şehitler Anıtı restore edilerek yeni bir görünüme kavuşturuldu. Restore edilen anıt düzenlenen törenle açıldı. Düzenlenen törene katılan şehit aileleri, gözyaşlarına hakim olamadı.


Açılış töreni şehitler anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Şehitler anısına Kur’an-ı Kerim okunması ve dua edilmesi ile devam eden programda konuşmalar yapıldı.


Şehitliğin Türk milleti için taşıdığı anlama vurgu yapan Edirne Valisi Yunus Sezer, "Bir şehit haberi geldiğinde sadece ailesi değil, 86 milyon hep birlikte ağlıyoruz. Vatanın her karış toprağı şehitlerimizin kanıyla sulanmış, hala şehitlerimizin uğraşı ile, alın teri ile bu vatan vatan olarak devam ediyor. Biz 1071’deAnadolu’ya adım attıktan beri buraları yurt yapmak için şehit verdik ve buraların yurt olarak kalması için şehitler ve gaziler veriyoruz. Onun için vatanımızın her karış toprağı çok değerli. Bizi bir arada tutan ve bu vatanı vatan yapan da şehitlerimiz ve gazilerimizin duaları ve onların manevi ruhaniyetleridir. Allah onlardan razı olsun" dedi.


"Burada sadece bir anıtı açmıyoruz"


Burada bir anıt açmanın yanı sıra aynı zamanda şehitlerin şehit oldukları her yerin gelecek nesillere bırakılması ve unutturulmaması gerektiğini vurgulayan Vali Sezer, "Hayat fani, hepimiz buradan göçüp gideceğiz. Ama burada bu anıt bu şehitlerimizin manevi ruhaniyetleri ebediyen bu topraklarda yaşayacaktır. Tıpkı Balkan Şehitliğimizde olduğu gibi, tıpkı hemen yanı başımızda Çanakkale’de olduğu gibi, burada da, bu vatanın her köşesinde de şehitlerimiz ve onların geride bıraktıkları aziz hatıraları sonuna kadar, sonsuza kadar yaşayacaktır" ifadelerine yer verdi.


Törende konuşan Lalapaşa Kaymakamı Bahadır Yılmaz, 43 yıl önce bir OBÜS tankının köprüden aşağı devrilmesi sonucu yaşanan elim kazada 3 vatan evladını şehit verdiklerini hatırlatarak, vatan uğruna şehit olan tüm şehitleri minnet ve şükranla andıklarını söyledi.


Duygu dolu anlar yaşandı


Şehitlerin anısına yıllar evvel yaptırılan ve restore edilerek yeniden ziyarete açılan 3 şehitler anıtının önündeki törende konuşan Yılmaz, 1982 yılında şehitlerin ailelerine haber ulaşması sonrası 3 ailenin de Edirne’ye doğru yola çıktığını belirterek, Kahramanmaraş’tan yola çıkan şehidin babası Şerif Sezgin’in yolda oğlu için yaktığı ağıt paylaştı. Yılmaz’ın paylaşımı sırasında duygu dolu anlar yaşandı. Törende yer alan şehit yakınları gözyaşlarına hakim olamadı.


Törende konuşan Lalapaşa Belediye Başkanı Zafer Sezgin Geldi, 1982 yılında yapılan bu anıtın yıllar içerisinde yıpransa da şehitlerin aziz ve hatıralarının asla yıpranmadığını söyledi.


Törende konuşan Şehit Çavuş İbrahim Sezgin’in yeğeni Gökhan Karakaş, şehitlerin hatırasını yaşatmak ve bu kutsal emanete sahip çıkmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.


Konuşmaların ardından Vali Sezer, şehit Sezgin’in ablası Fatma Kıraç’a Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağı verdi. Ardından Sezer, şehit Sezgin’in yakınları ve Edirneli şehit aileleri yenilenen anıtın açılışını gerçekleştirdi. Açılış sırasında duygusal anlar yaşandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.