GENEL - 09 Mayıs 2019 Perşembe 10:58

23 çeşit yemeği yapılıyor, yıllık tüketim 70 ton

A
A
A
23 çeşit yemeği yapılıyor, yıllık tüketim 70 ton

Türkiye’nin en genç şelalesi olan ve 500 bine yakın ziyaretçinin geldiği Çırçır Şelalesinde, ihracatta ülkede birinci sırada yer alan alabalığın 23 çeşit yemeği yapılarak, 70 ton da tüketimi sağlanıyor.

Türkiye’nin en genç şelalesi olan ve 500 bine yakın ziyaretçinin geldiği Çırçır Şelalesinde, ihracatta ülkede birinci sırada yer alan alabalığın 23 çeşit yemeği yapılarak, 70 ton da tüketimi sağlanıyor.


Keban ilçesinde bulunan ve 1974 yılında Fırat Nehrinden akan suların basınçla yönünün değiştirmesiyle doğal olarak ortaya çıkan Çırçır Şelalesi, dünyanın en genç şelalesi olduğu biliniyor. Yerli turistlerin ve gurbetçilerin uğrak mekanı olan ve doğal güzelliğiyle dikkat çeken şelale, yıllık 500 bin yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. 1996 yılında üzerine kurulan tesiste ise Türkiye’de en çok ihracatı Keban’dan yapılan alabalığın 23 çeşit yemeği sofraları süslüyor. Kebabından çorbasına, kavurmasından katmerine yapılan çeşit çeşit yemekler sayesinde yıllık yaklaşık 70 ton balık tüketiliyor.



"Artık Elazığ’ın yöresel yemekleri içerisinde balık da var"


1996 yılında Keban ilçesinde ilk alabalık üreticisi olduklarını belirten Restoran işletmecisi Ayhan Şimşek, “Balık üretimine başlamadan önce, yeter ki balık üretilsin her türlü satılır denildi. Ama bölgemizde kırmızı et yeme kültürünün fazla olmasından ve balık yeme kültürünün çok az olmasından dolayı üretmiş olduğumuz balıkları satamadık. Bizde kendi bölgemizde üretmiş olduğumuz balıkları nasıl yediririz diye düşünürken bu Çırçır Şelalesinde restoran fikri oluştu. Bu restoranda da her gelen müşteri geldiğin de aynı yemekleri yemesin diye, kırmızı etten yapılan yemek çeşitlerini balığa uyarladık. Balıktan 23 çeşit yemek yaptık. Yapmış olduğumuz bu yemek çeşitleri dünyada bir çok yerde yok. Yapmış olduğumuz bu çeşitler o kadar çok beğeniliyor ki, artık Çırçır Şelalesi bölgede bir turizm lokasyonu haline geldi. Gelen kişiler mutlaka burada balık yemeden dönmüyorlar. Artık Elazığ’ın yöresel yemekleri içerisinde balık da var” dedi.



"En çok balık üreten il Elazığ"


Elazığ’ın alabalık üretiminde Türkiye birincisi olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Ondan dolayı Elazığ’ı alabalığın başkenti olarak nitelendiriyoruz. Şuanda ilimizde proje kapasitesi 33 bin ton ve reel olarak üretilen ise 18 bin ton. Şu anda ilimiz Türkiye’de en çok balık üreten il konumundadır. Şuanda kendi bulunmuş olduğumuz restoranda 60-70 ton arası balık tüketiliyor. Bu bir restoran için çok yüksek bir rakam. Bu sayı her yıl artıyor. Turizm bakımından lokasyon bölgesine girdiğimiz için her gelen kişi Keban’a gidelim, hem şelaleyi görelim hem de farklı balık yemeği yiyelim diyor” diye konuştu.



"4 bin 800 kişilik ilçeye 500 bin insan geliyor"


Tüketimin artmasının nedeninin balık yemeklerini çeşitlendirmesi olduğunu dile getiren Şimşek ise, “Klasik olarak ızgarasını, kızartmasını ve kiremitte balık yaparlar. Biz dönerini, tatlısını, kavurmasını, güveci, sote, kebabı, katmeri, göğsü, dolma, karnı yarık yemeğine kadar yapıyoruz. Kırmızı etten ne yapılıyorsa bizde balıktan bunları yaptık. Büyük bir memnuniyet var. Bu lezzetleri bulamıyorlar. Batı’dan gelen müşterilerimiz , biz o bölgelerde o kadar lezzetli balık yemedik diyorlar. Şelalemize yıllık 400-500 bin arası turist geliyor. Bunların içerisinden 300-350 bini yemek yemeye geliyor. 4 bin 800 kişilik bir ilçeye yılda 500 bin insanı dışarıdan sokuyorsak ne mutlu bize” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da yaşlı çift el arabası üzerinde çıktıkları patika yola çare bulunması çağrısı yaptı Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan ve hastalıkları nedeniyle hastaneye gitme mecburiyeti bulunan Ali ve Emine Çatalkaya çifti, evlerinin önündeki yaklaşık 150 metrelik yolu çocuklarının yardımıyla el arabasıyla çıkıyor. Aile, aracın giremediği yolun düzenlemesi için yetkililere çağrıda bulundu. Konaklı Mahallesi’nin yaklaşık 6 kilometre içinde yer alan Soğukpınar Mahallesi’nde yaşayan felçli ve yatalak hasta olan Ali (77) ve Emine Çatalkaya (77) çifti, oğulları Mevlüt ve kızları Manolya Çatalkaya tarafından zorluk içinde evlerinin önündeki patika yoldan arabalarına ulaştırılarak tedavi zamanlarında hastaneye gidiyor. Mevlüt Çatalkaya (55), anne ve babasını el arabasına ayrı ayrı koyarak aracın girmediği derme çatma yoldan geçip yaklaşık 150 metrelik mesafeyi kat ederek aracına bindirerek hastaneye götürüyor. Mevlüt Çatalkaya, yolun çevredeki bir sera sahibine ait olduğunu ve yolun biraz daha genişletilmesini istediklerini belirtti. Ailenin evine yolun durumundan dolayı mahalleden doktorlar da gelmekte zorlanırken, aile evlerindeki yolun yetkililer tarafından genişletilerek aracın gireceği hale alınmasını istiyor. "Şu yola bir çare bulsunlar" Anne ve babasına vefa görevini yerine getiren Mevlüt Çatalkaya, söz konusu yola bir çare bulunması çağrısında bulunarak, "Annemin yüzde 93 engelli raporu var. Felçli, böbrek yetmezliği var. Bazen ben olmuyorum, yola götüremiyorlar. Babam da hem kalp yetmezliği hem astın, KOAH var. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz. Şu yola bir çare bulsunlar. Biz üstümüze ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Anne ve babamın hastaneye ulaşması için yardım bekliyorum. Hastaneye giderken zorlanıyoruz. Geçen yıl ben yoktum, yayladaydım. Annem hastalanmış, götürememişler. Babam tahtadan bir şeyler çakmış, arabanın yanında sal gibi bir şeyle götürmüşler" ifadelerini kullandı. "Hastaneye giderken zor oluyor, gidemiyoruz" Kalp yetmezliği ve KOAH hastası olan Ali Çatalkaya, hastaneye giderken zorlandıklarını belirterek, "Burada biz ne yapacağız? Yol yok, ikimiz de mağduruz. Bize yardımcı olun. Yol olmadığından doktorlar gelemiyor. Hastaneye giderken zor oluyor, gidemiyoruz. El arabasıyla gidiyoruz" dedi. Ayaklarından felç olan Emine Çatalkaya ise, "Ayağım felçli. Kıpırdayamıyorum. İndirip, koluma girip öyle götürüyorlar. Hastaneye el arabasıyla kızla oğlan götürüyor. Bakıcım var. Allah razı olsun. Yol yok, el arabasıyla ittirerek çıkarıyorlar. Zor. Allah benim gibi kimseye yaşatmasın" diye konuştu.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: “19 Mayıs 105 yıl önce milli mücadelemizin başladığı gündür” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 105’inci yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. ‘Gençler geleceğimizdir’ şiarıyla hareket ettiklerini belirten Başkan Büyükkılıç, gençlere yönelik yaptıkları ve yapacakları hizmetlerden bahsetti. Mesajında, 19 Mayıs’ın 105’inci yıl dönümüne vurgu yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “19 Mayıs, 105 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Milli Mücadelemizi fiili olarak başlattığı gündür” dedi. Başkan Büyükkılıç, Kayseri’de donanımlı ve eğitimli bir gençlik yetişmesine özen gösterdiklerini belirterek, gençlere şöyle seslendi: “Gençlik gelecek demektir. Gençlik bir ülkenin umudu ve yarınları demektir. Türk istiklali ve Türk Cumhuriyeti’nin yılmaz bekçisi; azimle, gururla çalışan, başaran, bugün ve yarınların en büyük güvencesi siz gençlerimizsiniz. Ülkemizin en büyük sermayesi gençlerimiz olarak sizleri önemsiyor, planlarımızı, hizmetlerimizi ve yatırımlarımızı sizleri de dikkate alarak oluşturuyoruz. Bu bağlamda Kayseri Büyükşehir Belediyemiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden ‘Genç Dostu Belediye’ ödülü almıştır. Bu ödül, siz gençlerimize yönelik duyarlılığımızın ve projelerimizde sizlere de yer vermemizin bir göstergesidir.” Atatürk’ün ‘Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz’ sözlerini hatırlatan Büyükkılıç, “Belediyemiz bünyesinde çalışmalarını yürüten Kayseri Mesleki Eğitim ve Kültür A.Ş. (KAYMEK) ve Spor A.Ş.’miz marifetiyle gençlerimiz için çok kıymetli etkinlik ve faaliyetler gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Büyükkılıç, müzeler ve kütüphanelerin yanı sıra gençlere ve öğrencilere sağladıkları destekler, ilçeler de dâhil olmak üzere kadın ve gençlik merkezleri, sosyal ve spor tesisler ile hizmet sunarak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak gençler için özverili bir gayretin içerisinde olduklarının altını çizdi. Gençlere yönelik çok özel projeler ‘Gençler geleceğimizdir’ şiarıyla hareket ettiklerini belirten Başkan Büyükkılıç, gençlere yönelik yaptıkları ve yapacakları hizmetlerden şöyle bahsetti: “Kirada ikamet eden üniversite öğrencilerinin su faturalarının yüzde 50’sini ödüyoruz. Spor A.Ş. ve sosyal tesislerde yüzde 25 indirim uyguluyoruz. İhtiyaç sahibi öğrencilere ulaşım, kırtasiye yardımı ile nakdî destek veriyoruz. Erciyes Kayak Merkezi’nde öğrencilere kayak kursu ve ekipmanlarını ücretsiz temin ediyoruz. 13 farklı kütüphanede ve üniversitelerde ücretsiz çay, çorba ikramı ve ücretsiz internet hizmeti veriyoruz. Çamaşır Yıkama Merkezi’nde ücretsiz çamaşırları yıkama hizmeti veriyoruz. Yeni dönemde de Gençlik Oyunları, Bilişim Akademisi ve Spor Köyü gibi birbirinden önemli projelerimiz olacak.” Büyükkılıç, tüm gençlerin bu özel bayramını kutlayarak, “Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyorum. Türkiye’mizin geleceğini, siz gençlerimiz başta olmak üzere, hep birlikte inşa etmeye yönelik niyetimizi ve gayretimizi buradan yineliyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutluyorum” diye konuştu.