EĞİTİM
05 Aralık 2025 Cuma - 16:56 KAYÜ’den UI GreenMetric’te büyük başarı Sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) bu alandaki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Kayseri Üniversitesi, doğa ve çevre dostu projeleriyle, Türkiye’den 142 üniversitenin katıldığı UI GreenMetric 2025 sıralamasında önemli bir başarıya imza atarak 64. oldu. Dünya üniversitelerini çevreye duyarlılık, enerji ve iklim değişikliği, atık, ulaşım yönetimi ve sürdürülebilirlik alanlarında değerlendiren UI GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması’nın 2025 yılı sonuçları açıklandı. Kayseri Üniversitesi, dünya genelinde değerlendirilen 1745 üniversite arasında 619. sırada yer alırken; Türkiye’den katılan üniversiteler arasında 64., sıralamaya dâhil olan 111 devlet üniversitesi arasında ise 49. sırada konumlandı. Başarı istikrarlı şekilde devam ediyor UI GreenMetric’in 2024 sıralamasına 95 farklı ülkeden 1477 üniversite arasından 663. olan KAYÜ, UI GreenMetric 2025’de ise 105 farklı ülkeden katılan 1745 üniversite arasından 619. oldu. Her yıl kendi sıralama rekorunu kıran Kayseri Üniversitesi, toplamda 6462,5 puan alarak puan skorunu geçen yıla oranla 330,5 puan arttırarak önemli bir başarıya imza attı.Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa; üniversitenin sürdürülebilirlik alanındaki başarısında emeği geçen tüm personele teşekkür ederek, "Çevreye duyarlı bir akademik kurum olarak Kayseri Üniversitemiz, her alanda olduğu gibi sürdürülebilirlik alanında da başarı düzeyini her geçen gün daha ileri taşımayı sürdürmektedir. Geçen yıl UI Greenmetric 2024’te dünya genelinde 95 ülkeden 1477 üniversite arasında 663. sıradayken, bu sene UI Greenmetric 2025’te 105 ülkeden 1745 üniversite arasında 619. sıraya yükselmiş, Türkiye genelinde de devlet üniversiteleri arasında da geçen yılki sırası 53’den 49. sıraya yükselmiştir. Gayretli ve özverili çalışmaları ile üniversitemizi her geçen gün daha da ileriye taşıyan tüm ekibimizi yürekten tebrik ediyorum" dedi.
Salihli’de ücretsiz zeytin budama kursu başlıyor
01 Aralık 2025 Pazartesi - 10:33 Salihli’de ücretsiz zeytin budama kursu başlıyor Manisa’nın Salihli ilçesinde çiftçilerin doğru budamayla verimli ağaç yetiştirmesi amacıyla Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Şehit Ahmet Özsoy Halk Eğitimi Merkezi tarafından budama eğitimi verilecek. Manisa’nın Salihli ilçesindeki Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Şehit Ahmet Özsoy Halk Eğitimi Merkezi tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl da ücretsiz zeytin budama kursu düzenleniyor. Hasat sonrası dönemde gerçekleştirilen kurslar Aralık, Ocak ve Şubat ayları boyunca devam edecek. Toplam 48 saatlik eğitimden oluşan ve 9 iş gününe yayılan kurslarda, teorik bilgilendirmenin yanı sıra 3 gün arazi uygulaması yapılacak. Uygulamalı eğitimlerde şekil budaması, mahsul budaması ve gençleştirme budaması gibi zeytin yetiştiriciliğinin temel budama teknikleri öğretilecek. Kurs sonunda tüm katılımcılara zeytin budama kursu bitirme belgesi verilecek. Zeytin ağaçlarında budama genellikle hasat sonrası dönemde başlıyor. Soğuk bölgelerde budama için Mart-Nisan aylarında soğuk tehlikesinin geçmesi bekleniyor. Dal kanseri bulunan ağaçlarda ise budamanın Temmuz-Ağustos aylarında yapılması gerekiyor. Doğru budama sayesinde büyüme ve meyve oluşumu dengeleniyor, ağacın verimsiz dönemi kısalıyor, erken yaşlanma önleniyor, meyvenin pazar değeri ve yağ oranı artıyor. Özellikle şekil budaması, ağacın erken meyveye yatmasını sağladığı için birinci veya ikinci yılda mutlaka başlanması gerekiyor. Kursa katılmak isteyen üreticilerin Şehit Ahmet Özsoy Halk Eğitimi Merkezi veya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne başvuru yapabileceği belirtildi.
NEÜ BİTAM, ulusal ve uluslararası projelerle öne çıkıyor
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:59 NEÜ BİTAM, ulusal ve uluslararası projelerle öne çıkıyor Konya’da Necmettin Erbakan Üniversitesi bünyesinde kurulan Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (BİTAM) bilimsel araştırmaların merkezi oluyor. Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi, Necmettin Erbakan Üniversitesindeki bilimsel faaliyetlerin niteliğini ve niceliğini artırmayı; kamu, özel sektör ve diğer kuruluşlarla disiplinler arası ortak bilimsel ve teknolojik projelerin geliştirilmesini teşvik etmeyi amaçlıyor. Üniversitedeki proje yürütme kapasitesini artırmak, merkezdeki cihazları teknolojik gelişmelere uygun şekilde yenilemek ve geliştirmeyi hedeflerken, fen, mühendislik ve sağlık bilimleri gibi alanlarda yüksek lisans, doktora ve AR-GE çalışmalarına altyapı sağlamak; yapılan araştırmaları teşvik ederek, önerilerde bulunmak ve yeni teknolojilerin geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Kurulan altyapı ve kazanılacak deneyimle, üniversitede ulusal ve uluslararası düzeyde projeler geliştirme kapasitesi kazandırmak amaçlanıyor. BİTAM’ın 2015’te Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikle kurulduğunu belirten Necmettin Erbakan Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Fatih Erci, "Özellikle çok hızlı bir ivmeyle birlikte Türkiye’de en önemli merkezler haline gelmiş bir merkezdir. Burada hem farklı alanlarda çeşitli cihaz kapasitesi ile birlikte analizler yapılmakta aynı zamanda 5 tematik laboratuvarla birlikte ciddi bir AR-GE kapasitesi de oluşturmaktadır. BİTAM özellikle sadece Konya’ya değil tüm Türkiye hatta Avrupa’da ve dünyada çeşitli kuruluşlarla birlikte projeleri yürütmekte ve özellikle Konya sanayisine ve üniversitelere ciddi bir analiz hizmeti de sunmaktadır. Bu kapsamda, özellikle 2020’den sonra gelişimi hızlanan BİTAM bugün önemli projelere imza atmış bulunmaktadır. Bunlar arasında Avrupa Birliği projeleri, TÜBİTAK, TÜSEP ve aynı zamanda Savunma Sanayi kısmında da ciddi projeler yürütülmektedir. BİTAM bünyesinde bulunan mekanik laboratuvarımız bölgede tek akredite laboratuvarlardan bir tanesidir. Aynı zamanda özellikle burada görüntüleme sistemleriyle birlikte ciddi bir analiz hizmeti sunmaktayız. BİTAM’ın sahip olduğu gelişmiş altyapısıyla birlikte hem sanayimizin özellikle AR-GE kapasitesine ve daha üstün nitelikli ürünlerin üretilmesine de ciddi destek sağlamaktadır. Bu anlamda Konya’ya başta olmak üzere bölgeye ve tüm Türkiye’ye ciddi hizmetlerimiz bulunmaktadır" dedi. Mekanik Laboratuvarı ile ilgili bilgi veren Arş. Gör. Dr. Muhammed İhsan Özgün ise, "Burada TÜRKAK kapsamında akredite sonuçlar verebilmekteyiz. Konya sanayisine ve üniversitemizdeki akademik çalışmalara yönelik testleri burada yapabilmekteyiz. Çekme, basma, yorulma, sertlik analizlerini gerçekleştirmekteyiz" ifadelerini kullandı. Arş. Gör. Büşra Büyükateş Çelebi de, "Üniversitemiz bünyesinde buraya yeni oluşturduğumuz, altyapısını oluşturduğumuz sistemle birlikte yeni bir çalışmaya başladık. Bu çalışma neticesinde dünyada büyük bir sorun haline gelen mikroplastiklerin analiz ve tanımlama yöntemleri ile ilgili bir yöntem geliştirdik, yöntemi uyguluyoruz" şeklinde konuşurken; BİTAM Araştırmacılarından Dr. Ümmü Özgün, Türkiye’de sayılı olan bir cihazı burada geliştirdiklerini, analizler uyapmaya başladıklarını söyledi. BİTAM Araştırmacılarından Dr. Fatih Emre Ediz de, laboratuvarda bulunan cihazlarda sıvılarla ilgili yaptıkları çalışmalarından bahsetti.
Prof. Dr. Budak: "İzmir Körfezi, şehrimizin en değerli doğal mirasıdır"
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:39 Prof. Dr. Budak: "İzmir Körfezi, şehrimizin en değerli doğal mirasıdır" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Ege Üniversitesi koordinasyonunda, İzmir Körfezi’nin temizlenmesine yönelik hayata geçirilen, körfez ekosistemini koruyarak geleceğe sağlıklı bir çevre bırakmayı amaçlayan "İzmir İçin Nefes" projesi kapsamında çevrimiçi değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul, konu ile ilgili uzmanlar ve akademisyenler katıldı. Toplantı kapsamında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Bugün burada, sadece bir değerlendirme yapmak için değil, Körfezimizin ekosistemini koruyacak somut adımları birlikte hayata geçirmek için bulunuyoruz. İzmir Körfezi, şehrimizin en değerli doğal mirasıdır. Son yıllarda yaşanan kirlilik, ekosistem bozulmaları ve balık ölümleri, acil bir müdahale gerektiren tabloyu gözler önüne sermiştir. Bakanlığımızın kararlı yaklaşımıyla kurulan İzmir Körfezi Bilim Kurulu, bu tabloyu bilimsel temelde analiz ederek 15 maddelik Acil ve Kısa Vadeli Eylem Planını hazırlamıştır" dedi. Prof. Dr. Budak, "Üniversitemiz koordinasyonunda Dokuz Eylül ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitelerinin katkılarıyla yürütülen proje, Körfez için bugüne kadar yapılmış en kapsamlı hidrodinamik modeli ortaya koymaktadır. Bu model, su sirkülasyonundan kirlilik yüklerine kadar pek çok değişkeni değerlendirerek bize net bir yol haritası sunmaktadır. Özellikle iç körfezde yetersiz sirkülasyonun neden olduğu baskının azaltılması, acil olarak kirlilik girişinin durdurulması ve uzun vadede doğru mühendislik çözümlerinin hayata geçirilmesi temel başlıkları oluşturmaktadır. Bu çalışma yalnızca çevresel bir iyileştirme değil, aynı zamanda İzmir’in yaşam kalitesini artıracak stratejik bir dönüşümün başlangıcıdır" diye konuştu. "Tüm bilgi birikimimizle bu sürecin içinde yer alıyoruz" Üniversitelerin sorumluluğunu dile getiren Prof. Dr. Budak, "Üniversiteler olarak bilimsel sorumluluğumuzun gereği, tüm bilgi birikimimizle bu sürecin içinde yer almaya kararlıyız. Devletimizin çevre vizyonunu desteklemeye, Körfezimiz için atılacak her adımda aktif rol üstlenmeye devam edeceğiz. Toplantımızın İzmir’e nefes, Körfezimize yeni bir gelecek sunacağına yürekten inanıyor, katkı veren tüm kurum ve bilim insanlarına teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı. Çevrimiçi gerçekleştirilen toplantıda İzmir Körfezine yönelik kısa ve uzun vadede gerçekleştirilecek eylem planları tartışıldı.
Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Ufest Gençlik Festivali Bakan Yardımcısı Boyraz’ın sunumuyla sona erdi
30 Kasım 2025 Pazar - 12:51 Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Ufest Gençlik Festivali Bakan Yardımcısı Boyraz’ın sunumuyla sona erdi Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen, ulaştırma ve iletişim alanındaki genişleme projelerini gençlerle buluşturmayı amaçlayan Ufest Gençlik Festivali, "Türkiye Yüzyılında Ulaştırma" konulu konferans ile sona erdi. TC Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz’ın katıldığı konferansa Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir, Genel Sekreter Ecevit Öksüz başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. "Ulaştırmanın yollarında ve mekanla birlikte bulunduğu yerde en somut yansımalarından biridir" Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkan Erdemir, ulaşımın yalnızca teknik açıdan bir alanda küresel, kültürel ve toplumsal olarak sunulan bir performansa sahip olduğunu vurguladı. Erdemir, Eskişehir’in Türkiye’nin ulaşım tarihindeki öncü rolüne dikkat ederek ulaşım yatırımlarının şehirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel katkılarının ortaya çıktığını ifade etti. Rektör Yardımcısı Erdemir konuşmasında şunu söyledi: "Ulaştırma, teknik uzunluğunun ötesindeki yolculuklarda ve mekânla birlikte olduğu yerde en somut yansımalarından biridir. Bizim coğrafyamızda yol, kimi zaman bir kazanımyı, kimi zaman bir ayrılığı, çoğu zamansa bir kez temsil eder. Yüzyıllarda yaşanan türkülerinde gidiş, umudun, özlemin ve değişimin görüldüğü olarak yer alması da burada en önemli kentlerinden biridir. Türkiye’nin 2009 yılında hızlı trenle tanışmasının da Eskişehir’den başlaması, bu başarının en güçlü göstergelerinden biridir." "Türkiye, jeopolitik özelliklerin sunduğu avantajlarla küresel ticaret yollarında vazgeçilmez bir ülke" Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz, konuşmasında Anadolu Üniversitesi öğrencileriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Türkiye’nin son yıllarda ulaştırma alanında kaydettiği ilerlemeleri kapsamlı biçimde değerlendirdi. Ulaştırma politikalarının yalnızca teknik yatırımların değil; ekonomik, sosyal, kültürel ve stratejik dönüşümlerin de merkezinde olduğuna dikkat çeken Boyraz, Türkiye’nin jeopolitik konumunun sağladığı avantajlarla küresel ticaret yollarında vazgeçilmez bir ülke haline geldiğini vurguladı. Gençlerle kurulan iletişimin kendileri için büyük bir değer taşıdığını belirten Boyraz, üniversite buluşmalarını yalnızca bilgi aktarma süreçleri değil, aynı zamanda gençlerden beslenen karşılıklı öğrenme ortamları olarak gördüklerini ifade etti. Türkiye’nin kara, hava ve demiryolu yatırımlarındaki dönüşümün geleceğin vizyonuyla doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Boyraz, bu büyük dönüşümün en önemli aktörlerinin gençler olacağını belirtti. Bakan Yardımcısı Osman Boyraz konuşmasının devamında şunları söyledi: "Bu buluşmaları sadece bir sunum olarak değil, gençlerin fikirlerini, ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamaya yönelik bir fırsat olarak görüyorum. Gençlerin her bir önerisi, her eleştirisi, her sorgulaması bizim için yolumuzu aydınlatan bir meşale niteliğindedir. Projeler ne kadar büyük olursa olsun, insanla buluşmuyorsa, insana dokunmuyorsa bir anlamı yoktur. Bugün burada gördüğüm gençlik tablosu, bir ressamın fırçasıyla bile bu kadar güzel çizilemezdi. Çünkü bu atmosferi güzelleştiren, bulunduğumuz mekânı anlamlı kılan sizlersiniz. Türkiye Yüzyılı’nda ulaştırma vizyonundan bahsederken aslında sadece ulaşım yatırımlarından söz etmiyoruz. Biz, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek büyük bir dönüşümden söz ediyoruz. Türkiye öyle bir coğrafyada yer alıyor ki, dünyada benzeri çok az bulunur bir ulaşım avantajına sahibiz. Üç kıtanın kavşağındayız. 4 saatlik bir uçuş mesafesiyle 1,5 milyar insanın yaşadığı 67 ülkeye ulaşabiliyoruz. Bu öyle bir jeopolitik nimettir ki, dünya ticareti açısından Türkiye’siz bir koridor düşünmek mümkün değildir. Bizim görevimiz, bu büyük avantajı projelerle daha güçlü hale getirmektir. Bu noktada Kalkınma Yolu Projesi, Orta Koridor, Güney Koridor ve Zengezur Koridoru gibi uluslararası ulaştırma hatlarının ne kadar stratejik olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Uzakdoğu’dan Avrupa’ya giden bir yükün Ümit Burnu rotasında 45 günde, Süveyş Kanalı üzerinden yaklaşık 35 günde taşındığını biliyoruz. Türkiye’nin merkezinde yer aldığı Orta Koridor ise bu süreyi 18 güne indiriyor. Yani Türkiye sadece transit bir ülke değil; küresel ticaretin en hızlı, en güvenli, en ekonomik güzergâhını sağlayan kilit bir ülkedir." "Doğaya, çevreye, ekosisteme saygıyı merkeze alıyoruz" Kara yolunda son 20 yılda yapılan hamlelerin Türkiye’nin çehresini değiştirdiğine dikkat çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz sözlerine şöyle devam etti: "22 yıl önce 5,5 milyon araç vardı ve ortalama hız 40 kilometreydi. Bugün 32 milyon araç var ama ortalama hız 88 kilometreye çıktı. Bu, 30 bin kilometreyi aşan bölünmüş yol yatırımlarının eseridir. Sadece zaman değil, güvenlik kazandık. Ayrıca bazı otoyollarımızda seyahat sürelerini yüzde 50’nin üzerinde azalttık. İstanbul-İzmir Otoyolu bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Bir zamanlar 8-9 saat süren yolculuk bugün 3 saatlere kadar düşmüş durumda. Kocaeli, Bursa, Balıkesir gibi şehirlerde yeni organize sanayi bölgeleri kurulmuşsa, bu altyapı yatırımlarının doğrudan etkisidir. Elbette bu projeleri yaparken sadece ekonomik ya da stratejik boyutuna bakmıyoruz. Doğaya, çevreye, ekosisteme saygıyı merkeze alıyoruz. Osmangazi Köprüsü’nü yaparken kuş göç yollarını dikkate aldık. Çanakkale Köprüsü’nde rüzgâr yükü hesaplarından doğal yaşam koruma çalışmalarına kadar her detayı titizlikle değerlendirdik. Ulaşım yatırımı yaparken çevreyi korumak zorundayız. Doğaya saygı duymadığınız sürece yaptığınız projenin millet nazarında bir anlamı kalmaz. Yap-işlet-devret modeliyle ilgili kamuoyunda yanlış bilinen noktalar da oluyor. Bu model, Türkiye’ye zaman kazandırmış, kamu bütçesine yük olmadan dev projeleri hızla hayata geçirmiş, bugünün maliyetleriyle yapılamayacak yatırımları ülkemize kazandırmıştır. Yıllar içinde kendini defalarca kanıtlamış bir finansman yöntemidir." Gençler yarının mühendisleri, planlamacıları ve teknisyenleri olacak Teknolojinin baş döndürücü bir hızla değiştiği bu dönemde ulaştırma altyapısının geleceğinin ihtiyaçlara göre hazırlandığına dikkat çeken Bakan Yardımcısı Boyraz, "Akıllı yollar, otonom araçlar, elektrikli araç şarj altyapısı, 5G destekli yol güvenliği sistemleri bunlar artık hayal değil, uygulamaya geçmiş projeler. İstanbul ve Antalya’da akıllı yol projelerini pilot olarak başlattık. Sürücülere anlık trafik uyarıları, yol durumu bilgisi, hız önerileri sunan sistemler kullanıyoruz. Türkiye otonom araç dönemine son derece güçlü bir altyapıyla girecek. Demiryolu özelinde ise Eskişehir’in yeri çok başka. Türkiye’nin hızlı trenle tanışması Eskişehir’den başladı. Bugün hızlı trenle 11 il doğrudan, 9 il dolaylı birbiriyle bağlantılı. Ankara-İzmir Hızlı Tren Hattı da tamamlandığında Türkiye’nin demiryolu ulaşımı yeni bir seviyeye çıkacak. Eskişehir, bu dönüşümün merkezinde yer almaya devam edecek. Siz gençler, bu yatırımların yalnızca kullanıcıları değil, yarının mühendisleri, planlamacıları, teknisyenleri, karar vericileri olacaksınız. Ben inanıyorum ki on yıl sonra buraya siz geleceksiniz ve bugün temelini konuştuğumuz projelerin yeni haritalarını siz çizeceksiniz" ifadelerini kullandı. Festival sonunda Doğu Ekspresi tren biletleri çekilişle hediye edildi Konferansın sonunda Ufest Gençlik Festivali kapsamında düzenlenen çekilişle Doğu Ekspres tren bileti altı öğrenciye hediye verildi. Etkinliğin devamında Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, programa sunduğu katkılardan dolayı Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz’a teşekkür belgesi takdim etti.
Uluslararası Eğitimde Araştırmalar Kongresi’nde 230 bildiri sunuldu
30 Kasım 2025 Pazar - 12:39 Uluslararası Eğitimde Araştırmalar Kongresi’nde 230 bildiri sunuldu Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde düzenlenen "20. Uluslararası Eğitimde Araştırmalar Kongresi"nde iki gün boyunca eğitimin farklı alanlarında, yüz yüze ve çevrim içi olarak 230 bildiri sunuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) ev sahipliğinde "Eğitimin Geleceğini Şekillendirmede Dönüşümsel, Yenilikçi ve Kapsayıcı Yaklaşımlar" temasıyla düzenlenen "20. Uluslararası Eğitimde Araştırmalar Kongresi" yoğun katılımla tamamlandı. Kongrede 110’u yüz yüze, 120’si çevrim içi olmak üzere toplam 230 bildiri sunuldu. Sunulan 182 bildiri Türkiye’den olurken 23 ülkeden 48 uluslararası bildiri yer aldı. Farklı temalarda toplanan bildirilerde en çok "Yapay Zekâ, Dijital Öğrenme ve Eğitim Teknolojileri" teması ön plana çıktı. Bu temayı "Öğretmen Eğitimi", "STEM, Matematik ve Fen Eğitimi", "Sanat, Spor ve Kültürel Çalışmalar" ile "Dil Eğitimi" temaları takip etti. En çok bildiri üreten üniversiteler ise BARÜ, ÇOMÜ ve Gazi Üniversitesi oldu. Ayrıca kongrede, Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi üniversitelerden de bildiriler yer aldı. Kongrenin kapanış programı Kutlubey Yerleşkesi İİBF-Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongreyle ilgili değerlendirme konuşmalarını BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya ile Uluslararası Eğitim Araştırmacıları Derneği (ULEAD) Başkanı Prof. Dr. Dinçay Köksal yaptı. Eğitimde yeni yaklaşımların ve araştırma eğilimlerinin değerlendirmesinde kongrenin önemini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Eğitim bilimlerinde yenilikçi yaklaşımları ele aldığımız kongrede 23 farklı ülkeden 230 bildiri sunuldu. Yerel ağırlıklı, uluslararası katılımlı bir bilim şöleni gerçekleştirdik. Özellikle yapay zekâ ve etik ön plana çıkan konular oldu. Ayrıca kongremizde özel gereksinimli bireylere yönelik araştırmalar, öğrenme ortamlarına dair bildiriler de sunuldu. Bu veriler üniversitemizin bölgesel bir araştırma merkezi olarak öne çıktığını da gösterdi. Eğitim bilimlerinde her zaman farklı yönelimler, araştırma eğilimleri ortaya çıkar. Düzenlediğimiz bu organizasyonla ABD, İngiltere, Danimarka, Kanada, Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan gibi ülkelerden çok geniş bir coğrafyada eğitim bilimleri alanındaki yaklaşımları gördük. Hem akademisyenlerimiz hem de öğrencilerimiz için istifadesi bol bir etkinlik oldu" dedi. ULEAD Başkanı Prof. Dr. Dinçay Köksal ise "ULEAD olarak eğitim araştırmalarında kaliteye öncülük etmeye çalışıyoruz. Eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin temel hedefi olan topluma katkı boyutunda yenilikler getirmeyi amaçlıyoruz. Burada düzenlediğimiz kongrede felsefeden, hukuktan, ilahiyattan, mühendislikten ve daha birçok farklı alandan bildirilerin gelmesi sevindirici bir adımdır. Eğitim hepimizin görevi ve bu alanda çalışmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Program günün anısına çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.
Malazgirt İlkokulu yeni kütüphanesine kavuştu
30 Kasım 2025 Pazar - 12:36 Malazgirt İlkokulu yeni kütüphanesine kavuştu MUŞ (İHA) – Muş’un Malazgirt ilçesindeki Malazgirt İlkokulu, uzun süredir eksikliği hissedilen kütüphanesine öğretmenler ve gönüllülerin yoğun çabalarıyla kavuştu. Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde görev yapan Yusuf Tümay (47) ve Sur ilçesinde görev yapan Hasan Kartal, "Tüm Çocukların Derneği" öncülüğünde yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında Malazgirt’e gelerek okula modern ve donanımlı bir kütüphane kazandırdı. Kırtasiye ve oyuncak desteği götürmek üzere Malazgirt İlkokulu’na gelen öğretmen Yusuf Tümay, okulda kütüphane bulunmadığını görünce bu eksikliği Danışmentgazi Mahallesi Muhtarı Hasan Başaran ile paylaştı. Muhtar Başaran’ın hızlı bir şekilde harekete geçmesiyle birlikte bağışçılar, gönüllüler ve öğretmenler el ele vererek kısa süre içinde bir kütüphane oluşturdu. Öğretmenler Yusuf Tümay ve Hasan Kartal’ın öncülük ettiği projede raflar, kitaplar, masa ve sandalyeler, okuma alanları ve dekorasyon titizlikle hazırlanarak çocukların kullanabileceği sıcak bir okuma ortamı oluşturuldu. Mahalle Muhtarı Hasan Başaran, projenin önemine dikkat çekerek, "Okulumuzda kütüphane olmadığı için çocuklar büyük bir eksiklik yaşıyordu. Yusuf Tümay öğretmenimizin farkındalığı ve duyarlılığı sayesinde çok kısa sürede bu sorunu çözdük. Bağışçılarımıza ve gönüllülerimize minnettarım. Bu kütüphane çocuklarımızın geleceğine yapılmış büyük bir yatırımdır" dedi. Projeye öncülük eden öğretmen Yusuf Tümay, kütüphanenin kurulmasının kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu belirterek, "Malazgirt’e kırtasiye ve oyuncak desteği için gelmiştik. Okulda kütüphane olmadığını görünce bu durumu görmezden gelemedik. Hasan hocamla birlikte hemen harekete geçtik. Amacımız çocukların kitaplarla büyümesini sağlamak ve onlara yeni bir dünyanın kapılarını açmak. Bir çocuğun gözündeki sevinci görmek, attığımız her adımı fazlasıyla değerli kılıyor. Destek veren herkese gönülden teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.