- 18 Eylül 2018 Salı 11:26

46 Yaşında şiir kitabı yazdı

A
A
A
46 Yaşında şiir kitabı yazdı

Elazığ’da, ilkokul mezunu 2 çocuk annesi Leyla Kurt, 46 yaşında şiir kitabı yazdı.

Elazığ’da, ilkokul mezunu 2 çocuk annesi Leyla Kurt, 46 yaşında şiir kitabı yazdı.


Elazığ’ın merkez Kültür Mahallesi’nde ikamet eden ev hanımı ve 2 çocuk annesi Leyla Kurt 10 yıldır şiir yazıyor. Kalabalık bir ailede büyüdüğü için ailesi tarafından okuldan alınan Kurt, çocukluğunda büyük şairlerin kitaplarını okuyarak ve Yunus Emre’nin şiirlerinden esinlenerek okuduklarını, hissettiklerini, gördüklerini, kağıda dökmeye başladı. 46 yaşındaki ilkokul mezunu Kurt, kendi imkanlarıyla ‘Kalbimin Arafında’ isimli kitabını 2017 yılının Kasım ayında çıkardı. Çevresi tarafından çok olumlu tepkiler aldığını belirten Kurt, 1 kitap daha yazdığını ancak baskı için destek beklediğini söyledi.


İlkokul mezunu olduğunu belirten 46 yaşındaki ev hanımı Leyla Kurt, “Şiir yazmaya çocukluğumdan beri başladım. Okumayı çok istemiştim ama biz kalabalık ailede büyüdüğümüz için yüksek okullara gitme şansım olmadı. Şiir kitabı çok okur ve yazardım. Yunus Emre ve büyük şairlerin şiirlerini çok okurdum. Zamanla bu daha da gelişti, kendi şiirlerimi yazmaya başladım. 2017 yılının kasım ayında ‘Kalbimin Arafında’ isimli şiir kitabımı çıkardım. Şiir kitabım 120 sayfa ve kendi imkanlarımla bin adet bastım. Şiir kitabını kendimiz çıkardığımız için tanıtım imkanım olmadı. Çok olumlu tepkiler aldım. Çok destekleyenler oldu ve kadınlar daha çok desteklediler. Bu konuda gurur duydum. Onlara seslenmek istiyorum. Eğer kendilerinin de yazdıkları şiirler varsa kendilerinden sonraya bir eser bıraksınlar. Kendilerinin de bir kitapları olsun. Hiç çekinmesinler bence çok güzel ve gurur verici bir şey“ dedi.


İkinci kitabının hazır olduğunu ancak maddi imkanının olmadığını dile getiren Kurt, “Şuanda ikinci kitabıma hazırlanıyorum. İkinci kitabımdaki şiirler de hece şiirleri olacak. Ben ev hanımı olduğum için maddi imkanlarım kısıtlı. İkinci kitabımın şiirleri hazır ama maddi destek bulamadığım için çıkaramıyorum" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”