Elazığlı iş adamanın 7 arkadaşıyla birlikte hareket edip kurduğu fabrika sayesinde hem unutulmaya yüz tutan çömlekçilik yeniden canlandı, hem de 18 ülkeye ihracat başladı. 55 kişiye istihdam sağlayan fabrikada topraktan üretilen çeşit çeşit eşyalar Ortadoğu başta olmak üzere Fransa, Avusturalya ve ABD’ye de gönderiliyor.
İş adamı Metin Başbay, unutulmaya yüz tutmuş çömlekçilik sanatının yaşatılması için fabrika kurmaya karar verdi. Bunun üzerine arkadaşıyla birlikte organize sanayi bölgesine 2 milyon liralık yatırım yapan Başbay, istediği fabrikayı kurdu. Elazığ’da usta olmamasından dolayı Aydın’dan 3 usta getiren Başbay, 1 sene boyunca personellerine eğitim verdirdi. 1 yıl boyunca üretim yapamayan Başbay, son 6 ayda 55 personeli ile üretime geçti. Kısa bir sürede dünya pazarına açılan Başbay, Ortadoğu başta olmak üzere Avusturya, Suudi Arabistan, Kuveyt, Ürdün, Umman, Fransa ve Amerika olmak üzere 18 ülkeye ihracat yapmaya başladı.
"8 arkadaş birlikte kurdu"
Çömlekçilik sektörün bitmek üzere olduğunu belirten Metin Başbay, “Bu sanatı geliştirelim ve kaybetmeyelim dedik. Toprağımızın da kaliteli olduğunu fark ettik. Bunu geliştirmek ve istihdam sağlamak için böyle bir şey düşündük. 8 arkadaş bu işi ortak kurduk. Aydın’dan getirdiğimiz ustalarımız ile eğitim veriyoruz. Burada 55 kişi hem eğitim görmekte aynı zamanda istihdam sağlıyoruz. Burada yaklaşık 2 milyon gibi bir yatırımımız var. Her eğitim verdikçe bu kapasiteyi artırıyoruz. Şuanda yüzde 30’lük bir kapasite ile çalışıyoruz. Elazığ’da yetişmiş personelimiz tam yeterli değil. Personel yetiştirmeye devam ediyoruz. 1,5 yıldır bu işi yapıyoruz. 1 sene sadece deneme yanılma yöntemi ile zaman geçirdik. Yaklaşık 6 aydır ise üretim yapıyoruz. Personellerimiz de memnun. Seneye 100 kişiye istihdam sağlayacağız. Orta doğunun yüzde 70 ine ihracat yapıyoruz. Avrupa da Fransa, Avusturalya var, Amerika’ya da kısmen gönderiyoruz" dedi.
"Hedefte 45 ülke var"
İşi geliştirince 40-45 ülkeye ihracat yapabilecek bir kapasitede olacaklarını vurgulayan Başbay, “Şuanda 18 ülkeye ihracat yapıyoruz. Biz bu işe başladığımızda sadece toprak olarak görüyorduk. Başlayınca öyle olmadığını anladık. Bunun içerisinde birçok elementler olduğunu gördük. Sahadan toprak geldikten sonra 11 işlemden geçiyor. Paketlemeye gidiyor"ifadelerini kullandı.
Kanser ve şeker hastalığın artmasında günlük kullanılan malzemelerin etkili olduğunu da anımsatan Başbay, Dünyada yapılan analizlere göre sağlıklı malzemelerin birinci sırada toprak ikinci sırada ise camdan yapılanlar olduğunu bildiklerini aktardı.
"Burada ustalar yetiştireceğiz"
Yaklaşık 35 senedir ustalık yaptığını dile getiren Salih Azar, “Babadan öğrendik. 3 kuşak bu işi yapıyoruz. Bu işte Türkiye’nin çeşitli yerlerinde usta olarak çalıştım. Burada da uzun yıllar çalışacağız. Burada ustalar yetiştireceğiz. Kaliteli ürünler yapmak için mücadele ediyoruz. Kaliteli olduğundan da eminiz. Bir çamuru zapdetmek zordur. Merkez kaç taktiği ile çalışan bir sistemdir. Bunu ustalar yapması için el ile beynin periyodik olarak alışması lazım. Usta yetiştirmek uzun yıllar alıyor. Kolay bir kavram değil hemen öğrenilecek bir durumda değil. Buradaki bu imkanlar ile buradakilerde usta olacaklardır” şeklinde konuştu.
