GENEL - 09 Kasım 2019 Cumartesi 12:59

Elazığ’da ‘Kudüs Bilgi’ konferansı

A
A
A
Elazığ’da ‘Kudüs Bilgi’ konferansı

Elazığ Fırat Üniversitesi’nde (FÜ), yaklaşık 200 öğrencinin katılımıyla ‘Kudüs Bilgi’ konferansı düzenlendi.

Elazığ Fırat Üniversitesi’nde (FÜ), yaklaşık 200 öğrencinin katılımıyla ‘Kudüs Bilgi’ konferansı düzenlendi.



FÜ’de öğrenim gören Uluslararası Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Kudüs Bilgi’ konulu konferans düzenlendi. Mustafa Temizer Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferans, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nden İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdullah Ma’rouf Omar ile Uluslararası Kadın Koalisyonu Eski Başkanı Tarihçi Amal Mohammed Khalifa tarafından sinevizyon gösterimi destekli Kudüs ve hakkında bilinmeyenler anlatıldı.


Kudüs’ün, İslam alemi için önemine değinen Öğretim Üyesi Dr. Abdullah Ma’rouf Omar, “Elazığ’a ilk ziyaretim. Fırat’ı hayatımda ilk defa görüyorum ve çok mutluyum. Kudüs’ü konu olarak bu konuşmada ele alacağız. Ana tema olarak Kudüs’ün ehemmiyetini, peygamber efendimizin Kudüs’e verdiği önemin üzerinde duracağız. Bugün ben daha fazla Kudüslülerin diliyle konuşacağım. Kudüs’teki son durumları, Kudüslülerin sizse anlatmak istediklerini dile getireceğim” dedi.


Gençlerin, Kudüs ve İslam tarihi hakkında bilgili ve bilinçli olmaları gerektiğini ifade eden Tarihçi Amal Mohammed Khalifa, “Kudüs davası, tüm Müslümanların davasıdır. Burada bu davayı anlatacağımız için çok heyecanlı ve mutluyuz. Tüm gençlerin, bu dava hakkında bilinç sahibi olmalarını istiyoruz. Çünkü ilerde bu bayrağı onlar taşıyacaklar” şeklinde konuştu.


Öğrenci topluluğu üyelerinden Mohamed Said El Mostafa ise, “ Bugün çok önemli ve büyük bir gün. Uluslararası Öğrenci Topluluğu olarak konferans düzenledik. Konusu ise ‘Kudüs Bilgi’ üzerineydi. Geneli yabancı öğrenci uyruklu olmakla beraber üzere yaklaşık 200 kişi katıldı. Fecir Eğitim Derneği ve Arap Topluluğu ile birlikte güzel bir program düzenledik. Çok değerli iki hocamız konuşmacı olarak katıldı. Amacımız, Kudüs ve davasını unutmamak ve unutturmamak” diye konuştu.


Konferansa, Öğretim Üyesi Dr. Ma’rouf Omar ve Tarihçi Khalifa’nın yanı sıra, Fecir Eğitim Derneği Başkanı İbrahim Kayaoğlu, FÜ öğretim üyeleri, davetliler ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.