GENEL - 14 Şubat 2018 Çarşamba 18:18

Elazığ’da 137 infaz koruma memuru yemin etti

A
A
A
Elazığ’da 137 infaz koruma memuru yemin etti

Elazığ’da eğitimini tamamlayan 137 infaz koruma memuru yemin ederek göreve başladı.

Elazığ’da eğitimini tamamlayan 137 infaz koruma memuru yemin ederek göreve başladı.


Elazığ’da eğitim sürelerini başarı ile tamamlayan infaz koruma memurları için yemin töreni düzenlendi. Elazığ T tipi Cezaevi’nde düzenlenen törende, eğitimini tamamlayan 137 infaz koruma memuru yemin ederek göreve başladı.


Elazığ T tipinde bin 300 mahkum barındırıldığını belirten Başsavcı Habib Korkmaz, “137 infaz koruma memurumuz için yemin töreni düzenlendi. Kurumumuzda toplam 283 personelimiz bulunmakta ve bunlardan 247 adedi infaz koruma memurudur. Fizik dünyasında suçun işlenmeye başlamasıyla bir yargılama süreci var. Bu süreç mahkemenin adil bir karar vermesine kadar devam etmektedir. Cezanın kesinleşmesiyle beraber bir infaz süreci başlıyor. Burada yapılacak işlemlerde en az mahkemelerin vereceği kararlar kadar toplum vicdanında adil bir karşılık bulmak zorunda. Yani bizler infaz personeli ve infaz kurumları olarak aynen mahkemelerimizin gösterdiği adalet, hakkaniyet, eşitlik kurallarına burada da riayet etmek durumundayız” dedi.


Yemin töreninin ardından protokol üyeleri cezaevinde kalan mahkumların yaptığı ürünlerin sergisini gezdi.


Programa, Vali Çetin Oktay Kaldırım, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Başsavcı Habib Korkmaz ve infaz koruma memurları katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.