GENEL - 07 Haziran 2018 Perşembe 17:04

Keban’da yem bezelyesi tarla günü

A
A
A
Keban’da yem bezelyesi tarla günü

Elazığ’ın Keban ilçesinde yem bezelyesi tarla günü düzenledi.

Elazığ’ın Keban ilçesinde yem bezelyesi tarla günü düzenledi.


Elazığ’ın Keban İlçesine bağlı Denizli Köyünde üretici Turan Perktaş’a ait 10 dönümlük tarlada yem bezelyesi tarla günü gerçekleştirildi. Tarla gününe İlçe Kaymakamı İlyas Öztürk, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Turan Karahan, İlçe Müdürü Ziyaddin Seçkin, İlçe Ziraat Odası Başkanı Ebubekir Ekinci, teknik personel ve çiftçiler katıldı.


Üreticilere destek olmak ve yem maliyetini azaltmak adına çeşitli projeler hazırladıklarını vurgulayan İl Müdürü Turan Karahan, "Geçen sene ilimizde yaklaşık 8 bin dekar alanda 270 üreticiye macar fiği tritikale karışımı tohumları yüzde 75 hibe desteği ile verdik. Bu sene ise protein değeri yüksek olan yem bezelyesi üretimi projesi hazırladık. Özellikle protein değeri açısından hayvan beslenmesinde önemli yeri olan yem bezelyesi üretimini Turan Perktaş’a ait 10 dönümlük tarlada gerçekleştirdik. Yaptığımız kontrollerde verimin yüksek olduğunu gördük” dedi.


Yem bezelyesinin ülke genelinde ekim alanlarının hızla yaygınlaştığını aktaran Karahan, “Süt sığırcılığında, ekonomik üretim yapmak için kaba yem çok önemlidir. İşletmeler kaba yem ihtiyacını kendileri üretmelidir. Kaba yem olarak yem bezelyesi, hem süt, hem de et verimine büyük katkı sağlamaktadır. Önümüzdeki süreçte yem bezelyesi arpa karışımı tohumları, bakanlık veya il özel idaresi destekli olmak şartıyla çiftçilerimize vereceğiz” diye bilgi verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Eğitim Bir-Sen: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yeni müfredat taslağı değerlendirmemizi tamamladık” Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen), “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı konusunda detaylı ve veri temelli titiz bir değerlendirme yapıldığını ve Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak üzere çalışmanın tamamlandığını açıkladı. Eğitim Bir-Sen Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı kapsamında öğretim programları ortak metni ve 26 ders öğretim programının kamuoyu ile paylaşılarak, görüş ve önerilere açıldığını hatırlatarak, konu ile ilgili veri temelli çalışmalar gerçekleştirdiklerini açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, yürütülen çalışmalarda sendika üyelerine gönderilen ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yeni Müfredat Taslağı Değerlendirme Anketi’ ile 4 bin 630 üyenin fikir ve önerilerinin alındığı ve bu doğrultuda analizlerin hazırlandığı belirtildi. “Ders kitaplarından toplumsal gelişim ve gerçeklere uygun olması ve bu kapsamda değer aktarımına katkıda bulunması beklenmektedir” Açıklanan öğretim programının felsefesi, yönü, pedagojik yaklaşımları ve bağlamı da ele alınarak incelendiği ve Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak üzere çalışmanın tamamlandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim sistemlerinin aktarımında önemli bir yere sahip olan öğretim programlarının, müfredatın bir felsefesinin olması gerekmektedir. Bu felsefenin meydana gelmesinde ise toplumun sosyolojik, psikolojik ve fiziksel unsurlarının bir arada olduğu bağlamın oluşturulması gerekmektedir. Öğretim programlarından, ders kitaplarından sosyal yapıya uygun olması, pedagojik gereklilikleri karşılaması, toplumsal gelişim ve gerçeklere uygun olması ve bu kapsamda değer aktarımına katkıda bulunması beklenmektedir. Mevcut öğretim programlarımızın değerlere yaklaşımı sistematik ve planlı olmaktan uzaktır. Evrensel, millî ve manevi değerler kapsamında yapılan analizlerde özellikle milli ve manevi değerler bakımından programların genellikle çok sınırlı bir içeriğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Programlarda değer eğitiminin sistematik bir şekilde ele alınmadığı, program açıklamalarında belirtilenlerle kazanım düzeyindeki durumun birbiriyle örtüşmediği, dolayısıyla değerlere yaklaşımı bakımından iç tutarlılığı yüksek olmayan programlarla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir.” Öğrencilere belli değerlerin kazandırılması sürecinin sadece belirli derslerle sınırlı olmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Okulda değerler eğitimine bütünsel bir anlayışla yaklaşılmalıdır. Bu kapsamda değerler ilgili tüm derslerde verilmeli ve değer aktarımı okuldaki genel atmosfere yansıtılmalıdır. Değerler sadece bilişsel alanda ele alınmamalı, duyuşsal açıdan da ele alınmalı ve beceri boyutu ihmal edilmemelidir. Programlarda değerlerin duyuşsal alanla ilişkilendirilmesi yapılmalı ve sadece bilişsel boyutta kalan değer aktarımının uzun vadede etkili olamayacağı unutulmamalıdır” ifadelerine yer verildi. Açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat Taslağı’na yönelik yaptığı çalışmalar ve emekleri dikkate alıp milli, manevi ve evrensel değerlerine önem veren, fiziksel, bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak, nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasının temenni edildiği dile getirildi.
İzmir Lösemi tedavisi gören genç kıza hastanede evlilik teklifi İzmir’de lösemi tedavisi gören Nehir Yurtsever, kaldığı hastanede erkek arkadaşı Emre Coşkun tarafından sürpriz bir evlilik teklifi aldı. İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Nehir Yurtsever, bacaklarında morluklar oluşması üzerine doktora başvurdu ve genç kıza lösemi teşhisi kondu. Daha sonra Yurtesever’in tedavisine İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi’nde başlandı. Bu zorlu süreçte sevgilisini yalnız bırakmak isteyemeyen Nehir Yurtsever’in 20 yaşındaki erkek arkadaşı Emre Coşkun, İstanbul’daki okulunu dondurup İzmir’e geldi. Burada kız arkadaşına refakatçilik yapan Coşkun, sürpriz bir evlilik teklifine imza attı. Hastane odasında dansa kaldırdığı sevgilisine ‘Benimle evlenir misin?’ diyen Emre Coşkun, Nehir Yurtsever’in ‘Evet’ cevabını vermesi sonrasında ailesi ve arkadaşları da hastane bahçesinde ‘Kalk Kız Evlencez’ pankartı açtı. “Evlilik teklifine çok şaşırdım” Evlilik teklifi aldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Nehir Yurtsever, “Hayata karşı yeni bir böyle tutunmak için tekrar böyle bir amaç oldu. Böyle durumlarda motivasyon gerçekten çok önemli. Ben de bunu yaşayınca çok şaşırdım çünkü böyle şey hiç beklemiyordum. Bunu böyle ara sıra konuşuyorduk ama çok seneler sonra olacak diye konuşuyorduk ama hiçbir şey ertelememe kararı aldık. Çok mutluyum, heyecanlıyım. Yani buradan hemen çıkıp bu anları yaşamak istiyorum. Buradan çıktıktan sonra öncelikle tamamen iyileşip, İtalya’ya gitmek istiyoruz. Orayı ilk sevgili olduğumuz zamandan beri görmek çok istiyoruz. Biz Kiraz Mevsimi dizisi sayesinde de tanıştık diyebiliriz. O yüzden bizim için o dizinin geçtiği yer de çok önemli. Hatta belki izlerlerse de falan da bizim için böyle çok anlamlı. Olursa düğünümüzde de o şarkılarla dans etmek istiyoruz. Polonya’ya gitmek istiyoruz okumak için. Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama onun dışında işte yeni yerler görmek, kendi yapmadığımız şeyleri yapmak özellikle ben cesaret edemediğim ne varsa buradan çıktıktan sonra cesaret edip yapmak istiyorum” diye konuştu. “Evlilik teklifi morali açısından güzel oldu” Lösemi tedavisinin uzun sürdüğünü ve sabır gerektirdiğini ifade eden Hemotoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Seçkin Çağırgan “Bu dönem boyunca moralini yüksek tutabilmesi tabii ki yakın çevresinin destekleri çok önemli. Burada tabii ki hastalığının ilk gününde böyle bir teklif almış olması onur sevindiren moralini yükselten bir teklif almış olması onun açısından iyi bir başlangıç diyebilirim moralini düzeltmesi açısından iyi başlangıç diyebilirim” dedi. “Akut lösemiler artık günümüzde tedavi edilebiliyor” İlk hastaneye geldiğinde Nehir Yurtsever’in telaşlı olduğunu söyleyen Hemotoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, “Arkadaşları ve ailesiyle birlikte hastanemize geldiler. Nehir’e hastalığıyla ilgili ön bilgiler verdik, rahatlatmaya çalıştık. Çünkü akut lösemiler artık günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar arasında özellikle gençler hastalarımızda yüksek oranda uygun tedavilerle hastalığından tamamen kurtarmak mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.