SAĞLIK - 14 Eylül 2017 Perşembe 11:48

Dünya’da her yıl 31 milyon 500 bin kişide sepsis hastalığı gelişiyor

A
A
A
Dünya’da her yıl 31 milyon 500 bin kişide sepsis hastalığı gelişiyor

Dünyada her yıl 31 milyon 500 bin kişide sepsis geliştiğinin tahmin edildiğini dile getiren Doç.

Dünyada her yıl 31 milyon 500 bin kişide sepsis geliştiğinin tahmin edildiğini dile getiren Doç. Dr. İsmail Demirel, Türkiye’de sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranlarının hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarında olduğunu söyledi.


13 Eylül Dünya Sepsis Günü nedeniyle Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Azize Beştaş ve öğretim üyesi Doç. Dr. İsmail Demirel tarafından Sepsis hastalığı, tedavi yöntemleri ve sonuçları hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi. FÜ Hastanesi Konferans Salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısına Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kazez, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Refik Ayten, öğretim üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.


Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kazez, bugün itibari ile Türk Yoğun Bakım Derneğinin katkılarıyla Sepsis hastalığına karşı farkındalık oluşturmak amacıyla 52 il de 117 Hastane de 200’e yakın öğretim elemanı tarafından bilgilendirme toplantısı düzenlendiğini belirtti.


Sepsis hastalığının tüm dünyada giderek artan bir tehdit olduğuna dikkat çeken FÜ Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsmail Demirel, sepsis hastalığının enfeksiyonlara karşı vücudun oluşturduğu normal dışı yanıtın organ fonksiyonlarında bozukluk ve yetmezlik oluşturması sonucunda ortaya çıkan ve ölüm oranı oldukça yüksek olan bir hastalık olduğunu söyledi.



"Dünya’da her yıl 31 milyon 500 bin kişide Sepsis gelişiyor"


Dünyada her yıl 31 milyon 500 bin kişide Sepsis geliştiğinin tahmin edildiğini dile getiren Doç.Dr. Demirel,"Sepsis gelişen hastaların ölüm olasılığı hastanın genel sağlık durumu ve yaşı, tanı koyulma zamanı, tedavinin başlama zamanı, tedavinin yeterliliği, tedavinin yapıldığı sağlık kuruluşunun yeterliliği, hastalığın şiddeti gibi nedenlere bağlı olarak yüzde 20-80 arasında değişir. Ülkemizde sepsis gelişen hastaların hastane ölüm oranları hastalığın şiddetine bağlı olmakla birlikte ortalama yüzde 60 civarındadır. Her yıl Sepsis gelişen hastaların 5.5 ile 8 milyonunun hayatını kaybettiği düşünülmektedir. ABD’de her yıl 1 milyon 670 bin kişide Sepsis gelişmekte ve bu hastaların 258 bini hayatını kaybetmektedir. İngiltere’de her yıl 150 bin ile 260 bin kadar sepsis vakası görülmektedir. Sepsis akciğer kanseri-prostat kanseri-meme kanseri-AIDS toplamından daha fazla kişide görülmektedir. Türkiye de henüz bu hastalıkla ilgili bir veri bulunmamaktadır” dedi.



"Sepsis’e karşı farkındalık büyük önem taşıyor"


Sepsis’e karşı savaşta sağlık personelinin ve halkın farkındalığının büyük önem taşıdığını dile getiren Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Azize Beştaş ise, Tanı ve tedavinin gecikmeden yapılabilmesi ve böylelikle sepsis görülme sıklığı ile sepsis nedeniyle ölümlerin azaltılabilmesi için halkın farkındalığının büyük önem taşıdığını aktardı.


Sepsis hastalığının tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Beştaş, “ Sepsis kişiler arasında ayrım yapmaz. Genç, yaşlı, zengin, fakir, ırk ve cinsiyete bakmaksızın ölümcül klinik tabloyu oluşturur. Bağışıklık sistemi zayıflamış, 65 yaşında veya daha yaşlı, 1 yaşından daha küçük kişilerin riski daha yüksektir. Kronik hastalıkları olanların riski daha yüksektir. Örneğin Şeker hastalığı, AIDS, kanser, böbrek veya karaciğer hastalığı, ciddi yanık ve fiziksel travma gibi. Kronik hastalığı olanların enfeksiyon risklerini azaltmak için neler yapmaları gerektiğini doktorlarından öğrenmeleri gereklidir. Örneğin şeker hastalığı olanlarda kan şekerinin kontrol edilmesi. Sepsis hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilir. Enfeksiyonlar tedavi edilir, hayati organ fonksiyonlarının devamlılığı sağlanır, kan basıncı düşüşüne engel olunur. Bu amaçla antibiyotikler ve çeşitli serumlar kullanılır. Normal kan basıncını ve kan oksijen düzeyini devam ettirmek için hastalara serumlara ek olarak serum içinde değişik ilaçlar verilir, oksijen uygulanır ve suni solunum cihazlarına bağlanılarak solunumları desteklenir. Böbrek problemi gelişen hastalarda ilgili ilaç tedavileri ve farklı diyaliz uygulamaları yapılır. Tüm bunlara ek olarak çok farklı başka tedavi yöntemlerinin bir arada kullanılması gerekli olabilir” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da 4. Aşama Raylı Sistem ihalesi yapıldı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in seçim vaatleri arasında yer alan ve Antalya’yı ilk kez metro ile tanıştıracak olan 4. Aşama Konyaaltı-Varsak Raylı Sistem Hattı’nın ihalesi yapıldı. Yaklaşık maliyeti 12 milyar 449 milyon 604 bin lira olarak açıklanan projeye 5 firma teklif sundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen e-ihaleye 5 firma katıldı. Bir firmanın dosyası yetersiz olduğu için dört firmanın teklifi geçerli sayıldı. 4. Aşama Raylı Sistem Hattı İhalesi, ihale komisyonunun teklif dosyalarını detaylı incelemesi ve değerlendirmesinden sonra sonuçlanacak. Antalya’da daha konforlu ve hızlı toplu taşıma hizmeti sunacak projeyle Antalya trafiğinde önemli bir rahatlama sağlayacak. Antalya metro ile tanışacak 4. Aşama Raylı Sistem Hattı’nın ilk etabı, Konyaaltı ilçesinde Akdeniz Bulvarı’ndan (Serbest bölge) başlayacak. Akdeniz Bulvarı üzerinden Atatürk Bulvarı’nı takip edecek 4. Aşama Raylı Sistem Hattı, Antalyaspor Kavşağı’ndan sonra yerin 30 metre altına girecek. Yer altından Meltem’e dönerek, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi ve Defterdarlık önüne ulaşacak. Yine yer altından Güllük-100. Yıl’ı keserek Muratpaşa Cami’ne uzanan hat, Antalya Büyükşehir Belediyesi önünden geçtikten sonra Kızılırmak Caddesi üzerinde yerin üstüne çıkarak Kepez Belediyesi önünden Sakarya Bulvarı Kavşağı’nda 3. Aşama Raylı Sistem Hattı’na bağlanacak. 4. Aşama Raylı Sistem Hattı projesiyle Antalya ilk kez metro ile tanışacak. 6 battı çıktı, 16 durak ve 14 üstg eçit yapılacak Antalya 4. Aşama Raylı Sistem Hattı ilk etabı ihalesi ile 17 adet tramvay aracı, vagon temini de yapılacak. Proje kapsamında 6 battı çıktı kavşak, 11 hemzemin ve 5 yeraltı durağı olmak üzere 16 durak, 14 yaya üstgeçidi yer alacak. Projede Antalyaspor ile Falez Kavşağı arasındaki taşıt yolu yer altına alınarak uygulanacak 100. Yıl Yaşam Alanı projesiyle, yeni bir yeşil alan ve kültür-sanat merkezi kazandırılması planlanıyor.
Edirne Enerji santralindeki çökmede milyonluk zarar oluşmuştu: 50 milyon TL’ye yeniden ihale edildi Edirne Meriç Nehri üzerinde yapılan "Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali"nde yaşanan beton çökmeden dolayı oluşan büyük kamu zararının ardından açıklama yapan Edirne Valisi Yunus Sezer, 50 milyon lira civarında projenin yeniden ihale edildiğini belirtti. Edirne’de Meriç Nehri üzerine elektrik üretimi için kurulan "Arşimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali"nde yanlış mühendislik yapımı sonucu meydana gelen beton ayak kısmı ve table çökmesinde milyonlarca liralık zarar oluşmuştu. 2021 yılında inşasına başlanan ve Edirne’de şehir merkezinden geçen Meriç Nehri üzerinde elektrik üretmek için yapılan enerji santralinde yaşanan çökmeden dolayı milyon liralık beton, demir, lastik savak ve aylarca yapılan işçilik masrafları da çöp olmuştu. İddiaya göre, 625 beton mikserinin doldurduğu ve yaklaşık 70 bin 500 metreküp olan beton inşaat zemini çöktü. 625 beton mikser kamyonlarıyla taşınan çimento, lastik savak tablesinin çökmesi nedeniyle büyük hasar oluşmuştu. Meriç Nehri zeminine Fore Kazık Sistemi ile sıkılaştırma çalışmaları ile hasar onarılmaya çalışılıyor. Lastik savak ayaklarının birinin çökmesinin ardından milyonlarca kamu zararına neden olan proje revize edildi. Edirne Valisi Yunus Sezer, enerji santralinin 50 milyon TL civarında yeniden ihale edildiğini belirterek, 2 ayrı hukuki sürecinde olduğunu ifade etti. “Öncelikle bir tespit yaptırdık” Projenin yeniden revize edildiğini ifade eden Edirne Valisi Yunus Sezer, “Öncelikle bir tespit yaptırdık. Üniversiteden hocalarımız, DSİ’den ilgili mühendisler, İl Özel İdaresi’nden ve DSİ’nin akredite ettiği firmaların olduğu bir ekiple tespit yaptırdık. Tespit yaptırdıktan sonra buradaki eksiklik neden kaynaklanıyor ve ne yapılması gerektiğini bize ilettiler. Burada jet grout denilen bir sistem uygulanmış. Bu sistemin bazı yerlerde sıkıntılı olduğunu, oradaki hasarın bundan kaynaklandığını belirttiler. Bunun üzerine yeniden zemin etütleri yapıldı ve burada proje yeniden revize edildi. Çünkü bir yatırım yapılmış. Bu yatırımın atıl kalması kamunun zararı" dedi. “Hukuki süreçte 2 tane süreç devam ediyor” Kritik bir karar verdiklerini belirten Vali Sezer, “Bu projenin devam edip etmeyeceği, taşkın riskine neden olup olmayacağı ile ilgili bilgi istedik. Edirne’nin de böyle bir endişesi var. Bu ekibin, burasının taşkın riskini artırmayacağı şeklinde bir raporu var. Projenin de şu anda yaptığımız şekilde fore kazıklarla yeniden yapılması yönünde teknik tavsiye yönünde çalışmaya başladık. Sona geldik. En son açık ihalesi yapıldı. 50 milyon TL civarındaydı. Süreç de devam ediyor. Hukuki süreçte 2 tane süreç devam ediyor. Birincisi tespit davası açıldı. Buradaki kusur kime aittir, neden kaynaklanıyor ile ilgili olarak mahkememiz tespiti bitirmiş. Henüz bize gelmedi ama geldikten sonra buradaki yasal işlem başlatılacak. İdari yönden, mahkemenin tespitine göre şahıslardaki sorumluluğun ne olduğuyla ilgili bir idari soruşturma devam ediyor. O tespiti aldıktan sonra ikisini birleştirip hem maddi tazmin yönüyle süreç başlayacak, hem de idari sorumluluk yönüyle bir süreci başlatmış olacağız. O noktada gayet emin bir şekilde, kanunlar neyi emrediyorsa onu yapmamız gerekiyor. Onu da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.