ÇEVRE - 12 Mart 2022 Cumartesi 13:28

Elazığ’da ’1. Geven Balı Çalıştayı’ gerçekleştirildi

A
A
A
Elazığ’da ’1. Geven Balı Çalıştayı’ gerçekleştirildi

Elazığ’da Arı Birlikleri Yetiştiricileri tarafından ‘1.

Elazığ’da Arı Birlikleri Yetiştiricileri tarafından ‘1. Geven Balı Çalıştayı’ gerçekleştirildi.


Elazığ’da Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, Tarım ve Orman Bakanlığı, Fırat Kalkınma Ajansı ve Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından 1. Geven Balı Çalıştayı gerçekleştirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü kampüsünde bulunan Su Ürünleri Araştırma Enstitüsünde gerçekleştirilen toplantıda geven balı üretim alanları, arıcılıkta konaklama sorunları, kuraklık, iklim değişikliği ve kalkınca projeleri konuşuldu. Programa Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Ziya Şahin’in yanı sıra illerin arı yetiştiricileri birliği başkanları, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulvahap Yoğunlu, İl Tarım ve Orman Müdürü Ali Kılıç, STK temsilcileri ve arı yetiştiricileri katıldı.



"Uluslararası pencereyi açabilirsek Geven balımız en değerli ballar arasında yerini alacaktır"


Geven balı olarak uluslararası işaretini almaları gerektiğini belirten Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Ziya Şahin, “Bütün çalışmalarımız bu çerçevede olacak. Eğer ki ben bu çalışmaları yapamazsam bu bilgilerin yabana gitmemesi için bizim uluslararası pencereyi de açmamız lazım. Eğer uluslararası pencereyi açarsak bizim balımız çok değerli ballar içerisine girecektir. Bizim esas görüşmemiz gereken konu ise bu ballara sahip çıkacağız. Gevenin korunmasından geven balının daha genişletilmesinden geven alanlarını genişleterek arıcılarımıza sunmamız için topyekun bir çalışma yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla ben bu geven çalıştayını bunun için çok önemsiyorum. Geven çalıştaylarını biz her sene aynı zamanlarda her yıl bıkmadan usanmadan yapacağız. Küresel bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyayız. Fiyatlar geçen yıl ki fiyatlara göre yüzde 200 arttı. Bizim en temel girdimiz mazot ve şeker ve ondan sonra da katlamalı olarak gidiyor. Hepinizin bildiği gibi 3 aydan bu yana şeker sorunu yaşıyoruz. Şekerde 2019 yılından bu yana ciddi çalışmalar yaptık. Her yıl arıcılarımız 4 bin 500 ton şekeri ulaştırıyoruz. Ama bu sene gerçekten 3 aydan bu yana çok kötü bir konjonktür içerisindeyiz. Bizim sizinle kristal toz şekeri buluşturma çabası 4 bin 500 tonla bu yıl tamamlanmadı devam ediyor devam da edecek. Ben buradan herkese seslenmek istiyorum Türkiye’de şekeri duymayan kalmadı. Şekerden bal mı yaptırılıyor hayır böyle bir şey olmaz. Bir hayvan kışın nasıl hazır yem yemek istiyorsa arılar da yaşamak için kristal toz şeker tüketmesi lazım. Dolayısıyla toplumda ki bu algıyı değiştirmemiz gerekiyor. Bu noktadan hareketle Bakanımıza bu durumu arz edeceğiz Türkiye Arıcılar Birliğine karşı 72 bin üyeyi 7 milyon arıyı görmezlikten gelerek birtakım hareketlerin içerisinde olmamalarını istemem. Üreticiyle hiç kimse alay edemez alay da ettirmeyiz. Bugüne kadar bize verilen desteklere teşekkür ediyorum. Arıları yok olma telaşına yürütürseniz tarımı tamamıyla bitirirsiniz. Doğada hangi hayvan varsa bunun tozlaşmasını ve döllenmesini arı yapar. Dolayısıyla hiçbir tarımcının hiçbir çiftçinin çiftçilik kuruluşlarında görmemezlikten gelmesini istemiyorum. Biz vatanımızı çok seviyoruz. Vatanımızın üretmesini çok seviyoruz. Dolayısıyla bu noktada arıcılara bir kulak verilmesini istiyoruz" dedi.



"Elazığ çevresinde geven familyasından 35 çeşit bitki bulunmaktadır"


Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği ve Türkiye Merkez Arı Yetiştiriciliği Birliği tarafından düzenlenen Fırat Kalkınma Ajansı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da desteklenen Elazığ 1. Geven Balı Çalıştayında olduklarını belirten Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fırat Canbay ise "Elazığ ilimizde 19’u endemik olmak üzere toplamda 35 çeşit geven familyasından bitki bulunmaktadır. Bunların 3 çeşidi arıcılıkta nektara konu olmaktadır. Elazığ çevresinde geven bitkisinin yayılımına baktığımız zaman bin 300 rakımın üzerinde lokalize olmaktadır. Geven bitkisinin en önemli unsurlarında bölge için erozyon için en önemli bitki varlığına sahiptir. Aynı zamanda bölgemizde yaklaşık 100 bin civarında arı varlığına sahip olan bin 100 civarında profesyonel üreticimizin varlığı söz konusudur. Bu üreticilerimiz aynı zamanda yıl içerisinde geven bitkisinin nektar verdiği dönemlerde Akdeniz, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden bu bölgemize gelen çok ciddi sayıda arıcılar için bir potansiyel kaynağıdır. Dolayısıyla geven bitkisinin buradaki varlığı arıcılıkta sürdürülebilirlik için çok önem arz etmektedir. Bizim bu çalıştaydaki en önemli özelliği gevenin bu alanda korunmasının sağlanması tahribatın önlenmesi ve gerekli olursa gerekli AR-GE çalışmalarıyla burada tahrip olan alanlarda da yaygınlaştırılması en önemli başlıklarımızdan bir tanesi olacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.